27 Aralık 2020 Pazar

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ TARİHİ -5 TUĞRUL BEY İLK DÖNEMLERİ VE ANADOLU SEFERLERİ

 

                                    Tuğrul Bey (1040-1063) Dönemi

Tuğrul Bey Nişabur’da tahta geçtikten sonra çeşitli nedenlerle bozulan siyasi düzeni yeniden teşkilatlandırdı. Bu fetihlerden sonra Taberistan ve Cürcan bölgelerini ve buralardaki mahalli hanedanı kendisine bağladı(1041). 1042’de Tuğrul Bey Harezm seferine çıkarken kardeşi İbrahim Yınal Rey şehrini Arslan Yabgu’ya bağlı Oğuzlardan aldı; bu sıralarda Oğuzların başlarında Götaş, Boğa, Mansur ve Anasıoğlu bulunmaktaydı. Rey şehir başkent olarak hazırlanması için İbrahim Yınal tarafından imar edilmişti. 

Tuğrul Bey, kardeşi İbrahim Yınal tarafından karşılandı ve Büyük Selçukluların başkenti resmen Nişabur’dan Rey’e taşındı. Bu sıralarda Abbasi halifesi Kaim Biemrillah’ın Selçuklulara bağlı Türkmenlerin İslam ülkelerinde akınlarda bulunmamasını Ebu’l Hasan Ali bin Muhammed adlı elçisi vasıtasıyla istemişse de Tuğrul Bey, askerlerinin fazlalığından hüküm sürdüğü toprakların kendilerine yetmediği bahanesiyle akınları durduramayacağını belirtti.

Selçukluların en başarılı Meliklerinde biri İbrahim Yınal


1046-47’de Tuğrul Bey’in İsfahan’ı almaya muvaffak olamadığı ancak İsfahan hakimi Ebu Mansur Feramurz b. Alaüddevle’nin vergiye bağlandığını ve hutbelerde Tuğrul Bey’in adını zikretmeye başladığını biliyoruz, böylece İsfahan’da Selçuklu otoritesi benimsenmeye başladığını gösterir. Bu olaylardan sonra Tuğrul Bey, İbrahim Yınal,  Arslan Yabgu’nun oğlu Kutalmış ve yeğeni Çağrı Bey’in oğlu Kavurd’u Bey’i İran’ın kalan bölgelerini fethetmekle görevlendirmişti. Selçuklu komutanları; Büveyhilerin İran toprakları aleyhinde sınırlarını genişlettiler.

Tuğrul Bey Döneminde Anadolu Akınları

Anadolu’ya Selçukluların akın yapma nedeni olarak bölgeyi yurt edinmek istemeleri ve Türkmenlerin Müslüman ülkelerde yağma faaliyetlerinin önüne geçmek gösterilir. Bu akınların ilki Çağrı Bey’in 1018 yılında yapmış olduğu keşif faaliyetidir. Çağrı Bey izinsiz şekilde kendisine bağlı Oğuzlarla Gazne topraklarından geçip Diyarbakır havzasına kadar uzanması bölgede güçlü bir otoritenin olmadığının anlaşılmasına neden oldu. Çağrı Bey’in geri dönüş yolunda Gaznelilerin onu cezalandıracağından endişelenmesi nedeniyle kuvvetlerini dağıtmış kendisine tüccar kılığında abisi Tuğrul’un yanına gitmişti.



İbrahim Yınal’ın Rey’e girmesi üzerine Selçuklulara bağlanmak istemeyen Türkmenler Azerbaycan yöresine yerleşmeye başladılar. Ancak, İbrahim Yınal’ın onları takip ettiği için Türkmenler Doğu Anadolu’ya girdiler. Bu Türkmenler Boğa ve Anasıoğlu komutasındaki 10 bin kişilik kuvvetle Amid’i (Diyarbakır)  işgal etmeye muvaffak oldular. Buradan Mardin ve Meyyafarıkin (Silvan) bölgelerine akınlar yapmaya başladılar. Cizre (Ceziret’übni Ömer)  hakimi Mervanilerlen Süleyman bin Ahmet bu akınları durdurmak için Türkmenlerin yöneticilerinden Oğuz oğlu Mansur ile anlaştı. Bu anlaşmaya göre Mansur kışı burada geçirdikten sonra kendi idaresindeki Türkmenlerle Kuzey Suriye’ye akınlarda bulunacaktı. Ancak, Süleyman bin Ahmet anlaşmayı ihlal ederek Mansur’u tutuklatınca Türkmenler başsız kaldığından önce dağıldılar daha sonra tekrar toparlanıp Musul’a doğru yürüdüler. Musul hakimi Ukayl oğlu Karvaş ve ona yardıma gelen Amid emiri Nasırüddevle’i bozguna uğrattılar. Kaçanları takip ettikleri gibi Nusaybin ve Sincar taraflarına girmeyi başardılar. Nasırüddevle Türkmen baskısından kurtulmak için Mansur’u bıraktırmak zorunda kaldı. Yapılan yeni anlaşmaya göre, Türkmenler çekilecekti ancak Türkmenler Musul’a egemen olmaya başladılar (1043).

Türkmenlerin Anadolu ve  Irak taraflarındaki bu hareketleri yerel hanedanlar olan Ukayl, Mervan ve Büveyhi sultanı Celalüddevle’nin Tuğrul Bey’e şikayette bulunmalarına neden oldu. Tuğrul Bey, başına buyruk hareket eden Türkmenlerin cezalandırılacağını söyledi. Tuğrul Bey de Türkmenlere İslam memleketlerinde akınlarda bulunmamalarını Azerbaycan’a dönmelerini Türkmen emirlerine de Bizans taraflarına yapılacak gaza faaliyetine katılmalarını emretti. Tuğrul Bey’in isteği doğrultusunda Türkmenler Göktaş ve Mansur emrindeki Türkmenler Murat nehrini geçerek Ermeni topraklarına girmişlerdi. Ermeni şehir ve köylerinde akınlar yaparak Van valisi Stefanos’tan Azerbaycan gitmek için topraklarından geçme izni istediler. Stefanos, onlara izin vermeyerek onlara saldırınca mağlup ve esir düştü.

Türkmenler bu akınlar sayesinde önceleri Selçuklu egemenliğe girmek istemezken Selçuklu devletinin egemenliğine girmiş ve Anadolu’ya yapılacak bütün akın faaliyetlerine katılmışlardı. Tuğrul Bey’ amcasının oğlu Musa Yabgu’nun oğlu Hasan’ı Anadolu üzerine sefere gönderdi. Hasan, Vaspourakan topraklarına girerek akınlar yapmaya başladı. Vaspourakan hakimi Aran Gürcistan valisinden yardım ister. Bu kevvetler Bizans ordusuyla birleşip Selçuklu kuvvetleriyle Büyük Zap suyu keneraında karşılaştılar. Mücade başladıktan bir süre sonra Bizans kuvvetleri sahte bir çekilme yaptılar. Bizans kuvvetlerinin yenildiğini düşünen Türkmen kuvvetleri ganimet toplama telaşına düşünce pusuya düşmüş oldular (1047). Başta hanedan üyesi Hasan olmak üzere Türkmenlerin önemli bir kısmı katledildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması

   Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması ü  1353’ten itibaren Rumeli’ye geçen  Osmanlılar , yaklaşık bir asır içinde bölgede hâkim güç hâline geldi....