Tuğrul Bey’in Anadolu Seferi (1054)
Bizzat
Tuğrul Bey’in komutasında Büyük Selçuklular Anadolu topraklarına sefer yapmaya
karar vermişlerdi. Tuğrul Bey, 1054 yılında Bargiri (Muradiye) kalesini
kuşatarak ele geçirmesi üzerine Ercişliler Bargiri’nin durumuna düşmemek için
kaleyi hediyeler sunarak teslim etmişlerdi.
Tuğrul
Bey, iyi tahkim edilmiş Malazgirt
kalesini muhasaraya alırken kuvvetlerini üçe bölmüştü: Birinci ordu; Çoruh istikametinde
Bayburt’a kadar ulaştılar ancak buradaki kuvvetler tarafından püskürtüldüler.
İkinci ordu; kuzeyde Kafkasya’dan, batıda Canik taraflarına ve güneyde
Toros dağlarına kadar çok geniş bir alanda akınlarda bulundular. Üçüncü ordu;
Kars taraflarında Kars Ermeni prensi Gagik’in kuvvetlerini mağlup eder. Tuğrul
Bey’in asıl kuvvetleri ise Pasinler ovasından Erzurum’a kadar ilerlerse de
karşısına Bizans kuvvetleri çıkmadığı için Malazgirt kuşatılmaya devam edildi,
ancak Vasil adında bir Ermeni’nin mukavemeti ve Selçuklu mancınıklarını imha etmesi
nedeni kışın da yaklaşması üzerine geri çekildi. Selçuklu kuvvetlerini geri
çekilme yolunda Adilcevaz ele geçirildi( 1054-1055).
1000'li yıllarda Ermeni Krallığı |
Tuğrul Bey Dönemi Selçukluların Anadolu
Akınları
Gürcü Prensinin Selçukluları davet etmesi: Sultan Tuğrul Bey’in Anadolu’ya yapmış olduğu
1055 tarihli seferden sonra bölgeye bir daha sefer yapmamasına rağmen Selçuklu
hanedan üyeleri ve emirleri akınlara devam etmişlerdi. 1054 tarihinden itibaren
Tuğrul Bey’e bağlılık arz eden Gence Emiri Şeddadilerden Ebu’l Esfar, ertesi
yıl Ani ve çevresine sefer yaparak bölgeyi yağmaladı. Bu sefere mukabil
Bizanslı komutan Nikephoros, Gence’ye kadar bölgeye saldırarak Gence Emiri’ni
anlaşmaya zorlayarak yeğenini rehin olarak Bizans’a göndertti. Bizans’taki iç
kargaşadan faydalanan Gürcü prensliği Bizans toprakların akınlarda bulunarak
Erzurum’a kadar saldırı yapmışlardı (1057-8). Ani valisi Bizanslı komutan
Katakalon, Gürcülere karşı saldırıda bulununca Gürcü prens İvanet, Türkleri
yardıma çağırmak durumunda kaldı. Bunun üzerine Anadolu’ya giren Türk
kuvvetleri Bayburt’a ulaştıktan sonra Kemah’a kadar ilerlediler, ardından iki
kola ayrılan Türk birliklerinin biri Şebinkarahisar taraflarına doğru
ilerlerken diğer birlikler güney yönünde Erzincan daha sonra Malatya’ya doğru
ilerlerken ani saldırıya uğrayıp mağlup olarak Muş yöresine ulaştılar, burada
“çanlı kilise” denilen mevkide büyük bir kısmı yok edildi.
Tuğrul Bey'in Anadolu Seferleri yönü |
Çağrı Bey’in oğlu Yakuti’nin Anadolu akınları
Melik
Yakuti, yanında önemli komutanlardan Sabuk (veya Saltuk) olduğu halde 1057
yılında yaptıkları akınları durdurmaya çalışan Bizanslı komutan Nikephoros Bryennios'un çabaları başarılı
olmadı. Ani kalesi ele geçirilemese de Pasinler ovasına girip ardından
Malazgirt ve Muş taraflarına doğru harekete geçtiler. Yakuti’nin göndermiş
olduğu başka kuvvetler de Erzincan’a kadar akınlar yaptılar, Sivas şehri
kuşatılıp Selçuklular şehre girdikten sonra ganimet elde ederek Azerbaycan’a
geri döndüler. Tuğrul Bey’in talimatıyla Yakuti bu sefer Salari Horasan
ile Kapar ve Ermenilerin Kicaciç olduğu
halde Bizans topraklarına 1059 yılında tekrar akınlara başladılar. Bizans
imparatoru X. Constantionos Lukas
Selçuklu akınlarını önlemeye çalıştıysa da başarılı olamaz. Bu nedenle
Normandiyalı Herve ve Urfa valisi Tavdanos’u Türklerle mücadele için
görevlendirdi. Ancak Türklerin üslerine gitmiş olmasıyla Helve ve Urfa valisi
onlarla karşılaşamadılar. Helve ve Urfa valisi, yerel hanedan olan
Mervanoğullarının elinde buluna Amid’i kuşattılarsa da şehrin Rum kapısı
denilen mevkide Urfa valisi hayatını kaybetti. Bizans kuvvetleri Herve
komutasında Erzurum’a çekildiler.
Çağrı Bey'in oğlu Melik Yakuti'nin temsili resmi |
Tuğrul Bey döneminde gerçekleştirilen bu akınlar Sivas ve Malatya
doğusundaki bütün yerleşim yerlerine yapılması sonraki dönemlerde yapılacak
fetih hareketlerine zemin hazırlayacak ve Bizans’ın askri anlamda sarsılmasına
sebebiyet verecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder