TOPKAPI
SARAYI
Osmanlı Devletine ve
padişahlarına yaklaşık dört asır boyunca hizmet veren bu sarayın yapımına Fatih Sultan Mehmed (II. Mehmed) döneminde(1451-1481) başlanmış, II. Mehmed’den sonra gelen her padişahın ilave
ettirdiği yapılaşmayla günümüz haline dönmüştür. Topkapı sarayı sadece bir ev
değil aynı zamanda bir küçük şehir gibiydi.
Resim1: Topkapı Sarayı’nı inşa ettiren Fatih Sultan Mehmed |
Fatih Sultan Mehmed devletin
merkezini Edirne’den buraya getirmişti. Bu sarayda, geniş
avlular, köşkler, kasırlar, camiler, devlet daireleri,kütüphaneler,
koğuşlar, mutfaklar, çeşmeler ve bahçelerden oluşmaktaydı.
Saraya denizden ve karadan
ulaşılması için kapılar inşa edilmekle beraber sarayın etrafında surlar da
vardır. Diğer ülkelerden gelen elçi kabulleri, padişahın
göreve başlangıcının töreni olan “Cülüs töreni”,
hakkını aramak isteyenler de burayı en yüksek
mahkeme gibi görüp padişah ve devlet yöneticilerinden haklarını
arayabilirlerdi.
Topkapı Sarayı’nın üç kısmı vardır:
1.
Enderun (İç Saray)
2.
Birun (İç Saray)
3.
Harem
Topkapı Sarayı padişahın ikamet
ettiği yer olmasının yanı sıra devlet adamı yetiştiren bir okul olma özelliği
de vardır.
İç Sarayda yer alan Enderun
Mektebi, devşirme sistemine dayalı olarak toplanan çocuklardan zeki ve
yetekli olanlarının alınıp yetiştirildiği okuldur. Enderun’da yetiştirilen
öğrenciler yetenekleri doğrultusunda sadrazamlığa kadar yükselebilirlerdi.
Sokollu Mehmed Paşa, Pargalı
Damat İbrahim Paşa, Mimar Sinan en meşhur Enderun mezunlarıydı.
Enderun’da büyük oda, küçü
oda, seferli odası, doğancılar odası, kiler odası, hazine odası
ve has oda olmak üzere yedi kısmı vardır.
Birun
(Dış Saray)
Sarayın Bab-ı Hümayun(Sarayın giriş kapısı) ile Babüssaade(Hareme giriş kapısı) kapıları arasında yer alan kısmıdır. Bu kısımda; padişah hocası, hekimbaşı, göz hekimi,
hünkar imamı gibi ilmiye sınıfı üyeleri; şehremini (İstanbul belediye
başkanı), darbhane (merkez bankası müdürü) ve arpa eminleri (emekli işlerini
yürüten) gibi kalemiye üyeleri ve altıbölük halkı denilen Kapıkulu
askerlerinin süvari olanları da bulunurdu.
Resim 2: Bab-ı Hümayun (Sarayın giriş kapısı) |
Harem
Girilmesi yasak anlamına gelen
kelime olup padişahın özel hayatının geçtiği kısımdır. Bunun yanında devşirme
sisteminden gelen cariyeler (kadın köle); kalfa denilen eğiticilerin sıkı
disiplini altında okuma yazma, dikiş nakış,dini bilgiler ; yetenekleri
doğrultusunda müzik ve sofra hizmetleri dersleri verilirdi. Bu derslerin
verilmesi Haremin kadınlar için bir saray olduğu anlamına gelip bu işlerden
sorumlu olan kişi harem ağasıdır.
Resim 3: Topkapı Sarayı üstten görünüş |
DİVÂN-I
HÜMÂYUN
Osmanlı Devleti’nde devleti
işlerinin görüşüldüğü meclise “Divanıhümayun”
denilirdi. Osmanlı’da ilk Divanıhümayun, Orhan Bey döneminde toplanmıştır.
Fatih dönemine kadar hemen hemen her gün toplanan divan bu devirden itibaret
haftada dört defa toplanmaya başlanmıştır.
Resim 4: Osmanlı sadarazam konak kapısı Bab-ı Âli |
Divanıhümayun görevleri nelerdir?
1.
Bu günkü Bakanlar Kurulu,
Danıştay ve Yargıtay işleri vardır.
2.
İdari (yönetim), askeri,
hukuki (adli), mali (ekonomik) konular görüşülüp karara bağlanırdı.
3.
Yargı kararların son karar
verici olma görevi de vardır.
Divanıhümayun üyeleri
1.
Sadrazam
(Vezir-i Âzam):
·
Padişahın mutlak vekili ve
onun mührünü taşıyan kişidir.
·
Hükümet işlerini padişah
adına yürütür.
·
Fatih’ten itibaren divan
toplantıların abaşkanlık eden sadzaram idari ve askeri atamalar yapardı.
·
Sefere çıktığı zaman “serdar-ı
ekrem”unvanıyla başkomutan vekili olurdu.
·
Ayrıca başkent olan
İstanbul’un yönetiminden de sorumludur.
2.
Vezirler
(Devlet bakanları):
·
Orhan bey döneminde
oluşturulmuş bu makam I. Murat döneminde sayıları artmaya başlayınca en
kıdamlileri sadrazam (vezir-i azam) olmuştu. Sayıları artan vezirlerin Topkapı
Sarayı’nda olanlarına “Kubbealtı”
vezirleri denirdi.
·
Bu görevliler, sadrazamın verdiği görevleri yerine getirmekle
yükümlüydüler.
Resim 5: Divanıhümayun temsili toplantısı |
3.
Kazasker:
·
Adalet ve eğitim işlerinden
sorumludur.
·
Kadı (hakim) ve müderris
(pröfesör, öğretmen) atamalarından sorumludur.
·
Taşrada kadıların çözemediği
davalara da bakardı
4.
Defterdar
·
Mali alanlardan sorumlu
kişidir. Devlet gelirlerinin harcamaya dönüştürülmesi görevi vardır.
·
Para basımına padişahın
oluruyla karar veriridi. Defterdar sayısı Rumeli (Balkanlar) ve Anadolu olmak
üzeri iki tanederi. Rumeli defterdarı daha üstün kabul edilirdi.
5.
Nişancı
·
Padişah adına her türlü
ferman ve berata padişah imzası olan tuğta çekerdi.
·
Fethedilen yerlerin
arazilerini “tahrir” denilen deftere kaydetmekle görevliydi.
·
Kanuni Sultan Süleyman’dan
itibaren tımar topraklarının düzenlenmesinden de sorumlu olmaya başladı.
6.
Şeyhülislam (İstanbul müftüsü)
·
Divanın asli üyesi olmayıp
ihtiyaç duyulduğunda toplantıya çağrılır ve ilmiye sınıfının başı olarak divan
kararlarının dine uygun olup olmadığına karar veririd. Bu kararlarına” fetva”
denilirdi.
7.
Reisülküttap
·
XVII. yy kadar Divanın asli
üyesi olmayıp Nişancıya bağlıyken devletler arası ilişkilerin önem kazanmasıyla
birlikte dış işlerinden sorumlu olmaya başladılar.
·
Nişancıya bağlıyken berat
ve fermanların yazılması görevleri vardı.
8.
Kaptanıderya
·
Kanuni Sultan Süleyman’dan
itibaren divanın asli üyesi olmuştur.
·
Osmanlı’nın denizcilik
işlerinden sorumlu olup dönemin deniz kuvvetleri komutanıdır. Tersane işlerine
bakar donanma (deniz kuvvetleri) çalışmalarını yürütürdü.
9.
Yeniçeri Ağası
Askeri konularda gerekli görüldüğünde Divana çağrılan Kapıkulları
askerlerinin komutanıdır.
Kapıkulları
askerlerinin isteklerini ileten ve İstanbul’un güvenliğinden de sorumluydu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder