İbrahim
Yınal’ın Tuğrul Bey’e İsyanı (1049-1050)
İbrahim Yınal, Tuğrul Bey’in aynı anneden kardeşidir. Selçuk’un oğlu Mikail’in ölümünden sonra Tuğrul ve Çağrı Bey’in anneleri, eski Türk geleneğinden gelen erkek kardeşin eşiyle evlenme (levirat) usulünden dolayı Selçuk’un diğer oğlu Yusuf Yınal’la evlendirilmiş, bu evlilikten de İbrahim Yınal dünyaya gelmiştir. Diğer bir ifadeyle İbrahim Yınal, Tuğrul ve Çağrı Beyler ile anne tarafından kardeş, baba tarafından ise amca çocuklarıdır. Doğum tarihi veya kaç yaşında ölmüş olduğuna dair bir bilgi bulunmamaktadır. Babasından dolayı kendisi de Yınal adıyla anılmıştır.
Tuğrul Bey’in sultan olmasıyla batı yönlü yapılan
fetihlerin Selçuklu için komutan ihtiyacını doğurmuştur. Bu da İbrahim Yınal’ın
ön plana gelmesine neden olmuştur. İbrahim Yınal’ın ilk askeri faaliyeti Nişabur’un alınması konusundaki rolü
önemliydi. Dandanakan Savaşı’ndan sonra
toplanan savaş divanında Kuhistân ve Cürcân, ardından da Dihistân’ın yönetimini
Tuğrul Bey’e bağlı olarak verildi. Ardından Rey’in alınmasından (1042) sonra
Musul taraflarına yönelmiştir.
Tuğrul Bey dönemi Selçuklu sınırları, ilk başkentleri Nişabur |
İbrahim
Yınal ile Tuğrul arasında soğukluk İbrahim Yınal’ın Kirmân’a sefere gönderilmek
istendiği halde İbrahim Yınal’ın, tepki olarak Sicistân’a sefer yapmayı uygun
gördü. Rey, ardından da Hemedân’a hâkim olan İbrahim Yınal için Dînever, Hulvân
ve hatta Bağdat açık bir hedef hâline gelmişti. Ne var ki Tuğrul Bey, onun
Abbasi halifeliği merkezine sefer yapması engellenmişti.
İbrahim
Yınal’ın yapmış olduğu seferlerle Cibal bölgesinin yerel yöneticisi Gerşasf’ın
elinden Hamedan ve çevresini kolaylıkla ele geçirmişti. İbrahim’in kolay
fetihler yapmasının nedeni bölgede yerel yönetimlerin olmasıydı. Hatta bir ara
İbrahim Yınal bu bölgede Tuğrul Bey’in adını zikretmeden adına hutbe okutmuştu.
Bu durum Tuğrul Bey’le arasının açılmasına etki etmiş olma ihtimali vardır.
Aslında Dandanakan Savaşı’nda toprak dağıtımında Tuğrul Bey’in payına düşen
topraklar özellikle İbrahim Yınal’ın çok başarılı fütuhat ile çok genişledi.
Selçuklu yönetimine girmek istemeyen yarı bağımsız Türkmenler ister istemez İbrahim
Yınal’ın hüküm sürdüğü bölgelere geldiler. Selçuklular da bu Türkmenlerle
Anadolu’ya akınlar yapacaklardı. Türkmenlerin akınları sistemli hale getirilmek
için Musa Yabgu’nun oğlu Hasan ve Çağrı Bey’in oğlu Yakuti görevlendirilmiş; bu
Selçuklu komutanları da Azerbaycan valiliğine atanan İbrahim Yınal’ın emrine
verilmişlerdi.
Toprakları elinden alınmak istenen İbrahim Yınal, isyan eder. |
1049-1050
yıllarında Azerbaycan ve Anadolu’nun doğusunda Selçuklu egemenliği iyice
sağlamlaşmıştı. Sultan, kardeşi İbrahim’den kılıç hakkı olması nedeniyle
Hamedan ve el Cibal bölgelerindeki kaleleri vermesini istedi. İbrahim Yınal ise
kardeşinden gelen bu teklifi kabul etmediği gibi, elçilik görevi olan veziri Ebû Ali’yi dövdürmüş ve bir gözüne miş
çektirmiş ardından tutuklama yoluna gitti ve Tuğrul’a karşı kuvvet toplamaya
başlamıştı. Tuğrul Beyi 100.000 kişilik çok kuvvetli ordusuyla kardeşinin
üzerine yürümeye karar verdi. İbrahim, üzerine gelen kuvvetlere karşı
koyamayacağını bildiğinden Sermac kalesine sığınmak zorunda kaldı. Tuğrul
Bey’in Sermac’ı dört gün gibi çok kısa sürede ele geçirmesi İbrahim Yınal’ın
teslim olmaya mecbur bıraktı.
Tuğrul
Bey, kardeşin iyi davranmış elindeki toprakların büyük kısmını ona ikta olarak
vermiş ve isterse ikta edilen topraklarına gidebileceği isterse yanında
kalabileceğini söylemiş ama İbrahim abisinin yanında kalmayı tercih etmişti.
Eski Türk
devlet teşkilatına göre; fethedilen topraklar fetheden kişiye verilmesi
geleneğine Tuğrul Bey aslında uymamıştı.
Tuğrul’un böyle davranmasının nedeni İbrahim Yınal’ı kendine bağlamak
istemesidir, dolayısıyla yapılan yeni fetihlerin hukuken kendisine bağlı
olmasını diğer Selçuklu hanedanına göstermesi açısından da önemlidir.
İbrahim Yınal’ın İkinci İsyanı (1058)
İbrahim
Yınal, Tuğrul Bey’den yeni fetihler dolayısıyla ikta topraklarının artırılması
teklifi önce kabul edilmez ancak yeni toprak fethederse fethettiği toprakların
kendisine verileceği sultan tarafından söylendi. Tuğrul tarafından, Musul
taraflarının yönetimi İbrahim Yınal’a verildi. Ancak bölgede kendisinin yüksek
hâkimiyeti vardı. Musul’a ulaştıktan bir süre sonra İbrahim Yınal, el Cibal’e
girmesi sultan tarafından isyan olarak görüldü ve elçi Savtegin aracılığı ile
İbrahim huzura davet edildi. İbrahim Yınal’ın Musul’dan çıkması üzerine Büveyhilerin Türk komutanı Arslan Besasiri
ve Musul’un eski hakimi Ukaylilerden Kureyş bin Bedran Musul’a girdiler.
İbrahim Yınal, isyan girişiminin olmadığını göstermek için Bağdat’ta bulunan
Tuğrul’un yanına girmiş ardından Tuğrul Musul’a tekrar egemen olmak için
Besasiri üzerine Nusaybin’e giderken İbrahim’in Tuğrul’un yanından Hamedan’a
gitmesi isyan olarak değerlendirilmesine yol açtı.
Büveyhiler'in sınırları |
Bu sıralarda İbrahim Yınal’ın Fatımi halifeleriyle yazışması ve Besasiri’nin onu saltanat mücadelesinde destekleme tehlikesi karşısında Tuğrul Bey, derhal İbrahim Yınal’ı takip için Hamedan’a girdi. Ne var ki Tuğrul Bey’in kuvvetlerinin az olması, İbrahim Yınal’ın baba tarafından kardeşi olan Ertaş’ın iki oğlu Selçuklu hanedanından Ahmet ve Muhammet’in kuvvetlerinin kendisine katılması İbrahim’i kuvvetlendirmişti. Tuğrul Bey, İbrahim Yınal’den önce Hamedan’a ulaşmıştı. Ancak; Tuğrul Bey’in Türkmenleri merkez uzak tutması, kendine bağlamak istemesi üzerine Tuğrul Bey’le araları açıktı. Bu nedenle Tuğrul’un İbrahim karşısında yaptırımı kalmamıştı. Bu nedenle Tuğrul hemen Rey’e doğru çekilmeyi uygun görmüştü.
Tuğrul Bey'in hanımı Altuncan Hatun (temsili) |
Tuğrul
Bey’in saltanatını koruması için veziri Amîdülmülk ve eşi Altuncan Hatun’u
Bağdat’a olası isyan için göndermeye karar verdi. Ayrıca bu zor durumdan kurtulmak
için Horasan hakimi yeğeni olan Alp Arslan bin Çağrı Bey’den yardım ister.
Tuğrul’a yardıma gelen Çağrı Bey’in oğulları Alp Arslan, Kavurt ve Yakuti ile vezir Amîdülmülk’ün kuvvetleri Rey şehri
civarında İbrahim’in kuvvetleriyle karşılaşırlar. Esir edilen İbrahim Yınal ve
diğer Selçuklu melikleri Ahmet ve Muhammed devlet geleneğine Tuğrul Bey bu kez
uymuş ve onları kirişle boğdurtmuştu(1059).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder