2.
Tiberius (14-37)
·
Tiberius Claudius Nero
ile Livia Drusilla’nın oğlu olan
Tiberius, 42’de Roma’da doğdu. Augustus’un üçüncü eşi Livia’nın önceki eşinden olan
çocuğu idi; yani Augustus’un üvey oğluydu. Tiberius, Augustus tarafından
gönülsüzce Roma tahtının vârisi yapılmıştı. Böylece, Caesar ve Augustus’la
devam eden Iulius (Julius) soyu, iktidarı Claudius soyuna bırakmış oluyordu. Bu
nedenledir ki, Iulius ailesi ile Claudius ailesi Iulius-Claudius sülalesi adı altında tek bir sülale olarak
anılmaktadır.
Iulius-Claudius ailesine mensup ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci imparatorlar
·
Augustus, Roma tahtına geçecek kişinin Iulius soyundan
olmasını istiyordu. Karısı Livia’nın önceki kocasından olan iki erkek çocuğunu
(Tiberius ve Drusus) kendisine vâris göstermek istemiyordu. Bu nedenle yakın
dostu Agrippa’yı karısından ayırarak kızı lulia ile evlendirdi. Bu evlilikten
üç erkek, iki de kız çocuk dünyaya geldi. Augustus, çocuklardan ikisini, Gaius
ve Lucius’u evlat edindi. MÖ 12’de Agrippa’nın ölmesi üzerine Augustus, bu
kez karısı Livia’nın oğlu Tiberius’u karısından ayırarak, kızı lulia ile
evlendirdi. Augustus’un amacının Gaius ve Lucius’un tahtın vârisleri olarak
korunması olduğuna ve hamilik için de kendisinin düşünülmüş olduğuna inanan
Tiberius, Rhodos’a çekilerek siyasetten uzaklaştı. Ancak Lucius ve Gaius’un
zamansız ölümleri Augustus’u tekrar Tiberius’a yönlendirdi. On yıllığına
tribunica potestas yetkisi verilen Tiberius böylece tahtın tek vârisi oldu.
Augustus’un 76 yaşında ölümüyle de Roma tahtına geçti.
Marcus Vipsanius Agrippa (Romalı komutan ve siyasetçi, MÖ 63-MÖ12)
·
İktidarı boyunca Augustus’un politikasını sürdürmeye çalışan
Tiberius gerçekte askeri deneyimi olan biriydi. Augustus zamanında pek çok
askeri sefere katılmış, başarılar elde etmişti. Cantabria, Pannonia, Germania
ve Illyricum’da savaşmış, doğuda Parthlarla yapılan savaş ve yürütülen
diplomasi sonucu, 33 yıl önce Karrhai’da (Harran) Crassus’un Parthlar
tarafından yenilgiye uğratılması sonucu kaybedilen sancakların geri alınması
zaferinde bizzat bulunmuştu. Augustus’un ölümünden sonra tahta geçen
Tiberius’un ilk işi Senatus’tan Augustus’un tanrılaştırılması (divus) kararını
çıkartmak oldu.
· Augustus’un ölüm haberini alan Pannonia ve Ren bölgesindeki lejyonlar kıpırdanmaya başladılar; bunlar ayrıca ücretlerinde bir artış beklentisi içindeydiler. Tiberius, Pannonia’ya oğlu Drusus’u, Ren bölgesine (Aşağı Germania) evlatlık edindiği yeğeni Germanicus’u gönderdi. Drusus, Pannonia’daki karışıklığın üstesinden geldi; Germanicus ise Ren bölgesindeki ayaklanmayı güçlükle bastırdı ve daha sonra bölgede kalarak Germanlara karşı seferler gerçekleştirdi (MS 14-16). Ancak, Tiberius, Germanicus’tan pahalıya mal olan bu seferleri kesmesini istedi ve onu geri çağırdı. 26 Mayıs 17’de büyük bir zafer alayı eşliğinde Roma’ya giren Germanicus, ertesi yıl Tiberius ile consul’lügü paylaştı. Bu, ileride Roma tahtına geçmesine yönelik önemli bir işaretti. Bu arada Doğu’da da karışıklıklar vardı ve bu karışıklıkların üstesinden gelinmesi gerekiyordu. Germanicus büyük yetkilerle bu sefer Doğu’ya gönderildi. Kappadokia ve Kommagene eyalet yapıldı (M.S. 17); Kilikia ise Syria Eyaleti ile birleştirildi. Her şeyin düzgün gittiği bir anda, kısa süre önce atanmış olan Syria valisi Gnaeus Piso ile aralarında (Germanicus’un Mısır’a gitmesi yüzünden) ciddi bir anlaşmazlık çıktı; çünkü, imparatorun izni olmadan Mısır’a gitmek mümkün değildi. Ancak, Germanicus 10 Ekim 19’da, Antiokheia’da (Antakya) öldü; rivayete göre Piso tarafından zehirletilmişti.
· Piso, kendisini savunması için mahkemeye çağrıldı ve baskılara dayanamayarak intihar etti. Germanicus’un ölümü Roma tahtı için gözlerin Drusus’a çevrilmesine neden oldu. Ancak Germanicus’un ölümünden birkaç yıl sonra o da Roma’da öldü (14 Eylül 23). Drusus’un, kendi karısı Livilla ve sevgilisi Seianus tarafından zehirlenerek öldürüldüğü sekiz yıl sonra ortaya çıktı. Nitekim Seianus, Roma tahtına geçmek için türlü entrikalarla Tıberius’un ailesini ve yakınlarını onun çevresinden uzaklaştırdı. İmparatora, en büyük tehlikenin Germanicus’un dul karısı Agrippina (Büyük) ve çocukları Nero Caesar ile Drusus Caesar olduğu fikrini aşılıyordu. Tiberius, Agrippina ve Nero Caesar’ı tutuklatarak adalara sürgüne gönderdi. Drusus Caesar ise Roma’da hapishaneye kondu. Tiberius’un Roma’daki siyasal entrikalardan huzursuz olduğu için Capri adasına çekilmesiyle Praetor Praefectus’u Seianus’un Roma’daki gücü daha da artmıştı. Hatta, Seianus, M.S. 31 yılı consul’lugünü Tiberius ile paylaştı. Ancak, Seianus’un entrikaları Germanicus’un annesi Antonia’nın Tiberius’a gönderdiği uyarı mektubuyla bozuldu. Tiberius, önce Seianus’u praetor praejectus'luğundan alarak bu görevi yakın dostu Macro’ya verdi. Böylece, Seianus’un gücü kırılmış oldu. Tiberius, daha sonra Seianus’a olan güvensizliğini ve kuşkusunu dile getiren mektubu Senatus'tz okuttu. Seianus hemen tutuklandı ve daha Tiberius’un emri gelmeden öldürüldü ( 31); cesedi caddelerde sürüklenerek halk tarafından parçalandı ve Tiber Nehri’ne atıldı. Seianus’un ailesi, yakınları ve yandaşları da aynı akıbete uğradı. Bu arada hapiste olan Agrippina, Nero Caesar ve Drusus Caesar da birkaç yıl içinde öldü; geride sadece Germanicus ve Agrippina’nın en küçük oğullan Gaius (Caligula) kaldı.
·
Tiberius son yıllarını Capri Adası’nda geçirmiş devlet
işleriyle yoğun olarak ilgilenememişti; başlangıçtaki ılımlı yönetimi sonradan
katılaşmıştı. Kendisinden sonra tahta kimin geçeceği hâlâ meçhuldü. İki aday
vardı: Germanicus’un hayattaki tek oğlu Gaius (Caligula) ve torunu Tiberius
Gemellus. Nitekim, 75 yaş civarında olan Tiberius her ikisini de meşru
mirasçısı olarak ilân etti. Ancak, tahtın vârisi olarak o sırada 20 yaşlarında
bulunan Gaius (Caligula) görülüyordu; Tiberius Gemellus ise o sırada 10
yaşlarında bir çocuktu. Tiberius M.S. 16 Mart 37’de Misenum’daki villasında 78
yaşında öldü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder