21 Mart 2020 Cumartesi

11. SINIF: EN UZUN YÜZYIL


EN UZUN YÜZYIL 1800-1922

·         XIX. YÜZYIL BAŞLARINDA ASYA VE AVRUPA

·         XIX. yüzyıl başlarında Osmanlı Devleti’nin çağdaşı olan İngiltere, Fransa, Rusya, İspanya, Hollanda ve Avusturya dünya politikalarına yön veren devletler durumundaydı.

·         İngiltere: XIX. yüzyılın en güçlü devletidir. Büyük bir sömürge imparatorluğu kurmasına rağmen Milliyetçilik düşüncesine sempati ile bakmaktaydı.
·         Fransa:  Sömürgecilikte İngiltere kadar başarılı bir sonuç alamamasına rağmen gücünü koruyor ve özellikle Osmanlı topraklarına yönelme amacıyla ittifaklara giriyordu.
·         Avusturya: Milliyetçiliği bir tehdit olarak görüyordu. Avusturya ile Rusya arasında Balkan toprakları üzerinde üstünlük mücadelesi başladı. Avusturya, Alman birliğinin sağlanmasında Prusya ile mücadeleye girişti.
·         Rusya: Orta Asya’ya doğru yayıldı. Sıcak denizlere yayılma siyasetini sürdürmekle birlikte bu sefer Panslavizm siyasetini de izlemeye başlayacaktı.
En Uzun Yüzyıl Döneminde Avrupa

·         Osmanlı’nın XIX. yy da amaçları

1.       1.  Halkın gözünde güvenilirliğini yitirmiş olan merkezi otoriteyi güçlendirmek,
2.        2. Askeri alanda yenilikler yaparak toprak kaybını önlemek,
3.        3. Milliyetçilik akımına karşı azınlıkların imparatorluktan ayrılmalarını engellemek,
4.        4. Avrupayı örnek alarak imparatorluğun modernleşmesini sağlamak,
5.       5.  Ekonomik sorunları çözmek,
6.       6.  Avrupalı devletlerin siyasi desteğini sağlamak

DÖNEM PADİŞAHLARI

  1. III. Selim (1789 – 1807)
  2. IV. Mustafa (1807 – 1808)
  3. II. Mahmut (1808 – 1839)
  4. Sultan Abdülmecid (1839 – 1861)
  5. Sultan Abdülaziz (1861 – 1876)
  6. V. Murat (1876)
  7. II. Abdülhamit (1876 – 1909)
  8. V. Mehmet Resat (1909 – 1918)
  9. II. Mahmut 
  10. VI. Mehmet Vahdettin(1918 – 1922)

SULTAN II. MAHMUT DÖNEMİ 1808 – 1839

·         1806-1812 Osmanlı Rus Savaşı

·         Nedenleri:

1.       Rusya'nın sıcak denizlere inmek ve Balkanlarda egemenlik sağlamak istemesi
Rusya’nın Ortodoks birliğini ve slav birliğini sağlamak istemesi
Osmanlı’nın Rus taraftarı Eflak ve Boğdan voyvodalarını görevden alması

·         Gelişme:
·         Kabakçı olayı ve Alemdar Mustafa olayı yaşanır. II. Mahmut başa geçirilir.
·         Fransa ile Rusya arasında Tilsit Antlaşması yapılsa da Fransa’nın Rusya’ya savaş ilanı üzerine Bükreş Antlaşması imzalanır.(1812)

·         Buna göre;
1.        Besarabya Rusya’ya verilecek
2.        Eflak ve Boğdan Osmanlı’ya iade edilecek
3.       Sırp toplumuna ayrıcalık verilecek

·         Önemi;
1.        Rusya, Fransa tehdidi üzerine ufak toprakla yetinir.
2.        Gürcistan üzerinde Rus hakimiyeti güçlenir
3.       İlk defa bir Osmanlı toplumuna ayrıcalık verilir.

·         Senedi İttifak 1808
·         Devletin içinde bulunduğu kargaşadan kurtarmak için Ayanlar ile devlet arasında yapılan sözleşmedir.

·         İlan edilme nedenleri
1.        Ayanların güçlerini güvenceye almak istemeelri
2.        Devletin otoritesini Ayanlara kabul ettirmek istemesi
3.        Padişahın ıslahatlar için ayanların desteğini almak istemesi

·         Maddeleri
1.        Ayanlar padişah otoritesine uyacak
2.        Ayanlar, devlete isyan olursa devlete destek verecek
3.        Vergi miktarı hükümet ile Ayanlar tarafından belirlenecek
4.        Ayanlar sadrazamın kanunlara uygun emirlerine uyacak
5.        Sözleşme Sadrazam ile ayanlar arasında imzalanacak ve müteakip sadrazamlar tarafından da onaylanacak
6.       Ayanlık hakkı babadan oğla geçebilecek

·         Önemi:
1.        Ayanlar hukuki statü kazanırlar
2.        Ayanlara geniş haklar tanınır
3.        Devletin Ayanlara söz geçiremeyecek kadar zayıfladığı ortaya çıktı
4.        Padişahın bazı yetkileri ayanlarla paylaşıldı.

·         Alemdar Vak’ası: Alemdar Mustafa Paşa yeniçerin yerine bir ordu kuramak isteyince Yeniçeriler, Alemdar Mustafa Paşa’yı öldürmeleri üzerine Yeniçerilerin IV. Mustafa’yı başa getirmelerinin önüne geçmek isteyen II. Mahmut, IV. Mustafa’yı boğdurur.


·         II. Mahmut Islahatları
·         Yönetim (İdari) alanındaki Islahatlar; II. Mahmut, yeni kurumlar kurarak batı tarzı hükûmet anlayışını yerleştirmek için aşağıdaki düzenlemeleri yapmıştır.
·          
·         Yönetim (İdari) alanında diğer ıslahatlar;
1.        Merkez memurlukları iç işleri ve dış işleri olarak 2’ye ayrıldı.
2.        Memurlara fes, pantolon ve ceket zorunluluğu getirildi
3.        Köy ve mahalle muhtarlıkları kuruldu.
4.        Karantina ve posta teşkilatı kuruldu.
5.        Yurt dışına pasaport uygulaması getirildi
6.        Takvimi Vekayi adlı ilk resmi gazete çıkarıldı.
7.        Müsadere usulü kaldırıldı.

·         Mürur Tezkeresi nedir? 
        İstanbul’a gelen kişiler için Mürur tezkeresi (geçiş belgesi) alma zorunluluğu getitildi. Bu uygulama bir çeşit dahili pasaport uygulamasıdır. İstanbul’a gelen kişi için geldiği bölge yöneticisi tahkikat yapar ve İstanbul’da onun için birinin kefil olması gerekirdi.

·         Askeri  alanda ıslahatlar;
1.        Sekbanıcedit ordusu kurulur.
2.        Eşkinci ocağı kurulur.
3.        Yeniçeri Ocağı kaldırılır. Buna “Vakayı Hayriye” denir
4.        Asakir-i mensure-yi muhammediye ordusu kurulur.
5.        Tımar sistemi kaldırılır. «redif» birlikleri oluşturulur.
6.        «Seraskerlik» makamı oluşturulur.

·         Eğitim  alanında ıslahatlar
1.        Medrese eğitiminin yanında yeni anlayışla eğitim yapan okulların açılmasına öncelik verdi.
2.        İstanbul’da kız ve erkek çocuklarına ilköğretim zorunlu hâle getirildi.
3.        İşlevini kaybeden Enderun’un yerine Devlet Adamı yetiştirmek amacıyla Mektebimaarifiadliye açıldı.
4.        Tercüme odaları kuruldu.
5.        İlk defa yurt dışına öğrenci gönderildi.
6.        Mektebi Tıbbiye (Tıp Fakültesi) açıldı.
7.        Mektebi Harbiye (Harp Okulu) açıldı.
8.        Mızıkayıhümayun (Bando ve Mızıka Okulu) açıldı.
9.        Mektebiulumuedebiye ve Rüştiye adlı orta dereceli okullar açıldı.

·         Ekonomi  alanında ıslahatlar ve gelişmeler
1.        Ticaret nezareti kurularak tarım ve ticaret işleri düzene sokuldu.
2.        Yerli malı kullanımı teşvik edildi.
3.        Ordunun fes ihtiyacını karşılamak için feshane kuruldu.
4.        Bakırköy’de bez fabrikası açıldı.
5.        Osmanlı tüccarlarının Avrupalı tüccarlarla rekabet edebilmeleri için gümrük vergilerinde kolaylık sağlandı.

6.        Balta Limanı Ticaret Sözleşmesi’nin özelliği nedir?

·         AZINLIK İSYANLARI

·         SIRP İSYANI

·         Nedenler:
1.        Milliyetçilik akımı,
2.        Sırbistan'ın savaş alanı olması,
3.        Avusturya ve Rusya'nın Sırpları kışkırtmaları,
4.        Bölgedeki yeniçerilerin halka kötü davranmaları.

·         Sırbistan'da ilk ayaklanma, 1804’te Kara Yorgi önderliğinde çıktı ve aralıklarla 1878’e kadar sürdü.

·         Sırpların Bağımsızlık aşamaları;
1.        Bükreş Antlaşması 1812 Ayrıcalık
2.        Edirne Antlaşması 1829 Özerklik
3.        Berlin Antlaşması 1878 Bağımsızlık (Sırp, Karadağ ve Romanya bağımsız oluyor)

·         YUNAN İSYANI

·         Nedenleri
1.        Fransız İhtilali'nin getirdiği milliyetçilik akımı,
2.        Ruslar veYunanlıların eski Bizans’ı diriltmek istemeleri (megali idea),
3.        Avrupa devletlerinin kışkırtmaları,
4.        Rum aydınlarının çalışmaları,
5.        Rus çarı tarafından kurdurulan Filikieterya (1894'te Etnikieterya olarak değiştirilmiştir.) cemiyetinin çalışmaları,
6.        Fener Rum Patrikhanesi'nin Rumları isyana teşvik etmesi,
7.       Yanya valisi Tepedelenli Ali Paşa'nın isyanıdır.

·         Tepedelenli Ali Paşa İsyanı 1822: Yanya valisi Ali Paşa Yunanlıların bağımsızlık önündeki en büyük engeldi. Saraya yakın Rumların Ali Paşa’dan kurtulmalarını gerektirdi. Fener Rum Patriği ve Ali Paşanın rakipleri (Halet Efendi) onu görevden aldırmaları üzerine Tepedelenli Ali Paşa isyan eder. Paşa’nın bulunduğu yeri terk etmemesi üzerine üzerine ordu gönderilip başı kesilir. Tepedelenli Ali Paşa’dan kurtulan Rumların bağımsızlık çalaışmaları hız kazanır.

·         Rusların yardımıyla Rumlar ilk isyanı 1820'de Eflâk'ta başlattılar. Bu isyan başarılı olmayınca 1821'de Mora'da yeniden isyan ettiler.
·         Osmanlı Devleti'nin isyanı bastırma çabaları Avrupa devletlerinin tepkisini çekti. Avrupa'nın birçok yerinden Rumlara yardım için gönüllüler geldi. İngiliz şairi Lord Byron dahi 1823'te Rumları desteklemek için Yunanistan'a geldi. Şiirleriyle ve yazılarıyla Yunanlıların sevgi ve  sempatisini kazandı.
·         İngiltere, Fransa, Rusya Yunanistan'a özerklik verilmesini istediler. Osmanlı Devleti bu isteği kendi iç işlerine karışmak olarak değerlendirip kabul etmedi.

·         Navarin Faciası: İngiltere, Fransa ve Rusya 1827'de Navarin'deki Osmanlı donanmasını yaktılar.

·         Bu durumdan faydalanan Rusya batıda Edirne'yi, doğuda da Kars ve Erzurum'u işgal edip Trabzon'a doğru ilerledi.
·         Prusya'nın aracılığı ile zor durumda kalan Osmanlı Devleti, Ruslarla 1829'da Edirne Antlaşması'nı imzaladı. 

         Buna göre;
1.        Yunanistan bağımsız olacaktı.
2.        Prut Nehri Osmanlı-Rusya arasında sınır olacak ve Rus ticaret gemileri Boğazlardan serbestçe geçecekti.
3.        Eflâk, Boğdan ve Sırbistan özerk hâle getirilecekti.
4.        Osmanlı Devleti, Rusya’ya savaş tazminatı ödeyecekti.

·         Sonuç ve önemi:
1.        Yunanistan Osmanlı’dan bağımsızlık kazanan ilk azınlıktır. Bu durum Osmanlı egemenliğindeki diğer azınlıklara örnek oldu.
2.        Eflâk, Boğdan ve Sırbistan'a tanınan özerklik Osmanlı Devleti'nin Balkanlardaki egemenliğinin kaybolmasına yol açtı.
3.        Edirne Antlaşması, Küçük Kaynarca Antlaşması'ndan sonra imzalanan en ağır şartlı antlaşmadır.
4.        Ayrıca Mora'nın elden çıkması, Osmanlı Devleti'nde MehmetAli Paşa sorununu çıkardı.

·         DEĞİŞEN ŞARTLARA GÖRE AVRUPA DEVLETLERİNİN OSMANLI POLİTİKALARI
·         a.Viyana Kongresi
·         Napolyon, Avrupa'nın en güçlü devleti olabilmek için Avusturya, İngiltere ve Rusya ile savaştı. Napolyon Waterloo Bozgunu'ndan sonra yenilgiyi kabul etti.
·         Napolyon'un değiştirdiği Avrupa haritasını yeniden çizmek ve Avrupa'nın geleceğini belirlemek amacıyla Viyana'da bir kongre toplandı.
·         İngiltere, Rusya, Avusturya, Prusya ve Fransa'nın katıldığı konferansa Avusturya başbakanı Meternik başkanlık etti.
·         Bu konferansta Rusya, İngiltere, Avusturya ve Prusya aralarında anlaşarak Dörtlü İtttifak grubunu kurdular.
·         «Meternik sistemi» adıyla anılan bir politika oluşturdular.
·         Bu politika ile kurdukları düzeni devam ettirmek ve Fransız İhtilali'nin etkilerinden kendilerini korumak için Avrupa'nın neresinde bir ayaklanma çıkarsa çıksın, hep birlikte hareket edecekler ve ayaklanmaları bastıracaklardı.
·         Viyana Kongresi'nde (1815) Avrupa devletlerinin sınırları yeniden çizildi.  Ancak sınırlar çizilirken ırk, dil, din unsurları göze alınmadığı için istenen barış ortamı uzun sürmedi.  Bu nedenle 1815'ten 1827'ye kadar geçen süre, Avrupa'da yeniden düzenlemek anlamına gelen «Restorasyon Dönemi» olarak adlandırıldı.
·         Not: Avrupa devletleri kendi monarşik yapılarını korumak çıkan isyanlara karşı baskı ve şiddet uygularken Osmanlı Devleti’ne karşı yapılan Yunan isyanına destek verdiler.

·         b. Şark Meselesi (Doğu Sorunu)
·         İlk kez Viyana Kongresi'nde (1815) ifade edilen Şark Meselesi deyimi ile Avrupa devletlerinin Osmanlı Devleti ile olan ilişkileri anlatılmak istenmiştir.
·         Şark meselesi, XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı Devleti'nin Avrupa topraklarından çıkarılması ve buraların paylaşımı ile İstanbul'u alarak eski Bizans İmparatorluğu'nun canlandırılması şekline dönüştü


·         “HASTA ADAM” İFADESİ NEREDEN GELİYOR?
·         Rus çarı I. Nikola, İngiliz elçisi Sir Hamilton Seymour‘a Osmanlı’yı hasta adama benzeterek onun mirasının paylaşılması konusunda teklifte bulunur. İngiliz elçisi o dönemde İngiltere Osmanlı toprak bütünlüğü taraftarı olduğu için hasta adamın iyileştirilmesi gerektiği söyler.


Mısır Hidivi Kavalalı Mehmet Ali Paşa


·         MISIR SORUNU VE MEHMET ALİ PAŞA İSYANI
·         Osmanlı Devleti Yunan isyanını bastırma karşılığında Mehmet Ali Paşa'ya Mora ve Girit valiliklerini vermeyi vadetmişti.
·         Yunanistan'ın bağımsız olması ile Mora, Osmanlı Devleti'nin elinden çıkmıştı. Mehmet Ali Paşa, Osmanlı Devleti'nden Mora'nın yerine Girit ve Suriye valiliğini istedi.
·         II. Mahmut, bu isteği kabul etmeyince Mehmet Ali Paşa isyan ederek oğlu İbrahim Paşa komutasındaki orduyu Osmanlı üzerine gödererek Kütahya’ya kadar ilerler.








·         Kütahya Antlaşması (Avrupalı dev baskısı ile Mehmet Ali Paşa ve Osmanlı arasında)
1.        Mehmet Ali Paşa’ya Girit ve Mısır valiliklerinin yanı sıra Şam valiliği verildi.
2.        Oğlu İbrahim Paşa’ya Cidde valiliği ile Adana valiliği verildi.
Önemi: Osmanlı Devleti, Kütahya Antlaşması ile bir valisine boyun eğmiş oldu.

·         Hünkâr İskelesi Antlaşması da Ruslarla yapıldı. 1833
1.        Osmanlı Devleti bir saldırıya uğrarsa masrafları karşılanmak şartıyla Rusya, Osmanlı Devleti'ne yardım edecekti.
2.        Rusya, bir saldırıya uğrarsa Osmanlı Devleti, Boğazları Rusya'nın savaştığı devlete kapatacak; Rus gemilerinin Boğazlardan geçişine izin verecekti.
3.        Antlaşma sekiz yıl geçerli olacaktı.

Boğazlar sorunu başlıyor
·         Hünkar İskelersi antlaşması 1833 ile;
1.        Rusya’nın Karadeniz’deki güvenliği sağlanmış oldu.
2.        Rusya - Osmanlı yakınlaşması ve Rusya’nın Boğazlardan serbest geçiş hakkı elde etmesi Boğazlar sorununun çıkmasına yol açtı.
3.        Ayrıca bu antlaşma Osmanlı Devleti’nin Boğazlar konusunda son kez tek başına karar verdiği antlaşma olmuştur.
·         Not: Balta Limanı Antlaşması 1838 Osmanlı Devleti Mısır sorununun çözümünde İngiltere’nin desteğini sağlamak için İngilizlerle yapılır.
·         İngiliz tüccarlar, hiçbir kısıtlama olmadan, her tür malı tüm Osmanlı topraklarında hem iç hem dış ticaret amacıyla alıp satabilecekler. Bu antlaşmayla Osmanlı pazarlarına giren yabancı mallar artmış, ticaret gelirlerinin büyük bir bölümü İngilizlerin eline geçmiştir



·         SULTAN ABDULMECİT DÖNEMİ 1839-1861
·         Mehmet Ali Paşa, 1838’de Osmanlı Devleti’ne ödemekle yükümlü olduğu vergileri yollamadı ve yeniden bağımsızlığını ilan etti.
·         Bu olay üzerine, Mehmet Ali Paşa’ya karşı savaş açıldı. Nizip’te yapılan savaşı Mehmet Ali Paşa kazandı.
·         Bunun üzerine Avrupalı devletlerin araya girmesiyle Londra Konferansı toplandı.

·         Londra Konferansı 1840:  İngiltere, Rusya, Avusturya ve Prusya’nın katılımıyla toplanır.  ((Dörtlü İttifak ülkeleri))
·         Buna göre;
1.        Mısır hukuki yönden Osmanlı Devleti’ne bağlı kalacak fakat Mısır valiliği babadan oğula geçmek şartıyla MehmetAli Paşa’ya bırakılacaktı.
2.        Suriye, Adana ve Girit Osmanlı yönetimine bırakılacaktı.

·         BOĞAZLAR SORUNU
·         İngiltere, Rusya, Fransa, Avusturya, Prusya ve Osmanlı’nın katılımıyla Londra’da Boğazlar Konferansı toplandı. ((Dörtlü İttifak ülkeleri +Fransa))
·         Konferans sonunda Londra Boğazlar Sözleşmesi 1841 imzalandı. Buna göre;
1.        Boğazlar Osmanlı egemenliğinde kalacaktı.
2.        Boğazlar barış zamanında bütün devletlerin
3.        savaş gemilerine kapalı, ticaret gemilerine açık olacaktı.

·         Önemi;
1.        Bu sözleşme ile Boğazlar ilk defa uluslararası statü kazanmıştır.
2.        Osmanlı Devleti, egemenliğindeki Boğazlarla ilgili kararları tek başına alamayacaktır.
3.       Rusya’nın Akdeniz’e inmesi engellenmiştir.

·         Tanzimat Fermanı 1839
·         Tanzimat Fermanı sultan Abdülmecit zamanında, Hariciye Nazırı (Dışişleri Bakanı) Mustafa Reşit Paşa tarafından hazırlandı.

·         Nedenleri: 
1.        Avrupalı devletlerin iç işlerimize karışmasına engel olmak
2.        Avrupalı devletlere yakınlık sağlamak
3.        Mısır meselesinin halledilmesinde Avrupalı devletlerinin yardımını sağlamak

·         Mustafa Reşit Paşa hazırladığı programı 1839 tarihinde Gülhane Parkı’nda halk huzurunda okudu. Bunun için bu fermana “Gülhane Hattı Hümayunu” da denir.

·         Hükümleri
1.        Can güvenliği: Müslüman, Hıristiyan ve Musevi bütün halkın, can, mal ve namus güvenliği sağlanacaktır.
2.        Vergide adalet: Vergiler herkesin gelirine göre toplanacaktır.
3.        Askere alma:  Askere alma ve terhis işlemleri belli kurallara bağlanacaktır.
4.        Hukuk üstünlüğü: Herkes kanun önünde eşit olacak, her gücün üstünde kanun gücünün olduğu kabul edilecek
5.        Adalette eşitlik: Hiç kimse yargılanmadan haksız yere idam edilmeyecektir.
6.        Özel mülkiyet: Herkes mal ve mülk sahibi olabilecek, isterse satabilecek veya miras bırakabilecek.
7.        Rüşvet ve İltimas yasaklanacak.

·         Tanzimat Fermanı’nın Önemi: 
1.        Padişah ilk kez kendi gücünün de üstünde kanun gücü olduğunu kabul etti.
2.        Anayasal düzene geçişinin ilk aşamasını oluşturur
3.        Askerlik tüm halka yaygınlaştırıldı.
4.        Müslümanlar ve gayrimüslimler kanun önünde eşitlendi. 
5.        Batılı hukuk kurallarına geçişin ilk aşamasını oluşturur.
6.        İlan edilmesinde Avrupalı devletlerinin baskısı olmamıştır.

·         Osmanlı tarihinde Tanzimat Fermanı ile başlayıp (1839), I.Meşrutiyet Dönemi’ne (1876) kadar geçen döneme “Tanzimat Dönemi” denir.

·         Not: ABDÜLMECİT döneminde
1.        İlk liseler bu dönemde açıldı, ilk Türk müzesi kuruldu.
2.        Edirne, Varna ve Kırım arasında ilk telgraf hatları oluşturuldu.
3.        Ülkemizde ilk Belediye teşkilatı bu dönemde kuruldu.


·         KIRIM SAVAŞI 1853-1856
·         Taraflar: Osmanlı, İngiltere, Fransa,Avusturya, Piyemonte ve Rusya
·         Nedenleri
1.        Rusya’nın Hünkar İskelesi Antlaşmasında edindiği kazanımı Londra Konferansıyla kaybetmesi dolayısıyla sıcak denize inmesinin engellenmesi
2.        Kutsal Yerler Sorunu: Rus elçisi Mençikof’un Kudüs ve çevresinde yaşayan ortodokslara ayrıcalık istemesi
3.        Macar Mültecileri sorunu

·         Sinop Olayı: İngiltere ve Fransa donanmalarının Rusya’nın yayılmasını önlemek için harekete geçmeleri üzerine Rusya Sinop’ta Osmanlı donanmasını yok eder.
·         Müttefik kuvvetler Kırım’a asker çıkarıp ve Sivastopol’u almaları üzerine Rusya, barış isteğinde bulundu.
·         Savaş sonunda İngiltere, Fransa, Rusya, Piyemonte, Avusturya, Prusya ve Osmanlı Devleti’nin katılımı ile Paris’te bir konferans toplandı ve sonunda Paris Antlaşması imzalandı (1856).

·         LAMBALI KADIN
·         Kırım Savaşı’nda hemşireliğin kurucusu kabul edilen «Florence Nightingale» Selimiye Kışlasında yaralıların tedavisinde yardımcı oldu.
·         Paris Antlaşması’nın Önemli Maddeleri
1.        Osmanlı Devleti Avrupa devleti sayılacak, Avrupa hukukundan faydalanabilecek ve toprak bütünlüğü Avrupa devletlerinin garantisi altında olacaktı.
2.        Karadeniz tarafsız hâle getirilecek, tüm devletlerin ticaret gemilerine açık, fakat savaş gemilerine kapalı tutulacaktı.
3.        Boğazlar, 1841 Londra Sözleşmesi ne göre yönetilecek, bütün devletlerin savaş gemilerine kapatılacaktı.
4.        Osmanlı Devleti ve Rusya, Karadeniz kıyılarında tersane ve donanma bulundurmayacaktı.
5.        Tuna’da ulaşım serbestisi yeniden kurulacak ve bunu sürekli kılmak için bir “Tuna Komisyonu” kurulacaktır.
6.        Sırbistan ve Eflak ile Boğdan’a özerklik verilecektir.
7.        Osmanlı Devleti’nin konferans öncesinde ilan ettiği Islahat Fermanı, antlaşmayı imzalayan devletlerce dikkate alınacak; fakat bu devletler fermanın uygulanmasına ve Osmanlı’nın iç işlerine karışmayacaktı.

·         Önemi:
1.        Antlaşmanın Avrupa için önemi, Rusya tarafından bozulan uluslararası dengenin tekrar sağlandı.
2.        İngiltere, Akdeniz ve Hindistan’a giden ticaret yollarını güvenceye aldı.
3.        Piyemonte, İtalya Birliği konusunu Avrupa siyasetinin gündem konusu olmasını sağladı.
4.        Rusya, hedeflerini ileri bir döneme erteledi.
5.        Osmanlı yenik muamelesi gördü.
6.        Keza devletin tamamen bir iç meselesi olan Islahat Fermanı’na antlaşma metni içinde yer verilmesi, müteakip yıllarda iç işlerine müdahale zemini hazırladı.

·         DIŞ BORÇ ALINIYOR                              
·         Sultan Abdulmecid döneminde Kırım Savaşı Osmanlı ekonomisini olumsuz etkiledi ve ilk kez İngiltere’den dış borç alındı.  Sonraki dönemlerde Sultan Abdulaziz ve Sultan II. Abdulhamid dönemlerinde de dış borç alınmaya devam edildi.
·         1875’te moratoryum (Abdulaziz dönemi)  ilan edilir.1881’de Muharrem Kararnamesi (II. Abdulhamit dönemi)’yle ile dış borçların ödenmesinde yeni koşullar belirlendi. Buna dayalı olarak alacaklı ülkeler Duyunu Umumiye İdaresi’ni kurarlar.

·         ISLAHAT FERMANI (1856)
·         Padişah Abdülmecit tarafından 1856  yılında ilan edilmiştir. Islahat fermanı, Tanzimat fermanının devamı niteliğindedir. Islahat fermanında gayrimüslimlere geniş haklar tanınmıştır.

·         İlan nedenleri
1.        Paris Barış Konferasında Avrupalı devletlerin desteğini almak
2.        Balkan isyanlarının sona erdirilmesi
3.        Osmanlı’nın dağılmasının önüne geçmek
4.        Azınlıkların isyan etmelerini engellemek

·         Maddeleri:
1.        Müslüman olmayan halka din ve vicdan özgürlüğü sağlanacaktır.
2.        Kilise, okul ve hastane vb tamir edilecek
3.        Gayrimüslimlere küçük düşürücü deyimler kullanılmayacaktır.
4.        Gayrimüslimler devlet memuru olabilecektir.
5.        Vergiler herkesin gelirine göre toplanacak, cizye vergisi ile iltizam usulü kaldırılacaktır.
6.        Gayrimüslimler belediye ve il meclislerine üye olabileceklerdir.
7.        Gayrimüslimler nakdî bedel ödeyerek askerlikten muaf olabilecektir.
8.        Yabancılar Osmanlı toprakları üzerinde mülk edinebileceklerdir.
9.        Tarım ve ticaret işleri düzenlenecek herkes şirket ve banka gibi ticari nitelikli kurumlar açabilecektir.
10.     Gayrimüslimler kendi okul ve hastanelerini açabilecektir.

·         Sonuçları
1.        Bu ferman ile Müslüman ve gayrimüslimler eşit haklara sahip olmuş.
2.        Azınlıkların hakları genişletmiş; bu durum Müslüman tebanın tepkisine neden olmuştur.
3.        Ferman sonrası açılan okulların etkisiyle  dağılma hızlandırmıştır.
4.        Avrupalılar yine Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışmaya devam etmişlerdir.

·         Abdulmecit dönemi diğer ıslahatlar    
1.        Meclisi Valayı Ahkamı Adliye yeniden düzenlenerek yönetimde etkin hale getirildi. Bu kurum kanun, yönetmelik hazırlama yanın sıra yüksek mahkeme olarak görev yaptı.
2.        Meclisi Valayı Ahkamı Adliye kanun ve yönetmelik hazırlama işini 1854’te kurulan Meclisi Al-i Tanzimat’a devretti.
3.        1868’de Danıştay görevini üstlenen Şura-yı Devlet ve Yargıtay’ın görevini üstlenen Divan-ı Ahkamı Adliye kuruldu. Böylece yürütme ve yargı birbirinden ayrıldı.
4.        Taşra yönetiminde değişiklikler yapıldı:

a)       Taşra yönetimi için 1840’ta nizamname çıkarılır. 
          Buna göre;
b)       1867’den itibaren yayınlanan nizamname ile eyaletlerin adı vilayetlere dönüştürüldü.
c)        1871 Vilayet Nizamnamesi’ne göre Taşra Teşkilatı şöyleydi:

·         Savaşlardaki toprak kayıpları nedeniyle Kırım, Kazan, Balkanlar, Kafkasya vb yerlerden gelen göçmenler için «Muhacirin komisyonu» (Abdulmecid dönemi)1860’ta kuruldu.
·         Osmanlı’da Tanzimat Fermanından sonraki dönemlerde Mahkemeler
Not: İlk üç mahkeme Tanzimat öncesinde de görev yapıyorlardı.

·         Tanzimat Fermanından sonra Ekonomi:
1.        Osmanlı toplu taşıma için «Fevaidi Osmaniye Vapur Kumpanyası» kuruldu 1843.
2.        Ali, Fuat ve Cevdet Paşaların «Şirketi Hayriye»yi kurmalarıyla İstanbul ve çevresinde vapur taşımacılığı yapılmaya başlandı.
3.        1850’li yıllardan itibaren önce İzmir Aydın sonra İzmir Turgutlu Manisa demiryolu hattı yapıldı.
4.        1840’ta bastırılan «kaime-i  mutebere-i nakdiye»(kayme=gayme)  adını taşıyan ilk kağıt para 1863’e kadar kullanıldı.
5.        Devletin iç borç aldığı Galata bankerlerine banka kurma izni verilmesiyle 1847’de «Bank-ı Dersaadet» adıyla ilk banka kuruldu.

·         Tanzimat Fermanından sonra Eğitim:
1.        Eğitimde «usul-u cedid»e geçilecekti. (Ders araç gereçleri konusunda modernleşme)
2.        Meclis-i Maârif-i Umûmiye; 1846’da, sürekli eğitim işlerini düzenlemek üzere amacıyla kurulmuştur.
3.        1856-57’de «Maarif-i Umumiye Nezareti» ne eğitim kurumları bağlanarak eğitimde birlik sağlanmaya çalışıldı.
4.        1869’da Maarifi Umumiye Nizammnamesi’yle bir eğitim meclisi kurulmuştur. Kitap yazımı, öğretmen tayini bu meclise bağlanmıştı.

·         Maarifi Umumiye Nizammnamesi’ne göre
ü  İlk öğretim
a)Mekteb-i İbtidai (ilk okul):Maarif nezaretine bağlı usulu ceditte eğitim olacak (modern)
b)Sıbyan Mektebi(ilk okul):evkaf nezaretine bağlı eski usulle eğitim yapacak
ü  Orta Öğretim
ü  Rüştiyeler: 2. Mahmut döneminde askeri okullara öğrenci yetiştirmek için kuruldu. Zamanla orta okul haline dönüşecektir.
ü  İdadiler: Yükseköğretime öğrenci yetiştirmek amacıyla 1868 «Galatasaray Sultanisi» açıldı.Vilayetlerde böyle okulun olmaması nedeniyle ihtiyacın da etkisiyle Rüştiyelerle İdadiler birleştirilerek bu adı 1873’ten itibaren yaygınlaşacaktır.
ü  Sultaniler: Fransız eğitim modeli benimsenir. Bu okulların yaygınlaştırılamaması üzerine İdadiler Sultani’ye çevrildi.

ü  Yüksek öğretim
ü  Medrese dışında yüksek öğretim kurumu omaması nedeniyle Darulfunun açılmaya karar verilmişti. 1845
ü  Darulfünun’a rüştiyelerden öğrenci alınması planlandıysa da bunun uygun olmaması nedeniyle lise düzeyinde Darülmaarif kuruldu.
ü  Darülfunun’a kitap temini için «Encümen-i Daniş» komisyonu kuruldu. Buna göre; Osmanlı eğitim-ilim modernizasyonunu sağlama ve kitap basımı ile görevli idi.
·         Kuleli Olayı (Kuleli Vakası) : Osmanlı İmparatorluğu' nda  1859 yılında üyelerinden birinin ihbarı üzerine ortaya çıkarılan, amacı Abdülmecid'i devirip Abdülaziz'i yerine tahta geçirmek olduğu tahmin edilen darbe girişimidir.  Davası Kuleli’de görüldüğünden bu adla anılmıştır. 



·         SULTAN ABDULAZİZ DÖNEMİ  1861-1876
·         Sultan Abdulazizi başa geçer geçmez «Tanzimat» kararlarına devam edeceğini belirtmişti.
·         Lübnan’da dürzilerle maruniler arasında kanlı çarpışmalar devlet otoritesini azltmıştı. 1862’de Karadağ’da başlayan isyan Balkanlara yayılmasında Avrupalı devletlerin etkisi vardı. Devlet bu isyanları Avrupalılardan çekindiği için bastıraması gecikti.
·         Mısır Hidivi İsmail paşanın gayretiyle «Süveyş Kanalı» açıldı. 1869
·         Fransa, Almanya karşısında Sedan savaşında uğradığı yenilgi üzerine Rusya Paris Konferans kararlarını tanımayacağını ilan etti. 1871
·         Sultan Abdulaziz’in yurt dışı gezisi: Fransa İmparatoru III. Napolyon ile İngiliz Kraliçesi Victoria padişahı ülkelerine davet ettiler. Abdülaziz’in bu gezisi genel barışın sağlanmasında önemli rol oynadı. Avrupa ile olan ilişkiler iyi bir duruma girdi. (1867). Sultan Prusya ve Avusturya’ya da uğramıştır. Sultana V. Murat ve II. Abdulhamid de eşlik ettiler.
·         Abdülaziz devri iki döneme ayrılabilir.
1.        Tahta çıkmasından 1871’de Âlî Paşa’nın ölümüne kadar olan birinci dönemde yönetim Âlî ve Fuad paşaların elinde kaldı. Tanzimat ve Islahat’ın devamı, yeni bazı kurumların kurulması ve oldukça başarılı bir dış politika izlendi.
2.        Âlî Paşa’nın vefatından padişahın tahttan indirildiği 1876’ya kadar devam eden ikinci dönemde idarede daha çok Mahmud Nedim ve Midhat paşalar söz sahibi oldular. Mahmud Nedim Rus elçisi General İgnatiyef’e yakınlığından dolayı Nedimof dendi.
·         Abdulaziz dönemi askeri ıslahatlar
1.        Borçlanmayla askeri modernizasyon sağlanmak istendi.
2.        Prusya’dan subaylar getirtilerek Mekteb-i Harbiye yeniden düzenlendi.
3.        Askerî rüşdiyeler açıldı. Taşkışla, Gümüşsuyu Kışlası, Taksim Kışlası gibi yeni kışlalar inşa edildi.
4.        Bugün İstanbul Üniversitesi olarak kullanılan bina da Harbiye Nezâreti yaptırıldı.
5.        Deniz subayı yetiştirmek üzere İngiliz Hubart Paşa Mekteb-i Bahriye’ye tayin edildi. Bahriye Nezâreti kuruldu. Böylece padişahın merak ve hevesiyle meydana gelen Türk deniz kuvveti dünyada üçüncü sırayı aldı.

·         Abdulaziz dönemi ulaşımda gelişmeler
1.        Demiryolunun önemini kavrayan sultan Paris İstanbul arası 2000 km rayların bir kısmı saraydan geçme eleştirileri için “Demiryolu geçsin de isterse sırtımdan geçsin” demiştir.
2.       Boğaziçi’nde gemi çalıştırmak üzere Şirket-i Hayriyye’ye imtiyaz verildi. Bir yabancı şirkete ihale edilen Galata Tüneli 1874’te işletmeye açıldı.

·         Abdulaziz dönemi eğitimde gelişmeler
1.        1862’de, devlet dairelerine kâtip yetiştirmek üzere, rüşdiyeyi bitirenlerin gidebileceği Mekteb-i Mahrec-i Aklâm kuruldu; bu mektep 1874’e kadar faaliyetini sürdürdü.
2.        İnâs Rüşdiyesi 1861’de faaliyete geçti. Hristiyanlar da 1867’den itibaren alınmaya başlandı.
3.        Fransa’nın ısrarları sonucu 1868’de, tamamen Fransız eğitim sistemine göre öğretim yapan Mekteb-i Sultânî (Galatasaray Lisesi) açıldı., eğitim Fransızca, yönetim de Fransızlar’ın elinde olacaktı.
4.        1869’da Maârif-i Umûmiyye Nizamnâmesi neşredilerek maarif teşkilâtı yeniden düzenlendi. İlk öğretim mecburiyeti getirildi.
5.        Millî eğitim hizmetlerinin bir devlet görevi olduğu kabul edildi.
6.        1870’te Dârülmuallimât adıyla ilk kız öğretmen okulu açıldı.
7.        Uzunca süren çalışmalardan sonra ilk üniversite olan Dârülfünûn-ı Osmânî, Çemberlitaş’ta 1870’te resmen açıldı. (1871 de kapatıldı.)  Cevdet Paşa’nın maarif nâzırlığı zamanında 1874’te Mekteb-i Sultânî binasında dârülfünun tekrar faaliyete başladı
8.        Midhat Paşa Niş valisi iken 1860’ta orada ilk defa bir sanat okulu kurdu. Kimsesiz ve yetim çocukların alındığı bu okula “ıslahhâne” adı verildi.
9.        Yerli malların Avrupa mallarıyla rekabet edebilmesi için yeterli bilgiye sahip eleman yetiştirmek amacıyla Sultanahmet’te bir sanayi mektebi açılmasına karar verildi.
10.     1865’te Yûsuf Ziya Paşa, Gazi Ahmed Muhtar Paşa ve Tevfik Paşa tarafından kurulan ve Kapalıçarşı esnafının çıraklarına serbest dersler vermeye başlayan Cem‘iyyet-i Tedrîsiyye-i İslâmiyye’nin fazla rağbet görmesi üzerine, cemiyet üyeleri yalnız yetim müslüman çocukların okutulması için Dârüşşafaka’nın kurulmasına karar verdiler.
11.     Damad Ahmed Fethi Paşa’nın gayretleriyle 1847’de kurulmuş olan ilk müze, 1869’da Müze-i Hümâyun adıyla geliştirildi.
12.     1866’da Mekteb-i Tıbbiyye-i Şâhâne adı ile ilk sivil tıp okulu açıldı ve Askerî Tıbbiye binasında ayrı bir dershanede öğretime başladı.

·         Abdulaziz dönemi hukuk alanında gelişmeler
1.        İlk defa Midhat Paşa’nın öncülük ettiği  1864’te ilk vilâyet kanunu çıkarıldı.
2.        1868’de Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliyye, Şûrâ-yı Devlet ve Dîvân-ı Ahkâm-ı Adliyye olmak üzere ikiye ayrıldı. Böylece bu meclis bünyesindeki idarî ve adlî işler birbirinden tamamen ayrılmış oldu.
3.        Şûrâ-yı Devlet, yasama yetkisinin yanı sıra bütçenin hazırlanması ile de görevli idi.
4.        Dîvân-ı Ahkâm-ı Adliyye ise bir yüksek mahkeme niteliği taşıyordu. Müslüman ve gayri müslim üyelerden oluşuyor ve teşkilât yönünden iki kısma ayrılıyordu.
5.        Bunlardan ilki, şer‘î mahkemelerin dışında kurulan nizamiye mahkemelerinin ceza ve hukuk davaları ilâmlarını temyizle görevli Mahkeme-i Temyîz, diğeri ise Mahkeme-i İstînâf idi.
6.        Dîvân-ı Ahkâm-ı Adliyye kararlarına hiçbir suretle müdahale edilemez ve mahkeme kararı olmadan üyeleri değiştirilemezdi. Bu suretle yürütme kuvveti karşısında yargı kuvvetinin bağımsızlığı güçlendirilmiş oluyordu.
7.        Öte yandan Tanzimat’tan beri yürütülen Batı usulünde kanunlaştırma faaliyetleri bu dönemde de devam etti. Osmanlı Medenî Kanunu’na hazırlık olmak üzere, Fransız elçisinin tavsiyesiyle kurulan bir komisyon Fransız Medenî Kanunu’nun (Code civil) tercümesine başladı. Buna karşı çıkan Cevdet Paşa’nın teklifi üzerine, fıkıh kitaplarından faydalanmak suretiyle muamelâta dair ve zamanın icaplarına uygun bir kanun hazırlamak için Mecelle Cemiyeti kuruldu. Bu cemiyetin on yıl süren çalışmaları sonunda medenî kanun vazifesi görecek olan Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye hazırlandı.
8.        Yabancılara, Hicaz bölgesi hariç, Osmanlı ülkesinde mülk edinme hakkını elde ediyorlardı.

·         Abdulaziz dönemi bankacılık alanında gelişmeler
1.        Midhat Paşa’nın çiftçiyi desteklemek amacıyla 1863’te Niş’te başlattığı çalışmalar sonunda, 1867’de “memleket sandıkları”, yine onun gayretleriyle 1868’de Emniyet Sandığı kuruldu. Buna dayalı Ziraat Bankası kuruldu.
2.        Fransız ve İngiliz ortak grubuna 1863’te Bank-i Osmânî-i Şâhâne (Osmanlı Bankası) adıyla bir banka kurulmasına izin verildi. Bir ticaret bankası olarak kurulan bu yabancı sermayeli bankaya daha sonra banknot çıkarma yetkisi de verildi. 1930 yılına kadar Türkiye’de Merkez Bankası’nın görevini bu banka yaptı.

·         Yeni Osmanlılar: Sultan Abdülaziz’in ıslahatları Avrupalılar baskısıyla olduğunu ve bunların yetersiz olduğunu düşünen Türk aydınları bir muhalefet cephesi oluşturdu.  Bu cephenin hükümetin icraatına karşı başlattığı eleştirilere ilk sansür nizamnamesi sayılan Kararnâme-i Âlî yayınlandı (1867).
·         Bunun üzerine başta Ziya Paşa, Nâmık Kemal ve Ali Suavi olmak üzere devrin bazı aydınları Avrupa’ya kaçarak faaliyetlerini orada sürdürdülerBu aydınlar Yeni Osmanlılar adı ile tanındı.
·         Abdulaziz dönemi mimaride gelişmeler
1.        Çırağan Sarayı bu dönemde inşa edilir. Bu saray dört milyon Osmanlı altınına mal olmuştur.
2.        Beylerbeyi Sarayı da yine bu devirde yapılmıştır.
3.       Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Vâlide Sultan tarafından yaptırılan Aksaray’daki Valide Camii 1871’de tamamlandı.

·         Abdulaziz döneminde dış borçlar
1.        Osmanlı Devleti, borcu borçla ödeme politikası vardı.
2.        Galata sarraflarından da yüksek faizlerle borç alınıyordu. Bu malî politika, sonunda devleti iflâsın eşiğine getirdi.
3.        Sadrazam Mahmud Nedim Paşa, Rus elçisi General Ignatiyef’in tavsiyesine uyarak, yıllık ödemesi gereken borcun ancak yarısını ödeyebileceğini, diğerlerinin beş yıliçin erteleneceğini açıklar.
4.        Bu ilan mali iflas demektir. Bu duruma devlet adamlarının kışkırtmasıyla medrese talebeleri gösteriler yapmıştı.

·         Balkan Bunalımı (Balkan Buhranı) 1875-1878
·         1875 yılında Avusturya’nın kışkırtması sonucu Hersek’te başlayan isyan ve bunu takip eden sürece Balkan Bunalımı denmektedir.  Hersek’ten sonra Bulgar, Sırp, Karadağ bölgelerinde çıkan isyanlarla devam etmiştir.
·         Nedenleri
1.        İngiltere, Fransa, Avusturya ve Rusya’nın kışkırtmaları sonucunda ulusların kaderlerini kendilerinin tayin etmek istemesiydi.
2.        Osmanlı Devleti ve diğer çok uluslu devletlerin sonunu hazırlayan Fransız İhtilali’nin yaydığı milliyetçi akımlardan Balkanlar da etkilendi.

·         Bu olaylar üç padişah döneminde gerçekleşir:
1.        Abdulaziz
2.        V. Murat
3.        II. Abdulhamit

·         Bunalımın etkisiyle ekonominin de bozulmasıyla ekonomi daha da kötüleşince Abdulaziz’e tepkiler arttı.
·         Mithat Paşa ve arkadaşlarının çalışmaları sonucunda V. Murat başa geçirildi.
·         Onun akıl hastası olduğu anlaşılınca Meşrutiyeti ilan edeceğine söz veren II. Abdulhamit başa geçirildi.
·         Avrupa devletleri bu durumu çözmek için İstanbul Konferansı’nı topladılar. Konferansa katılan ülkeler (Rusya, İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya ve Avusturya) Osmanlı alehine karara varmalarını önlemek için Meşrutiyet ilan edilir.
·         Meşrutiyet’in ilanından etkilenmeyen Avrupalı devletler şu kararları alsalar da Osmanlı bu kararları reddeder:
·         Tersane (İstanbul) Konferansı Kararları
1.        Sırbıstan ve Karadağ'ın toprakları genişletilecek,
2.        Bulgaristan ve Bosna-Hersek'e özerklik verilecek. 
3.       Teselya Yunanistan'a verilecek
·         Osmanlı Devleti bu kararları kabul etmeyince konferans dağılmış ve daha sonra Londra'da tekrar bir araya gelen Avrupa Devletleri benzer kararlar alarak Osmanlı'nın bu kararlara uymasını istemişlerdir.
·         Sultan Abdulaziz’in Hal’i
·         Midhat Paşa ve taraftarları, şeyhülislamdan «Padişah mülk ve milleti tahrip ve müslüman beytülmâlini israf etti»  fetvasını alarak sultan Abdulaziz hal edilir.


·         II. ABDULHAMİT DÖNEMİ       1876-1909
·         Avrupa’ya ilk gezi düzenleyen amcası  sultan Abdulaziz’in Avrupa seyahatine katıldı.
·         Anayasaya dayalı meşrutî bir idare kurmak isteyen ve bu yüzden Abdülaziz ile V. Murad’ı tahttan indiren Midhat Paşa ve arkadaşlarıyla anlaşan II. Abdülhamid, 1876’da tahta çıktı.
·         Midhad Paşa’nın azli ve sürgünü:
·         II. Abdülhamid, Sultan Abdülaziz’in ölümünden sorumlu tuttuğu Midhat Paşa ve arkadaşları Yıldız Sarayı’nda kurulan özel mahkemede yargılanarak ölüm cezasına çarptırıldılar. Ancak padişah ölüm cezalarını müebbet hapse çevirdi. 
·         Midhat Paşa hakkında çıkarılan Osmanlı hânedanlığını kaldırarak kendi ailesini tahta çıkarmak veya cumhuriyet kurmak gibi söylentiler yüzünden, görevinden azledilerek 1877’de Arabistan’ın Cidde şehrine sürgüne gönderilmiştir.
·         Balkan Bunalımı devam ediyor: Abdülaziz devrinde başlamış olan Bosna-Hersek ve Bulgar ayaklanmalarına V. Murad devrinde Sırbistan ve Karadağ isyanları da de eklenmişti.
·         İstanbul-Tersane(Haliç) ve Londra Konferansları :
·         Balkan Bunalımını çözmek isteyen devletlerden  İngiltere “Şark meselesi”nin İstanbul’da toplanacak bir konferansta ele alınmasını istedi.  İstanbul Konferansı’nın toplandığı gün ilân edilen Kanûn-ı Esâsî ile, Batılı devletlerin aşırı isteklerde bulunmaları önlenmek istenmişti.
·         Osmanlı Devleti’nin bağımsızlığını tehlikeye sokacak kadar ağır hükümler taşıyan teklifler, Meclis-i Umûmî’de görüşülerek oy birliğiyle reddedildi.  Bu sefer İngiltere’nin teşebbüsüyle toplanan Londra Konferansı, teklifleri ağır hükümler taşıdığı için  reddedildi.
·         Anayasa gereğince seçimler üç ay içinde yapılarak Mart 1877’de meclis bizzat padişah tarafından açıldı.  141 üyeden oluşan bu ilk Türk parlamentosunun üyelerinin 115’i mebus, yirmi altısı da âyan üyesinden teşekkül ediyordu.Mebusların 69’u müslüman, 46’sı gayri müslim idi.
·         Konferans kararlarının reddi üzerine Rusya, 24 Nisan 1877’de Osmanlı Devleti’ne resmen savaş ilân etti. Romenler, Sırplar, Karadağlılar ve Bulgarlar Rusya’nın yanında yer aldılar. Malî ve askerî vaziyeti son derece kötü durumda bulunan Osmanlı Devleti dışarıdan da yardım alamadı. Plevne’de Gazi Osman Paşa, doğuda Gazi Ahmed Muhtar Paşa’nın fevkalâde başarıları savaşın genel gidişini durduramadı.
·         İlk meclis, milliyet gruplarının mücadele ve entrika sahnesi haline gelmişti. Padişah, meclis başkanı Ahmed Vefik Paşa’yı meclise göndererek, tamamen anayasanın uygulanmasından yana olduğunu söyler. Padişah, Rus ilerlemesi karşısında meclisten karar alınmasınını bahane ederek Şubat 1878’de Meclis-i Meb‘ûsan’ı süresiz olarak tatil etti.
·         93 Harbi (1977-1878 Osmanlı Rus Savaşı)
·         Savaş Öncesindeki Gelişmeler
1.        Rusya, Osmanlı Devleti’ni parçalamak için Balkan halklarını isyan ettirmesi
2.        Tersane (Haliç) Konferansı  ve Londra Konferansı kararlarının Osmanlı tarafından reddedilmesi

·         Savaşın Gelişmesi
·         Kafkasya’dan giren Rus ordusu Erzurum’a kadar ilerlerken Balkanlar’dan saldıran Rus ordusunun Plevne mudafasına rağmen Çatalca’ya kadar ilerlemesi sonucunda Osmanlı Devleti barış istemek zorunda kalmış ve Ayestefanos Antlaşması imzalanmıştır.

·         Ayestefanos Antlaşması (1878)
·         Maddeleri ve Önemi
1.        Sırbistan, Karadağ ve Romanya’ya (Eflak-Boğdan) bağımsızlık verilecek
2.        Karadeniz ve Ege Denizi’nde sahili olan Büyük Bulgar Krallığı kurulacak.
3.        Bu madde ile Rusya Bulgaristan üzerinden Akdeniz’e inme fırsatını elde etmiştir.
4.        Bosna-Hersek’e özerklik verilecek.
5.        Devletin iç işlerine müdahale niteliğindedir.
6.        Batum, Kars, Ardahan ve Doğu Beyazıt Rusya’ya bırakılacak
7.        Osmanlı Devleti Ermenilerin yaşadığı yerlerde (Doğu Anadolu) ıslahat yapacak
8.        Böylece Ermeni Sorunu tarihte ilk kez gündeme gelirken
9.        Rusya Ermenileri kullanarak Doğu Anadolu üzerinden Doğu Akdeniz’e çıkma politikasını da harekete geçirmiştir.
10.     Yunanistan’a Tesalya verilecek.

·         Ayestefanos Antlaşması ile Rusya’nın tek başına Balkanlardaki etkinliğini artırır. Bunun üzerine Avrupalılar Ayestefanos Antlaşması’nı iptal ettirip yerine Berlin Antlaşmasını imzalatmışlardır.

·         Berlin Antlaşması (1878)  / Maddeleri ve Önemi
1.        Sırbistan, Karadağ ve Romanya’ya bağımsızlık verilmiştir. (Aynı madde)
2.        Bosna-Hersek hukuki olarak Osmanlı Devleti’ne bağlı olacak ancak yönetimi geçici olarak Avusturya’ya bırakılacaktır.
3.        Avusturya 2. Meşrutiyet’in getirdiği karışık ortamdan istifade ederek (1908) Bosna-Hersek’i ilhak edecektir.
4.        Ayestefanos ile kurulan Bulgaristan üçe bölünmüş ve bugünkü Bulgaristan coğrafyasında Osmanlı Devleti’ne bağlı özerk bir Bulgaristan kurulurken diğer topraklar çeşitli şartlarla Osmanlı Devleti’ne bağlanmıştır. (Doğu Rumeli ve Makedonya)
5.        Böylece Rusya’nın Bulgaristan üzerinden Akdeniz’e inişi önlenmiştir.
6.        Kars, Ardahan ve Batum Rusya’ya bırakılmış, Doğu Beyazıt’ın Osmanlı Devleti’ne geri verilmesi karşılığında savaş tazminatının artırılmasına karar verilmiştir.
7.        Osmanlı Devleti’nin Anadolu’da Ermenilerin yaşadığı bölgelerde ve Girit’te ıslahat yapmasına karar verilmiştir.
8.        Tesalya Yunanistan’a bırakılmıştır. (Aynı madde)

·         Ayestefanos Antlaşması ile Berlin Antlaşması karşılaştırıldığında Osmanlı lehine önemli değişikliklerin olmadığı görülür.
·         İngilizler Ayestefanos’un Osmanlı lehine değiştirilmesi karşılığında Kıbrıs’ı almış ancak İngiltere’nin Osmanlı toprak bütünlüğünü korumaktan vazgeçtiğini görerek Almanya ile yakınlaşmaya başlamıştır.

·         Kıbrıs’ın İngiltere’ye Bırakılması (1878)
·         1869’da bir Fransız şirketi ve Mısır hükümetinin ortaklığı ile Süveyş Kanalı açılmış böylece İngiltere’nin sömürge yollan kısalmıştır. Bu durum Doğu Akdeniz’in stratejik önemini artırırken İngiltere için açılan kanal önemli bir sömürge yolu haline gelmiştir.
·         İngiltere, Süveyş Kanalı’nı kontrol altında tutmak için Kıbrıs’ı bir askeri üs olarak kullanmak amacı ile Ayestefanos Antlaşması’nın Osmanlı lehine değiştirme ve Rusya’ya karşı Osmanlı Devleti’ni korumak bahaneleri ile yirmi yıllığına Osmanlı’dan almıştır.


·         İngiltere’nin Mısır’ı İşgali (1882)
·         Süveyş Kanalı’nı doğrudan kontrol altına almak isteyen İngiltere Mısır’da çıkan iç karışıklıklardan istifade ederek Mısır’ı olarak işgal etmiştir (1882).

·         Girit Sorunu ve Osmanlı-Yunan Savaşı
·          1829’da Mora’da bağımsız bir Yunanistan kurulunca Yunanlılar Girit halkını isyana teşvik etmeye başlamışlardır. 1890’ da Giritli Rumlar isyan edince Yunanistan adayı ilhakta ısrar etmiştir. Bu durum üzerine Osmanlı Devleti Yunanistan’a savaş açmıştır.
·         Yunan ordusu Dömeke Meydan Savaşı (1897) ile yenilgiye uğratılmış ve Yunan topraklarının bir kısmı ele geçirilmiştir. Bu gelişmeler üzerine Avrupalı devletler araya girmiş ve yapılan antlaşma ile Osmanlı ordusu savaşın başladığı sınırlara çekilirken Girit’e özerklik verilmiştir.

·         II. Meşrutiyet’in ilan edildiği sırada (1908) oluşan kaos ortamından yararlanan Yunanistan Girit’i işgal etmiş ve Osmanlı Devleti, Balkan Savaşı sonrasında imzalanan Atina Antlaşması ile (1913) bu durumu tanımak zorunda kalmıştır.

·         I ve II. Çırağan Olayları:
·         Mason localarının V. Murad’ı tekrar tahta çıkarma faaliyetleri, V. Murat ikamet ettiği Çırağan sarayından yurt dışına çıkarılıp padişah ilen ettirilmek istendi.
·         Cleanti Scalieri-Aziz Bey Mason Komitesi’nin Kasım 1877’deki I. Çırağan vak‘ası ve Ali Suavi’nin Mayıs 1878’de giriştiği II. Çırağan,
·         Bu yüzden sultan Abdulhamid devlette olup biten her şeyden haberdar olabilmek için kuvvetli bir hafiye teşkilâtı kurdu.


·         Abdülhamid döneminde Dış Borçlar:
·         Muharrem Kararnamesi adı verilen bu anlaşma ile alacaklı ülkelere belli devlet gelirlerini toplamak üzere Düyûn-ı Umûmiye’yi kurma imtiyazı tanındı.
·         Memleketin yer altı ve yer üstü kaynaklarının işletme hakları İngiliz, Fransız, Alman şirket ve bankalarına bırakıldı.
·         Yabancı bir kuruluş olan Osmanlı Bankası’na (Bank-i Osmânî-i Şâhâne) geniş yetkiler tanınarak devlet maliyesinin yabancı uzmanlarca denetlenmesine imkân verildi.


·         Abdülhamid döneminde Denge siyaseti:
·         Avrupa devletlerinin Türkiye üzerinde birbiriyle çelişen çıkar ve ihtiraslarından faydalandı. Bu yüzden dış politikası milletlerarası ilişkilerde yeni şartlar oluştukça değişti.(Denge siyaseti)
·         Halifelik makamından faydalanarak panislâmist ideolojiyi yaymaya çalıştı. Halifelik sıfatını Osmanlı padişahları arasında en çok kullanan o oldu.  Batılı diplomatlar bunu “İslâmiyet yeniden hortluyor” şeklinde ülkelerine rapor etmeye başladılar. Bunun üzerine Batılı büyük devletler, Osmanlı Devleti üzerindeki baskılarını arttırdılar.
·         Abdülhamid devletler arası siyasette önce tarafsız davranıp sonra Almanya’yı tercih etmesinde pek çok sebep vardı. Bunların başında,
1.        Almanya’nın hiçbir İslâm ülkesini işgal etmemiş olması,
2.        Ermeni meselesinde Türkiye’nin görüşünü desteklemesi,
3.        Alman İmparatoru II. Wilhelm’in müslümanların dostu olduğunu açıkça ilân etmesi gelmektedir.

·         ABDULHAMNİT ISLAHATLARI
·         Eğitim, bayındırlık ve tarım alanında olumlu gelişmeler görüldü.
·         Bilhassa eğitim alanındaki gelişmeler büyüktür. Kendi gelirleriyle ayakta duramayan medreselerin yeni usullerle eğitim veren okullara dönüştürülmesine hız verildi.
1.        Mekteb-i Mülkiye  ve Mekteb-i Hukuk,
2.        Sanâyi-i Nefîse Mektebi,
3.        Hendese-i Mülkiye,
4.        Dârü’l-Muallimîn-i Âliyye,
5.        Maliye Mektebi   ve Ticaret Mektebi,
6.        Halkalı Ziraat Mekteb-i Âlîsi,
7.        Dârülmuallimât ve kız sanayi mektepleri,
8.        fen ve edebiyat fakültelerinden oluşan Dârülfünun açılmıştır.
9.        yüksek okullara öğrenci yetiştirmek üzere  bütün vilâyetlerle sancakların çoğunda rüşdiyeler kurdurdu.
10.     İbtidâîler köylere kadar götürdü.
11.     Birçok vilâyette dârülmuallimînler ve hukuk mektepleri açtırdı.
12.     Koyu bir sansür uygulandığı halde, yayın çalışmalarını bizzat desteklediği için kitap, dergi ve gazete sayısında büyük artışlar oldu.
13.     Çeşitli şehirlerin önemli fotoğraflarını ihtiva eden çok değerli bir albümler koleksiyonu hazırlattı.
14.     Şişli Etfal Hastahanesi ile bir kısım masraflarını kesesinden karşıladığı Dârülaceze onun sağlık ve sosyal yardım alanlarında attığı önemli adımlardır.
15.     İlk defa “tahrîr-i nüfûs” teşkilâtı kurularak, memlekette insan gücü ve mal varlığının istatistikî bir şekilde her yıl düzenli olarak tesbitine çalışıldı.
16.     Elektrikli tramvaylar yapıldı.
17.     Hicaz ve Basra’ya kadar telgraf hatları çekildi.
18.     Abdülaziz’in kurulan Menâfi Sandıkları, Ziraat Bankası adını aldı.
19.    Ceza usulü ve ticaret usulü kanunları çıkarıldı. İlk defa mahkemelerde müddeiumumilik müessesesi kuruldu. Batı örneklerine göre polis teşkilâtı yeniden düzenlendi. Memurlar için Tekaüt Sandığı kuruldu.

·         II. Meşrutiyet
·         Devrin aydınları imparatorluğun kurtuluşu için tek çıkar yolun meşrutiyet olduğuna inanıyorlardı.
·         İttihat ve Terakki Komitesi’nin başı çektiği bu harekette Türk aydınları Ermeni, Rum, Bulgar ve Arap gibi çeşitli unsurlara mensup komitacılarla “ittihâd-ı anâsır” fikri etrafında anlaştılar.
·         Komşu devletlerin yeni bir müdahaleye hazırlanmaları üzerine Makedonya’da bir araya gelmiş olan bazı Türk subayları padişahı Kanûn-ı Esâsî’yi ilân etmeye zorladılar.
·         II. Abdülhamid, 23 Temmuz 1908’de anayasayı tekrar yürürlüğe koyduğunu ilân etti. II. Meşrutiyet adı verilen bu olay, beklenenin aksine imparatorluğun dağılmasını daha da hızlandırdı.


·         2. Meşrutiyetin olumsuz tarafları
1.        Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Osmanlı Meclisi’ne üye gönderilmesine engel olmak için 5 Ekim 1908’de Bosna-Hersek’i işgal etti.
2.        Bulgaristan bağımsızlığını ilân etti.
3.       Girit, Yunanistan ile birleştiğini açıkladı.
·         II. Meşrutiyet’in ilk seçimleri Türkler’le Türk olmayanların mücadelesi şeklinde geçti. İşin içine birtakım dış müdahaleler de karıştı.
·         Türk cephesini, orduya dayanan, devlet ve hükümete hâkim olan İttihat ve Terakki Komitesi ile adem-i merkeziyetçi Ahrar Fırkası temsil etti.
·         Öteki unsur içinde de en şiddetli mücadeleyi, Yunanistan’ın telkinleri ve Fener Patrikhanesi’nin tâlimatı ile hareket eden Rumlar yaptı.
·         Mecliste Türk mebuslarının sayısı diğer unsurlardan azdı.
·         Meclis-i Meb‘ûsan muhtelif Osmanlı milliyetlerinin Türklüğe karşı mücadele sahnesi haline geldi.
·         Bu durum İttihatçılar’ın “ittihâd-ı anâsır” hayallerini suya düşürdü.
·         İttihatçılar’ın kendi adamlarını devlet dairelerine yerleştirmeleri,
·         medrese talebelerinin de askere alınması konusunda meclise kanun tasarısı verilmesi gibi uygulamalar muhalefetçi cepheyi kuvvetlendirdi.
·         Ülkede muhalefet, İttihâd-ı Muhammedî Cemiyeti etrafında toplandı.
·         Kıbrıslı Hâfız Derviş Vahdetî’nin kurduğu cemiyet, Volkan adlı gazetesi ile devamlı şekilde halkın taassubunu tahrik eden şiddetli bir neşriyata başladı. Bir ara meclisin tatilini isteyecek kadar ileri gitti. Mizancı Murad da Mîzan gazetesi ile İttihatçılar’a karşı şiddetli hücumlara başlamıştı.

·         31 Mart Olayı:
·         İşte bu iki muhalif gazetenin neşriyatı sonunda İstanbul’da büyük bir ayaklanma patlak verdi.
·         Eski takvime göre 31 martta meydana gelen ve Otuz Bir Mart Vak‘ası olarak tarihe geçen bu olay, 13 Nisan 1909’da Taşkışla’daki Avcı taburları efradının, subaylarını hapsettikten sonra Sultanahmet Meydanı’nda toplanmalarıyla başladı.
·         Bir gün sonra Ermeniler Adana’da büyük bir ayaklanma çıkartarak pek çok Türk’ü katletti.
·         Nihayet Selânik’ten gelen Hareket Ordusu’nun 23-24 Nisan 1909 gecesi İstanbul’a girmesinden sonra bastırıldı.
·         Hareket Ordusu Ayastefanos’ta (Yeşilköy) bulunduğu sırada âyandan bazıları ile mebusların çoğu eski sadrazam Said Paşa’nın başkanlığında Meclis-i Umûmî-i Millî adıyla gizli bir toplantı yapıldı. Hareket Ordusu lehinde bir beyanname neşredildi. Abdülhamid’in hal‘ine ilk önce bu toplantıda karar verildi.

·         Bunlar,
1.        Otuz bir Mart Vak‘ası’na sebep olmak,
2.        dinî kitapları tahrif ettirmek ve yakmak,
3.        devlet hazinesini israf etmekti.

·         Meclis başkanı Said Paşa, mâbeyn kâtipliğinden başlayarak çeşitli hizmetlerinde ve yedi defa sadrazamlığında bulunduğu Abdülhamid’in otuz üç yıllık icraatından onun kadar sorumlu olduğunu unutarak, II. Abdülhamid’in hilâfet ve saltanattan hal‘i kararını oya sundu.
·         Mebuslar ellerini kaldırarak hal‘ kararına katıldıklarını belirttiler.  Meclisin hal‘ kararını padişaha tebliğ etmek üzere seçilen heyet,
1.        âyandan Ermeni Aram,
2.        Bahriye feriği Laz Ârif Hikmet,
3.        Selânik mebusu Yahudi Karasu ve
4.        Draç mebusu Arnavut Esad Toptani’den oluşmaktaydı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TÜRKİYE TARİHİ-1

TÜRKİYE TARİHİ'NİN ŞU KISIMLARI VARDIR:  1. İLK BEYLİKLER DÖNEMİ (İşlendi) 2.«TÜRKİYE SELÇUKLU DEVLETİ» DÖNEMİ 3. OSMANLI DEVLETİ  4. TÜ...