22 Nisan 2021 Perşembe

 

XV. ve XVI. YÜZYILLARDA OSMANLI EKONOMİK POLİTİKALARI

OSMANLI EKONOMİK POLİTİKALARI

       Osmanlılar da tıpkı Selçuklular gibi Doğu’yu Batı’ya, Kuzey’i Güney’e bağlayan yollar üzerinde dev kervansaraylar, bedestenler ve hanlar inşa ederek ticari faaliyetin emniyet içinde gelişmesini sağlamışlardır.

       Avrupa ekonomisinin muhtaç olduğu baharat ile diğer mamul ve ham maddeler Tebriz’den Türkiye sınırlarına giriyor; Erzurum, Erzincan, Tokat ve Amasya yolundan Sinop’a ulaşıyor, buradan da Avrupa’ya gönderiliyordu.

       Birer transit merkezi durumunda olan bu şehirlere Osmanlı Devleti büyük kervansaraylar, bedesten (kapalı çarşı) hanlar ve misafirhaneler inşa etti.

       Osmanlı ekonomisi büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa dayalı idi. Ancak zamanla sınırlarının genişlemesi, denizlerde hâkimiyet kurulması ve birçok ülke ile sınır komşusu olunmasına bağlı olarak Osmanlı Devleti’nde ticari faaliyetler de gelişti.

       Özellikle Akdeniz ve Karadeniz arasında bağlantının kurulması, İpek ve Baharat Yolları’nın büyük ölçüde denetim altına alınması, Osmanlı ticari faaliyetlerine ivme kazandırdı.

       VENEDİKLİLERE KAPİTÜLASYON

       Ayrıca ticaretin gelişmesi için önemli tedbirler de alındı. Örneğin Fatih Sultan Mehmet, Venediklilerle uzun vadeli ticaret yapmak amacıyla kendilerine, İstanbul’da balyos (elçi) bulundurma hakkı verdi ve birtakım gümrük kolaylıkları sağladı.

Venediklilere kapitülasyon veren Fatih


       Osmanlı Devleti’nin hâkim olduğu bölgeler İpek Yolu ve Baharat Yolu üzerindeydi.



       Bu yollar üzerinde yapılan ticaret ve elde edilen gümrük gelirleri devletin önemli ekonomik kaynaklarıydı.

       Bu yüzden Osmanlı padişah ve idarecileri ticareti geliştirmeye yönelik birtakım tedbirler aldılar.

       Osmanlı ülkesiyle ticaret yapan ülke tüccarlarına gümrük kolaylığı sağladılar. Müslüman ve gayrimüslim tüccarların güvenliğini ve rahatını sağlamaya yönelik mekânlar inşa ettiler

       İstanbul, doğu ve batı tüccarlarının bir araya geldiği uluslararası bir pazar niteliğindeydi

       İşhanları, depolar ve limanlar, dünyanın her tarafından gelen tüccarlar için gerekli bütün hizmetleri veriyordu.

       unun yanı sıra Bursa, Kahire, Edirne ve Selanik önemli ticaret merkezleriydi. Bursa’dan doğunun baharat ve kahvesi karşılığında ipek, deri ve kereste ihraç edilirdi. Edirne’nin kumaş tüccarları Avrupa ile ticaret yaparlardı.

       Osmanlı Devleti XV. yüzyıldan itibaren denizlere egemen olunca deniz taşımacılığı ve ticareti de gelişti.

       Doğu ülkelerinden Avrupa’ya giden malların bir kısmı İskenderun ve Suriye limanlarından sevk edilmeye başlandı. Bu nedenle Akdeniz’deki gemi ticareti oldukça önem kazandı.

       Osmanlı-Fransız İlişkileri ve Kapitülasyonlar Osmanlı ticaret hayatında XVI. yüzyıla kadar büyük ölçüde Cenevizli ve Venedikli tüccarlar etkindi.

       Kapitülasyonlar neden verildi?

       Kanuni Sultan Süleyman Avrupa’da oluşan ittifakları parçalamak ve Şarlken’e karşı bir denge unsuru oluşturmak amacıyla Fransa’ya destek verdi.

       Öte yandan Hint deniz ticaret yolunun bulunmasıyla canlılığını kaybeden Akdeniz ticaretini yeniden canlandırmak isteyen Kanuni, Fransa’ya bazı ticari ve hukuki ayrıcalıklar vererek onlarla uzun vadeli stratejik ortaklık kurmayı planladı (1535). Türk tüccarlarını da aynı haklardan yararlandırdı.

       Osmanlı Devleti’nin “İmtiyaz-ı Mahsusa”, Fransızların “kapitülasyon” dedikleri ayrıcalıklara göre;

1.       Fransa, Akdeniz’de düşük gümrük vergisi ödeyerek serbestçe ticaret yapabilecektir.

2.       Fransızlara ait ticari ve hukuki davalara İstanbul’a gönderilen bir yargıç bakacaktır.

3.       Antlaşma her iki hükümdarın hayatta kaldığı sürece geçerli olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TC İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ ÇALIŞMA SORULARIDIR (2D 2Y)

TC İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ ÇALIŞMA SORULARIDIR (2D 2Y)   1.   Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan ve Fuat Köprülü’nün h...