XV. ve XVI. YÜZYILLARDA
OSMANLI EKONOMİK POLİTİKALARI
OSMANLI EKONOMİK POLİTİKALARI
•
Osmanlılar da tıpkı
Selçuklular gibi Doğu’yu Batı’ya, Kuzey’i Güney’e bağlayan yollar üzerinde dev
kervansaraylar, bedestenler ve hanlar inşa ederek ticari faaliyetin emniyet
içinde gelişmesini sağlamışlardır.
•
Avrupa ekonomisinin muhtaç
olduğu baharat ile diğer mamul ve ham maddeler Tebriz’den Türkiye sınırlarına
giriyor; Erzurum, Erzincan, Tokat ve Amasya yolundan Sinop’a ulaşıyor, buradan
da Avrupa’ya gönderiliyordu.
•
Birer transit merkezi
durumunda olan bu şehirlere Osmanlı Devleti büyük kervansaraylar, bedesten
(kapalı çarşı) hanlar ve misafirhaneler inşa etti.
•
Osmanlı ekonomisi büyük
ölçüde tarım ve hayvancılığa dayalı idi. Ancak zamanla sınırlarının
genişlemesi, denizlerde hâkimiyet kurulması ve birçok ülke ile sınır komşusu
olunmasına bağlı olarak Osmanlı Devleti’nde ticari faaliyetler de gelişti.
•
Özellikle Akdeniz ve
Karadeniz arasında bağlantının kurulması, İpek ve Baharat Yolları’nın büyük
ölçüde denetim altına alınması, Osmanlı ticari faaliyetlerine ivme kazandırdı.
•
VENEDİKLİLERE
KAPİTÜLASYON
•
Ayrıca ticaretin gelişmesi
için önemli tedbirler de alındı. Örneğin Fatih Sultan Mehmet, Venediklilerle
uzun vadeli ticaret yapmak amacıyla kendilerine, İstanbul’da balyos (elçi)
bulundurma hakkı verdi ve birtakım gümrük kolaylıkları sağladı.
Venediklilere kapitülasyon veren Fatih |
• Osmanlı Devleti’nin hâkim olduğu bölgeler İpek Yolu ve Baharat Yolu üzerindeydi.
•
Bu yollar üzerinde yapılan
ticaret ve elde edilen gümrük gelirleri devletin önemli ekonomik kaynaklarıydı.
•
Bu yüzden Osmanlı padişah
ve idarecileri ticareti geliştirmeye yönelik birtakım tedbirler aldılar.
•
Osmanlı ülkesiyle ticaret
yapan ülke tüccarlarına gümrük kolaylığı sağladılar. Müslüman ve gayrimüslim tüccarların
güvenliğini ve rahatını sağlamaya yönelik mekânlar inşa ettiler
•
İstanbul, doğu ve batı
tüccarlarının bir araya geldiği uluslararası bir pazar niteliğindeydi
•
İşhanları, depolar ve
limanlar, dünyanın her tarafından gelen tüccarlar için gerekli bütün hizmetleri
veriyordu.
•
unun yanı sıra Bursa,
Kahire, Edirne ve Selanik önemli ticaret merkezleriydi. Bursa’dan doğunun
baharat ve kahvesi karşılığında ipek, deri ve kereste ihraç edilirdi.
Edirne’nin kumaş tüccarları Avrupa ile ticaret yaparlardı.
•
Osmanlı Devleti XV.
yüzyıldan itibaren denizlere egemen olunca deniz taşımacılığı ve ticareti de
gelişti.
•
Doğu ülkelerinden Avrupa’ya
giden malların bir kısmı İskenderun ve Suriye limanlarından sevk edilmeye
başlandı. Bu nedenle Akdeniz’deki gemi ticareti oldukça önem kazandı.
•
Osmanlı-Fransız İlişkileri
ve Kapitülasyonlar Osmanlı ticaret hayatında XVI. yüzyıla kadar büyük ölçüde Cenevizli
ve Venedikli tüccarlar etkindi.
•
Kapitülasyonlar neden
verildi?
•
Kanuni Sultan Süleyman
Avrupa’da oluşan ittifakları parçalamak ve Şarlken’e karşı bir denge unsuru
oluşturmak amacıyla Fransa’ya destek verdi.
•
Öte yandan Hint deniz
ticaret yolunun bulunmasıyla canlılığını kaybeden Akdeniz ticaretini yeniden
canlandırmak isteyen Kanuni, Fransa’ya bazı ticari ve hukuki ayrıcalıklar
vererek onlarla uzun vadeli stratejik ortaklık kurmayı planladı (1535). Türk
tüccarlarını da aynı haklardan yararlandırdı.
•
Osmanlı Devleti’nin “İmtiyaz-ı
Mahsusa”, Fransızların “kapitülasyon” dedikleri ayrıcalıklara
göre;
1.
Fransa, Akdeniz’de düşük
gümrük vergisi ödeyerek serbestçe ticaret yapabilecektir.
2.
Fransızlara ait ticari ve
hukuki davalara İstanbul’a gönderilen bir yargıç bakacaktır.
3.
Antlaşma her iki hükümdarın
hayatta kaldığı sürece geçerli olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder