3 Mayıs 2020 Pazar

TOPKAPI SARAYI VE DİVAN-I HÜMAYUN



TOPKAPI SARAYI

Osmanlı Devletine ve padişahlarına yaklaşık dört asır boyunca hizmet veren bu sarayın yapımına Fatih Sultan Mehmed (II. Mehmed)  döneminde(1451-1481) başlanmış,  II. Mehmed’den sonra gelen her padişahın ilave ettirdiği yapılaşmayla günümüz haline dönmüştür. Topkapı sarayı sadece bir ev değil aynı zamanda bir küçük şehir gibiydi.

Resim1: Topkapı Sarayı’nı inşa ettiren Fatih Sultan Mehmed


Fatih Sultan Mehmed devletin merkezini Edirne’den buraya getirmişti. Bu sarayda, geniş avlular, köşkler, kasırlar, camiler, devlet daireleri,kütüphaneler, koğuşlar, mutfaklar, çeşmeler ve bahçelerden oluşmaktaydı.
Saraya denizden ve karadan ulaşılması için kapılar inşa edilmekle beraber sarayın etrafında surlar da vardır. Diğer ülkelerden gelen elçi kabulleri, padişahın göreve başlangıcının töreni olan “Cülüs töreni”, hakkını aramak isteyenler de burayı  en yüksek mahkeme gibi görüp padişah ve devlet yöneticilerinden haklarını arayabilirlerdi.

Topkapı Sarayı’nın üç kısmı vardır:
1.       Enderun (İç Saray)
2.       Birun (İç Saray)
3.       Harem

Enderun (İç Saray)
Topkapı Sarayı padişahın ikamet ettiği yer olmasının yanı sıra devlet adamı yetiştiren bir okul olma özelliği de vardır.

İç Sarayda yer alan Enderun Mektebi, devşirme sistemine dayalı olarak toplanan çocuklardan zeki ve yetekli olanlarının alınıp yetiştirildiği okuldur. Enderun’da yetiştirilen öğrenciler yetenekleri doğrultusunda sadrazamlığa kadar yükselebilirlerdi.

Sokollu Mehmed Paşa, Pargalı Damat İbrahim Paşa, Mimar Sinan en meşhur Enderun mezunlarıydı.

Enderun’da büyük oda, küçü oda, seferli odası, doğancılar odası, kiler odası, hazine odası ve has oda olmak üzere yedi kısmı vardır.

Birun (Dış Saray)

Sarayın Bab-ı Hümayun(Sarayın giriş kapısı) ile Babüssaade(Hareme giriş kapısı)  kapıları arasında yer alan kısmıdır. Bu kısımda; padişah hocası, hekimbaşı, göz hekimi, hünkar imamı gibi ilmiye sınıfı üyeleri; şehremini (İstanbul belediye başkanı), darbhane (merkez bankası müdürü) ve arpa eminleri (emekli işlerini yürüten) gibi kalemiye üyeleri ve altıbölük halkı denilen Kapıkulu askerlerinin süvari olanları da bulunurdu.


      Resim 2:  Bab-ı Hümayun (Sarayın giriş kapısı)

     

Harem
Girilmesi yasak anlamına gelen kelime olup padişahın özel hayatının geçtiği kısımdır. Bunun yanında devşirme sisteminden gelen cariyeler (kadın köle); kalfa denilen eğiticilerin sıkı disiplini altında okuma yazma, dikiş nakış,dini bilgiler ; yetenekleri doğrultusunda müzik ve sofra hizmetleri dersleri verilirdi. Bu derslerin verilmesi Haremin kadınlar için bir saray olduğu anlamına gelip bu işlerden sorumlu olan kişi harem ağasıdır.

    Resim 3: Topkapı Sarayı üstten görünüş




DİVÂN-I HÜMÂYUN

Osmanlı Devleti’nde devleti işlerinin görüşüldüğü meclise “Divanıhümayun” denilirdi. Osmanlı’da ilk Divanıhümayun, Orhan Bey döneminde toplanmıştır. Fatih dönemine kadar hemen hemen her gün toplanan divan bu devirden itibaret haftada dört defa toplanmaya başlanmıştır.




Yine Fatih Sultan Mehmed döneminden itibaren bu meclise Sadrazam (vezir-i azam) başkanlık yapmaya başladı. Padişahlar ise bazen toplantıya katılmakla birllikte bazen toplantıları divanın üst tarafında yer alan kafes dedikleri yerden takip ettikleri de olmuştur. Bu durum, sadrazamların etkinliklerini artırmış ve divanlar sadrazam konakları olan Bab-ı Âli (yüksek kapı)’de toplanya başlanmıştır.

Resim 4: Osmanlı sadarazam konak kapısı Bab-ı Âli
Divanıhümayun görevleri nelerdir?
1.       Bu günkü Bakanlar Kurulu, Danıştay ve Yargıtay işleri vardır.
2.       İdari (yönetim), askeri, hukuki (adli), mali (ekonomik) konular görüşülüp karara bağlanırdı.
3.       Yargı kararların son karar verici olma görevi de vardır.

Divanıhümayun üyeleri
1.       Sadrazam (Vezir-i Âzam):
·         Padişahın mutlak vekili ve onun mührünü taşıyan kişidir.
·         Hükümet işlerini padişah adına yürütür.
·         Fatih’ten itibaren divan toplantıların abaşkanlık eden sadzaram idari ve askeri atamalar yapardı.
·         Sefere çıktığı zaman “serdar-ı ekrem”unvanıyla başkomutan vekili olurdu.
·         Ayrıca başkent olan İstanbul’un yönetiminden de sorumludur.

2.       Vezirler (Devlet bakanları):
·         Orhan bey döneminde oluşturulmuş bu makam I. Murat döneminde sayıları artmaya başlayınca en kıdamlileri sadrazam (vezir-i azam) olmuştu. Sayıları artan vezirlerin Topkapı Sarayı’nda olanlarına “Kubbealtı” vezirleri denirdi.
·        
Bu görevliler, sadrazamın verdiği görevleri yerine getirmekle yükümlüydüler.

Resim 5: Divanıhümayun temsili toplantısı

3.       Kazasker:
·         Adalet ve eğitim işlerinden sorumludur.
·         Kadı (hakim) ve müderris (pröfesör, öğretmen) atamalarından sorumludur.
·         Taşrada kadıların çözemediği davalara da bakardı

4.       Defterdar
·         Mali alanlardan sorumlu kişidir. Devlet gelirlerinin harcamaya dönüştürülmesi görevi vardır.
·         Para basımına padişahın oluruyla karar veriridi. Defterdar sayısı Rumeli (Balkanlar) ve Anadolu olmak üzeri iki tanederi. Rumeli defterdarı daha üstün kabul edilirdi.

5.       Nişancı
·         Padişah adına her türlü ferman ve berata padişah imzası olan tuğta çekerdi.
·         Fethedilen yerlerin arazilerini “tahrir” denilen deftere kaydetmekle görevliydi.
·         Kanuni Sultan Süleyman’dan itibaren tımar topraklarının düzenlenmesinden de sorumlu olmaya başladı.

6.       Şeyhülislam (İstanbul müftüsü)
·         Divanın asli üyesi olmayıp ihtiyaç duyulduğunda toplantıya çağrılır ve ilmiye sınıfının başı olarak divan kararlarının dine uygun olup olmadığına karar veririd. Bu kararlarına” fetva” denilirdi.

7.       Reisülküttap
·         XVII. yy kadar Divanın asli üyesi olmayıp Nişancıya bağlıyken devletler arası ilişkilerin önem kazanmasıyla birlikte dış işlerinden sorumlu olmaya başladılar.
·         Nişancıya bağlıyken berat ve fermanların yazılması görevleri vardı.


8.       Kaptanıderya
·         Kanuni Sultan Süleyman’dan itibaren divanın asli üyesi olmuştur.
·         Osmanlı’nın denizcilik işlerinden sorumlu olup dönemin deniz kuvvetleri komutanıdır. Tersane işlerine bakar donanma (deniz kuvvetleri) çalışmalarını yürütürdü.

9.       Yeniçeri Ağası
Askeri konularda gerekli görüldüğünde Divana çağrılan Kapıkulları askerlerinin komutanıdır.
Kapıkulları askerlerinin isteklerini ileten ve İstanbul’un güvenliğinden de sorumluydu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması

   Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması ü  1353’ten itibaren Rumeli’ye geçen  Osmanlılar , yaklaşık bir asır içinde bölgede hâkim güç hâline geldi....