• TIMAR SİSTEMİ
• Osmanlı toplumu sosyal olarak iki sınıfa ayrılmaktadır.
·
Osmanlıların beylikten devlete
geçmelerinde ve büyük fetihler yapmasında hiç kuşkusuz düzenli ve disiplinli
bir ordusunun bulunmasının rolü büyüktür. Kuruluş Dönemi’nde Osmanlı ordusu
genel hatlarıyla şöyleydi:
·
Osmanlı Devleti’nde yönetenler
(askerîler), padişahın kendilerine idari, askerî, adli ve dinî yetki tanıdığı
devlet görevlilerinden oluşurdu.
·
Askerî sınıfın en önemli özelliği
reaya gibi vergi yükümlülüğünün olmamadır.
·
Osmanlı Devleti’nde yönetenler
grubunda yer alan seyfiye (kılıç sahibi) anlamına gelirdi ve askerî sınıfı
temsil ederdi.
Kapıkulu
askerlerinin özellikleri
1. Gayrimüslimlerden oluşturulan “Devşirme
sistemi”nden seçilirler.
2. “ulufe” denilen maaş alırlar.
3. Genellikle İstanbul’da otururlar.
Eyalet
askerlerinin özellikleri
1. Türklerden oluşturulan askerlerdir.
2. “Tımar sistemi”yle ile
aldıkları topraklarla geçinirler.
3. Genellikle taşrada otururlar.
Tımar
sistemi
·
Osmanlı Devleti, fethettiği
bölgelerdeki arazileri daha önce Büyük Selçuklu ve Türkiye Selçuklu Devleti’nde
uygulanan “ikta” sistemine
benzer bir sistemle yönetti.
·
Devletin fethettiği topraklar “tahrir defterleri”ne kaydedilerek
dağıtılırdı.
·
Devlete ait bu arazilere, “mirî” arazi denirdi. Bu mirî arazileri dirlik adı verilen bölümlere ayırırdı.
·
Bu dirlikler, üzerinde yaşayan
çiftçiler, toprağı ekip biçer ve vergi öderlerdi.
·
Tımar kimlere verilirdi?
·
Tımar sistemine göre devlet,
kendisine ait olan bu vergilerin toplama hakkını başta yönetenler (askerîler)
olmak üzere savaşlarda üstün başarılar göstermiş olanlar ile diğer devlet
görevlilerine (kâtip, kadı vs.) bırakırdı.
·
Tımar sahipleri, vergi
topladıkların yerin gelirlerine göre; yeme, içme, silah ve at gibi her türlü
ihtiyaçları kendilerine ait olmak üzere atlı
askerler yetiştirirdi.
·
Osmanlı Devleti, tımar sistemi ile
1. Devlet hazinesinden para ayırmadan Osmanlı ordusunun taşradaki en
kalabalık grubu olan eyalet askerlerini oluşturmuştur.
2. Tarım arazilerinin sürekli işlenmesini sağlayarak üretime süreklilik
kazandırdı.
3. Toprak gelirleriyle memur
maaşları karşılanmış, vergiler düzenli toplanmıştır.
4. Tımar sistemi ile savaşa hazır askerler (tımarlı sipahiler)
yetiştirildi.
5. Tımar sahipleri bulundukları yerlerde güvenliği sağlayarak devlet
otoritesini güçlendirdi.
Resim 1: Tımarlı Sipahi |
·
TIMARLI SİPAHİLER
·
Tımarlı sipahiler, Osmanlı
ordusunun en önemli ve en kalabalık atlı
kuvvetleri idi. Tımar sahiplerinin vergi gelirine göre beslemek zorunda
oldukları bu atlı askerlere “cebelü”
de denirdi.
·
Tımarlı sipahileri, has, zeamet ve tımar
sahipleri besledikleri için devlete ekonomik yönden yük olmazlardı.
·
Devletten maaş almaz, ganimet
elde etmezlerdi. Tımarlı sipahiler bağlı bulunduğu bölgede reayadan
vergileri toplarlardı. Tımarlı sipahilerin yıllık gelirleri, hizmet kıdemlerine
göre bin ile yirmi bin akçe arasında olurdu.
·
Tımarlı sipahiler, Türk ve
Müslümanlardan oluşurdu. Tımarlı sipahiler, bağlı oldukları alay beyinin
kumandası altında sefere giderlerdi. Her alayda güvenlikten sorumlu olarak üç
dört subaşı bulunurdu.
·
Subaşıların barış zamanı en önemli görevleri, bulundukları bölgenin asayiş ve huzurunu sağlamaktı.
·
Osmanlı Devleti sefere çıkmadan
önce sefer emrini beylerbeylerine, beylerbeyleri sancak beylerine, bunlar da
alay beylerine bildirirlerdi. Böylece tımarlı sipahilerin eksiksiz olarak,
belirlenen yerde toplanmaları sağlanırdı. Özürsüz olarak sefere katılmayan
sipahinin dirliği elinden alınır, savaşlarda yararlık gösterenlerin
dirliklerine ise zam yapılırdı.
·
Tımarlı Sipahiler güvenlik işlerine bakıyor:
·
Tımarlı sipahilerin onda biri,
sefer esnasında bulundukları bölgenin asayiş ve güvenliğini sağlar, sefere
giden arkadaşlarının işlerini üstlenirlerdi. Sefere çıkan sipahiler o kışı
savaş bölgesinde geçirecekse, aralarından bazıları bölgelerine giderek
arkadaşlarının tımar gelirlerini alıp getirirdi. Bunlara “harçlıkçı” denirdi.
·
Tımarlı sipahiler’in özellikleri ve silahları:
·
Mutlaka iyi bir ata, miğfere ve
zırha sahip olurlardı.
·
Tımarlı Sipahi ölürse toprağı kime verilir?
·
Vefat eden tımarlı sipahinin
dirliğinin bir kısmı, varsa oğluna; oğlu olmayanın tımarı ise alay beyi
tarafından uygun birine verilirdi.
·
Tımarlı Sipahilerin komutanları:
·
Eyaletlerdeki her sancağın tımarlı
sipahileri bölüklere ayrılırdı. Her bölüğün başında alay beyi, subaşı, çeribaşı, bayraktar ve çavuş
denilen zabitler bulunurdu.
·
Tımarlı sipahi teşkilatı en
mükemmel şeklini XVI. yüzyıl ortalarında aldı.
·
Osmanlı Devleti, merkezî otoriteyi
güçlü tutmak amacıyla kanunlara ve devletin koyduğu nizama aykırı hareket
edenlerin arazilerini elinden alırdı.
·
Tımarlı sipahiler, işlevsel ve
hızlı olduklarından Osmanlı Devleti için oldukça önemli bir yere sahipti.
·
Böylece Osmanlı Devleti, taşrada
güçlü bir askerî kuvvet meydana getirerek bazı dönemlerde tımarlı sipahileri
Yeniçerilere karşı denge sağlayan bir faktör olarak kullandı. Örneğin; XVI.
yüzyılda İstanbul’da meydana gelen bir ayaklanmayı tımarlı sipahiler bastırdı.
Dolayısıyla Osmanlı Devleti tımarlı sipahileri, merkezî otoritenin ve
saltanatın alternatif koruyucuları olarak gördü.
Resim 2: Tımar (Dirlik) sisteminin işlemesi |
•
ETKİNLİK
ÖDEVİ
1.
Eski Türk inancındaki “Şaman” ile
İslam anlayışındaki “Veli” terimleri, Osmanlı’da harmanlaşarak “…………” adındaki
savaşçılara dönüştü.
2.
Seyfiye sınıfının Divandaki
temsilcileri;
……………….
……………….
……………….
3.
Seyfiye sınıfının taşradaki temsilcileri;
…………………..
…...........………
2.
Kapukulu askerleri,
gayrimüslimlerden oluşturulan “………………… sistemi”nden seçilirler.
3.
Kapukulu Askerleri …………… adıyla
maaş alırlar.
4.
Kapıkulu Askerleri’nin kısımlarını
yazınız
Kapıkulun Piyadeleri Kapıkulun Süvarileri
1…………….….. 1…………….…..
2……….……… 2…………….…..
3 ……….………
4 ………………
5.
Tımar sisteminin faydaları
nelerdir? Yazınız.
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
6.
Sefer nedeniyle Tımarlı sipahinin
toprağındaki işleri yürütenlere ………………….. denirdi.
7.
Tımarli sipahilerin her bir
askerine ……………………… adı verilirdi.
8.
Tımarlı
sipahilerin komutanlarına ne adlar verilmektedir?
……………………………………………………………………………………………………………..………………………………………………………….................................................................…….