ŞEHİRDE ŞİDDET
ÖZET
Kural dışı davranış olarak tanımlanan suç kavramı, şehirlerdeki ilişki biçimleri ile özdeşleşen günümüz toplumunda ortaya çıkan önemli sorunlardandır. Şiddetin biyolojik, ekonomik, biyopsikososyal, eğitim, psikoanalitik, psikolojik gibi nedenleri vardır. “Şehirde şiddet”in nedenleri arasında sosyal, kültürel, çevresel, kentsel, hukuki, psikolojik ve bireysel etmenler vardır. Şiddetin türleri arasında psikolojik, ekonomik, fiziki, cinsel ve siber suçlar bulunmaktadır. Terör olayları, narkotik suçlar, kaçakçılık, mobbing, trafikten kaynaklanan suçlar, holiganizm, göçten kaynaklanan şiddet ve engelli bireylere ayrımcılık ile şiddet şehirde şiddetin türleri arasındadır. Ailelerin de şiddet üzerinde etkisi bulunmaktadır. Organize suçlarla mücadele kapsamında güvenlik birimlerinin çalışmaları, trafik denetleme faaliyetleri ve asayiş projeleri incelenmiştir. Şiddet olaylarını önlemek için gerçekleştirilen eylem planlarına “Toplum Destekli Güvenlik” gibi bazı örnekler verilmiştir. Genel anlamda “şiddet”in, özellikle “şehirde şiddet”in önlenmesinde eğitimin önemi vurgulanmış, “şehirde şiddet”e karşı alınması gereken diğer tedbirler incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler : Suç, şiddet, ayrımcılık, aile ve güvenlik
VIOLENCE IN THE CITY
ABSTRACT
The concept of crime, defined as irregular behavior, is one of the important problems that emerge in today's society, which is identified with the relationship patterns in cities. Violence has biological, economic, biopsychosocial, educational, psychoanalytical, and psychological causes. The causes of "violence in the city" include social, cultural, environmental, urban, legal, psychological, and individual factors. Types of violence include psychological, economic, physical, sexual, and cyber crimes. Terrorist incidents, narcotic crimes, smuggling, mobbing, traffic-related crimes, hooliganism, violence caused by migration, and discrimination and violence against disabled individuals are among the types of violence in the city. Families also have an impact on violence. The work of security units, traffic control activities, and public order projects have been inspected within the scope of the fight against organized crime. Some examples of action plans implemented to prevent violent incidents, such as "Community Supported Security", have been given. The importance of education in preventing "violence" in general, especially "violence in the city", has been emphasized, and other measures to be taken against "violence in the city" have been examined.
Key words: Crime, violence, discrimination, family and security
GİRİŞ
Şehir, geniş ve birden fazla farklı faaliyet özellikleri olan insanlar ve binalar topluluğu veya toplumsal bakımdan benzerlik göstermeyen kişilerin oluşturduğu, geniş, ve süreklilik niteliği olan yerleşmelere denir.İnsanlar yaratılışları gereği toplu halde yaşarlar. İnsanların sanayileşmeyle birlikte şehirleşme farklı bir hal almaktadır. Kırsal yerlerden şehirlere yoğun göçlerin olması şehirlerde bazı düzensizliklere de neden olabilmektedir. Bu konumuzda daha çok “şehirde şiddet” üzerine değineceğiz. Tabi bu arada şiddetin tarihsel kökeni, şiddetin türleri ve şiddete karşı alınması gerekli olan önlemler de ele alınacaktır.
Şiddetin tarihsel kökeni ve tanımı
Geniş anlamda kural dışı davranış olarak tanımlanabilen suç kavramı, şehirlerdeki ilişki biçimleri ile özdeşleşen günümüz toplumunda daha net bir biçimde ortaya çıkanen önemli sorunlardandır. (Baykal F. (2020.02) Erişim adresi: https://adiyaman.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2020_11/30170308_1_DERGY_Yiddet.pdf)
Resim 1: Habil’in Kabil’i öldürmesi (Temsili)
İnsanlık tarihi kadar geçmişe dayanan şiddetin ilk örneği kutsal metinlerde Kâbil’in kardeşini öldürmesi olarak verilebilir. Mitolojide Sümerlerde Ziusudra liderliğinde tufandan kurtulan insanlar Akad mitolojisinde Utnapiştim yardımıyla kurtulurlar. Bu tufan mitinde tanrıların insalara uyguladığı şiddetin örneği vardır. Bazen tanrılar kendi aralarında Titanlarla Olimposlular örneğinde olduğu gibi birbirlerine şiddet uygularlar.
Roma mitolojisinde de Romulus’un kardeşini öldürmesi olayı örnek olarak verilebilir. (Ocak A.(2022), Roma'nın Kuruluş Mitolojisi, Erişim tarihi: 26/12/2024, https://tarihogretmenii.blogspot.com/search?q=ROMA+TAR%C4%B0H%C4%B0++1 ) Şiddetin yapısında başkasına zarar vermek yatmaktadır. Günümüzde kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması ve çeşitlenmesiyle birlikte şiddet uygulaması kolayca öğrenilmektedir. Şiddetin oluşabilmesi için bir kastın varlığı aranmaktadır. Dilimize Arapça’dan geçen şiddet sözcüğü “katlanılması güç olan” anlamına gelir. sözcüğü TDK’de “bir harekeketin, bir gücün derecesi, yeğinlik” anlamına gelmektedir.
Şiddet tanımı en iyi veren örgüt DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü)’dür. Şiddeti “bireyin kendisine, başkasına, belirli bir topluluk veya gruba yönelik yaralama, ölüm, fiziksel zarar, bazı gelişim bozuklukları veya yoksunluk ile sonuçlanabilen, tehdit ya da fiziksel zor kullanma” olarak tanımlamaktadır. Saldırgan sözcüğü ise “bireyin kendi düşünce ve davranışlarını zorla karşısındakine benimsetme çabası” olarak tanımlanmaktadır. Her türlü şiddet eylemi kasıt içerirken şiddet saldırganlığa ve hatta yaralanmalara ve ölüme yol açabilir.
Örgütünün amblemi |
Şiddetin nedenleri nelerdir?
Antropologlar şiddet kavramını daha çok tek yanlı ve neden sonuç ilişkisi içinde değerlendirirlerken günümüzde şiddeti karmaşık nedenlerinin olduğu konusunda hemfikirdirler.
1. Çeşitli hastalıklar, genetik yatkınlık ve hormonların etkisiyle biyolojik,
2. Şiddetin nedeninin birden fazla sistemin etkileşimi etkisiyle biyopsikososyal,
3. Maddi sıkıntıların, geçimsizliğin yaşanmasının etkisiyle ekonomik,
4. Siyasi iradenin eğitim politikalarının etkisizliği açısından eğitim,
5. Ünlü psikolog Freud’a göre saldırgan ve yıkıcı yönünü ölüm içgüdüsü olarak tanımlarken psikoanalitik,
6. Anne baba tutumları, engellenme, aşağılanma etkisiyle psikolojik ve
7. Günümüzde sanayileşmenin etkisiyle kentleşmenin artması- nüfusun artması, Aile eğitiminin eksikliği, toplumun şiddeti hoş görmesi, alkol ve madde kullanımı etkisiyle sosyal gibi etkenler vardır.
Şehirlerde şiddetin nedenleri nelerdir?
1. Sosyal ve kültürel etmenler; Sanayileşmeyle birlikte kırsal yerlerden şehirlere göçle birlikte geniş aile modelinden çekirdek aile modeline geçiş gerçekleşmiştir. Bu gelişmelerin aile yapısındaki bozulmaları tetiklemesi, eğitim yetersizlikleri, toplumsal çatışmalar ve son yıllarda madde bağımlılığının artması gibi faktörlerdir.
2. Çevresel ve Kentleşme ile ilgili etmenler; Şehirlerde nüfusun plansız artması, plansız kentleşme, gecekondulaşma ve bazı vatandaşlarının başka bireylerle sosyalleşebileceği yerlerin olmaması gibi etmenlerdir.
3. Hukuki ve Güvenlikle ilgili etmenler; Güvenlik birimlerinin yetersizlikleri ve adalet mekanizmasının eksikliği gibi etmenlerdir.
4. Psikolojik ve Bireysel etmenler; Bireylerin ve özellikle gençlerin medya ve sosyal medya aracılığı ile rol modellerinden etkilenilmesi, bireylerin yaşadıkları tramvalar gibi etmenlerdir.
Görüldüğü gibi şiddetin oluşumunda farklı etmenler vardır. Ancak şiddetin ortaya çıkmasında tek bir neden değil de bu etkenlerin birlikte olduğu gerçeğini göz ardı edemeyiz. Bu etkenlerden yola çıkarak çok farklı şiddet türlerinin de olduğu görülür.
Resim 3: Şiddetin farklı nedenleri vardır.
Şiddetin Türleri
I. Toplumsal temelli şiddet türleri
a) Psikolojik; genellikle sözlü olarak yapılan hakaretler, küçük düşürmek amacıyla gerçekleştirilen eylemler, kişinin kendisini ifade etmesini engelleme ve küfür gibi durumlar bu sınıflamaya girmektedir.
b) Ekonomik; Bireyleri çalışmaya veya çalışmamaya zorlama, haraç alma, bireyin kartlarına el koyma,gelir eşitsizliği, işsizlik ve yoksulluk bu sınıflamaya girmektedir.
c) Fiziki; Bireye isteği dışında dokunma, dövme, darp gibi durumlar bu sınıflamaya girer. (.https://www.aile.gov.tr/uploads/ksgm/uploads/pages/dagitimda-olan-yayinlar/kadina-yonelik-siddetle-mucadele-ulusal-eylem-plani-2016-2020-icin-tiklayiniz.pdf (5/11/2024)
d) Siber suçlar
Türkiye’nin 29 Eylül 2014 tarihinde taraf olmaya başladığı Avrupa Siber Suçlar Sözleşmesi’ne göre siber suç; bir bilişim sistemine izinsiz hukuksuz şekilde girilmesi olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde iletişim araçları, teknoloji ve teknolojiye erişilebilirliğin artmasına paralel olarak hayatımıza girmesiyle artmıştır. Bu tür suçları diğerlerinden ayıran en önemli özellik bilişim sistemi kullanarak işlenmiş olmasıdır. İstenmeyen kişilerden mesaj almak, birinin e postasına virüs göndermek, özel hayatın gizliliğine müdahale etmek, iletişimi engellemek gibi durumlar bu sınıflamaya girmektedir. Kitle iletişim araçlarıyla psikolojik, ekonomik hatta cinsel şiddet de uygulanabilmektedir.
Terör örgütleri gelişen teknoloji ile kendilerine eleman toplama amacıyla da bu tarz yolu kullanmaktadırlar. Ülkemizde siber suçlar sorununda yasa dışı bahis en ön sırada gelmektedir. Bu tarz suçlar hem ülkenin gelir kaybına yol açmakta hem de ailelerin refahını olumsuz yönde etkilemektedir.
Resim 4: Siber suçlarla mücadele eden kuruluşumuz |
e) Israrlı Takip; Şehirlerde ve özellikle kadınlara telefonla arama mesaj atma, sosyal medya aracılığı ile takip etme, iş yerine gelerek rahatsız etmeler bu sınıflamaya girmektedir (.https://www.aile.gov.tr/uploads/ksgm/uploads/pages/dagitimda-olan-yayinlar/kadina-yonelik-siddetle-mucadele-ulusal-eylem-plani-2016-2020-icin-tiklayiniz.pdf (5/11/2024)
f) Cinsel; Bireyi istemediği yerde ve şekilde ilişkiye zorlamak, fuhuşa zorlamak, kadını çocuk doğurmaya zorlamak gibi durumlar örnektir.(.https://www.aile.gov.tr/uploads/ksgm/uploads/pages/dagitimda-olan-yayinlar/kadina-yonelik-siddetle-mucadele-ulusal-eylem-plani-2016-2020-icin-tiklayiniz.pdf (5/11/2024)
Toplumsal temelli şiddet türleri |
1. Psikolojik |
2. Ekonomik |
3. Fiziki |
4. Siber |
5. Israrlı Takip |
6. Cinsel |
Tablo 1: Toplumsal şiddet türleri
II. Şiddetin uygulanan kişiye göre türleri de vardır:
a) Kişinin kendisine uyguladığı; İntihar veya bu eyleme girişim bu gruba örnektir.
b) Kişiler arası şiddet; bireyin kendi eşi, çocuğuna; bireylerin yaşlılara, öğretmenin öğrenciye ve cezaevlerindeki şiddet de bu sınıflamaya girmektedir.
c) Kollektif şiddet; Ülkelerin gelişmişlik durumundan farklı olarak ülkeler arası savaşlar, ülkelerdeki iç savaşlar, şehirlerdeki çete çatışmaları, mafya olayları, terör olayları bu sınıflamaya girmektedir. Son yıllarda ülkemizde ateşli silahların kolay elde edilmesi şiddet olaylarını artırmakla birlikte bu şiddet olaylarından hiç şüphesiz en fazla çocuklarımız, yaşlılarımız ve kadınlarımız etkilenmektedir.
Şiddetin uygulanan kişiye göre türleri |
1. Kişinin kendisine uyguladığı |
2. Kişiler arası şiddet |
3. Kollektif şiddet |
Ailelerin Şiddet Üzerindeki Etkileri
1. Olumsuz Etkisi:
a. Aile İçi Şiddet: Ebeveynler ve diğer aile bireylerinin iyi bir rol model olmamaları, aile içi güvensizliğin etkileri
b. İhmal ve İlgisizlik: Ailelerinden duygusal olarak çocuklarıyla ilgilenmemesi ve ailelerin çocuklarını denetlemede yetersizlik yaşanması
c. Ailenin ekonomik zorluk yaşaması:Ailenin maddi sıkıntı yaşaması fakirlik ve yetersizlik yaşanmasına bu durum da bireylerde strese ve uyumsuzluğa yol açmakta
d.Aile içi disiplinin yetersizliği: Ailenin gereksiz şekilde çocuklara fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamaları, ailenin aşırı otoriter veya ilgisiz olması
2. Olumlu Etkisi
a. Ailede Sevgi ve Saygılı İlişkilerin Varlığı: Aile içi sevgi bağlarının ve olumlu rol modellerin olması
b. Ailenin Çocukları Denetimi: Ebeveynlerin çocuklarını olumlu etkinliklere yönlendirmeleri ve çocuklarının arkadaşlarının takibinin gerçekleştirilmesi
c. Ailenin Çocuklarına Desteği: Ebeveynlerin çocuklarına para yönetmesinin sağlanması için maddi olarak desteklenmesi ve aile içinde güvenli bir ortamın oluşturulması
d. Ailenin Çocukları Yetiştirmesi: Ebeveynlerin topluma en büyük katkısı olan çocuklarının ilk eğitimi vermeleridir. Aile içindeki rol modellik vasıtası ile toplumsal ahlak ve toplumun değerlerinin aşılanması ve çocuklara empati kurma becerisi ile problemle başa çıkma becerilerinin kazandırılması
Resim 5: Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığını yürüttüğü örnek bir proje
3.Aile ile Toplum İşbirliği
a. Çocuklu Ailelerin Eğitime Tabi Tutulması: Ebeveynlerin doğru şekilde çocuk yetiştirme konusunda desteklenmesi ve bu konuda gerekirse ebeveynlere Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Halk Eğitim Merkezleri vb vasıtasıyla eğitilmesi ilerleyen dönemerde şiddetin ortaya çıkmasının önlenmesi açısından önemlidir.
b.Aileye Sosyal Destek Verilmesi: Aile bireylerine Psikolojik Danışmanlık verilmelidir.
4. Bilindiği üzere toplumun aynası ailedir. Bu nedenle aile içinde huzurun olması toplumsal ve bu arada şehirde şiddetin önlenmesi açısından öncelikle “Aile İçi Şiddetle Mücadele” etkin bir şekilde yapılmalıdır.Aile bireylerin eğitim programlarına alınması, aile destek programlarının planlanması ve yapılması, İhtiyaç sahipleri ailelere ekonomik destek sağlanması gereklili ön planda yer almalıdır.
Yazımızın asıl konusu olan “Şehirde Şiddet”te daha çok kişiler arası ve kollektif şiddete örnek olarak verdiğimiz şehirlerdeki çete çatışmaları, mafya olayları, terör olaylarını ülkemiz açısından incelemeye çalışağız. Devlet, kendi otoritesini sağlamak için şehirlerinde iç güvenliğini sağlamak için farklı siyasetler izlerler.
Türkiye Cumhuriyeti otoritesini, asayişi devam ettirmek için Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı gibi kurumlar mücadele halindedirler.
Şehirde Şiddetin Türleri
Tablo 3: Şehirde şiddetin türleri
1. Terör Olayları:
Türkiye Cumhuriyeti’nin coğrafi konumu nedeniyle en çok uğraştığı alanların başında terör faaliyetleri gelmektedir. Terör faaliyetleri sadece ülkemizi değil uluslararası barışı da tehdit etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti, 1960’lı yıllardan itibaren aşağıda da belirtilen PKK, DEAŞ, FETÖ, DHKP-C, El Kaide gibi farklı ideolojilere sahip terör örgütleri şehir güvenliklerini tehdit etmektedirler. Aşağıda haklarında bazı bilgiler verdiğimiz terör örgütlerü şehirlerde örgütlerine eleman kazandırmak amacıyla çalışmalar yürütmektedirler.
Emniyet Genel Müdürlüğü, İl Emniyet Müdürlükleri, Terörle Mücadele Şube Müdürlükleri , Jandarma Genel Komutanlığı koordineli çalışarak toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla Bilgi ve Önleme Faaliyetleri (BÖF) yürütmektedirler. Bu amaçla şiddete varan aşırıcılığı önlemek amacıyla çeşiti çalışmalar yürütülmektedir.
Terör örgütleri varlıklarını sürdürmeleri için insan varlığına ihtiyaç duymaktadırlar. Bu örgütlerin ana hedef grupları çocuk ve gençler olup örgütler genç ve çocukları suistimal etmektedir. Bazı örgütlerden PKK yaşları onun altına düşen çocuklardan oluşan kampları bulunmaktadır. Aşırı sol görüşlü örgütler bağlantılı oldukları yasal ve yasadışı kuruluşlar aracılığı ile üniversite hatta lise çağlarındaki çocuklarla bağlantı kurarak onları şiddet içeren eylemlerine katmaktadırlar.
Bu tarz örgütler, lise ve üniversite çağındaki çocukların ailelerinin sosyal, ekonomik ve kültürel bakımdan geri olanları daha kolay kandırdıkları bilinmektedir. Devletin etkin mücadelesi sonucu evlerine, ailelerine ve okullarına geri dönmelerinde Devlet güvenlik birimlerinin çabaları etkil olmuştur.
Terör olaylarının şehirlerde şiddete etkisini genel anlamda şu şekilde özetleyebiriz. Terör, toplumsal barışı bozarak, bireylerde korku ve güvensizlik ortamı yaratarak insanlar arası çatışmayı tetikleyen sosyal ve ekonomik etkenleri güçlendirerek kendini gösterir. Şehirler, yoğun nüfusları nedeniyle terör eylemlerinin hedefi arasında yer almaktadır.
Terör olaylarının şehirlerdeki şiddete etkisi
1. Terörün Şehirde Şiddeti Tetikleyen Doğrudan Etkileri
A. Toplumda Korku ve Panik Ortamı: Terör saldırıları, bireylerde sürekli bir tehdit algılaması yaratarak korku ve panik artar. Bu durum, toplumsal ilişkilerde kalıcı olabilir ve şiddete dayanabilir.
Toplumsal Güvensizlik: Terör olaylarından sonra insanlar, güvenlik güçlerine ve finansal koruma birimleri olan inançları kaybedilebilir, bu da kendi yöntemleriyle güvenlikle çözülebilen gruplar ve şiddet kullanım yönlerine neden olabilir.
B. Şiddetin Yaygınlaşması:
Çatışma Dinamiklerinin Artması: Terör olayları, şehirde var olan sosyal, etnik veya siyasi gerilimleri daha da derinleştirerek gruplar arasında çatışmaları körükleyebilir.
C. Ekonomik ve Sosyal Yıkım
İşsizlik ve Fakirleşme: Terör saldırıları, şehir ekonomisini olumsuz etkiler ve işsizliği artırabilir. (https://www.aile.tr/sygm/yayinlar/ 26/12/2024)
Sosyal Çatışmaların Artışı: İşsizliğin ve ekonomik eşitsizliğin artması, toplumun farklı kesimleri arasında gerilimi artıran şiddet özellikleri güçlendirilebilir.
2. Terörün Dolaylı Şiddete Etkileri
A. Devletin Güvenlik Politikalarının Sertleşmesi
Orantısız Güç Kullanımı: Terörle mücadelede alınan sert önlemler, özellikle şehirlerde güvenlik güçlerinin bireylerin üzerinde aşırı baskı kurmasına neden olabilir. Bu durum, bireylerde devlete karşı öfke ve şiddet özelliklerini koruyabilir.
Toplumun Kutuplaşması: Terör olaylarına karşı alınan önlemler sırasında belirli bölgelerde hedef dağıtım veya dağıtım yapılması, toplumsal kutuplaşma ve bunun sonucunda ortaya çıkan şiddet olaylarını artırabilir.
B. Radikalleşme ve Şiddet Yanlısı Grupların Artışı
Radikal Grupların Yükselişi: Terör olaylarının ardından radikal gruplara ayrılabilir. Bu gruplar, şehirlerdeki şiddet olaylarının artmasıyla ortaya çıkıyor.
Toplumsal hoşgörüsüzlük: Terör saldırılarının ardından belirli etnik, dini veya siyasi gruplara karşı hoşgörüsüzlük artabilir ve bu durum, linç olayları gibi toplumsal şiddet olaylarına neden olabilir.
C. Toplumsal Psikolojide Bozulma
Güvenin Zayıflaması: Toplumun farklı kesimleri arasında güvenin parçası, dayanışma yerine dayanışma ve çatışmayı teşvik edebilir.
Bireysel Şiddet Eğilimi: Terör olaylarının yarattığı travma,bireylerde saldırganlık ve şiddet özelliklerini koruyabilir.
A) PKK:
Etnik ayrımcılık ilkesini savunan bu örgüt ilk saldırısı 1984 yılında gerçekleştirmiştir. Bu örgüt sadece kırsal alanlarda değil şehir merkezlerinde de faaliyetlerde bulunarak halkı korkutmak amacıyla şiddeti yaygınlaştırmaya çalışmaktadır.
PKK’nın şehirlerdeki şiddet üzerindeki etkisi toplumsal çatışmayı tetiklemek için propaganda faaliyeti ile edindiği insan kaynağını doğrudan terör eylemi yaparak toplumsal barışı tehdit etmektedir.PKK’nın şehirlerde buluna güvenlik güçleri ve kamu binalarını hatta ekonomik merkezleri ve sivilleri hedef alarak bombalı saldırılar ve sabotaj eylemleri yapmaktadır. Aynı örgüt özellikle ülkemizin Güneydoğu illerinde halkıayaklanmalara teşvik etme ve güvenlik güçlerinin etkisiz hale getirmek için “barikat ve hendek operasyonları” yapmak ve sivil halkı kalkan olarak kullanma durumlarıyla şehirlerde toplumsal barışı baltalamaktadır. (http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi 5/11/2024))
PKK şiddetini önlemek için;
i. İstihbarat: Bu örgütün çökertilmesi için Güvenlik ve İstihbarat birimlerinin gerekli önlemleri alınması gerekmektedir.
ii. Toplum Desteği: Toplumsal dayanışmanın sağlanması -artırılması ve Gençlik Kulüplerinin izlenmesinin sıkılaştırılması gerekmektedir.
iii. Hukuki durum: Adaletin hızlı bir şekilde sağlanması yani suça karışanların geciktirilmeden cezalandırılması gerekmektedir.
iv. Psikolojik Destek ve Rehabilitasyon:Şiddet olaylarından etkilenenlere psikolojik destek sağlanmalıdır. (http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi 5/11/2024)
B) DEAŞ:
Ülkemizde IŞİD yani Irak-Şam İslam Devleti olarak bilinen bu örgüt faaliyet gösterdiği şehirlerde yıkıcı etkiler bırakmaktadır. Suriye ve Irak ülkelerinin bozulan otoritelerini fırsat bilerek 11 Eylül saldırılarını üstlenen el Kaide’nin uzantısı olarak ortaya çıkan bu örgüt bazı şehirlerimizde hücre evleri kurarak terör faaliyetinde bulunmuştur. Güvenlik kuvvetlerinin etkin mücadeleleleri sonunda zayıflatılmıştır. ( http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/deas-teror-orgutu 15/12/2024)
Bu örgüt ülkemizi hedef aldığı halde ülkemiz vatandaşlarından özellikle sosyal medya aracılığı ile eleman temin etmeye devam etmektedir. Suriye iç savaşından etkilenerek ülkemize mülteci olarak giren Suriyeliler arasında bu örgüt militanlarının yer alması ülkemizde mezhepsel ayrılığı kullanarak ülkemizde var olmaya çalışabilmektedir.
Bu örgütün ülkemizde Niğde, İstanbul, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Ankara illerimizde bir veya birden fazla eylem yaparak onlarca vatandaşımızın yaralanmasına veya hayatını kaybetmesine neden olmuştur.
Resim 6: Terörle mücadele eden güvenlik güçlerimizden EGM’nin amblemi
Bu örgütün şöyle olumsuz etkisi vardır: Şehirlerde altyapı, kamu binalarını ve kültürel eserleri hedef alarak yok etmektedir. Şehirde şehir altyapısını hedefleyerek su, elektirik ve yolları tahrip ederek yaşamı zorlaştırmaktadır. Egemen olduğu şehirlerde kendi düşüncesine yakın olmayan insanlara soykırım derecesinde katliam yapmakta insanları göçe zorlamakta göç etmeyenleri köleleştirmektedir.Bu fiilleri gerçekleştirerek şehirlerde korku salmaktadır. Bu örgütün en büyük eylemleri bombalı eylemler yaparak uzun vadeli tehdit oluşturmayın hedeflemektedir
.
DEAŞ (IŞİD), örgütüyle mücadele bir devletin yapabileceği bir mücadele olmaktan çıkmış uluslararası bir destek ve ortak mücadele ile ancak yok edilebilir.Buna rağmen ülkemiz yurt içi ve yurt dışı yaptığı operasyonlarla bu örgüte önemli ölçüde darbe indirmiştir. (http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi 5/11/2024)
C) FETÖ:
Bu örgütün en önemli özelliği terör eylemlerini gizlilik içinde yapmaktır. Bu örgüt ülke yönetimi ele geçirmek için her türlü kumpas, yurt dışına casusluk hizmeti verme, kara para aklama, yargı gücünü kendi çıkarı için kullanma, merkezi ÖSYM sorularını çalma gibi bir çok suç işlemiş; son olarak 15 Temmuz’da Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetimine el koymayı düşünecek kadar ileri gitmiştir. “Alnı secdeye varandan zarar gelmez” düşüncesine sahip Türk halkının dini duygularını da kullanarak eylemleriyle bir çok gencimizi zehirlemiştir.
Fetullahçı Terör örgütü “ılımlı İslam” görünümü altında Devletin yargı, emniyet ve TSK gibi kurumlarına sızarak devleti ele geçirme ve liderlerini ülkeye getirerek devletin başına geçirmeyi hedeflemekte idiler.
Resim 7: 15 Temmuz Darbe girişimini önleyen Türk halkı
Bu örgütün en büyük eylemi 15 Temmuz’daki kalkışma hareketidir. Amaçlarına ulaşmak için Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerimizde halka saldırılarda bulunmuşlardı. TBMM’ye saldırı eylemi, İstanbul’da boğaz köprülerini kapatma çabası kamu düzenini bozma, altyapıya zarar verme girişimi ve en önelisi halk arasında kaos yaratmaya yönelik saldırılardır. Kumpas davalarla toplumun saygın bireylerine sahte delillerle davalar açılarak gözden düşürmeye çalışmışlardır. Sahip oldukları eğitim olanakları ile ideolojilerini yayma ve manipülasyon gerçekleştirmeyi hedeflediler. Kendi üyeleri veya halkın dini duyguları istismas edilerek “himmet” adı altında zorla para toplama işi yapmaları ekonomik olarak güçlenmelerine neden oldu. Devler için yapılanmalarla devlet içinde örgütlerle mücadelelerde zaafiyete neden oldu. Kalkışma girişi sonucunda ortaya çıkarılan hücre yapılanmaları uzun dönem güvenlik tehdit oluşturmuştur.
FETÖ, doğrudan fiziksel şiddeten öte devleti ele geçirme hedefi doğrultusunda yöntemler uygulamıştır. Kalkışma sonrası operasyonlarla etkisi büyük ölçüde ortadan kaldırılmıştır. (http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi 5/11/2024)
D) Aşırı Sol Örgütler:
DHKP-C (Devrimci Halk Kominist Parti Cephe), MLKP (Marksist Leninist Kominist Parti), Devrimci Komünarlar Partisi/Birleşik Özgürlük Güçleri (DKP/BÖG), Türkiye Komünist Emek Partisi/Leninist (TKEP/L) gibi aşı örgütler “anayasal düzeni zorla değiştirmek” amacıyla terör eylemleri yapmaktadırlar.
Söz konusu aşırı sol örgütler ideolojik amaçlarına ulaşabilmek amacıyla şiddet eylemlerine başvurabilirler.Bu örgütlerin eylemleri hükümet,güvenlik güçlerine ve kamu kurumlarına silahlı saldırı, bombalama ve sabotaj eylemleri şeklinde gerçekleşmektedir.Bu örgütlerin barışçıl amaçla başlayan protestoları şiddet olaylarına da dönüşebilmektedir. Aşırı sol örgütler “devlet”i baskı aracı olarak gördükleri için güvenlik açığı arayıp bunu değerlendirmeye çalışmaları sonucunda toplum huzuru ve şehir yaşamı tehikeye dönüşebilmektedir. Bu örgütlerin eylemlerinin şehirlerde turizm ve yatırım faaliyetlerine etkileri olumsuz olmaktadır. (http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi 5/11/2024)
Bu tür faaliyetleri önlemek için devletin kolluk kuvvetlerinin etkili operasyonlar yaparak örgütlerin etkinlikleri sonlandırılabilmektedir. Bu örgütlerin varlık nedeni olan toplumsal eşitsizliklerin azaltılması bu örgütlerin eleman bulma ümidini de ortadan kaldırabilecektir.
Terör olaylarının şehirlerdeki şiddete etkisini azaltmak için şu önlemler alınmalıdır:
1. Eğitim ve Farkındalık: Özellikle Milli Eğitim Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü arasında protokol yapılarak okullarda eğitim ve farkındalık eğitimi verilmelidir.
2. Ekonomik Destek: Maddi imkansızlık yaşayan ailelere maddi destek verilir, formal eğitim kapsamındaki öğrencile burs imkanı sağlanmalıdır.
3. Sosyal konutlaşma: Maddi imkanları kısıtlı ve kira ödemede sıkıntı yaşayan ailelere sosyal konut sağlama çalışmaları TOKİ kapsamında yapılmalıdır.
4. Hukuki tedbirler: Adalet mülkün temelidir bağlamında adalet mekanızmasına olan güven artırılmalıdır.
5. Psikolojik destek: Öncelik isteyen bireylere olmak üzere psikolojik destek verilmelidir.( https://www.aile.gov.tr/media/2628/8sayi-2007-cilt-4-sayi-2.pdf 25/12/2024)
2. Narkotik Suçlar:
Türkiye, uyuşturucu üretiminin yapıldığı ve uyuşturucu pazarlamasının yapıldığı bölgelere yakınlığından ve güzergâh olduğundan dolayı dolayı bu maddeler Türkiye’den geçirilmeye çalışılmaktadır. Ülkemizin nüfusunun nispeten fazla ve genç nüfuslu olması Türkiye’yi uyuşturucu kullanımı ve satışında aynı zamanda pazar durumuna da sokmaktadır. (http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/uyusturucu-kullanma-sucu-isleyenlerin-kriminolojik-profili-kitabi 26/12/2024)
Resim 8: Narkotik suçlarla mücadele eden birimlerimizin yakaladığı maddeler
Ülkemizin genç nüfuslu olması, coğrafi konumu, otorite boşluğu yaşayan Suriye, Irak gibi ülkelerdeki siyasi ve sosyal olaylar Türkiye’yi narkotik suçlarda hedef ülke hale getirmektedir. Son dönemlerde eroin kullanımına ek olarak sentetik uyuşturucu kullanımının gençler arasında yaygınlaşması gençlerimizi tehlikeye düşürmektedir.
Uyuşturucu madde kaçakçılığı terör örgütlerine kısa süre içinde para kazanma olanağı sağlaması nedeniyle narkotik suçlara terör örgütleri dahil olmaktadır.
Narkotik suçların şehirlerde şiddet olaylarına etkisi büyüktür. Bu etki, suç türü ve bağlamına göre doğrudan ya da dolaylı olarak kendini gösterebilir.
Uyuşturucu ticareti örgütlü şiddeti tetiklemektedir. Bu durum şehirde çete savaşlarının yaşanmasına mahalle yaşamının sekteye uğratmasına yaralanmalara, cinayetlere ve halk arasında korku ortamına neden olabilmektedir. Madde kullanımını alışkanlık haline getiren bireyler bu maddeler etkisiyle şiddet olaylarına karışabilmektedirler. Bağımlı bireyler bu söz konusu maddelere ulaşmak için şiddet eylemlerine bu arada gasp ve hırsızlık gibi olaylara başvurabilirler. Narkotik olayların yoğun olarak görüldüğü yaşam alanlarında halk tehdit algısı yaşar. Güvenlik birimlerinin bu olayların yaşanmasını önleme çalışmaları ve operasyonları bazen çatışmalara ve hatta sivillerin zarar görmesine neden olabilmektedir. Madde bağımlılığının en çok etkilediği bireyler kadınlar olmaktadır. Uyuşturucu ticaretine zorlanan kadınlar isismar edilmektedir.
Narkotik suçlara dair çözüm önerileri arasında şu etmenler vardır:
a. Narkotik suçlar sadece güvenlik birimlerince alınacak önlemlerle çözülemez. Uyuşturucu bağımlılığına karşı farkındalık yaratacak programlar hayati öneme sahiptir.
b. Gençleri hedef alan bu suçlar ve bağımlılığı azaltmak için iş olanakların çeşitlendirilmesi ve gençlerin bu işlerle buluşturulması suç örgütlerinin insan kaynağı bulmasını zorlaştıracaktır.
c. Halkta farkındalık yaratarak bu tür suçların etkisi azaltılabilir. (http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi 5/11/2024)
3. Kaçakçılık:
Bu tür suçlar, gümrüğe tabi olan ithalat ve ihracat sürecinde uygun olmayan işlemlerle ülkeye sokma veya ülkeden çıkarılmasıyla ilgilidir. Alkollü içki, akaryakıt, tütün ürünleri, silah kaçakçılıkları bu kapsamdadır. Kaçakçılık suçları terör örgütlerine gelir sağlama, ülke gelirini olumsuz etkilemektedir. Ayrıca gelir sağlamak için özellikle alkollü içki kaçakçılığı toplum sağlığını ve güvenliğini tehdit etmektedir.
A) Silah Kaçakçılığı: Yasa dışı yollarla ülkeye sokulan silahlar suç kapsamındadır. Silah kaçakçılığı suçun işlenme biçimine göre farklılaşır.(http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi 5/11/2024)
i. Silah ve mermilerinin bir kişi tarafından sağlanması “bireysel silah kaçakçılığ”ı kapsamına girer.
ii. iki ve daha fazla kişi tarafından iş birliği halinde olması “toplu silah kaçakçılığı” kapsamına girer.
iii. En az üç kişinin bir araya gelerek suç işlemek amacıyla oluşturduğu ilişki “örgütlü silah kaçakçılığı” kapsamına girer.
B) Tehlikeli Madde Kaçakçılığı:
Türk Ceza Kanunu’nun 174. Maddesinde biyolojik, radyoaktif ve nükleer maddelerin bulundurulması ve el değiştirmesi suç teşkil etmektedir. Bu tehlikeli maddeler, sadece şehirlerimizin değil özellikle ülkemizin genel güvenliğine toplum ve çevre açısından da sakıncalıdır.(http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi 5/11/2024)
Bu tür kaçakçılık suç örgütlerine maddi yararlar sağladığından organize suç ve şiddeti artırmaya yol açmaktadır. Suç örgütleri böylece güçlenmeye başlar hatta aralarında bölge paylaşımları yapma veya aralarında rekabetlere-çatışmalara ve intikam eylemlerine neden olduğu için asayişe gölge düşürebilmektedir.Toplumsal güvenliğin zedelenmesi halk arasında güvensizliğe, korku ve endişeye yol açmakta daha önemlisi devlete bakış açısının olumsuz duruma düşürmesine yol açmaktadır. İşte bu durumlar da terör örgütlerinin istediği bir durum olacaktır. Ailesine maddi destek sağlamak isteyen bazı bireylerin bu örgütlere katılması beraberinde aile ve toplumsal sosyal çözülmeyi tetiklemektedir.
Bu tür kaçakçılık faaliyetlerden elde edilen büyük miktarlarda parasal kaynaklar yolsuzluk yapılarak devletin bürokratik işleyişine zarar vermektedir. Bu eylemleri önlemeye çalışan güvenlik birimlerinin personelleri ve ailelerini hedef almaları kamu düzenini tehlikeye düşürmektedir.
Tehlikeli Madde Kaçakçılığı’nın önlenmesi için; organize suçlarla mücadele ve tehlikeli maddelerin izlenmesi gerekir. Toplumun bu konuda bilincinin geliştirilmesi ve maddi imkansızlık yaşayan bireylerin bu tür suçlara katılımının önlenmesi için sosyal ve ekonomik desteklenmeleri gerekmektedir.
C) Akaryakıt Kaçakçılığı:
Petrol ve petrol ürünlerinin gümrük işlemlerinden geçirilmeden ülke ekonomisine sokmak, satmak, depolamak suç kapsamına girmektedir. Terör örgütleri kendilerine gelir sağlamak için bu tür kaçakçılığı yapabilmektedirler.(http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi 5/11/2024)
D) Tütün Ürünleri ve Alkol Kaçakçılığı:
Bu tür kaçakçılıkta sigara ve alkollü içki fiyatlarının yüksek olması temel etkendir.Tütün ürünleri ve alkollü içkiler bandrollü olarak satılmaktadır. Bandrol orijinal olsa da içki de sahte olan ürünler de bu kapsdamdadır.Bu sahte içki üretimi, satılması ve tüketilmesi sadece ekonomik kayba neden olmamaktadır. Aynı zamanda bir çok insanımız zehirlenmesine kör olmasına hatta ölmesine neden olmaktadır.(http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi 5/11/2024)
Tütün ürünleri ve alkol kaçakçılığı şehirlerde şiddet olaylarını tetikleyebilmektedir. Bu kaçakçılık türü suç örgütleri tarafından kontrol edilebilmektedir. Suç örgütleri böylece büyük gelirler elde edebilmektedirler. Suç örgütlerinin aralarındaki rekabet yani pazarlara egemen olma mücadeleri ve kâr amaçlı paylaşımda çatışmalara yol açmaktadır. Suç örgütleri kalitesiz, sahte ürünleri kullanarak halk sağlığını olumsuz yönde etkilemektedirler. Bu örgütler, ekonomik kazançlarını devam ettirmek için rüşvet ve baskı ile güvenlik birimlerinin operasyınlarını engelleme girişimi de gerçekleştirmektedirler. Bütün bu olaylar toplumsal düzende bozulmalara, şiddet ortamının yaşanmasına, kadına ve çocuklara şiddeti de beraberinde getirmektedir.(http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi 5/11/2024)
Resim 9: Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri’nin bir afişi
Tütün ürünleri ve alkol kaçakçılığını önlemek için; Kaçakçılıkla mücadelede etkin yasal düzenlemeler yapılıp bu maddelerin ürünlerinin fiyatlandırılması dengelenmelidir. Bu tür madde kullanımının kullanılmasını önlemek için toplumsal farkındalığı artırma kadar güvenlik birimlerinin etkinliklerinin artırılması da örgütlerin ve kaçakçlığın kapasitesini azaltacaktır. (http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi 5/11/2024)
4. Mobbing:
Mobbing; psikolojik şiddet, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı verme anlamı taşımaktadır (https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/208747 5/11/2024)
İş yerlerinde bireylerin sistemli şekilde baskıya veya küçük düşürülme ve kötü muameleye tabi tutulma olaylarıdır. Mobbing, bireylerin psikolojik ve duygusal dengeleri bozup şehirde şiddete neden olabilmektedir. Bu tür şiddete maruz kalan bireylerin yaşadığı stres, öfke agresif davranışa veya aile içi şiddete yol açabilmektedir. Bu bireyler kendilerini toplumdan soyutlanmış ve güvensiz hissederler. Mağdur bireyler işten ayrılmak zorunda kalabilmekte bu durum da ekonomik verimliliği düşürebilmektedir.
Bu tür şiddeti önlemek için, İş yerlerinin etik kurallar ve eğitim programlarını uygulamaları, mağdurlara psikolojik destek verilmeli, bu tür suçlara karşı daha caydırıcı cezalar verilmeli, bu tür şiddet türünün zararlarına yönelik içerikler medya aracılığıyla üretilip yayınlanmalıdır.
5. Trafikten Kaynaklanan Şiddet:
Trafikten kaynaklanan şiddet, şehirlerde çok sık olarak karşılaşılan, günlük yaşamı olumsuz etkileyen ve bireysel ve toplumsal huzursuzluğa neden olan bir problem olarak şehirdeki şiddete neden olabilmektedir. Bu tür şiddet, bireylerin stres, öfke veya hayal kırıklıklarını trafikteki diğer sürücülere veya yayalara yöneltmesiyle ortaya çıkar ve daha geniş bir şiddet kültürünün parçası haline gelebilir. Bu tür şiddet eylemleri arasında hakaret ve bağırma gibi sözlü şiddet; kavga, araçlara kasıtlı çarpma gibi fiziki şiddet;trafik sıkışıklığı, park yeri anlaşmazlığı veya trafik kurallarına uyulmaması gibi yol verme kavgaları görülebilmektedir.
Trafik şiddetlerine trafik sıkışıklığı, zaman baskısı, kornaya basma, altyapı eksikliği, trafik kurallarına uyulmaması, saygısız davranışlar, alkollüyken araç kullanımı, şiddeti özendiren medya yapımları neden olabilmektedir.
Trafik şiddetlerini önlemek için; sürücülere trafik eğitim programlarının artırılması, öfke kontrolünün sağlanması için kamu spotlarının düzenlenmesi, altyapı yetersizliğini önlemek için parkyerlerinin artırılması alternatif yolların yapılması, caydırıcı cezaların yapılması, denetimlerin sıkılaştırılması (Trafik Denetleme Faaliyetleri olarak aşağıda ayrıntısı verilmiştir), trafik kameralarının yaygınlaştırılması, toplu taşıma araçların özendirilmesi ve psikolojik desteklerin verilmesi sayılabilir.
6. Holiganizm:
Holiganizm spor taraftarları arasında görülen aşırı fanatiklik ve saldırgan davranış davranış biçimi olarak da tanımlanabilmektedir. Başka bir ifadeyle spor faaliyetlerinin toplumsal şiddete dönüşmesidir. Bu şiddet türünde genellikle rakip takım taraftarlarına şiddet uygulama, kamu malına zarar verme, güvenlik güçleriyle çatışma ve kargaşa yaratma durumları görülebilmektedir. Bu şiddet türleri şehirlerde gruplar arası çatışma gerçekleştiği için fiziksel şiddet ve aynı zamanda maddi hasarlara yol açmaktadır.Bu maddi hasarlar arasında spor komplekslerinin etrafında altyapıya zarar verme ve ulaşım ağlarında görevli toplu taşıma araçları da zarar verebilmektedirler. Bu şiddet eylemleri korku ve güvensizlik hissine neden olduğu için bireyler spor komplekslerinde uzak durabilirler. Holigan eylemlerin yol açtığı şiddet uluslararası spor etkinliklerini olumsuz etkilemekte ve ülkenin imajının zarar görmesine neden olabilmektedir. (Öztürk,U. &Sarıgül, A.&Karabulut A. 2023)
Holiganizm’in ortaya çıkmasına neden olarak işsizlik, yoksulluk, dışlanmışlık gibi sosyal ve ekonomik etmenler, spor kültürünün oluşmamaş olması gibi eğitim etmenleri, spor müsabakalarını provoke eden haber ve taraflı yorumların yapılması gibi medyatik etmenler bulunmaktadır.
Bu şiddet olaylarını önlemek için; spor kulüpleriyle taraftarlar arasında işbirliği yapılması, spor komplekslerinin etrafında sıkı güvenlik önlemlerin artırılması, işlenen suçlara daha sert cezaların uygulanması ve spor kültürünü yaygınlaştırma gibi durumlar gerçekleştirilebilir.
Organize Suçlarla Mücadele
Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de organize suç örgütleri eylem ve faaliyetlerini artırmaktadır. Bu durum ülkelerin ekonomilerini olumsuz etkilemektedir. Ülkelerin ve şehirlerinin güvenliklerine gölge düşürmektedir. Bu sözü edilen örgütlerle hukuk, ekonomik, siyasi gibi farklı boyutlarla mücade edilebilir.
Organize suçlarla İçişleri Bakanlığı ve ona bağlı Jandarma Genel Komutanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığı mücadelede etmektedirler.(http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi 5/11/2024)
Bu kapsamda Güvenlik güçlerinin yaptıkları faaliyetlere örnekler:
1. İstanbul’de şehir güvenliğini tehlikeye düşüren Sarallar adlı örgüte yapılan baskın sonucunda 8 adet ruhsatsız tabanca ve 319 adet fişek ile 3.000.000 tl değerinde senet ve 1 adet balistik yelek ele geçirilmiş, 27 şüpheliden aralarında örgüt liderinin de bulunduğu belirlenen 8 kişi tutuklanmıştır.(http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi 5/11/2024)
2. Antalya’da7 Şubat 2019 tarihinde 15 şüpheli hakkında “nitelikli yağma, silahlı tehdit ve kasten yaralama” suçları kapsamında yapılan operasyonda bu şüphelilerden 4 Aralık 2019 tarihinde 9’u tutuklanmıştır.(http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi 5/11/2024)
3. Denizli Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek ve üye olmak, nitelikli yağma, ateşli silahla yaralama ve hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından 22 şüpheliden 13’ü tutuklanmıştır.21 Nisan 2019 tarihinde yapılan baskında ele geçirilenler arasında 3 adet ruhsatsız tabanca, 4 av tüfeği, 5 adet kurusıkı tabanca, 128 adet tabanca tüfeği, 5 adet kama , 50 adet av fişeği ve FETÖ’ye ait yasak yayın bulunmaktadır.(http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi 5/11/2024)
4. Samsun Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü 30 Nisan 2019 tarihinde silahla baskı ve tahdit uygulayarak işyerlerinden haraç toplama suçları kapsamında 18 şüpheli yakalanmıştır.(http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi 5/11/2024)
5. Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek ve üye olmak, ihaleye fesat karıştırmak ve tehdit oluşturmak” suçları kapsamında 18 Ekim 2019 tarihinde yapılan opersyonda 10 adet tabanca, 1 adet av tüfeği ve 154.000 tl nakit ele geçirilmiş olup bu suçlara karışan 28 kişi tutuklanmıştır.(http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi 5/11/2024)
7. Göç:
Göçlerin şehirde şiddeti etkisi çok boyutludur. Göç farklı sosyal dinamikleri bir araya getirerek şiddet olaylarına neden olabilmektedir. Göçmenlerin şehirdeki şiddet üzerindeki etkileri şöyledir:
a. Sosyal-ekonomik zorluklar; göçmenlerin büyük bir kısmı genelde düşük gelirli işlerde çalışmaktadır. Yoksulluk, işsizlik ve ekonomik eşitsizlik etmenleri şehirde şiddetin nedenleri arasında gösterilebilmektedir. Ekonomik koşulların etkisiyle hırsızlık, gasp vb suçların oranları artmaktadır.
b. Kültürel ayrımcılık; göçmenlerin yerleşik halkla anlaşmazlık yaşanmasına dil farklılıkları ve ırkçılık neden olabilmektedir.
c. Toplumsal dışlanma; göçmenlerin yerli toplumla uyum sağlamada yaşadıkları zorluk nedeniyle toplumdan dışlanabilmektedirler. Bu nedenle göçmenlern kendilerinin çoğunluk oluşturduğu yerlerde yaşamlarını devam ettirirler. Bu yerlerde şiddet eylemleri de artma eğilimi gösterebilmektedir.
d. Göçmen çeteleri; göçmen grupları arasında insan kaçakçılığı , uyuşturucu madde ticareti vb yasa dışı faaliyetlerin artması rekabeti ve çatışmayı beraberinde getirebilmektedir. Göçmenler aynı zamanda kendi güvenliklerini sağlamak için de çeteleşebilmektedir.
Ülkemizin en önemli sorunlarından biri de düzensiz göçtür. Göç kavramı üç kısım içinde incelenebilir.( http://icguvenlikyayinlari.gov.tr/kurumlar/icguvenlikyayinlari.gov.tr/PDF/ic-guvenlik/2020/IGGR_2019-Raporu.pdf 15/12/2024 )
a) Kaynak ülke: Göç veren ülke anlamındadır.
b) Transit ülke: Düzenli olmayan göçlerin hedeflediği ülkeye gitmek için yasal veya yasa dışı yollarla geçiş ülkesi kullandıkları ülke anlamındadır.
c) Hedef ülke: Göçmenlerin ulaşmak istediği ülke anlamındadır.
Resim 10 : İnsan kaçakçılığı
Ülkemiz bu bağlamda hem transit hem de hedef ülke konumundadır. Düzensiz şekilde gerçekleşen bu göçmenlerin ciddi bir kısmını çocukların oluşturması sorunu daha da acıklı duruma düşürmektedir. Çevre ve komşu ülkelerimizde istikrar ikliminin eksik olması nedeniyle ülkemizde göçü ciddi sorun hale getirmektedir.
Düzensiz göçlerde hedef ülkeye gitmek için “umut taciri” diye nitelendirilen insan kaçakçılarına yüksek paralar ödeyerek özellikle Ege Denizi’nde düşülen durumlar insanlık dramına dönüşmektedir.
Göçmenlerin bazıları merkezi yönetime haber vermeden akrabaları veya memleketlisinin olduğu bölgelere göç etmesi, bazı şehirlerimizde nüfusun kontrolsüz artmasına, altyapıda ciddi eksikliklere, ev fiyatların artmasına hatta bazı göçmenlerin örgütler kurarak şehir güvenlik sorunlarına yol açtığı bilinmektedir.
Ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan düzensiz göçün kontrol altına alınması bağlamında yönetilmesi için bazı çalışmalar da yapılmaktadır.
Ülkemizin genelinde şehirlerimizin özelinde asayişin sağlanması için Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü şu çalışmaları gerçekleştirmişlerdir:( http://icguvenlikyayinlari.gov.tr/kurumlar/icguvenlikyayinlari.gov.tr/PDF/ic-guvenlik/2020/IGGR_2019-Raporu.pdf 15/12/2024 )
ü Düzensiz Göç Ortak Veri Tabanı’nın kuruluşu gerçekleştirilmiştir.
ü 12 Koordinatör Valilik belirlenerek yılda 2 defa düzensiz göçle mücadelede birlikte hareket etmek için tolantılar yapılması kararlaştırılmıştır.
ü Yabancıların uyumu ve doğru bilgiye erişim için 12 Göç Danışma Merkezleri kurulmuştur. Bu merkezler şu illerimizde açılmıştır: Hatay, Kilis, Kahramanmaraş, Erzincan, Gaziantep, Bursa, Konya, Mersin, Samsun, Kocaeli, Adana ve İzmir
ü Yabancılar için bürokratik işleri azaltmak için “ikamet izni verilen kişilerin, kişisel bilgilerinin sorgulanması” hizmeti verilmeye başlandı.
ü E-Devlet hizmetine “Yol İzin Belgesi” ve “Yol İzin Belge Başvuru” eklenmiştir.
Göçlerin neden olduğu şiddetin önlenmesi için şu çalışmalar yapılmalıdır: ( http://icguvenlikyayinlari.gov.tr/kurumlar/icguvenlikyayinlari.gov.tr/PDF/ic-guvenlik/2020/IGGR_2019-Raporu.pdf 15/12/2024 )
a) Göçmenlere yönelik sosyal,kültürel ve ekonomik entegrasyon programları yapılmalıdır. Bu kapsamda dil kursları, istihdam olanaklarının artırılması yapılabilir.
b) Yerli halkla göçmenler arasında dayanışma teşvik edilmelidir.
c) Özellikle göçmen nüfusun yoğun olduğu bölgelerde güvenliğin artırılması şiddet olaylarını azaltabilir.
8. Engelli Bireylere Yapılan Ayrımcılık ve Şiddet
Ayrımcılık bir kişi veya gruba yaşı, cinsiyeti, ırkı, dini inancı, kişisel özellikleri nedenlerinden dolayı farklı davranılmasıdır. Engelli bireyleri çağlar boyunca yaşam mücadeleleri zor olmuştur. Avrupa Birliği (AB) ayrımcılıkla mücadele yapısı oluşturma çabası içindedir. 27 Kasım 200 tarih 750 sayılı Konsey kararıyla AB üye ülkelerinde ayrımcılığın her türlüsüyle mücadele etmek için program yapılmıştır. Bu amaç için 100 milyon Euro’dan fazla bütçe ayrılmıştır. İngiltere’de Engelliler Ayrımcılık Yasası çıkarılarak bir çok ülkeye rol model olunmuştur.
Özürlü veya engelli; doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, vb yeteneklerini farklı derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama adaptasyon ve günlük ihtiyaçlarını karşılama güçlükleri olan ve koruma, bakım, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi olarak tanımlanır.. Özürlülerin insan olmaları nedeni ile insan haklarına sahip olduğu gerçeği vardır. Engellilerin yaşadığı sorunlarla ilgili tedbir alınmadığında insan hakları ihlallleri de yaşanacaktır.Engellilerin topluma diğer vatandaşlarla eşit olarak var olabilmeleri için eşit hakların ötesinde, onların özel durumlarını dikkate alan bazı toplumsal desteklerin sağlanması gerekir.
Ülkemizde ise özellikle ayrımcılık özelinde engellilere ayrımcılık çok yeni bir kavramdır. Ülkemizde de 2005 yılında Özürlüler Kanunu çıkarılarak engelli bireylere olan ayrımcılık engellenmeye çalışılmıştır. Ülkemiz diğer ülkelere kıyasla karşılaştırıldığında engellilere olumsuz tavırlar takınılmaktadır. Ancak AB üyelik sürecinde olan ülkemiz sonraki dönemlerde Kopenhag kriterleri kapsamında Ayrımcılıkla Mücadele Planında sadece kanuni olarak değil uygulamada da yeni gelişmelere zemin hazırlayacaktır.
Engellilere ayrımcılık yapılması şehirdeki şiddet üzerinde önemli etkiler yaratır. Engelli bireylere ayrımcılık yapılması şiddetle karşılaşmalarını neden olurken, bu şiddet, toplumsal huzursuzluklara ve daha geniş çaplı şiddet olaylara neden olabilmektedir. Engelli bireylerin ayrımcılık nedeniyle hissettikleri öfke ve hayal kırıklığı, bireysel ve toplumsal düzeyde şiddet eğilimlerini artırır. (https://www.aile.gov.tr/media/2628/8sayi-2007-cilt-4-sayi-2.pdf 25/12/2024 )
Resim 11: MEB’in örnek projesi
Bu tür ayrımcılığı önlemek için;
ü Yasal zeminin hazırlanması gerekir.
ü Ayrımcılığın her türlüsü için mücadele eylem planı yapmak gerekmektedir.
ü Yaptırımların artırılması gerekmektedir.
ü Toplumun bilgilendirilmesi ve toplumda farkındalık yaratılması gerekir.
ü Özellikle engellikli bireylere eşit fırsatlar sağlamak, şiddetin azaltılması adına kritik öneme sahiptir.(https://www.aile.gov.tr/media/2628/8sayi-2007-cilt-4-sayi-2.pdf 25/12/2024)
Trafik Denetleme Faaliyetleri |
Asayiş Faaliyetleri |
Toplum Destekli Güvenlik |
Tablo 4:Şiddeti Önlemeye Yönelik Bazı Girişmler
Trafik Denetleme Faaliyetleri
Bu faaliyetlerde trafikte tehlkeli sonuçlar doğuran davranışların ortadan kaldırılması veya en azından azaltılması anlamında insan hayatının sağlanması ve asayişin devanı için denetimler yürütülmektedir. Ülkemizde Trafik Denetleme faaliyetleri eğitim, denetim ve teknoloji - altyapı üçlüsü birlikte kullanılmaktadır. Şehirlararası kazaların en önemli nedeninin aşırı hız olduğu belirlenmiştir. Şehir merkezlerinde kazaların nedenleri arasında yine aşırı hız, tarafik ışık ve işaretlerine uymama, kemer takmama ve hız limitlerine uymamaktır. ( https://www.guvenlitrafik.gov.tr/kurumlar/guvenlitrafik.gov.tr/yayinlar/kitap_makale_arastirma/2022-Karayolu-Trafik-Guvenligi-Degerlendirme-Raporu.pdf 25/12/2024 )
Okullarımızın açık olduğu dönemlerde okul taşıtları yüz binlerce öğrencimize hizmet vermektedir. Çocuklarımızın huzur ve güven içinde servis araçlarını kullanması ve ailelerine sağlıklı kavuşmaları için denetimler Emniyet ve Jandarma trafik ekiplerince yapılmaktadır. Bu bağlamda Okul Servis Araçları Yönetmeliği’nde yer alan hususlara dikkat edilmektedir. ( http://icguvenlikyayinlari.gov.tr/kurumlar/icguvenlikyayinlari.gov.tr/PDF/ic-guvenlik/2020/IGGR_2019-Raporu.pdf 25/12/2024 )
Şehirde şiddetin dikkat çekici noktalarından biri yaya geçitlerinde sürücülerin yayaların üzerine araçlarını sürmeleridir. “Öncelik Hayatın Öncelik Yayanın” Projesi ile yaya geçitlerinin duyarsız sürücüler tarafından farkedilmesi ve geçiş üstünlüğünün yayada olduğu trafik bilincini oluşturarak en azından şehirlerde karşıdan karşıya geçişte muasır seviyeye ulaşılması hedeflenmeltedir. Yine bu çerçevede “2019 yılı Yaya Öncelikli Trafik Yılı” ilan edilmiştir. ( http://icguvenlikyayinlari.gov.tr/kurumlar/icguvenlikyayinlari.gov.tr/PDF/ic-guvenlik/2020/IGGR_2019-Raporu.pdf 25/12/2024 )
Hız ihlallerinin fazla olduğu güzergahlara trafik kontrolü yapılıyor algısı oluşturmak için “model trafik araçları” hazırlanmış ve böylece 2019 yılı itibariyle trafik kazalarında önceki yıla göre % 20 oranında düşüş olduğu tespit edilmiştir.
2018 yılında başlatılan “Hatalı Sürücüye Kırmızı Düdük” kampanyası düzenlenmiştir. Aileler üzerinde çocukların yaptırım gücünden faydalanılarak “aşırı hız, emniyet kemeri ve araç kullanımında telefon kullanımı” konularında kontrol etkisi oluşturulmak istenmiştir. Bu kampanya kapsamında 2019 yılı sonuna kadar 170.000 kırmızı düdük, 150.000 görev kartı, 11.400 adet tişört ve şapka yaptırılmıştır. ( http://icguvenlikyayinlari.gov.tr/kurumlar/icguvenlikyayinlari.gov.tr/PDF/ic-guvenlik/2020/IGGR_2019-Raporu.pdf 25/12/2024 )
Trafik kazalarını en aza indirmek amacıyla trafik güvenliği konusundaki farkındalığı artırmak amacıyla görsel medya kullanılmıştır. 26 Ekim 2018 2018- 24 Mayıs 2019 tarihleri arasında “Trafik Güvenliği Televizyon Ödülleri Projesi” uygulanmıştır. Ulusal kanallarda en çok izlenen TV dizilerinin, haber programlarının belirli aralıklarla izlenerek trafik güvenliğine en çok olumlu vurgu yapanlara ödüller verilmesi amaçlanmıştır. ( http://icguvenlikyayinlari.gov.tr/kurumlar/icguvenlikyayinlari.gov.tr/PDF/ic-guvenlik/2020/IGGR_2019-Raporu.pdf 25/12/2024 )
İl Emniyet Müdürlükleri Trafik Denetleme Şube Müdürlükleri ile Milli Eğitim Müdürlükleri koordinesinde belediyelerle işbirliği oluşturularak “Çocuk Trafik Eğitim Parkları”; eğitim öğretim çağı başında olan öğrencilere trafik bilinci edindirmek amacıyla bizzat trafik polisleri tarafından eğitim verilmiştir. Çocuk Trafik Eğitim Parkları’nda 148.585 öğrenciye ulaşılmıştır. ( https://www.guvenlitrafik.gov.tr/kurumlar/guvenlitrafik.gov.tr/yayinlar/kitap_makale_arastirma/2022-Karayolu-Trafik-Guvenligi-Degerlendirme-Raporu.pdf 25/12/2024
Asayiş Faaliyetleri
Türkiye genelinde asayişin sağlanması, Türk halkının korkudan ve kaygıdan uzak bir şekilde yaşaması için devletin ve güvenlik güçlerinin bu konuda güvence vermesi adına çok önemli çalışmalar yapılmaktadır. Türk güvenlik birimlerinden Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığı asayiş ve güvenlik alanında çalışmalarını aralıksız sürdürmektedirler. Asayiş Faaliyetleri kapsamında çeşitli projeler uygulama alanı bulmuştur.
Asayiş Faaliyetleri Projeleri
1. Suç Araştırma Raporlama Programı (SARP): Türkiye genelinde faili belirnemeyen asayiş olayları ile yerinden elde dilen kamera kayıtları ve fotoğraflar vb kaydedildiği Suç Araştırma Raporlama Programı (SARP), İl Genel Müdürlüklerinin kullanımına açılmıştır. Bilgilere ulaşım kolaylaştırılınca 33.196 olayın bilgileri girilmiş ve girilen olaylardan 8.979’u çözüme kavuşturulmuştur. ( http://icguvenlikyayinlari.gov.tr/kurumlar/icguvenlikyayinlari.gov.tr/PDF/ic-guvenlik/2020/IGGR_2019-Raporu.pdf 25/12/2024 )
2. İletişm Yoluyla Dolandırıcılık Suçu ile Mücadele: İletişim yoluyla dolandırıcılık suçu işleyen şahıslar aramış oldukları vatandaşlara kendilerini savcı, banka görevlisi, sigorta görevlisi özellikle polis olarak tanıtmaktadırlar. Böylece vatandaşların güvenini kazandıktan sonra muhtalif terör örgütleriyle bağlansının olduğu senaryosu ile korku oluşturup bankadaki para veya altınları belirttiklere yere bırakmalarını istemektedirler. Bu gibi olyları önlemek adına İl Genel Müdürlükleri çeşitli çalışmalar yaparak farkındalık yaratmaya çalışmaktadır. SMS yoluyla 10.113.276 kişiye bilgilendirmeler yapılmıştır. ( http://icguvenlikyayinlari.gov.tr/kurumlar/icguvenlikyayinlari.gov.tr/PDF/ic-guvenlik/2020/IGGR_2019-Raporu.pdf 25/12/2024 )
3. Kayıp Alarmı: Ailelerimizin kayıplarının bulunması için, güvenlik güçlerinin gelişen teknolojiyi kullanarak farklı yöntemlerle stratejiler geliştirilmektedir.Bu anlayışla Kayıp Alarmı Projesi 7 Kasım 2014 tarihinde uygulanmaya başlamıştır. Kayıp yakınlarının elde ettikleri bilgileri Emniyet Genel Müdürlüğü birimleri ile paylaşmaları, vatandaşların bu konuda duyarlı olması kayıp şahısların en kısa sürede bulunması amaçlanmıştır.2019 yılında 60’ı yetişkin 23’ü çocuk olmak üzere toplam 83 kişi kayıp şahıs proje kapsamına alınmıştır. Bu vakalardan 50’si yetişkin 20’si çocuk toplam 70 kayıp şahıs bulunarak ailelerine teslim edilmiştir. ( http://icguvenlikyayinlari.gov.tr/kurumlar/icguvenlikyayinlari.gov.tr/PDF/ic-guvenlik/2020/IGGR_2019-Raporu.pdf 25/12/2024 )
4. Kadın Acil Destek Uygulaması (KADES): Son yıllarda şehirlerde, aile içinde kadına şiddet artmaktadır. Akıllı telefon kullanıcısı kadınların cep telefonlarına indirebileceği ve acil durumda cihaz konum bilgisini açarak bir tuşla 155 Polis İmdat Çağrı Merkezi’ne ulaşmaları hedeflenmektedir. Bu uygulamayı 336.933 kişi indirmiştir. Bu uygulama bir çok kadının ve çocuğun şiddet ve istismar olayında yardımcı olunmuştur. ( http://icguvenlikyayinlari.gov.tr/kurumlar/icguvenlikyayinlari.gov.tr/PDF/ic-guvenlik/2020/IGGR_2019-Raporu.pdf 25/12/2024 )
Resim 12: KADES amblemi
5. SMS ile Şikayet Hattı: Hırsızlık, yağma, dolandırıcılık gibi suçlardan dolayı mağdur olan vatandaşların şikayetlerini daha kolay takip etmeleri sağlanmıştır. Bu sistemle mağdur vatandaş şikayetine ilişkin bilgilendirme isterse geri dönüş sağlanmaktadır. Bu proje ile vatandaşın şikayetçi oldukları konu ile ilgili bilgi almak için polis merkezine gitme zorunluluğu kalmamıştır.( http://icguvenlikyayinlari.gov.tr/kurumlar/icguvenlikyayinlari.gov.tr/PDF/ic-guvenlik/2020/IGGR_2019-Raporu.pdf 25/12/2024 )
Toplum Destekli Güvenlik
Güvenlik alanlarında halkla ilişkiler ve bilgi toplumunun önemi görülerek güvelik kurumları tarafından bu anlayışla hareket edilmiştir. Toplum Destekli Güvenlik projeleri halkla ilişkiler, bilgi toplumu ve güvenlik konseptlerini bir raya getimiştir. ( http://icguvenlikyayinlari.gov.tr/kurumlar/icguvenlikyayinlari.gov.tr/PDF/ic-guvenlik/2020/IGGR_2019-Raporu.pdf 25/12/2024 )
Şiddet olaylarını önlemek için gerçekleştirilen eylem planlarına bazı örnekler
Narkotik Suçlar İçin
1. Kalkınma Bakanlığı ile İstanbul Kalkınma Başkanlığı destek vermeleriyle Emniyet Genel Müdürlüğü’nün “Narko- Tır(Hedef Olma Hedefsiz Kalma) Projesi” ile başta İstanbul olmak üzere bir çok ilimizde yaklaşık 100.000 kişiye ulaşılıp bilgilendirmeler yapılmıştır. ( http://icguvenlikyayinlari.gov.tr/kurumlar/icguvenlikyayinlari.gov.tr/PDF/ic-guvenlik/2020/IGGR_2019-Raporu.pdf 25/12/2024 )
2. Narko Nokta Projesi ile uyuşturucuların nasıl yapıldığı hakkında aileleri bilgilendirme ve farkındalık yaratma çalışn büyük muhtarlar, esnaflar, zabıtalar, belediye temizlik işçileri, apartman çalışanları vb uyuşturucu kullanımı veya satışı durumları hakkında bilgilendirildi. Bununla aması yapılmıştır.
3. Narko 191 projesi ile madde bağımlılığına dayalı ölümlerin artması nedeniyle bu tarz maddelerin zararları ve ölümlere neden olduğu bilgilendirmeleri 81 ilimizde yapıldı.
4. Narkotik Madde Satışına Yönelik İhbar Projesi geliştirilerek halkın desteği istenmiştir.
5. Narkorehber Projesi ile 25 yaşındamaç güvenlik güçlerine narkotik haber akışını kolaylaştırmaktır.
Genel anlamda şiddet özellikle şehirde şiddetin önlenmesinde okullar ve eğitimin önemi
Şehirdeki şiddetin önlenmesi için okul merkezli yaklaşımlar etkilidir. Okullarda akran zorbalıkları önleme çalışmaları yapılmalıdır. Okul sonrası boş vakitlerde öğrencilere beden ve ruh gelişimlerinin sağlanması konusunda etkinlikler desteklenmeli ve bu devlet politikası yapılmalıdır.
Şehirde şiddete alınması gereken diğer önlemler
Sanayileşmeyle birlikte şehirleşmenin artması şiddet olaylarını tetikler, bu durumun önlenmesi için fiziki ve sosyal planlama yapılmasını zorunlu kılar.
a. Sivil toplum örgütlerininin nitelikleri genişletilerek şehirlere özgü sorunların tanımlanması ve sorunlara çözüm önerileri sunulması ve nihayetinde çözülmesi hedeflenmelidir.
b. Şehir içinde bireylere sorumluluklar verilerek onları şehir kültürüne dahil etmelidir. Bu yaklaşımı gerçekleştirmek için eğitim hizmetlerinden yararlanabilir.
c. Şehirlere özgü suç profilleri oluşturularak yerek güvenlik birimleri oluşturulabilmelidir.
d. Yerel yöneticilere insiyatifler verilerek şiddet ve suç oranları konusunda hesap verebilir hale getirilmeleri gerekmektedir.
e. Spor ve kültür faaliyetleri çeşitlendirilmesi ve yaygınlaştırılmalıdır.
f. Planlamalar ve suç ve şiddet ilişkisi göz önüne alınarak yapılmalıdır.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Sanayi Devrimi sonucunda kırsal bölgelerden şehirlere göçle birlikte şehir nüfusu artmıştır. Ülkemizin bulunduğu “coğrafi konum” dolayısı ile diğer ülkelerden göç almakta veya göçte transit ülke konumundadır. Şehir nüfusumuzun artması ile birlikte suç oranları yerleşim yerlerinde artmıştır. Kural dışı davranış olarak tanımlanan suç kavramı insanlığın ortaya çıkmasıyla birlikte var olamaya başlamıştır. Genelde “şiddet”te özelde “şehirde şiddet”te çeşitli etmenler etkili olmaktadır. Şiddetin toplumsal ve bireysel kaynaklanan türleri bulunmasıyla birlikte ailelerin şiddetin üzerinde etkisi de vardır.
Şehirde şiddetin başta terör eylemleri olmak üzere kaçakçılık, narkotik suçlar, mobbing, holiganizm, engelli bireylere ayrımcılık ve şiddet, göçten kaynaklanan şiddet ve trafikten kaynaklanan şiddet olmak üzere türleri vardır.
Ülkemizde son yıllarda; PKK, DEAŞ, FETÖ, DHKP-C, El Kaide gibi farklı ideolojilere sahip terör örgütlerinin eylemleri şehir güvenliğin tehdit etmektedirler. Bu terörö örgütleri toplumsal güvensizliğe ve toplumda korku ve panik ortamına yol açmaktadır. Bu söz konusu terör örgütlerinin faaliyetlerini önlemek için güvenlik birimlerimizin istihbarat ağının güçlendirilmesi, toplumsal dayanışmanın sağlanması ve artırılması, gençlik kulüplerinin denetlenmesi, adalet mekanizmasının hızlı işliyor olması ve şiddetten etkilenenlere psikolojik destek verilmesi gerekmektedir. Terör olaylarının şehirlerdeki şiddete etkisini azaltmak için şu önlemlere de başvurulabilir: Eğitim çağındaki çocuklarımıza eğitimler verilerek farkındalık yaratmak, terör örgütlerinin sosyo-ekonomik yapısı zayıf olan ailelerin çocuklarını devşirdiklerinden yola çıkarak ailelere sosyal konut sağlama ve ekonomik desteğin sağlanması, gençlerin spor ve kültürel faaliyetlere yönlenderilmesi düşünülebilir.
Narkotik suçlara çözüm önerileri arasında uyuşturucu bağımlılığına karşı farkındalık yaratacak programlar yapma ve bu çalışmayı kamuoyuna sunulması, gençler arasında iş olanakların çeşitlendirilmesi ve gençlerin bu işlerle buluşturulması suç örgütlerinin insan kaynağı bulmasını zorlaştıracaktır.
Tehlikeli Madde Kaçakçılığı’nın önlenmesi için; organize suçlarla mücadele ve tehlikeli maddelerin izlenmesi gerekir. Toplumun bu konuda bilincinin geliştirilmesi ve maddi imkansızlık yaşayan bireylerin bu tür suçlara katılımının önlenmesi için sosyal ve ekonomik desteklenmeleri gerekmektedir.
Tütün ürünleri ve alkol kaçakçılığını önlemek için; kaçakçılıkla mücadelede etkin yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Bu maddelerin ürünlerinin fiyatlandırılması dengelenmelidir. Bu tür madde kullanımının kullanılmasını önlemek için toplumsal farkındalığı artırma kadar güvenlik birimlerinin etkinliklerinin artırılması da örgütlerin ve kaçakçlığın kapasitesini azaltacaktır.
Mobbing şiddetini önlemek için, iş yerlerinin etik kurallar ve eğitim programlarını uygulamaları, mağdurlara psikolojik destek verilmeli, bu tür suçlara karşı daha caydırıcı cezalar verilmeli, bu tür şiddet türünün zararlarına yönelik içerikler medya aracılığıyla üretilip yayınlanmalıdır.
Trafik şiddetlerini önlemek için; sürücülere trafik eğitim programlarının artırılması, öfke kontrolünün sağlanması için kamu spotlarının düzenlenmesi, altyapı yetersizliğini önlemek için parkyerlerinin artırılması alternatif yolların yapılması, caydırıcı cezaların yapılması, denetimlerin sıkılaştırılması, trafik kameralarının yaygınlaştırılması, toplu taşıma araçların özendirilmesi ve psikolojik desteklerin verilmesi sayılabilir.
Holigan olaylarını önlemek için; spor kulüpleriyle taraftarlar arasında işbirliği yapılması, spor komplekslerinin etrafında sıkı güvenlik önlemlerin artırılması, işlenen suçlara daha sert cezaların uygulanması ve spor kültürünü yaygınlaştırma gibi durumlar gerçekleştirilmelidir.
Göçlerin neden olduğu şiddetin önlenmesi için; göçmenlere yönelik sosyal, kültürel ve ekonomik entegrasyon programları yapılmalıdır. Bu kapsamda dil kursları, istihdam olanaklarının artırılması yapılabilir.Yerli halkla göçmenler arasında dayanışma teşvik edilmelidir. Özellikle göçmen nüfusun yoğun olduğu bölgelerde güvenliğin artırılması şiddet olaylarını azaltabilir.
Engelli bireylere ayrımcılığı önlemek için; yasal zeminin hazırlanması ve derhal uygulanması gerekir. Ayrımcılığın her türlüsü için mücadele eylem planı yapmak gerekmektedir. Yaptırımların artırılması gerekmektedir. Toplumun bilgilendirilmesi ve toplumda farkındalık yaratılması gerekir. Özellikle engellik bireylere eşit fırsatlar sağlamak, şiddetin azaltılması adına kritik öneme sahiptir.
Türkiye genelinde asayişin sağlanması, Türk halkının korkudan ve kaygıdan uzak bir şekilde yaşaması için devletin ve güvenlik güçlerinin bu konuda güvence vermesi adına çok önemli çalışmalar yapılmaktadır. Türk güvenlik birimlerinden Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığı asayiş ve güvenlik alanında çalışmalarını aralıksız sürdürmektedirler. Asayiş Faaliyetleri kapsamında çeşitli projeler uygulamaktadır.
KAYNAKÇA
1. Sevmez A. (2006).Şiddet Nedir?Şiddet Çeşitleri Nelerdir?Erişim tarihi: 5/11/2024, s:11.47 https://adiyaman.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2020_11/30170308_1_DERGY_Yiddet.pdf
2. Ölmez E. (2019).Nedir bu şiddet? Erişim tarihi: 5/11/2024, s:12.03 https://www.psikolojiagi.com/nedir-bu-siddet/
3. Yılmaz H. (2014), Kurumsal bir riskunsuru: : mobbing Erişim tarihi: 5/11/2024, s:12.15 https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/208747
4. Aktaş A.,Akgür S., (2022), Yol Şiddeti Öyküleri: Bir Nitel Çalışma Erişim tarihi: 5/11/2024, s:12.25, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2180310
5. Öztürk,U. &Sarıgül, A.&Karabulut A. (2023), Futbolda holiganizm ve şiddet bağlamında sahaya atılan yabancı maddelerin göstergebilimsel yöntemle analizi, Rumelide Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, (35), 288-303. DOI: 10.29000/rumelide.1346210.
6. 2022 Karayolu Trafik Güvenliği Değerlendirme Raporu Erişim tarihi: 25/12/2024 s.23.22 https://www.guvenlitrafik.gov.tr/kurumlar/guvenlitrafik.gov.tr/yayinlar/kitap_makale_arastirma/2022-Karayolu-Trafik-Guvenligi-Degerlendirme-Raporu.pdf
7. İç. Güvenlik Gelişmeleri Raporu 2019 Yıllığı Erişim tarihi: 25/12/2024 s.23.35 http://icguvenlikyayinlari.gov.tr/kurumlar/icguvenlikyayinlari.gov.tr/PDF/ic-guvenlik/2020/IGGR_2019-Raporu.pdf
8. Ocak A.(2022), Roma'nın Kuruluş Mitolojisi, Erişim tarihi: 26/12/2024, s:19.58, https://tarihogretmenii.blogspot.com/search?q=ROMA+TAR%C4%B0H%C4%B0++1
9. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı, (2006),Erişim tarihi: 5/11/2024 s. 23.25 https://www.aile.gov.tr/uploads/ksgm/uploads/pages/dagitimda-olan-yayinlar/kadina-yonelik-siddetle-mucadele-ulusal-eylem-plani-2016-2020-icin-tiklayiniz.pdf
10. İç Güvenlik Stratejileri,İş Güvenlik Gelişmeleri Raporu: 2019,Erişim tarihi: 5/11/2024, s. 23.46, http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/ic-guvenlik-gelismeleri-raporu2019-yilligi
11. İç Güvenlik Stratejileri,DEAŞ Terör Örgütü, Erişim tarihi: 15/12/2024, s.21.39 https://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/deas-teror-orgutu
12. İç Güvenlik Stratejileri, FETÖ: Fetullahçı Terör Örgütü, Erişim tarihi: 15/12/2024, s.22.10, http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/feto-fetullahci-teror-orgutu
13. İç Güvenlik Stratejileri, Hibrit tehdir, Hibrit Terörizm: PKK,DEAŞ, FETÖ, Erişim tarihi: 15/12/2024, s.22.12, http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/hibrit-tehdit-hibrit-terorizm-pkk-deas-feto
14. İç Güvenlik Stratejileri, Erişim tarihi: 15/12/2024, s.23.50, http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/firat-kalkani-ve-zeytin-dali-harekt-bolgelerindeki-insan-guvenlik
15. Tatlıoğlu K. (2012), Uluslararası felsefe kongresi, Erişim tarihi: 15/12/20204, s.23.55, https://www.researchgate.net/profile/Kasim-Tatlilioglu/publication/317434293_Sehirlesme_olgusu_ve_siddet_dongusu_baglaminda_kimlik_ve_kisilik_bunalimi/links/593ac384458515e398ae2328/Sehirlesme-olgusu-ve-siddet-doenguesue-baglaminda-kimlik-ve-kisilik
16. Jacobs P.(2017), Potansiyeli Arttırma: Özürlülük Araştırmalarında Mikro-Sosyal, Yaklaşım,(çev.Mehmet Ergün), Erişim tarihi: 25/12/2024, s.23.31, https://www.aile.gov.tr/media/2628/8sayi-2007-cilt-4-sayi-2.pdf
17. Aksan G.(Ocak-Haziran 2011),Kent,suç ve çocuk,Yardım ve Dayanışma, c.2,s.3 doi:65-75, Erişim tarihi:26/12/2024, s.00.29 https://www.aile.gov.tr/Publication/yardim-ve-dayanisma-dergisi/yardim-ve-dayanisma-dergisi-3-sayi.pdf
18. İç Güvenlik Stratejileri Kadına karşı şiddet içeren suçları işleyenlerin kriminolojik profili, Erişim tarihi:26/12/2024, s.00.35 , http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/kadina-karsi-siddet-iceren-suclari-isleyenlerin-kriminolojik-profili-kitabi
19. Özdemir U. (2013)Yoksulluk ve Terör İlişkisi,Erişim tarihi: 26/12/2024, s.01.03 https://www.aile.tr/sygm/yayinlar/
20. İç Güvenlik Stratejileri Aile içi şiddet ve kadın cinayetlerinin önlenmesinde kolluğun önemi ve rolü(2020), Erişim tarihi: 26/12/2024, s.01.08, http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/aile-ici-siddet-ve-kadin-cinayetlerinin-onlenmesinde-kollugun-rolu
21. İç Güvenlik Stratejileri Uyuşturucu Kullanma Suçunu İşleyenlerin Kriminolojik Profili (2021) Erişim tarihi: 26/12/2024, s.01.20, http://www.icguvenlikyayinlari.gov.tr/uyusturucu-kullanma-sucu-isleyenlerin-kriminolojik-profili-kitabi
Görsellerin Kaynakçası
1. Erişim tarihi:27/12/2024, s.11.20, https://mitoloji.org.tr/kabil-ve-habil/
2. Erişim tarihi:27/12/2024, s.11.25, https://www.mfa.gov.tr/who.tr.mfa
3. Erişim tarihi:27/12/2024, s.11.28, https://www.yankipsikoloji.com/siddet-nedir/
4. Erişim tarihi:27/12/2024, s.11.31, https://www.defenceturk.net/siber-suclarla-mucadelede-yeni-birim-siberay
5. Erişim tarihi:26/12/2024, s.11.34, https://www.aile.gov.tr/istanbul/projeler/guclu-cocuk-guclu-toplum-projesi/
6. Erişim tarihi:26/12/2024, s.11.38, https://en.wikipedia.org/wiki/File:Logo_of_General_Directorate_of_Security_(Turkey).svg
7. Erişim tarihi: 26/12/2024, s.11.40, https://www.medyaege.com.tr/narkotik-suclar-haberleri.htm
8. Erişim tarihi: 26/12/2024, s.11.43, https://www.bbc.com/turkce/articles/c8vznmd324lo
9. Erişim tarihi:26/12/2024, s.12.43 https://play.google.com/store/apps/details?id=tr.gov.egm.kades&hl=tr
10. Erişim tarihi:26/12/2024, s.11.44 https://kriterdergi.com/siyaset/15-temmuzdan-bugune-feto-ile-mucadele
11. Erişim tarihi:26/12/2024, s.11.45 https://orgm.meb.gov.tr/www/engelliler-haftasi/icerik/1334
12. Erişim tarihi:26/12/2024, s.11.51 http://www.sporbilimleri.ankara.edu.tr/tutun-bagimliligi/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder