·
Osmanlı Devleti, XV ve XVI.
yüzyıllarda Avrupa’daki stratejik rakipleri dışında merkezi Vatikan’da olan Roma Katolik Kilisesine karşı da
uzun vadeli politikalar izledi.
·
Çünkü Roma Katolik Kilisesi, İslam dünyanın lideri olan Osmanlı
Devleti’ni büyük bir tehdit olarak gördü ve onu ortadan kaldırmak için çeşitli
ittifaklar kurdu.
·
Buna karşılık Osmanlı Devleti de
Roma Katolik Kilisesini Hristiyan dünyasında yalnız bırakmak ve Avrupa Hristiyan
birliğini parçalamak amacıyla çeşitli tedbirler alıyordu.
İtalya şehir devleti ve Papalık devleti (Orta İtalya, günümüz Vatikan)
·
Bu amaçla:
1. Osmanlı’nın
adaletli ve hoşgörülü politikası:
·
Balkanlarda yapılan fetihler alına
yerlerdeki insanlara din ve mezheplere mensup yerli halka iyi davrandı,
kimsenin dinine, canına ve malına dokunmadı. İzlemiş olduğu adaletli politika
sayesinde bölge halkının güvenini kazandı.
·
Bu durum;
ü Balkanlarda yaklaşık üç yüz yıl sürecek Osmanlı hâkimiyetine ortam
hazırladı.
ü Bosna ve Hersekliler olmak üzere birçok Balkan halkı gönüllü olarak
Müslümanlığı tercih etti.
ü Balkanlara sahip olmak isteyen Habsburg İmparatorluğu ve Roma Katolik
Kilisesi bu durumdan oldukça rahatsızdı. Bu yüzden Osmanlı Devleti’ne karşı
yıllarca sürecek Haçlı savaşlarına ön ayak olmuşlardı.
Osmanlı'nın mirasçısı Türkiye ve diğer Balkan ülkeleri
2.
Bölge insanını inancında serbest bırakma:
·
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’un
fethi sonrası şehirdeki tüm gayrimüslimlere inanç ve ibadet özgürlüğü tanıdı.
·
Yayınladığı bir fermanla Ortodoks
Kilisesinin varlığını devam ettirdi.
Ortodoks kilse merkezi Patrikhane /Fatih-İstanbul
·
Böylece Katolik Roma Kilisesine
karşı, Ortodoksları himaye edecek Hristiyan birliğini bozmayı amaçladı.
Katolikliğin koruyucusu Habsburg imparatorluğu
3. Reform
Hareketlerine destek vermek: Protestanları Katoliklere karşı korunmuştur.
·
REFORM HAREKETLERİ: XVI. Yüzyılda Almanya’da
başlayan Katolik Kilisesinde gerçekleştirilen düzenleme hareketidir.
·
Nedenleri:
1.
Katolik Kilisesinin aşırı zenginleşmesi
ve yozlaşması,
2.
Siyasetle ve dünyevi etkinliklerle
daha fazla ilgilenmeye başlaması birçok din adamı ve halkın tepkisine yol açtı.
·
Bu olaylar başta Almanya olmak
üzere Fransa, İngiltere ve Kuzey Avrupa ülkelerine yayılan Reform hareketlerine
neden oldu.
·
Almanya’da Reform hareketlerinin
öncüsü, ilahiyatçı Martin Luther (Martin Luter) oldu. Luther 1517’de yayımladığı
bildiride kilisenin yaptığı yanlışlara vurgu yaptı. Özellikle “Tanrı ile kul
arasına kimsenin giremeyeceğini, öbür dünyada esenliğe kavuşmak için imanın
yeteceğini, endüljans alarak kimsenin günahlardan kurtulamayacağını”
bildirirdi.
·
Luther’in düşüncelerinden
etkilenen fakir Alman köylüleri ve şövalyeler ayaklanma başlatarak kilise
topraklarına ve mallarına saldırdılar.
·
Bu ayaklanmalarından endişelenen Alman İmparatoru Şarlken, Reform
Hareketlerinin yayıldığı yerlerde kalmasına dair bir karar çıkarttı (1529).
Şarlken’in bu kararını beş Alman prensi ve on dört şehir protesto etti. Bu
yüzden Luther taraftarlarına “Protestan”
adı verildi.
·
İç Savaş ve Augsburg Antlaşması: Şarlken ve Luther taraftarları arasında yirmi beş yıl süren savaşlar
oldu. Bu savaşlar sonunda “Augsburg
Antlaşması” ile Protestanlara inanç serbestliği tanındı (1555).
·
Reform Hareketleri sonucunda;
1.
Avrupa’da mezhep birliğinin
bozulması, Otuz Yıl Savaşlarının başlamasına neden oldu (1618-1648).
2.
Savaş sonrasında Almanya
zayıfladı, Fransa güçlendi. Fransa kralları merkezî yapılarını güçlendirdi.
3.
Otuz Yıl Savaşlarına katılmayan
İngiltere’de ise I. Elizabeth mutlak monarşi anlayışını ülkesinde
daha da güçlendirmeye çalıştı.
·
Referm’un Osmanlı’ya etkileri: Reform
hareketleri Osmanlı Devleti’nde etkili olamadı. Çünkü Osmanlı topraklarında
yaşayan Hristiyanlar, din ve vicdan özgürlüğüne sahiplerdi.
·
Avrupa’nın Reform’la ulaşmak
istediği seviye Osmanlı Devleti’nde zaten yaşanıyordu.
·
Hatta Reform’un öncüsü Luther,
Osmanlı Devleti’nin farklı din ve mezheplere olan adaletli yaklaşımından ve tüm
toplumlara sağladığı inanç özgürlüğünden etkilenmişti.
·
Osmanlı Devleti, Avrupa’daki
Reform hareketleriyle siyasi açıdan ilgilendi. Dönemin hükümdarı Kanuni, Reform
hareketlerinin Osmanlı Devleti’nin yararına olduğunu düşündü. Luther’e ve
Protestanlara destek verdi. Avrupa’daki karışıklıklardan faydalanarak Viyana
önlerine kadar ilerledi.
·
Kuzey Afrika Müslümanları
·
Osmanlı Devleti Ortodoks ve
Protestan Hristiyanların dışında, Kuzey Afrika’daki Müslümanların da uzun
yıllar koruyuculuğunu üstlendi.
·
Bölge halkını başta İspanya ve
Portekiz olmak üzere, sonraki dönemlerde İngiltere, Fransa ve Hollanda gibi
ülkelerin baskılarından korudu.
·
Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’daki Müslümanlara yönelik himaye
politikaları özetle şunlardı:
·
Mısır’ın alınması: Osmanlı Devleti’nin
Kuzey Afrika’daki hâkimiyeti 1517’de Mısır’ın fethiyle başladı.
·
Cezayir’in Alınması ve Oruç ile Hızır Reis(Barbaros Hayrettin Paşa):
·
Bu dönemde İspanyolların Cezayir civarında
birtakım yerleri ele geçirmesi, Osmanlı Devleti’nin Akdeniz’deki çıkarlarının
zedelenmesine neden oldu.
·
İspanyolların Kuzey Afrika’yı ele
geçirme ihtimalleri karşısında ünlü Türk denizcileri Oruç Reis ile Hızır Reis,
bu bölgelerde Türk hâkimiyetini tesis etme hedefine yöneldiler. İlk olarak Cezayir’i
denetimleri altına aldılar.
·
Türklerin bölgeye gelişinden sonra
İspanyolların bölgede ilerlemesi durdu. Dolayısıyla Kuzey Afrika’daki
Müslümanlar kendilerine yeni bir koruyucu buldular.
·
Oruç Reis’in ölümünden sonra
Kanuni Dönemi’nde Osmanlıların hizmetine giren Hızır Reis (Barbaros Hayrettin Paşa), Cezayir’i Osmanlı topraklarına kattı (1529) ve sağladığı
maddi ve manevi destekle Avrupa’dan gelen Haçlı akınlarını başarıyla püskürttü.
·
Trablusgarp ve Turgut Reis: Kuzey
Afrika’da uzun yıllar sürecek Osmanlı hâkimiyetin tesisine ön ayak oldu.
Barbaros’un ölümünden sonra yerine Turgut
Reis geçti.
·
Turgut Reis, Saint Jean (Sen Jan)
şövalyelerinin denetiminde olan Trablusgarp’ı
(1551), bir süre sonra da Tunus’u
alarak Osmanlı topraklarına kattı.
·
Bu gelişmeler sonucunda Osmanlı
Devleti, Kuzey Afrika’da, Doğu ve Batı Akdeniz’de Hristiyan devletlere karşı
İslam dünyasının koruyuculuğunu üstlendi.
·
Kuzey Afrika Müslümanları, Türkler
sayesinde İspanya ve Portekiz’den kaynaklanan büyük bir felaketten kurtuldu.
Çünkü aynı dönemde İspanya, Coğrafi Keşifler sonucu Güney Amerika’yı işgal
etmiş ve bölge halkına karşı soykırım uygulamıştı.
·
Eğer İspanya, Cezayir’den
başlayarak Kuzey Afrika’yı işgal etmiş olsaydı, Endülüs’teki Müslümanlar ve
Yahudiler ile Güney Amerika’daki halka yaptıklarını orada da yapması kuvvetli
bir olasılıktı.
ETKİNLİK/ÖDEV
1.
Osmanlı Devleti, XV. ve XVI.
yüzyıllarda Avrupa’daki stratejik rakipleri dışında merkezi ………………………..’da bulunan
Roma Katolik Kilisesine karşı
da uzun vadeli politikalar üretmiştir.
2.
Osmanlı Devleti Avrupa Hristiyan
birliğini parçalamak amacıyla aldığı üç önlemi yazınız.
3.
Protestanların resmen mezhep ilan
edildiği 1555 tarihli antlaşma ………………………………………………..’dır.
4.
………………………. Hareketleri sonucunda
Otuz Yıl Savaşları yaşanmıştır.
5.
XVI. Yüzyılda Almanya’da başlayan
Katolik Kilisesinde gerçekleştirilen düzenleme hareketlerine ………………………… denir.
6.
Osmanlı’nın adaletli ve hoşgörülü politikasının
sonuçları nelerdir? Yazınız.
7.
Osmanlı, Kuzey Afrika
Müslümanlarını ………………….. ve ……………………..’e karşı korumuştur.
8.
Osmanlı’nın Kuzey Afrika’da aldığı
ilk toprak parçası ……………………….’dir.
9.
Hızır Reis (Barbaros Hayrettin)’in
Osmanlı hizmetine girmesiyle Osmanlılara katılan yer ……………………….’dir.
10.
Trablusgarp, …………….…………. Reis tarafından
Osmanlı Devleti'ne kazandırıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder