Roma
İmparatorluk Dönemi (MÖ 27- MS 395)
A) Principatus Dönem (MÖ 27- MS 284)
lulius-Claudius hanedanı
(MÖ 27-MS 68)
1.
Gaius Julius Caesar Octavius (Augustus, MÖ 27- MS 14)
2.
Tiberius Claudius Nero (14-
37)
3.
Gaius Julius Caesar Augustus Germenicus (Caligula, 37-41)
4.
Tiberius Claudius
Caesar Augustus Germenicus (41-54)
5.
Neron Claudius Caesar
Augustus Germenicus ( 54-68)
((Not: Altı çizilen adlar,
bilinen imparator adlarıdır.))
1.
Augustus(MÖ 27-MS 14)
·
Augustus’un imparator olmadan önceki adı Gaius Octavius idi.
Iulius Caesar’ın yeğeni ve yasal mirasçısıdır.
·
Octavius (Octavianus), Marcus Antonius ile Mısır’daki
Ptolemaios Krallıgı’nın kraliçesi VII. Kleopatra’yı Yunanistan’ın batısındaki Actium deniz savaşında kaçmaya zorlamış
(MÖ 31) ve nihayette Mısır’a kaçan Marcus Antonius ve VII. Cleopatra’yı izleyerek onları
kesin yenilgiye uğratır(MÖ.30).
·
Actium zaferi ile Octavianus, Roma dünyasının ve Akdeniz’in
lideri olmuştu. Bu zafer anısına antik Roma’nın Palatinus temesinde Apollon
tapınağı yaptırmıştır. Senatus, Mısır’dan Roma’ya dönen Octavianus’a MÖ 27’de
tüm askeri gücün lideri anlamına gelen başkomutan (imperator) unvanıyla
birlikte “augustus” (kutsal) unvanı da verdi. Bu unvan kendisiyle öylesine
bütünleşti ki adeta onun adı oldu.
·
Augustus adı sonraki Roma imparatorları tarafından da unvan
olarak kullanıldı. Augustus, askeri birliklerin bulunduğu eyaletlerin (Ispanya,
Gallia, Syria, Cilicia, Kıbrıs) idaresini kendi üzerine aldı; diğerleri
Senatus’un idaresinde kaldı. İmparatora bağlı eyaletlerin başında kendisinin
atadığı legatus’lar (legati augusti veya legatus augusti propraetore)
bulunurken, Senatus’a bağlı eyaletlerin başında proconsul'ler (valiler) vardı.
Bu arada Roma takviminin altıncı ayı olan Soctilis’in adı da Augustus (Ağustos)
olarak, değiştirildi.
·
Augustus’un Roma’nın en büyük ve tek lideri olarak kabul
edilip onurlandınlmasıyla, evinin kapısı iki defne dalı ile meşe yapraklarından
yapılmış bir çelenk (corona civica) ile süslendi; üzerinde imparatorun dört
önemli erdeminin yani virtus (cesaret), clementia (merhamet), iustitia (adalet)
ve pietas (dindarlık) sözcüklerinin kazınarak yazılmış olduğu altın bir kalkan
da (clipeus virtutis) Curia’ya (Senatus) ithaf edildi.
·
Senatus’un
Octavianus’u büyük yetki ve onursal payelerle donatmış olmasına rağmen,
Octavianus kendisini “birinci yurttaş” (princeps)
olarak kabul ediyordu. Diğer bir deyişle “eşitler arasında birinciydi” (primus
irıter pares).
·
Augustus’a, M.Ö. 23’te tribunicia potestas (tribunus’luk
yetkisi ve ayrıca veto hakkı da) ve imperium maius proconsulare (Senatus
eyaletlerinin idaresine müdahale edebilme) yetkisi, MÖ 12’de Pontifex Maximus
(Devlet Dininin Lideri), M.Ö. 2’de de Pater Patriae (Vatanın Babası) unvanlan
verildi. Böylece Augustus ile birlikte, Principatus (princeps'ten) dönemi
başlamış oluyordu. Bu dönem, Dominatus olarak adlandırılan yeni idare şeklinin
başlayacağı Diocletianus’a kadar bu şekilde devam etmiştir.
·
Augustus MÖ 27 yılı yazında Roma’dan ayrılarak yaklaşık
olarak bugünkü Fransa ve Belçika topraklarına denk düşen Gallia’ya (Galya) ve
ardından da Flispania’ya (İspanya) gitti. Buralarda bulunduğu sırada bazı
düzenlemeler yaptı, isyan eden kabileleri boyunduruk altına aldı; MÖ 24 yılı
başında Roma’ya döndü.
·
Augustus zamanındaki diğer bazı önemli olaylar arasında; Arabia’nın
Roma’ya bağlanması (MÖ 24), Galatia kralı Amyntas’ın öldürülmesi üzerine
Galatia’nın Roma eyaleti yapılması (M.Ö. 25), Bosporos Krallıgı’nm Roma’ya
bağlı vasal krallık yapılması (MÖ 14), Varus komutasındaki Roma birliğinin
Teutoburg Ormanı’nda Germanlarca pusuya düşürülüp yok edilmesi (M.Ö. 9),
Trakya’da vasal bir krallık kurulması, Syria (Suriye) ve Iudaia’nın (Eski
Filistin’in güneyi) Roma eyaleti olmasını sayabiliriz.
·
Augustus zamanında Senatus’un itibarı arttı; ancak üye
sayısı giderek azaltıldı. Senatör olabilmek için 1 milyon sestertius’luk bir
servete sahip olmak gerekiyordu. Atlı sınıfı üyelerinden yararlanma kapsamı
genişletildi; atlıların prestiji arttı. Ancak meclis, varlığını korumasına
rağmen, eski gücünü kaybetmişti; güç artık imparatora geçmişti. Augustus dönemi
bir barış dönemi olduğundan ve iç savaşlar artık geride kalmış bulunduğundan,
orduya eskisi kadar gerek duyulmuyordu. Bu yüzden askerlerin sayısında indirime
gidildi; bir bölümü emekliye sevk edilerek kendilerine toprak verildi, maaş
bağlandı. Augustus, ayrıca, kendisine bağlı İmparatorluk Hassa Alayı ile Şahsi
Muhafız Birliği ve bir de İtfaiye Alayı kurdu.
·
Augustus’un çocuğu olmadığından kendisinden sonra Roma
tahtına geçecek kişinin kim olacağı bir sorun olmuştu. Önceleri tahta geçecek
kişinin kendisinin de mensup olduğu Iulius soyundan olmasını istiyordu. Üçüncü
evliliğinde, karısı Livia’nın önceki kocasından olan iki erkek çocuğu (Tiberius ve Drusus) kendisine vâris
göstermek istemiyordu. Onların yerine kız kardeşi Octavia’nın oğlu Marcellus’u vâris olarak seçti ve onu kızı Iulia
ile evlendirdi. M.O. 23’te Augustus ciddi olarak hastalanıp öleceğini
düşündüğünde iktidar yüzüğünü Marcellus’a değil fakat en yakın dostu Agrippa’ya
verdi. Bu da Augustus’un Marcellus’u istemediğini gösteriyordu. Marcellus’un
bir süre sonra ölmesi üzerine, Augustus Agrippa’yı karısından ayırarak kızı
Iulia ile evlendirdi. Agrippa ve Iulia’nın üç erkek, iki de kız çocukları oldu.
Augustus en büyük iki erkek çocuğu, Gaius ve Lucius’u evlat edindi. M.Ö. 12’de
Agrippa öldü. Augustus, karısı Livia’nın oğlu Tiberius’u karısından ayırarak,
dul kalan kızı Iulia ile evlendirdi. Böylece Tiberius, bir anlamda Gaius ve
Lucius’un hamisi oluyordu. Taht entrikalarından rahatsız olan Tiberius, siyasi
yaşamdan ayrılarak Rhodos’a çekildi. Ancak bir süre sonra Lucius ve Gaius’un
iki yıl arayla ölmeleri üzerine Augustus, Tiberius’u evlat edinerek ona 10
yıllığına tribunica potestas yetkisi verdirdi (MS 4).
Tiberius, ilk imparatorun evladı ilan edildi.
·
Böylece karısı Livia’nın önceki evliliğinden olan üvey oğlu
Tiberius, Roma tahtının en güçlü vârisi oldu. Bu sırada 70 yaşma yaklaşan
Augustus artık devlet işlerinde fazla yer almamaya başladı. İktidarı zamanında
yaptığı başarılı icraatları kaleme aldı (Res Gestae); tunç direklere yazılı
olan bu icraat yazıtı kendisi için yaptırdığı mausoleum’un girişine konuldu.
Bir kopyası da Ankara’daki Roma-Augustus Tapınağı duvarında yer almaktadır.
Augustus, imparatorluk topraklarını kontrol altında tutabilmek ve emekli olan
askerlere (veterani) toprak verebilmek için, Cumhuriyet Dönemi’nde olduğu gibi,
imparatorluğun çeşitli bölgelerinde koloniler kurmuştur. Augustus döneminde (ve
bir kısmı Augustus öncesinde) Anadolu’da kurulan bazı kolonileri şöyle
sıralayabiliriz: Pisidia’da: Colonia Caesarea (Antiochia), Colonia Iulia
Augusta Olbesena (Olbasa); Colonia Iulia Augusta Comama (Comamenorum); Colonia
Iulia Augusta Felix Cremna (Cremnensium); Colonia Iulia Augusta Parlais.
Lykaonia’da: Colonia Iulia Felix Gemina (Lystra) G alatia’da: Colonia Iulia
Augusta Felix Germenorum (Germe) Kilikia’da: Colonia Iulia Augusta Felix Ninica
Troas’ta:Colonia Augusta Troadensim (Alexandria Troas). Mysia’da: Colonia
Gemella Iulia Pariana (Parium) Biihynia'da: Colonia Iulia Concordia Apamea
(Apamea - Myrlea)
·
Augustus, 14 yılında Tiberius ile birlikte Roma’dan
ayrılarak Beneventum’a doğru yola çıktı; ancak Capri Adası’na yaklaştıklarında
hastalandı ve 19 Ağustos 14’te, 76 yaşında, Campania’daki Nola’da hayata veda
etti. Cesedi Roma’ya getirildi ve Campus Martius’ta görkemli bir cenaze töreni
düzenlendi. Yakılan cesedin külleri yakındaki büyük mausoleum’a (mozoleye)
konuldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder