17 Nisan 2020 Cuma

İHŞİDİLER (AKŞİTLER) DEVLETİ


Mısır'da İhşidiler  devleti(935-969)
Hicaz (Mekke ve Medine) bölgesine egemen olan ilk Türk devleti

·         Abbasi devletinin merkezi otoritesini zayıfladığı dönemlerde Mısır’da kurulan ikinci Türk  hanedandır.
·         Kurucusu Muhammed, Fergana hükümdar ailesinden geldiğinden dolayı kendisine halife tarafından “İhşid” unvanı verilmişti. Muhammed’in babası Tuğç, eski Mısır hükümdarı Tolunoğlu Ahmet‘in hizmetine girmiş fakat  onunla arası bozulunca halife Müktefi’nin isteği ile Suriye’de Karmati saldırısının  önlenmesinde hizmetleri olmuştu.
·         Tuğç, Tulunilerin Mısır hakimiyetine  son veren Muhammed b. Süleyman ile birlikte hareket edip Kinnesrin valiliğine atansa da Abbasi veziri Abbas b. Hasan el-Cercerâî ile arası bozulunca hapsedildi ve hapis hayatında iken hayatını kaybetti(907).

·         Muhammed b. Tuğç (935-946)
·         Tuğc’un oğulları Muhammed ve Ubeydullah, Hamdânoğulları’ndan Hüseyin b. Hamdân ile anlaşıp Vezir Abbas b. Hasan’ı ortadan kaldırdılar. Muhammed b. Tuğç, bu olayın ardından Mısır Valisi Ebû Mansûr Tekin’in hizmetine girerek Fatımilerin Mısır’a baskısını o dönem için engelledi (915). Mısır valisi ile arası bozulunca Abbasi halifesi tarafından  Suriye  valiliğine getirilse de o daha önce görev yaptığı Mısır valiliğini istemesi karşısında önce Halife Kahir-Billâh tarafından bu göreve getirilir ama kısa süre sonra azledilir ama yeni halife Râzî-Billâh, onu tekrar Mısır valiliğine getirmesi Muhammed’in amacına ulaşması için fırsatı yaratır. Mısır valisi olarak atanan  Muhammed b. Tuğç Mısır’da İhşidiler’in hanedanını  başlatmış  oldu (935). Muhammed, hanedanın merkezini  Tuluniler gibi Fustat seçmişti. Halife kendisine Fergana hükümdarlarının kullandığı “ihşîd” unvanını verdi. İhşîd, prens veya hükümdar anlamında Farsça bir unvandır.

İhşidilerin bayrağı

·         Muhammed, EbûBekr Muhammed el-Mâzerâî adlı maliyeci ile uğraştıktan sonra onu hizmetine alarak maliyesini güçlendirme yolu buldu.
·         Bu dönemde Fatımilerin Mısır’a egemen olma hedefleri devam ederken kendisinin güçlenmesi Abbasilerle arasının bozulmasına neden oldu. Abbasilerin komutanı  Muhammed bin Raik Mısır’ı ele geçirmek için Ariş’te mücadele etse de bu savaşı kaybetti.
·         Halife Müttaki Lillah, Mısır’ın Muhammed b. Tuğç’a ait olduğunu kabul etti. Bu sırada Muhammed b. Râik  Hamdaniler tarafından öldürülmüş ve   Muhammed b. Tuğç bundan istifade ile bütün Suriye’ye egemen olmuştu. Irak’ta Türk komutan Tüzün’ün halifeye baskısı üzerine halifeye yardım vaat ederek halifeden Mısır valiliğinin otuz yıllığına kendisine ait ve oğlu Ebü’l-Kāsım Ûnûcûr’un kendi veliahtı  olduğunu kabul ettirdi.  
·         Suriye için yapılan mücadeleler sonucunda Hamdanilerden Seyfüddevle ile ile anlaşarak Suriye’yi aralarında paylaştılar. Kuzey Suriye Hamdanilere ait olacakken Güney Suriye İhşidilere ait olacaktı(946). Muhammed’in ölümünden sonra başa geçen oğulları yetenekli olmadıklarından dolayı sadece sembolik olarak başta kaldılar.

·         Ebü’l-Kāsım Ûnûcûr(946-960)
·         Muhammed b. Tuğç’un yerine on beş yaşındaki oğlu Ebü’l-Kāsım Ûnûcûr geçti ve ailenin hizmetçisi Nûbe asıllı Ebü’l-Misk Kâfûr ona vasi tayin edildi. Kâfûr devleti bir hükümdar gibi yönetmeye başladı. Ûnûcûr yönetimi ele almaya girişince İhşîdî ordusu Kâfûrîler ve İhşîdîler olarak ikiye bölündü. Ancak Kâfûr’un devlet yönetimi üzerindeki hâkimiyeti, Ebü’l-Kāsım Ûnûcûr’un ölümüne kadar devam etti.

·         Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed(960-966)
·         Unucur’un ölümünden sonra hânedanın başına kardeşi Ebü’l-Hasan Ali geçti. Halife Mutî‘-Lillâh onun da Mısır, Suriye, Sugūr ve Haremeyn toprakları üzerindeki hâkimiyetini tasdik etti. Ancak Kâfûr yine bu dönemde de hâkimiyetini sürdürdü. Ali, daha önce ağabeyi Ûnûcûr için tahsis edilen yıllık 400.000 dinarlık ödeneği alıp istediği gibi kullanması karşılığında Kâfûr’a teslim oldu.
·         Bu sırada 962’de Hamdanilerin komutanı Seyfüddevle’yi yenerek Halep’i işgal eden Bizans İmparatoru Nikephoros, bölgedeki İhşîdî birliklerinin Seyfüddevle’den gelen yardım taleplerine cevap vermesi neticesinde ordusunu geri çekti. Ebü’l-Hasan Ali, aynı yıl Kâfûr’u yönetimden uzaklaştırmak için teşebbüse geçtiyse de yeterli asker ve maddî destek bulamadı. Bu durum Kâfûr ile Ali’nin arasının daha da açılmasına sebep oldu. Nihayet Ali de yönetime sahip olamadan öldü (966).

·         Ebü’l-Misk Kâfûr (966-968)
·         Ebü’l-Hasan Ali’nin ölümünden sonra Kâfûr, onun dokuz yaşındaki oğlu Ahmed’in yerine geçmesine itiraz edince Mısır emîrsiz kaldı. Bu arada Kâfûr, Halife Mutî‘-Lillâh’tan kendisi için bir menşur çıkararak Mısır valiliğine tayinini sağladı ve hutbelerde adını okutmaya başladı. Böylece fiilen ve resmen hükümdarlık makamını elde etmiş oldu. Kâfûr’un dönemindeki en önemli olay Fatımi yayılmasını ve Hamdani saldırılarını önlemek olmuştu. Kâfûr’un ölümünden sonra henüz on bir yaşındaki Ebü’l-Fevâris Ahmed b. Ali b. Muhammed el-İhşîd’e biat edildi.

·         Ebü’l-Fevâris Ahmed b. Ali b. Muhammed el-İhşîd(968-969)
·         Kafur’un ölümünden sonra başa geçse de Vezir Ebü’l-Fazl Ca‘fer b. Fazl yönetime daha çok hakimdi. Bu vezir birçok devlet adamını tutuklatıp mallarına el koydu. Ahmed b. Ali’nin nâibi olan Hasan b. Ubeydullah b. Tuğç, Suriye’den Mısır’a gelerek Ebü’l-Fazl Ca‘fer b. Fazl’ı  tutuklatıp mallarına el koyduysa da bir süre sonra serbest bırakıp görevine iade etti.
·         Bu dönemdeki iç kargaşaya askerlere maaş ödemesinin yapılmaması ve kıtlığın etkisiyle salgın hastalıkların başgöstermesi  Fatımilere aradığı fırsatı vermişti.  Fâtımî Halifesi Muiz-Lidînillâh komutanı Cevher es-Sıkıllî kliderliğindeki  birlikleri Fustat’a girmiş ve böylece İhşîdîler Devleti sona erdi.

·         İhşîdîler bağımsız olmakla  birlikte hutbelerde ve bastırdıkları sikkelerde Abbâsî halifelerini adlarını belirtmeleri merkeze bir miktar para göndermek suretiyle Abbâsîler’e bağlılıklarını şeklen sürdürmüşlerdir. Mısır, Suriye ve Filistin bölgelerini hâkimiyet altında bulunduran İhşîdîler’in Hicaz ve Yemen’deki hâkimiyetleri ise  sembolikti.

·         Kaynak:

1.      Prof. Dr. Erdoğan Merçil, Müslüman-Türk Devletleri Tarihi, Bilge­Kültür­Sanat, İstanbul, 199, Eylül­2013
2.      AHMET AĞIRAKÇA, “İHŞİDİLER”,TDV İslam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/ihsidiler (17.04.2020)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması

   Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması ü  1353’ten itibaren Rumeli’ye geçen  Osmanlılar , yaklaşık bir asır içinde bölgede hâkim güç hâline geldi....