İskender’in Hindistan Seferi
·
Dünya’ya
egemen olma fikri antik dünya devletlerinden Asur, Babil ve Hititler’de de
vardı. İskender aslında fetih yaparken fethettiği milletleri köleleştirmek ve
sömürmek değil de bütün milletlerin eşit olduğu kültürel kaynaşmanın sağlanmış
olduğu bir anlayışa sahipti. İskender; sırayla Yunanistan, Anadolu, Suriye,
Filistin, Mısır, Babil, Persis, Baktriya ve Sogdiyana bölgelerini ele geçirip
birleştirdikten sonra sıra Hindistan’a gelmişti. Sind (İndus) hakimi Taxiles, İskender ile
diplomatik ilişki kurmuştu. Aslında Hindistan’ın kuzeyindeki dağlarla Asya
kıtasındaki diğer bölgelerden ayrı olarak farklı bir kültür kıtası
sayılmaktadır. İran düzlüklerinden Hindistan’a iki ayrı geçitten geçilebilir.
Sind eyaleti günümüzde Pakistan'da yer alır.
i.
Bolan geçidi;
Sind nehrinin aşağı tarafında güneyde yer almaktadır.
ii.
Hayber
geçidi; İç Asya ile Hindistan karasını birbirine bağlayan geçittir. Bu geçitte
Persler, Makedonlar, Maurya, Baktriya ve Partlar da egemen oldular. Geç
dönemlerde de İngilizler de bu geçidi kullanarak Afgan topraklarını ele
geçirmişlerdi. İskender de bu geçidi kullanmayı seçmiştir.
·
İskender,
Hindistan’a giderken ordusunu tekrar düzenlemiş takviyelerle 120.000 askerin
var olduğu belirtilmektedir ki bu sayı İskender’in Makedonya’dan getirdiği
askerlerin dört katı oluyordu. İskender, ordusunda artık sadece Makedon, Yunan
değil Persli ve Baktriyalıları da görevlendirmişti. Antik dünyanın arkasında
Okenos sahillerine ulaşılacağına inanıldığından amiral Nearhos(Nearchus) da sefere çağrılmıştı.
·
Nearchus’un seferi
·
İskender’in
Hint seferini takiben İndus nehrinden Basra körfezinde Dicle nehrine kadar
sefer yapmıştır.
·
İskender’in Filip’ten sonra başa geçmesi
üzerine Nearchus, Likya ve Pamfilya satrabı olarak görev yapmıştı. Nearchus,
Ege denizinde Perslere karşı koyması İskender’in Fenike, Mısır ve Babil’de
rahat etmesini sağlamıştı. İskender’in Hydaspes’te kurduğu donanmasının başına
Nearchus getirildi. MÖ 326-325’te İndus nehrinde başarılı seferler yaptı. Emri
altında 20.000 gemiciyle Basra körfezine giden filo komutanlığı da yapmıştır. Nearchus’un
seferindeki notları Strabon’un Coğrafya kitabına kaynaklık da edecektir. Hindistan’ın
sınırları, büyüklüğü, nüfusu, faunası, florası, kültürü ve askerlik durumunu
anlatmaktadır. Nearchus, Arapların yaşadığı ülkeleri keşfetmiş, bu arada
Umman’a ulaşmıştı. Umman da Perslerin bir satraplığı idi. Bahreyn adasına da
ulaşılmış hatta bu adaya Tylos denmiş ve adada olimpiyatlar da düzenlenmişti.
Arapların Güneş tanrısı Şems (Şemş) Zeus’la eşdeğer görülmüştü.
·
Hayber Geçidi’nin ele geçirilişi MÖ 327
·
İç Asya’daki
barış sağlandıktan hemen sonra Hindistan’a ulaşmak için Hindikuş dağlarını
aşmaya başlamış burada daha önce kendi adıyla kurmuş olduğu şehre gelmiş ancak
gevşek yönetimleri nedeniyle yerli satrap ve Makedon komutanı görevden almış ve
çevredeki kuzey Hint mihraceleri bağlılık arz etmişlerdi. Burada yeni kurulan
Nikaya (zafer) şehrinde son hazırlık yapılarak Kabil nehri boyunca ilerlemek
için Hayber geçidini kontrol altına almak ve Sind nehrine ulaşıp burada köprü
kurmak ilk hedef olarak belirlendi. Hayber’in kontrolü çok önemliydi. Çünkü
İskender’in kuzeyde kalan birlikleri ile yerli kabilelerin geçide saldırı
sonucunda bağlantı kesilebilirdi.
Hayber geçidi, Afganistan ile Pakistan'ı bağlar
·
Bu bölgedeki
sarp vadilerde yaşayan Aspasiler ile yapılan mücadelede ilerdeki Mısır kralı
Ptolemayos yaralansa da şehir ele geçirildi. Andaka şehri teslim oldu. Gorüdale
şehri yöneticileri ve halkıyla dağlara kaçmadan şehri yakmışlardı. Gorüdale’nin
yöneticisi Ptolemayos tarafından sonradan öldürüldü. Kabil vadisini kontrol
altına almak için Arigayon şehrinin de alınması gerekmekte idi fakat halk
Gorüdale’de olduğu gibi dağlara kaçmış İskender de onlarla savaşmak zorunda
kalmıştı. Zaferde 40.000 esir ve 230.000 hayvan ele geçirilmiş ayrıca dağ
kavimlerinin hazineleri de ganimet olarak elde edilmişti.
·
Bu
bölgelerden daha doğuda bulunan Kaşmir hükümdarı Abisares, Asaken denilen
kavimden yardımcı kuvvetler alarak İskender’e karşı koymuştu. Bunların en güçlü
kaleleri olan Masaga’yı kuşatması dirençle karşılansa da nihayetinde burası ele
geçirilmişti. İskender’in komutanlarında Hefaystion Kabil nehri güneyindeki
dağlık bölgeyi ele geçirmiş ve bu şekilde Hayber geçidi emniyet altına
alınmıştı. Bu ele geçirilen bölgeler stratejik konumları nedeniyle ayrı
satraplık olarak başına bir Makedonyalı görevlendirilmişti.
·
Aornos Kalesi MÖ 327
·
Büyük
İskender’in Hint seferi esnasında Pencap’ta hüküm süren Taxiles (gerçek adı
Ambhi idi) adında yerel bir kral vardır.
Bu kral İskender’e müttefik olarak bölgeyle ilgili bilgiler de ulaştırmaktadır.
Taxiles, komşuları olan düşmanlarına karşı İskender’le diplomatik ilişki
kurarak 30 fil ve 700 atlı ile birlikte İskender’e bağlılık sunmuştu.
İskender’in seferlerine de asker vererek destek de vermişti. Taxiles’in düşmanı
olan Porus, İskender’in araya girmesiyle barıştırıldılar. Tarihçi Plutarch,
Taxiles’in hüküm sürdüğü toprakların Mısır kadar geniş olduğunu söylemektedir.
·
Taxiles’in
hüküm sürdüğü toprakların doğusunda Kaşmir kralı Abisares, güneyde Hydaspes(Celum)nehri
çevresinde Poros’un hüküm sürdüğü Paurava ülkesi vardı. Abisares ve Poros, Taxiles’e karşı ittifak etmişlerdi. Taxiles,
bunun etkisiyle İskender’le ittifak kurmuştu. Bu ittifak sonucunda İskender, Hydaspes
nehrine kadar toprakları ele geçirmişti. Ancak Peşaver’in kuzeyinde
Asaken’lerin çok güçlü kalesi bulunuyordu. Bu kale de Abisares’e üs görevi
vererek İskender’in ordusunu taciz ediyordu. Makedonlar bu kaleye Aornos(
Avarana) demekteydiler. Bu kale tepenin üzerinde çok sarp bir kale idi.
İskender, Sind nehri gerisinde Krateros komutasında ordusunu görevlendirerek
kendisi hafif kuvvetlerle kalenin eteğinde bekledi. Kale Ptolemayos’un ve
İskender’İn taarruzu sonucunda ele geçirildi. Kale, Hint prensi Sisikotos
yönetimine verildi. Böylece Abisares’in saldırı yapabileceği yer emniyet altına
alındı.
·
Hydaspes(Cihelum) Savaşı MÖ 326
·
İskender,
Sind nehrini geçerek Taxiles’in merkezi Taksila’ya törenle karşılanarak girdi. İskender,
müttefiki olan Taxiles’e ele geçirdiği toprakların bir kısmını verdi ve kendi
sefere devam ederken arkasını emniyete almak için burayı askerleriyle
yerleştirerek tahkim etti. İskender, Taksila’da iken Abisares’in gönderdiği
elçiler ona hediyeler sunarak diplomatik ilişki kurmak istedilerse de bu durum
fazla önemsenmedi. Bu sırada Hint kralı Poros İskender’e karşı savaş hazırlıklarını
tamamlamıştı. Poros’un kuvvetleri Makedon kuvvetlerini dar bir geçitte
durdurmaya çalışmaları başarısız oldu. İskender, nehir yolunu takip ederek Hint
kuvvetlerinin onu takip ederek yorulmalarını sağlamıştı. İskender, Hydaspes
nehrinin kavis yaptığı iki uç arasında ordusunu hareket ettirerek Hintlileri
kendisini takip etmek için öbür kıyıda daha fazla yorulmalarını planlamıştı.
İskender böyle davranarak Hintlilerin Makedon kuvvetlerinin karşım kıyıya
geçmesinin mümkün olmadığı zannetmelerini sağlamıştı. Bu arada Abisares’in
kuvvetli bir orduyla kuzey yönünden İskender’in olduğu yere gelmek üzereydi. Bu
nedenle Abisares’in ve Poros’un kuvvetlerinin birleşmesinin önüne geçmek için
ordusunu üç kısma bölerek nehrin karşı tarafına geçmeye karar verdi.
Hydaspes, İskender'i en çok zorlayan savaş |
·
Ordunun
birinci kısmı Krateros’un komutasında geçidi tutacaklardı. Ordunun ikinci kısmı
bizzat İskender’in komutasında nehir boyunca kuzeye yönelerek alçak bir sıradağ
arkasında siper alarak karşıya geçmek için hazırlık yapıldı. Ordunu üçüncü kısmı
ise general Melagros komutasındaki piyade askerleriydi. İskender, kapkaranlık
ve yağmurlu bir gecede sallar ve kayıklarla orduyu öteki tarafa geçirmeyi
başardı. Gerçekleşen ilk karşılaşmada Hint kuvvetleri imha edildi. Poros ise
öncü kuvvetlerinin yenildiği haberini alınca asıl ordusuyla saldırı emrini
verdi. İskender’in süvari birlikleri daha üstündü.Bu nedenle savaşın ikinci
kısmında da İskender üstün durumdaydı. Ancak devam eden mücadelede Poros’un
filleri Makedonların piyadelerine üstünlük sağladı. Bu geçici başarı üzerine
Poros süvarilerini sürünce zaten üstün olan Makedon süvarileri bu sefer de
Poros’un süvarilerinin büyük kısmını imha etti. İskender’in müttefiki Turani
kavimlerin süvarileri ve özellikle okçularının isabetli atışları sonucunda
Poros’un fillerini tuzağa düşürerek tasfiye ediyorlardı. Bu sırada İskender’in
ordusunun diğer kısımları Melegras’un süvarileri yardıma gelmiş ardından Krateros’un
kuvvetleri nehri geçerek İskender’e avantaj sağlamıştı.
·
Poros, kalan
ordusunu çekerek doğuda mevzi elde etmek istemesini İskender’in yardıma gelen
kuvvetleri önlediler. Poros’un iki oğlu bile öldürülmüştü. Poros, teslim olmak
zorunda kalmıştı.
·
Rivayete göre
İskender, Poros’a “Sana nasıl davranılmasını istersin?” sorusuna “Kral gibi”
cevabını alan İskender Poros’a “O halde krallığını sana bırakıyorum ancak onu
büyütmeyi üzerime alıyorum.” Cevabını verir.
·
Poros, teslim
olduktan sonra İskender tarafından ele geçirilen bölgelerden Pencap’a kadar
doğu sınırına kadar olan ülkelerin kralı olarak tanındı. Poros, müttefik oldu ancak
bağımsızlığı devam etti.
·
İskender, Hydaspes
nehrini geçerken Bukefalos adlı atı adına Bukefelaya şehrini ve zafer kazandığı
yerde ise ikinci Nikaya (Zafer) şehrini kurmak için Krateros’u görevlendirdi.
·
Adına şehir kurulan At
·
Büyük
komutanların önemli atları vardır. İskender henüz çocukken Bukefalos adlı atla
karşılaşır. İskender’in babası II. Filip’e tüccarlar en iyi atları satmaya
getirilerdi.Ancak Bukefalos hırçındır. İskender, babasından izin alarak bu ata
binmek istemiştir. Babası ata binmenin
zor olduğunu ancak oğlunu da kırmak istemediği için İskender’in denemesine izin
vermiştir. İskender, atı gözlemlerken atın kendi gölgesinden korktuğunu fark etmiş
olduğu için ata yavaşça yakınlaşarak atın yerini değiştirerek sakinleşmesini
sağlamış bu arada ata binmiştir. At hırçın olduğu için İskender’i atmak istese
de İskender, atla konuşarak atın güvenini sağlamıştır. II. Filip, oğlunun atı
sakinleştirerek ata bindiğini görünce “Git kendine bir yeni bir krallık bul,
burası senin için çok küçük” diyerek onun yeteneğini fark etmiştir. İskender, Hydaspes
nehrini geçerken Bukefalos adlı atı ölmüş bu nedenle çok sevdiği atına ithafen
Bukefelaya şehrinin kurulmasını sağlamıştır.
·
İskender,
Poros’la savaşından sonra dünyanın en doğusuna gitmek amacı taşıyordu. Doğu
yönünde ilerlerken topraklarından geçtiği kavimler bağlılık gösteriyorlar.
Bağlılık göstermeyen kavimlerin üzerlerine kuvvetler gönderilerek krallığa
bağlanıyordu. Ancak bölgede bulunan Katay denilen toplum karşı koymuş ancak
Poros’un desteği ile mağlup edilebilmişlerdi. Poros’un kazancı da ele geçirilen
yerler kendisine veriliyordu. Fegevs adı verilen bir kralın yönetimindeki ülke bağlılık
gösterince Fegevs kral olarak tanındı. Ancak Fegevs, daha doğuda 12 günlük yolculuktan
sonra zengin ülkelerin olduğunu söyledi. İskender hakkında bilgi edindiği Ganj
nehrine gitmek istedi ancak dünyayı çevreleyen okenos ile ilgili bir bilgi
edinmedi.
·
İskender ve
ordusu sekiz yıl önce ve 1.800 km yol katetmiş olduğu için ruhen çökmüşlerdi.
İskender, ordusuna Hüfasis nehrini geçmeyi emretse de Makedon askerler isyan
halinde olmasalar da memleketlerine gitmek istedikleri için kıpırdamadılar.
İskender, çok istediği dünyanın en doğusuna gitme amacına ulaşamamış ancak
Makedonya’ya da geri gitmek istemediği için savaş meclisine başvurmuştu.
İskender, Makedon askerleri terhis edip yeni birliklerle devam etmenin zor
olduğunu da görmüştü. Savaş meclisinin
kararını kabul ederek geri dönüş emri verdi. Asya seferinde en doğuya geldiği noktaya
12 kule yaptırarak dönüş yoluna başladı.
·
Mal kavmiyle savaş
·
Hüdaspes
nehri üstünde İskender, donanma oluşturulması için emirler vermiş donanma
komutanlığına da Nearhos(Nearchus) getirilmişti. İskender MÖ 326’da daoğuya
yapacağı sefer amacına ulaşamayınca güney okyanusa ulaşmayı amaç edindi. Önemli
kuvvetlerle donanma hareket etti. Donanmaya kıyıdan refaket eden iki ordu
birliğinin başına Krateros ve Hefaystiyon getirildi. Nehrin Akesines’e
döküldüğü yerde Poros’un yenemediği iki kavim Mal ve Oksüdrak kavimleri vardı.
İskender, kendisine karşı bu iki kavmin birleşmesinin önüne geçmek için Mal’lara
karşı harekete geçti. İskender’in rakipleri onu nehir ağzından beklerlerken
İskender, çölün içinden geçerek onları şaşırtmıştı. Onların başkentine sürpriz
saldırı düzenlerken kendisi okla yaralanmış öldüğü haberi yayılınca yaralı
şekilde askerlerine görünerek savaşmalarını sağlamış Mal’ların yenildiğini
gören Oksüdrak’lar bağlılık göstermek zorunda kaldılar. Buralarda Kuzey
Hindistan’ın güney satraplığı yapılıp başına Makedonyalı getirildi.
·
Sind nehri seferi MÖ 325
·
Ordu Sind
nehrinden geçerken yerli kavimler engeller çıkarmış bu nedenle İskender bizzat
kıyıdan ayrılıp onları itaata zorladı. Muşika devletinin kralı Musikanos itaat
etmek durumunda kaldı. Sonuçta Sind nehri civarındaki bölgeler ele geçirilmiş
oldu. Sind deltasının en güney noktası olan Patala şehrine ulaşıldı. Buraya
Makedon satrap tayin edildi. Burada donanma komutanına gemi araçları sağlandı. I.
Darius’un izniyle Skülaks adlı amiral Kabil nehrinden Sind nehrine gemilerle
seyahat etmiş ancak Nearhos bu başarıyın tekrar etmesi gerekiyordu.
·
İskender’in Geri Dönüşü MÖ 325
Doğu Belucistan’dan harekete geçilmiş, burada güvenlik için İskender’in adıyla yeni bir şehir kurulmuştu. Gedrosiya çölünü geçilmesi orduyu yıprattı. Susuzluk ve yiyecek sıkıntısı baş gösterince İskender askerlerine cesaret vermesi için yaya olarak en önce yürümüştü. Krateros, çöl geçildikten sonra orduya katılmış ardından donanma komutanı Hürmüz tarafında İskender ordusunun yakında olduğunu haber alarak ona görünüp moral vermiş oldu. İskender, Susa şehrine ulaşarak ülkeye yeniden düzen vermeye başlayacaktı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder