29 Mart 2020 Pazar

OSMANLI DEVLETİ’NDE DEMOKRATİKLEŞME HAREKETLERİ –IV KANUN-İ ESASİ

OSMANLI DEVLETİ’NDE DEMOKRATİKLEŞME HAREKETLERİ –IV
KANUN-İ ESASİ (ANAYASA) 1876
·         Anayasaya dayalı meşrutî bir idare kurmak isteyen ve bu yüzden meşrutiyeti ilan etmeyen Sultan Abdülaziz ve daha sonra akli dengesi bozulan V. Murad’ı tahttan indiren Mithat Paşa ve arkadaşları ile anlaşan II. Abdülhamid, 1876’da tahta çıktı.

II. Abdulhamid (1876-1909)
·         Kanun-i Esasi’nin ilan edilme nedenleri
1.       Bazı Osmanlı aydınlarının( Yeni Osmanlılar)  Osmanlı’nın dağılmasının önüne geçmek için  meşrutiyetin ilanını zorunlu görmeleri
2.       Avrupalı devletlerin azınlıklar aracılığıyla Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışmasının önüne geçmek (Balkan Bunalımı)
3.       Dış sorunlara çare olmak ve iç siyasette değişim gerçekleştirmek
4.       Rusya’nın Balkanlar’daki Panislavist politikasına ve Balkan uluslarının isyanlarına engel olmak amacıyla ilan edilmiştir.
Kanun-i Esasi'nin kabul edilmesinde etkisi olan
 Mithat Paşa

1.       Yeni Osmanlılar (Jön Türkler): Tanzimat fermanı ilanı ile birlikte eğitimin gelişmesi ve yaygınlaşması ve basın-yayın hayatının gelişmesi sürecinde yetişen Osmanlı aydın sınıfına verilen addır. Bu aydınsınıfı başta Mithat Paşa olmak üzere II. Abdulhamid’e Kanun-i Esasi’yi kabul ettirip meşrutiyeti ilan ettirirler.

2.       Balkan Bunalımı: 1875 yılında Avusturya’nın kışkırtması sonucu Hersek’te başlayan isyan vedaha sonra diğer Balkan milletlrinin bağımsız olmak için yaptıkları  girişim ve isyan sürecine Balkan Bunalımı denmektedir. Balkan Bunalımı döneminde önce Abdulaziz sonra V. Murat tahttan indirilerek II. Abdulhamid başa geçmiştir.

3.       Balkan Bunalımı’nı çözmek amacıyla Avrupa devletleri temsilcilerinin katılımıyla Tersane (Haliç) Konferansı toplandığı sırada padişah 23 Aralık 1876’da Kanun-i Esasi’yi ilan etti.


·         Kanun-i Esasi’ye  göre;
1.       Hilafet ve hükümdarlık hakkı Osmanlı kökünden gelen en büyük erkeğin hakkıdır.
2.       Devletin dini İslam’dır. Bu hükme göre alınan karar ve verilen hükümlerin hiçbiri dine aykırı olamaz.
3.       Osman Devleti’nin dili Türkçe’dir.
4.       Yürütme yetkisi padişahın başkanlığında bulunan Heyet-i Vükela’nın (Bakanlar Kurulu) tekelindedir. Kanun teklifini Heyet-i Vükela yapar.
5.       Heyet-i Vükela’nın başkan, bakanlarını ve şeyhülislamı  padişah seçer, atamaların ve bakanların azledilmesi konusunda tek yetkilidir.
6.       Yasama yetkisi Meclis-i Ayan ve Meclis-i Mebusan’a aittir.
7.       Meclis-i Ayan’ın vekillerini padişah seçer ve vekiller defalarca seçilme hakkına sahiptir.
8.       Meclis-i Mebusan üyeleri ise halk tarafından her 50.000 kişiye bir vekil düşecek şekilde seçilmelidir. Meclis-i Mebusan üyeleri dört yılda bir seçilecektir.Kurulan hükümet Meclise değil Padişah’a karşı sorumlu olacaktır.
9.       Meclis-i açma-kapama yetkisi padişaha aittir.
10.   Padişah devlet düzeni bozulduğu durumlarda polis nezaretinde yapılan soruşturmayla kanıtlanan durumlarda kişiyi ülke dışına sürgün edebilecektir.
11.   Müsadere, angarya ve işkence yasaktır.


·         Kanun-i Esasi’nin ilan edilme sonuçları
1.       Osmanlı Devleti Meşrutiyet yönetimine girmiştir.
2.       Kanun-i Esasi Osmanlı ve Türk tarihinin ilk anayasasıdır.
3.       Padişahın geniş yetkilerinin olması anayasayı etkisiz kılmış ve padişah meclis karşısında üstünlüğünü devam ettirmiştir.
4.       Padişahın geleneksel otoritesi meclis üyelerinin seçimle göreve gelmeleri nedeniyle az da olsa sınırlandırılmıştır.
5.       Meclis’in farklı milletlerden olması ve vekillerin mensup oldukları ırk veya dinin temsilcileri gibi hareket etmeleri kargaşa ortamı yaratmıştır.

·         Anayasa’ya göre meclisin adı Meclis-i Umumi’dir. Meclis-i Mebusan (Milletvekilleri) çift dereceli şekilde kaza(ilçe), ve vilayet idare meclisleri (yerel yönetim meclisleri) üyelerinin mebusları (milletvekilleri) seçmesi karara bağlanır. Böylece ilk meclis üyeleri nüfuzlu (etkin) kişler arasından seçilmiştir.
·          
I. Meşrutiyet'in ilanıyla oluşturulan meclisler


·         Anayasa gereğince seçimler üç ay içinde yapılarak Mart 1877’de meclis bizzat padişah tarafından açıldı.
·         141 üyeden oluşan bu ilk Türk Meclis-i Umumi’si  üyelerinin 115’i mebus, yirmi altısı da âyan üyesinden teşekkül ediyordu.
·         Mebusların 69’u müslüman, 46’sı gayri müslim idi. Padişah, meclis başkanı Ahmed Vefik Paşa’yı meclise göndererek, tamamen anayasanın uygulanmasından yana olduğunu söyler. Fakat Padişah, müslüman ve müslüman olmayan mebusların birbirine girmesi Rus ilerlemesi (93 Harbi) karşısında meclisten gereken kararların alınmamasını bahane ederek 13 Şubat 1878’de Meclis-i Mebûsan’ı süresiz olarak tatil etti.
·         Böylece  Osmanlı tekrar mutlakiyetçi yönetime dönmüştür.


Osmanlı'nın son zamanlarında bazı dönem adları
II. Abdulhamid

Enver Paşa


·         II. Meşrutiyet ve Siyasi Partiler
·         İttihat ve Terakki Cemiyeti Osmanlı Devleti’nin zor durumunu göz önünde bulundurarak başta Enver  Bey ve Niyazi Bey olmak üzere 23 Temmuız 1908’de II. Abdulhamid’e Kanun-i Esasi’yi yeniden yürürlüpe koması konusunda baskı uyguladılar. Böylece, Meşrutiyet ikinci defa ilan edildi.

·         Çift dereceli yapılan seçimlerde seçme yaşı 25,seçilebilme yaşı 30 olarak belirlendi.Seçimlere İttihat ve Terakki ile Ahrar Partisi katıldı.  275 mebus ile meclis yeniden açıldı.
·         31 Mart Vakası (Olayı) sonrası 1909’da anayasada değişiklikler yapıldı. Böylece gerçekten parlamenter hükümet modeli benimsendi.
·         31 Mart Vakası (Olayı)’ndan sonra İttihat ve Terakki Partisi özgürlükçü tavrından vazgeçmiş iktidar döneminde Trablusgarp, Balkan ve Birinci Dünya Savaşları siyasi, askeri, ekonomik, sosyal vb çöküntüler önlemedi.
·         Fakat II. Meşrutiyet ve 1909 Anayasa değişiklikleri ile çok partili yaşama geçilmesi demokratikleşme yolunda önemli adımlardır.
·         31 Mart Vakası (Olayı): Meşruti yönetimi yıkmaya çalışan isyandır.

II. Meşrutiyet döneminde kurulan siyasi partiler

·         1909 Anayasa değişikliğine  göre,
1.      Padişahın sürgün yetkisi kaldırılmış,
2.      Hükümet üyelerinin meclise karşı sorumlu olması esası benimsenmiş,
3.      Padişahın, meclisi açma-kapama yetkisi sınırlandırılmıştır.
4.      Meclise dayalı yönetime geçilmesi amaçlanmıştır. Meclis üstünlüğü, millet iradesi önemsenmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması

   Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması ü  1353’ten itibaren Rumeli’ye geçen  Osmanlılar , yaklaşık bir asır içinde bölgede hâkim güç hâline geldi....