2 Haziran 2020 Salı

Babillerin Yaratılış Destanı: Enuma Eliş


Babillerin Yaratılış Destanı: Enuma Eliş


Bâbillerin Baştanrısı Marduk 
Evrende gök ve yer  yokken Tanrıların en kıdemlisi ve atası olan Apsû vardı. Apsû ile Tanrıça Tiamat suları karıştırarak diğer tanrıları yaratmaya başladılar. Önce Tanrı Lahmu ve Tanrıça Lahamu sonra Ansar ve Kisar yaratıldı. Ansar ve Kisar’ın oğlu Anu, babası Ansar’ın gücüne denk oldu. Anu, kendi suretinde Nudimmud’u yaratmıştı. Nudimmud’un diğer adı Ea olup bu diğer tanrılardan çok güçlüydü.
Tanrıça Tiamat’ı rahatsız eden bazı tanrıların davranışlarını Tanrı Apsû görmüş ve kendi yardımcısı olan tanrı Mummu’yla Tiamat’a yarattıkları tanrıları yok etmeyi teklif etse de Tiamat, buna yanaşmasa da Mumnu’nun önerisi ve kışkırtmasıyla kötü planı devreye sokmayı düşündü.
Tanrıların başına gelecek bu planı engin bilgi ve yeteneğiyle Nudimmud (Ea) sezmiş, yaptığı büyü ile Apsû’yu uyutmuş ve öldürmeyi başarmıştı. Mummu’nun burnuna halka taktıktan sonra kendine Apsû dediği bir tanrı evi inşa etti. Nudimmud ve eşi Damkina bu evde ihtişam içinde yaşadılar.
Nudimmud diye bilinen Ea, en zeki tanrı olan Bel’i yarattıktan sonra Nudimmud olma Damkina’da doğma Marduk yaratıldı. Marduk ilahi güçlere sahipti ki bu güçler diğer tanrıların gücünden fazlaydı dört kulağı ve dört gözü vardı. Gözleriyle her şeyi görür kulaklarıyla her şeyi işitirdi. Başında Güneş tanrısının ve diğer tanrıların  haleleri  vardı.
Nudimmud, oğlu Marduk oynasın diye rüzgarı yaratmıştı. Rüzgarla fırtına çıkaran Marduk diğer tanrıları telaşlandırmış ve tanrılar Tiamat’ın bunu önlemesini istediler. Tiamat diğer tanrıların isteğiyle savaş çıkarmayı kabul etti. Tiamat, karşı konulmaz ejderhaları, boynuzlu yılanları, vahşi cinler, balık adamlar, büyük boğa  ve tüylü canavarları  yarattı. Bu savaş için Kingu’yu aralarında en güçlü tanrı ilan ettiler. Kingu’ya bütün canlıların kaderinin belirlendiği kaderler tableti verdiler.
 Bu planları ve karşı davranışları haber alan Ea telaşlanarak olanları  babası Ansar’a anlattı. Ansar’ın da huzuru kaçtı. Ansar, sorumluluğu Apsu’yu öldüren oğlu Nudimmud’un üstlenmesini istedi. Babasının isteği ile Tiamat ile savaşmaya gittiyse de önce korktu. Ansar, bu sefer oğlu Anu’yu gönderdiyse de Anu da gücünün Tiamat’a yetmeyeceğini görünce o da geri döndü. Ansar, bu duruma korkmaya başlamıştı.
Güçlü oğul babasının yerine korkusuzca gitmeye karar verdi. Ea onu yanına çağırarak Marduk’un dedesi olan Ansar’ın huzuruna çıkmasını istedi. Marduk, babasının kalbine korku girdiğini kendisine savaş ilan düşmanla savaşmaya kendisinin görevlendirilmesini ister. Bunun üzerine Ansar da Marduk’a fırtına arabasını alıp yenilmez gücüyle Tiamat’ı yenmesini istedi. Marduk onları kurtarınca artık kendi sözlerinin kader olarak kabul edilmesini  istedi.
Ansar, yardımcı tanrısı Kaka’yı Tanrı Lahmu ve Tanrıça Lahamu’ya göndererek onların intikamını alacak Marduk’un kaderinin belirleneceği meclise davet etti. Davet haberi Tanrı Lahmu ve Tanrıça Lahamu’ya ulaşmış oğulları Ansar’ın huzuruna gelip Tiamat’ın yaptıklarından haberleri olmadığını söylediler. Marduk’un kaderi belli olmuştu.
 Marduk’a ihtişamlı bir taht yaparak onun tahta oturmasını sağladılar. Onu büyük tanrılar arasında en yüce olduğunu kabul ettiler. Hiçbir tanrının belirlediği sınırı geçmeyeceğini söylediler. Marduk’a evrenin tasarrufunu bıraktılar. Böylece Marduk, tanrıların kralı haline geldi.
Marduk tanrılardan aldığı asa şeklindeki silahla Tiamat’ı boguna uğratmak için gönderdiler,emrine Güney, Kuzey, Doğu ve Batı rüzgarlarını verdiler. Ok, yay, yıldırım, şimşekler diğer silahlarıydı.
Marduk, dehşet verici ecel(saggisu), yok edici(lapadu), tufan(rahişu) ve kanatlı(mupparsu) adı verilen canavarlar tarafından çekilen fırtına arabasını  sürdü.Elinde zehirlere karşı şifalı ot dilinde büyü duası vardı. Marduk, Kingu’nun tuzaklarını uzaktan görünce önce biraz telaşlanmıştı. Ancak o, Tiamat’ın peşindeydi. Tiamat’ın neden tanrılar kralı Ansar’a karşı çıktığını sormuş ardından Tiamat’ın ağzından rüzgarı yollamış karnı şişen karnını okla delerek onu öldürmüştü. Tanrıçalarının öldürüldüğünü gören diğerleri esir edilerek burunlarına köle gibi halka geçirmiş, böylece kaderler tabletini ganimet olarak almıştı.
Marduk, Tiamat’ın cesedini ikiye ayırarak birini gökyüzü olarak yukarı serdi böylece gökyüzü oluştu.  
 Marduk, yıldız kümelerini yarattıktan sonra, yılı oluşturarak onu on ikiye böldü ve günleri de yarattı.  Ellil ve Ea’nın göksel evlerini kendi evi yanında inşa etti, Ay tanrısı Nanna’ı yaratarak geceyi ona teslim ederek her ay parlasın diye onu kutsadı böylece ayın döngüleri başlamış oldu. Güneş tanrısı Şamaş’a kavga, ölüm ve şiddet yetkisi verdi. Ardından Tiamat’ın kafasındağ dağ yaptı, toprağı kazıtarak suyla doldurdu, gözlerinden Fırat ve Dicle nehirlerini akıttı.
Tiamat’ın bir kısmını gök yüzü yapmışken diğer kısmıyla yeryüzünü de yapmıştı. Kader tabletini Anu’ya sundu, kuralları belirledikten sonra Ea’ya önemli görevleri ihsan etti, atası Ansar onu “muzaffer kral” ilan etti. Annesi Damkina onu sevgiyle selamladı. Eski tanrılar grubu olan İgigu ve Anunnaku onun önünde eğildiler. İgigular ona “Lugaldimmerankia” dediler.
Yeryüzünde Tanrıların yorulduklarında dinlenmeleri için Büyük Tanrılar Evi barındıran Bâbil şehrini kurarak insanların oraya kurban sunmasını sağladı.
Bu destanda insan yaratılışı da anlatılır. Tiamat’ı isyana kışkırtan Kingu, Marduk ve Ea tarafından cezalandırılarak damarlarından akan kandan insanı yarattırlar. Artık Tanrıların işini insan yapacağından Tanrıların işi kolaylaştı. Marduk, gök yüzü işleri için üç yüz İgigu Tanrısı  ve yer yüzü işleri için altı yüz tanrıya  görevlerini paylaştırdı.
Anunnaku tanrılarının gökyüzündeki tanrı evlerine benzeyen “Tanrı Evi”ni kurmaları için Bâbil şehrini uygun gördü. Tanrılar Evi’nde tanrılar eğlenmeye günlerini gün etmeye başladılar.
Marduk, silahlarını diğer tanrılara göstermek istedi. Yaptırdığı ağ ve yayın ihtişamını gördüler, Yayın adı şu şekildeydi; uzun çubuk, hedefi vuran ve yıldızlı yay idi. Bir defa daha onun tanrı kral olduğunu kabul edip onun yarattığı tanrıların “karabaş” dedikleri insanlara çobanlık yapmasını dilediler. Karabaş denilen halkın görevi bu tanrılara tapmak ve elli adı olan Marduk’a bağlılık göstermeleridir.

Bâbillerin en ünlü hükümdarları Hammurabi(ayakta), Baştanrı Marduk'tan hükümdarlık asasını alırken

Babillerin, Mezopotamya ve Sümer ülkesine egemen olmalarından sonra tanrıları olan Marduk’un tanrıların kralı ilan etmeleri aslında Babillerin gücünün doruğuna çıktığının da göstergesiydi.


Kaynak: 
1.      Babil Yaratılış Destanı -Enuma Eliş- (çev. Selim F. Adalı ve Ali T. Görgü), Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları,İstanbul:2019

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması

   Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması ü  1353’ten itibaren Rumeli’ye geçen  Osmanlılar , yaklaşık bir asır içinde bölgede hâkim güç hâline geldi....