20 Ocak 2023 Cuma

URANÜS'UN UYDULARI: Miranda, Caliban, Sycorax, Prospero, Setebos, Stephano, Trinculo, Francisco, Ferdinand

 

FIRTINA (The Tempest)

(Miranda, Caliban, Sycorax, Prospero, Setebos, Stephano, Trinculo, Francisco, Ferdinand (Ariel uydusunun adı bu eserin değil, Alexandr Pope’nin Bukleye Tecavüz eserinden esinlenerek verilir))

·       ·          Fırtına, Shakespeare'in son oyunu; yazarın ölümünden beş yıl önce, 1611’de yazılmış ve oynanmıştır.

Shakespeare


·           Kısaca özeti:

·          Milano Dükü Prospero'nun kardeşi Antonio, Napoli Kralı Alonso'nun yardımıyla Prospero'nun dükalığını gaspeder ve Prospero ile küçük kızı Miranda'yı köhne bir tekneye koyarak denize bırakır.

·         Prospero'yla Miranda uzak bir adaya çıkarlar. Burada Prospero zamanını, kendisine sadık lordlardan Gonzalo'nun verdiği, büyücülükle ilgili kitaplan okumaya ayırır. Ayrıca, Sycorax adlı, sonradan ölen, kötü ruhlu bir büyücünün, bir çam ağacının yanğına hapsettiği Ariel adlı "havamsı peri"yi kurtarır ve Sycorax'ın garabet  oğlu Caliban'ı eğitmeye çalışır. Caliban nankörlük ederek, Miranda'ya tecavüz etmeye kalkışınca, Prospero onu köle olarak kullanmaya başlar. Prospero, oyunun başında, büyücülük gücünü kullanarak bir fırtına çıkartmış ve Alonso, Antonio, Alonso'nun oğlu Ferdinand, kardeşi Sebastian ve öteki lordların içinde bulunduğu geminin parçaianmasına ve karaya vurmasına yol açmıştır. Gemidekilerin hepsi sağ salim karaya çıkmayı başarmıştır. Birinci perdenin başında bir yandan bunlar olurken, Prospero da kızı Miranda'ya, Milano'dan başlayarak o adaya nasıl düştüklerini anlatır. Bu arada Peri Ariel, karaya vuran geminin yolcularından Alanso'nun oğlu Ferdinand'ı Prospero'nın mağarasına götürür. Ferdinand burada gördüğü Miranda'ya aşık olur. Prospero, Ferdinand'a ne kadar zor  iş varsa verir. İkinci perdede; Kral, Ferdinand'ın öldüğünü sanmaktadır. Antonio'yla Sebastian, Kral'ı öldürmeyi planlarlar. Ancak, Ariel sayesinde planları suya düşer. Alonso'nun kahyası Stephano ile soytarısı Trinculo da Caliban'la alem yapmaya başlamışlardır. Üçüncü ve dördüncü perdelerde Prospero, Ariel'in yardımıyla ve büyücülüğünü kullanarak, Kral'la adamlarını şaşkına çevirir. Sonra, Miranda ve Ferdinand'ın nişanlanmalarına razı olur.  

·         Beşinci perdede, Prospero intikam planından vazgeçerek, düşmanlarını bağışlamaya, tılsımlı büyücülük sopasını da kırmaya karar verir; kimliğini açığa vurur, dükalığını geri ister, Ariel'i serbest bırakır.  

·          Fırtına bir anlamda Prospero'nun tek kişilik gösterisidir. Etkili ve çarpıcı konuşan, "insanlık bilinç ve sorumluluğunu unutmamış büyücü" rolü, aktörler önemlidir.

·         Oyunun önde gelen kişilerinden biri de "cadıdan doğma" Caliban’dır.  İnsan olmanın henüz eşiğindeki Caliban'la, doğaüstü güçleri ve başka yönleriyle insanlığın en üst basamaklarında sayılabilecek Prospero arasındaki karşılaşmalar, insan olmanın ne demek olduğu, bireylerin birbirlerine karşı sorumlulukları, toplumsal yaşamın sürdürülmesi önündeki engeller; eğitim, bilgi, akıl ve sağduyunun insana kazandırdıkları ve kazandıramadıkları gibi evrensel soruları vurgular.

·         Oyuna kişiler açısından bakıldığında, ilginç bir üçlünün ön plana çıktığı görülüyor:

1.      Yarı insan, yarı büyücü Prospero; yarı insan,

2.      yarı hayvan Caliban ve

3.      insan gibi davranan, düşünen, konuşan (yoruma göre, belki zaman zaman insan kılığına bürünen) ama özü havadan oluşan, Prospero'nun cisimsiz kölesi peri Ariel.

 

·         Bu üç karakter de, doğaüstü veya ötesi varlıklar yaratmada insan hayalinin hangi sınırlara kadar zorlanabileceğine ilişkin canlı, renkli ve doğurgan örnekler, başlangıç noktaları oluşturuyor.

 

·         Shakespeare'in Fırtına oyununda işlediği konulardan biri de doğayla doğaüstünün anlamlarının irdelenmesidir. Shakespeare Hamlet'te var olmakla olmamayı, yaşamla ölümü karşılaştırırken, nasıl her ikisine de ilginç, çoğu kimsenin aklına gelmeyecek açılardan bakmışsa, bu oyunda da doğayla doğaüstünü çakiştırıp çatıştırarak, ikisinin de anlamlı yanlarını ortaya çıkarmış, anlamsızlıktan anlam çıkarma yolları bulmuş.

 

·         Eserdeki Önemli Karakterler

1.      Alonso, Napoli kralı

2.      Sebastian, Alonso'nun kardeşi

3.      Prospero, Gerçek Milano dükü

4.      Antonio, Prospero'nun kardeşi; kardeşinin hakkı olan dükalık mevkiini zorbalıkla alan Milano dükü

5.      Ferdinand, Napoli kralı' nın oğlu

6.      Gonzalo, Namuslu, yaşlı bir meclis üyesi

7.      Adrian ile Francısco, lordlar

8.      Caliban, köle; vahşi ve çarpık bir yaralık

9.      Trinculo, bir soytarı

10.  Stephan(o) o, ayyaş bir kahya

11.  Miranda, Prospero'nun kızı

12.  Ariel, uçan bir peri

13.  Sycorax, Issız adadaki büyücü kadın

14.  Setebos, Caliban’ın annesi Sycorax’ın tanrısı (Kırmızı altı çizili Uranüs uyduları)

 

 

 

Miranda uydusu

 

BİRİNCİ PERDE

·         Prospero, Milano’nun gerçekte dükü (yöneticisi olup)dür.  Kardeşi Antonio, Napoli kralı Alonso’nun himayesine girerek Prospero’yu sürgüne göndermiştir.

·         Prospero, sürgüne gönderilirken halkın sevgisi nedeniyle onlardan korktukları için Milano’nun gerçek dükünü ve kızını Miranda’yı öldürmeye cesaret edemediler.

·         Babası bunları anlatırken Miranda üzülünce babası kendisi (Miranda) sayesinde katlanıp hayatta kaldıklarını ifade eder.

·         Prospero ve Miranda ıssız bir adaya kandi ifadeleriyle tanrının yardımıyla çıkarlar. Miranda, babasından daha fazla ayrıntı istese de babası ayrıntı vermez. Bu sırada Miranda’nın uykusu gelir.

·         Perilerden olan Ariel, Prospero’dan aldığı emirle Jupiter (Yunan mitolojisinde Zeus) şimşekleri gibi şimşekler çaktırıp Neptün (Yunan mitolojisindeki Posedion)’ün yabası (üç ucu olan mızrak) ile fırtına yaratıp kralın gemilerini batırır. Ariel, efendisi Prospero’ya yaptığı hizmetler karşılığında özgürlüğünü ister. Ancak Prospero, kendisini Sycorax adlı cadıdan kurtardığı hatırlatınca Ariel göreve devam edeceğini söyler. Prospero, yeni bir emir verir: Sadece kendisine görünecektir.

·         Caliban, Sycorax adlı cadının oğlu ancak şimdilerde Prospero’nun kölesi olmuştu. Miranda, Caliban’dan tiksinse de onların ayak işlerine bakmaktadır.

Sana acımıştım; elimden geleni yapmıştım

Konuşturabilmek için seni;…..

Ama öğrendiklerin hep boşa gitti…” diyerek Miranda Caliban’ın kafasının kalın olduğunu ima eder. Caliban da öğrendiklerinden konuşmanın küfretmek için olduğu cevabını söyler.

·         Napoli kralı Alonso’nun oğlu Ferdinand sanki babasının gemilerini kaybettiğini hissetmişti. Bu sıralarda Miranda’ya rastlar. Ferdinand, babasının denizin dibini boyladığını, aynı kaderi Milano dükü (Antonio) ve oğlunun da olduğunu söyler.

·         Ferdinand, Mranda’yı Napoli kraliçesi görmek istediğini söylese de Prospero’nun Ferdinand’ı cezalandırma isteğine kızı Miranda itiraz eder.

·         Ferdinand kendi durumunu şöyle dile getirir:

“…Babamı kaybetmişim, gücüm kuvvetim gitmiş,

Dostlarım felakete uğramış,

Şu adam beni kıskıvrak bağlamış, Tehditler savurup duruyormuş;

Hiçbiri umurumda değil;

Yeter ki hapsedildiğim yerden

Şu kızı günde bir kez görebileyim…”

 

 

 

 

 

İKİNCİ PERDE

·         Alonso, Sebastian, Antonio, Gonzalo, Adrian, Francisco ıssız adanın bir kıyısıda karaya çıkarlar. İyi karakterli Gonzalo, her ne kadar gemiler batsa da hayatta kalmalarının mucize olduğunu söyler. Gonzalo, çıktıkları kara parçasının Tunus/Kartaca olduğunu ve Vergilius’un ünlü “Aeneas” destanında Kartaca kraliçesi/kurucusu Dido döneminde beri böyle bir yakışıklı bölgeye gelmediğini ima eder. Mitin devamında Kartaca kraliçesi Dido, aşık olduğu Aeneas’tan karşılık görmeyince hayatına son verir. Alonso, kızı ve oğlunu kaybetmenin acısı yaşamaktadır. Kızını uzak bölgeye gelin vermekle kaybettiğini düşünür. Ancak oğlunun hayatta olabileceğini lord Francisco söyler.

·         Gonzalo “ideal devleti”ni şöyle ifade eder:

·         İdeal devietimde her şeyi ters uygulardım;

Her türlü ticareti yasaklardım;

Yargıç filan olmazdı;

Okuryazarlık bilinmezdi; zengin, yoksul,

Uşaklık kalkardı; sözleşme, miras,

Arazi sınırı, çit, tarım, bağ bahçe olmazdı;

Madene, buğdaya, şaraba, yağa gerek kalmazdı;

Kimse çalışmazdı; herkes aylak olurdu,

Kadın erkek, herkes; ama saf ve temiz olurdu; Hükümdarlık olmazdı.”

·         İnsana ihtiyacını zaten doğa verir. Doğa bol yiyecek veriyor. Silahlara da ihtiyaç yoktur. Cümlelerini söyledikten sonra Sebastian ve Antonio evliliğe ihtiyacının da kalmadığı sonucuna ulaşırlar.

·         Adanın başka bir tarafında köle yaratık Caliban, efendisine söylenmekteyken soytarı Trinculo gelir. Trinculo, Caliban’ı tatilcilere göstererek para kazanabileceğini söyler. Fırtına yaklaşırken gök gürleyince ayyaş kahya Stephano, Caliban’a yanaşır. Caliban, bu iki kişiyi cin olmakla suçlar. Başından savmaya çalışır. Caliban’a içki içirirler o sarhoş olmuştur.

 

 

ÜÇÜNCÜ PERDE

·         Prospero’nun Ferdinand’ı ağır işlerde çalıştırmaktadır. Miranda ona yardım etmek ister. Ferdinand buna izin vermeyeceğini söyler. Ferdinand, gerçekte kendisinin prens olduğunu tekrar söyler ve seve seve kendisine köle olacağını da ekler. Miranda, “beni seviyor musun?” sorusuna:

Gökyüzü, yeryüzü tanık olsun sözlerime;

V e doğru söylüyorsam başarı tacı giydirsin andıma.

Ama eğer boşsa yeminim, yaşayacağım her mutluluk

Felakete dönsün. Dünyadaki her şeyden çok

Seni seviyor ve sayıyor, sana değer veriyorum.”

 

·         Ferdinand ve Miranda aşklarını birbirlerine itiraf ederler.

·         Bu sırada adanın öbür tarafında Caliban, Stephano ve Trinculo bir aradadır. Caliban, kendi hikâyesini anlatır. Caliban, kendisine yardım edip ada yönetimini alırlarlarsa onların kölesi olmak istediğini söyler.

·         Alonso, Gonzalo  ve arkadaşları bazı kişileri görürler onları ada yerlisi zannederler. Harpy rolüyle Ariel onlara görünüp onlara kızar.

DÖRDÜNCÜ PERDE

·         Prospero, Ferdinand’a armağan vereceğini şu sözlerle ifade eder:

..”İşte burada, T anrı önünde

Sunuyorum sana bu değerli armağanı..

Hem de hakkınla kazandığın ödül.

Ama, kutsal törenierin hepsi

Gereğince tamamlanmadan

Bekaret düğümünü çözmeye kalkışırsan,….

..Hymen'in lambası yolunuza ışık tuttuğu sürece.”

Prospero temsili 


 

·         Hymenenaeus veya Hymen mitolojisi:

·         Hymenenaeus veya Hymen Yunan mitolojisinde evlilik tanrısıdır. Kadınların cinsel organlarında bulunan hymenin Yunan tanrısıdından geldiği veya tanrının adını burdan aldığı belli değildir. Hymen’in şarap tanrısı Donysus ile güzellik tanrıçası Afrodit veya aynı zamanda müzik tanrısı Apollon ile güzel konuşma perisi Kalliope’nin oğlu ancak diğer versiyonda Hymen’in tanrı değil ölümlü biri ve Magnes’in oğlu olduğu ancak çok yakışıklı olduğu gerekçesiyle Apollon’un yanından ayrılmadığı söylenir. Hymen Atina’nın en güzel kızına âşıktır. Kız nereye gitse Hymen  ordadır.Kızın bereket tanrıçası Demeter’e kurban sunmak için Eleusis’e gideceğini öğrenir. Hymen için bu belki de bir fırsattır. Hymen, kendini kadın olarak gizlemek zorunda kalır. Çünkü erkekler bu tür etkinliğe katılamazlardı. Ancak Hymen o kadar güzel göründü ki onu kadın zannederler. Bu adak ibadeti için katılımcıların gemiye binmesi gerektiği için gemiye binilir. Gemi, yelken açtıktan sonra korsanlar tarafından ele geçirilerek kadınlar esir edilir. Hymen korsanların dinlenmesini fırsat bilerek kadınlarla plan yaparak korsanlara baskın yapıp onları öldürürler. Bu korsan olayında sevdiği kız da kendisine aşık olmuştur.

·         Hymen gemiyi emniyetli yere götürüp kızları orada bırakır. Atina’ya gidip olanları şehrin ileri gelenlerine anlatır. Sevdiği kızla evlendirilme karşılığında bütün kızları sağsalim getireceğine Atinalılar ikna olup düğün hazırlıklarına başlarlar.

·         Düğün hazırlıkları devam ederken Atinalılar da düğüne katıldıktan ve düğün töreni bitince Hymen oracıkta hayatını kaybeder. Atinalılar bu kaderi kabullenmekte zorlanırlar. Tanrılara yakarırlar. Davetlilerden biri de sağlık tanrısı Asklepion’dur. Asklepion bu aşktan o kadar etkilenir ki Hymen’i hayata döndürmeye karar verir. Ama hayata döndürülme şartı Atina’daki bütün düğünlere katılma zorunluluğudur. Eğer düğüne katılmazsa o çifte uğursuzluk getireceğine inanılmaya başlandı.

Evlilik tanrısı Hymen


 

·         Ferdinand şehvetine yenilmeyeceğini şöyle ifade eder:

“…Phoebus'un atları mı çatladı acaba,

Yoksa Gece'yi zincire mi yurdular aşağıda,

Diye düşünüp o günün tadını kaçırınaya

Hiç niyetim yok….”

·         Prospero, uşağı Ariel’e bazı perilerin getirilmesini emreder. Juno (Yunan mitolojisindeki Hera), Elibol, Ceres (Yunan mitolojisindeki Demeter) ve Iris(Yunan mitolojisindeki iyi haberleri ileten peri) gelirler. Bu tanrıçalar iki aşığın birleşmesini kutsamaktadırlar.

·         Bu sıralarda Caliban, Stephanao ve Trinculo; Prospero’ya darbe yapmayı düşünmekteyken Ariel, efendisinin emriyle onlar görünür. Ancak tazın kılığında kovalanırlar.

Bir oyunda Caliban


BEŞİNCİ SAHNE

·         Prospero, sorar kral ve yanındakiler ne yapıyor diye. Ariel aynı yerde olduklarını söyler. Onlar görünür olurlar.Prospero kendisine yapılanları yüzlerine vurur:

“Sen Alonso, bana ve kızıma insafsızca davrandın;

Kardeşin de sana yardakçılık etti.

Bu yüzden vicdanın sızlıyor şimdi Sebastian.

Evet sen kardeşim, benim kendi kanım ve canım,

İnsanlık ve merhameti benliğinden sürüp,

Yerine ihtirası ağıdayan sen;

Sebastian'la birlikte,

Ki o bu yüzden böyle azap çekiyor şimdi,

Kralınızı öldürmeye kalkışan sen!

İkinizi de bağışlıyorum, insan denemezse de size…..”

·          Alonso, Prospero’nun yaşadığına akıl sır erdiremedi. Prospero’nun doğaüstü güçleri vardır. Mutlu son da yaklaşmaktadır.

·         Miranda: Hey “cesur yeni dünya*” ki içinde böyle insanlar var

*  Cesur Yeni Dünya”, Aldoux Huxley’in 1932’de yazmış olduğu distopik bir eserin adına ilham kaynağı olmuştur.

 


Aldoux Huxley

Wiliam Shekespeare, Fırtına (çev. Bülent Bozkurt), Remzi Kitabevi, İstanbul: 2000

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması

   Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması ü  1353’ten itibaren Rumeli’ye geçen  Osmanlılar , yaklaşık bir asır içinde bölgede hâkim güç hâline geldi....