Tarih bilimi öğrenmenin faydaları?
1. İnsan ülkesini ve dünyayı anlamak için geçmişini bilmelidir.
2. Tarih, insanların kültür seviyesini yükseltir.
3. İnsanın algılama, araştırma, anlama, yorumlama, muhakeme etme
yeteneklerini geliştirir.
4. İnsanlardaki vatan ve millet sevgisini pekiştirir.
•
Tarihe nereden bakılmalıdır?
·
Günümüzün
evrensel değerleri, kuralları ve uygulamaları değerlendirilerek kölelik
kurumu kolayca eleştirilebilmektedir.
·
Günümüzde kabul
edilmeyen kölelik, eski Yunan ve
Roma’da yaygın bir uygulamadır.
·
Ancak zamanla, «Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi» (1776) ve «Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi»(1789)
yayımlandıktan sonra kölelik insan haklarına aykırı uygulama haline geldi.
·
Bu bilgilerden
hareketle geçmişi yargılarken günümüz
bakış açısıyla bakılmaması gerektiğini
öğrenmiş olduk.
·
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne göre
·
Bütün insanlar
hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar.
·
Herkes ırk, renk,
cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer bir fark gözetilmeksizin bu Beyanname’de
ilan olunan bütün haklardan ve hürriyetlerden yararlanabilir.
·
Yaşamak, hürriyet
ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır.
·
Hiç kimse kölelik
altında bulundurulamaz; kölelik ve köle ticareti her türlü şekliyle yasaktır.
ZAMAN VE TAKVİM
a) Takvimlerin Ortaya Çıkışı
·
İnsanlar,
zaman içinde yaşanılan gelişmeleri yıl, ay ve saate göre ayırarak takvimi
ortaya çıkarırlar.
·
Takvim
düzenlenirken Dünya’nın kendi etrafında bir defa dönmesi ile geçen zamana “gün”, Ay’ın Dünya çevresinde bir tur
yapması ile geçen zamana “ay”,
Dünya’nın Güneş çevresinde bir tur dolanması ile geçen zamana “yıl” denmiştir.
·
Ay takvimi (Ay Yılı): Tarihte ilk takvimi Sümerler kullandılar. Ay
yılı esasına göre düzenledikleri takvimi 12 aya bölerek bir yılı 360 gün olarak
hesapladılar.
·
Güneş takvimi(Güneş Yılı): Mısırlıların kullandıkları takvim ise güneş
yılına dayanıyordu. Bir yılı 12 aya bölerek 365 gün olarak hesapladılar.
·
Mısırlıların
yaptıkları takvim Roma imparatoru Julius Caesar (Jül Sezar) ve Papa XIII.
Gregorius (Gregoryus) tarafından yeniden düzenlenerek 1582 tarihinden itibaren
dünya genelinde kullanılmaya başlandı.
·
Tarih
boyunca toplumlar kendileri için önemli olayları takvimlerine başlangıç
yaptılar. İbraniler MÖ 3761 yaradılış yılını, Yunanlılar ilk olimpiyat
oyunlarının yapıldığı MÖ 776 yılını, Romalılar, MÖ 753 Roma şehrinin
kuruluşunu, Müslümanlar ise 622 yılını Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye
hicretini takvimlerinin başlangıç yılı olarak kabul ettiler.
b) Türklerin Kullandıkları Takvimler
·
Türkler
tarih boyunca birçok takvim kullanmışlardır:
1. On İki Hayvanlı Türk Takvimi: İslamiyet öncesinde Türklerin kullandığı ilk
takvimdir. Güneş yılı esasına göre düzenlenmiştir. Bir yıl, 365 gün 5 saat
olarak belirlenmiştir. On iki yılda bir devir yapan yılları sayı ile değil,
hayvan adları ile adlandırmışlardır. Her yılın bir adı vardır. Aylar ise
sayılar ile gösterilmiştir. Her on iki yıldan sonra yıl adları, birinci yıldan
itibaren başlar. Başlangıçta Köktürk ve Uygurlar tarafından kullanılan bu
takvim zamanla birçok Türk boyu, Çin ve Tibetliler tarafından da
kullanılmıştır.
2. Hicri Takvim: Ay
yılı esasına göre düzenlenen hicri takvimin başlangıcı hicrettir. ilk kez Hz.
Ömer döneminde kullanılmaya başlanan hicri takvime Kameri (Ay) takvimi de
denir. Günümüzde ülkemizde kutsal gün, ay ve dinî bayramların belirlenmesinde
hicri takvim kullanılmaktadır.
3. Celali Takvimi: Melikşah’ın
emriyle Ömer Hayyam başkanlığında bir komisyona hazırlatılmıştır. Melikşah’ın
diğer adı olan Celalettin’den dolayı “Celali takvimi” olarak anılmıştır.
Takvimin başlangıç tarihi 1079’dur. Güneş yılı esasına göre belirlenmiştir. Bir
yıl 365 gün 6 saat olarak hesaplanmıştır. Büyük Selçuklu Devleti dışında,
Hindistan’da Babür Devleti tarafından da kullanılmıştır.
4. Rumi Takvim:
Osmanlı Devleti tarafından kullanılmıştır. Osmanlılar vergilerin toplanmasında
ve diğer malî işlerde Hicrî takvimin bir takım sakıncaları görülünce Rumi
takvim yapıldı. Güneş yılına göre düzenlenen takvimde bir yıl 365 gün 6 saat
olarak hesaplandı. Rumi takvim 1839 yılından itibaren bütün resmî işlerde
kullanıldı.
5. Miladi Takvim:
Başlangıç tarihi milat (Hz. İsa’nın doğumu) olan bu takvim ülkemizde 1 Ocak
1926 yılından itibaren kullanılmaya başlandı. Bir yıl 365 gün 6 saattir.
Günümüzde, dünyada en yaygın olarak kullanılan takvimdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder