21 Ekim 2022 Cuma

ROMA TARİHİ -86-Gaius Flavius Valerius Aurelius Constantinus (I. Constantinus) ( 307-337)

 

Gaius Flavius Valerius Aurelius Constantinus (I. Constantinus) ( 307-337)

·         Tarihte Büyük veya Magnus unvanıyla anılır.

·         Flavius Valerius Constantinus, I. Constantius Chlorus (305-306 arası Roma imparatoru) ve Helena’nın oğlu olarak 272 yılında günümüz Sırbistan sınırları içinde yer alan Illirya topraklarında dünyaya gelmiştir. Annesi  Flavia Iulia Helena Augusta’nın İsa’nın çarmıha gerildiği çivi ve haçın kalıntılarını bulduğuna başta Ortodoks olmak üzere birkaç mezhep tarafından kabul edilir.


I. Constantinus'un annesi Helena





·         293’te tetrarşi (dörtlü yönetim) sistemi kurulduğunda Maximianus’un(286-305) caesar’ı olan I. Constantius Chlorus, oğlu Constantinus’u da Doğu’daki Diocletianus’un(284-305) sarayına göndermiş ve Constantinus orada gerekli eğitimi almıştı.

·          305’te Diocletianus(Doğu imparatoru) ve Maximianus(Batı imparatoru) tahttan çekilince onların yerini caesar’ları, yani Galerius(305-311) ve I. Constantius(305-306) almışlardı. Artık, Constantinus artık augustus olarak Doğu’da hüküm süren Galerius’un idaresi ve gözetiminde bulunuyordu. Batı’nın idaresini üstlenen augustus l. Constantius, Britannia’da Pictlere (İskoçya’nın doğu ve kuzeydoğusunda yaşayan antik halk) karşı sefere çıktığında Galerius’tan oğlu Constatinus’u kendisine yardım için göndermesini talep etmiş ve baba-oğul Britannia’da Pictlere karşı birlikte savaşmışlardı. Constantius Britannia’da Eburacum (York, günümüzde İngiltere’de bir şehir)’da öldüğünde, askerler oğlu Constantinus’u augustus ilân etmişlerdi. Ancak, Doğu’nun caesarı Galerius Constantinus’a verilen bu unvanı kabul etmedi ve ona caesar unvanı verdi.

Tetrarşi kurucusu Diocletianus


·         Batı’nın augustus’u olarak Flavius Valerius Severus’u(II. Severus, 306-307) atadı. Ancak daha sonra Constantinus, önceki augustus Maximianus’un kızı Fausta ile evlendiğinde, Maximianus, onun augustus unvanını kabul etti.

·         Constantinus augusluktan caesar rütbesine indirildi. Constantinus, sonradan kendisine karşı bir tutum içine giren Maximianus’u Massilia’da (günümüzde Fransa’da bir şehir)  yenerek onu intihara zorladı. Dogu’nun augustus’u Galerius’un ölümünden sonra, Constantinus bu kez Maximianus’un oğlu Maxentius(306-312) ile savaşmaya başladı. 312 de Constantinus, Alpler’den geçerek Roma’daki Maxentius'un üzerine yürüdü. Maxentius Roma’dan ayrılıp Constantinus’un ordusunu şehrin dışında karşıladı.Tiber nehri üzerinde gerçekleşen  Milvius Köprüsü (312) savaşında Constantinus, Maxentius’u  yendi.

Constantinus'un rüyası "in hoc signo vinces" (bu işaretle yeneceksin)


·         Savaş öncesinde Constantinus, rüyasında askerlerin kalkanları üzerine İsa’nın parıldayan khi ve rho harflerini üst üste görerek tanrıdal bir sesin kendisine "in hoc signo vinces" (bu işaretle yeneceksin) diyerek galip geleceğini  bu nedenle bu işaretin askerlerin kalkan ve miğferlerine  çizmeleri halinde savaşı kazanacaklarını görmüş ve bu yüzden askerlerine bu monogramı kalkanlarına çizmelerini emretmişti. Savaşı kazandığında da bu rüyanın etkisi olduğunu düşündü. Kendisi de Hristiyanlığı benimser. Bu zaferden sonra Roma Senatus’u Constantinus’un augustus unvanını onaylayarak tüm imparatorluk yetki ve güçlerini ona verdi. Constantinus, Galerius’un yerine augustus olan Maximinus Daia’ya 313’te kendisiyle birlikte consullük verdi. Ancak, Milvius Köprüdü Savaşı’ndan 6 ay sonra Licinius’un da Tzouroulon(Çorlu) adlı savaşta Maximinus Daia’yı saf dışı bırakması sonrasında imparatorluk sadece Constantinus ile Licinius’a kalmıştı.

Milvius Köprüdü Savaşı temsili


·         313 ’te Licinius(308-324), Constantinus’un üvey kız kardeşi Constantia ile Mediolanum’da(Milano,İtalya’da bir şehir) evlendi ve Constantinus ile Licinius arasındaki yakınlık perçinlendi. İki augustus, Constantinus ve Licinius Mediolanum’da Hıristiyanlara 313’te Milano Fermanı'nı  yayımladılar.

Milano Fermanı


·         Constantinus ve Licinius 315 yılı consullügünü de paylaştılar. İki augustus arasındaki rekabet ve güç paylaşımı önceleri pek su yüzüne çıkmasa da ve Constantinus Batı’nın, pagan olan Licinius ise Balkanlar ve Doğu’nun yönetimini üzerine alarak bu birlikteliği sürdürmeye çabalasalar da bu denge politikası fazla uzun sürmedi ve iki augustus arasında savaş patlak verdi. Constantinus’un, kayınbiraderi Bassianus’u caesar ataması da iki augustus arasındaki anlaşmazlığı körükledi. Bu yüzden 316’da Constantinus Balkanları istila etti ve Licinius’u saf dışı bırakmak istedi. Constantinus, Licinius’un ordusunu önce 316’da Pannonia’daki(Balkanlar’da eyalet) Cibalae’da(Vinkovci,günümüz Hırvatistan’da bir şehir), sonra da Trakya’daki Campus Ardiensis’te(Harmanlı, günümüz Bulgaridstan’da bir şehir) yendi. Ancak Constantinus üstün olmasına rağmen Licinius’un ordusu geri çekilerek tam bir yenilgi almaktan kurtulmuştu.

Pannonia eyaleti


·         317 de Serdica(Bulgaristan başkenti Sofya) bir anlaşma yapıldı. Licinius, Balkan eyaletlerinin çoğunu Constantinus’a devretmek zorunda kaldı. Constantinus’un çocuklan Crispus ve Constantinus ile küçük Licinius caesar ilân edildiler.

·         İki taraf bir süre mücadeleye girmekten kaçındılar. Licinius, belki Constantinus’a muhtemelen hoş görünmek için önceleri Hıristiyanlara hoşgörü gösterdiyse de sonradan onlara karşı şiddet uyguladı. Hıristiyanları devlet görevlerinden ve ordudan uzaklaştırmak istedi. Bu durum, Constantinus’u endişelendirir.

Licinius


·         Bu arada Gothları püskürtmeye çalışan Constantinus’un, Licinius’un kontrolü altındaki topraklara geçmesi, Licinius’la Constantinus’u karşı karşıya getirdi. Constantinus 324’te büyük bir ordu toplayarak ve Licinius’a saldırır. Constantinus, Hellespont(Çanakkale) deniz savaşında ve 324’te Hadrianopolis (günümüz Karabük Eskipazar) ve Khrysopolis(İstanbul’da Üsküdar) savaşlarında Licinius’u yendi. Licinius Nikomedeia’ya kaçınca Nikomedeia kuşatıldı, Licinius hayatının bağışlanacağı sözü üzerine teslim oldu. Licinius, tehlike olmaktan çıkınca  I. Constantinus tetrarşi sistemine de son vererek ülkeyi kendi yönetiminde birleştirdi.  Licinius Thessalonike’de (Yunanistan, Selanik) gözaltında yaşamaya başladı. Fakat Constantinus bir süre sonra 325’te onu öldürdü.

Labarum sembolü, Mesih'in Latince adının görünümü( Christus,khi ve rho harfleri)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması

   Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması ü  1353’ten itibaren Rumeli’ye geçen  Osmanlılar , yaklaşık bir asır içinde bölgede hâkim güç hâline geldi....