OSMANLI’DA
EKONOMİK ÖNLEMLER ve İSYANLAR
•
Osmanlıda klasik dönemlerde toprağa
dayalı ekonomik sistem uygulanıyordu.
•
Miri
Arazi: Osmanlı’da devlete ait topraklardır. Bu araziler
fetihlerden sonra “tahrir defteri”ne
yazılırdı.
•
Osmanlı’da vergi sitemi
1)
Şer’i vergi: Osmanlı
Devleti’nin, İslami geleneklere dayanarak topladığı vergilerdir.
2)
Örfi vergi:
Devletin farklı dönemlerde savaş, deprem, kıtlık gibi dönemlerde değişik isim
ve miktarda topladığı vergilerdir.
•
Şer’i
vergiler:
1.
Öşür (Aşar): Müslümanlardan alınan % 10’luk ürün vergisidir.
2.
Haraç: Gayrimüslimlerden
alınan 1/5 oranındaki ürün vergisidir.
3.
Cizye: Gayrimüslimlerden askerlik yapmadıkları için
alına vergidir.
• Savaşların
çok uzun sürmesi (16 yıl süren kutsal ittifak savaşları, 24
yıl süren Girit kuşatması) ve Avrupa’daki
askeri devrime ayak uydurmak için orduyu yenileme çalışmaları devletin Nakit para ihtiyacını artırır. Bu da Tımar
topraklarının “iltizam”a verilmesine
neden olur.
• Mukataa
topraklar: Geliri doğrudan devlet hazine ait topraklardır. Yine
devletin sıcak para ihtiyacı için tımar toprakları “mukataa toprakları”na dönüştürülmüştür.
• Mukataa’lar
en fazla üç yıllık dönem için
verilirken nakit para ihtiyacı için “iltizam”ı alan kişi olan “mültezim”lere ömür boyu verilmeye
başlanmıştı.
• “Malikane
sistemi”: toprağın ömür boyu kiralanması uygulanmasıdır. Bu durum
malikane sahiplerinin güçlenmelerine neden olur.
• “Malikane
sistemi”yle ile güçlenen kişiler Anadolu’da eşkiyalık yapan sekban, sarıca
ve levent adı verilen ücretli askerleri istihdam ederek askeri güç de
elde ettiler.
• 18.
ve 19. yüzyıllarda ortaya çıkan devlete kafa tutacak “âyan”lar,
bu kişilerin içinden çıkmıştır.
•
Örfi vergi:
Devletin farklı dönemlerde savaş, deprem, kıtlık gibi dönemlerde değişik
isim ve miktarda topladığı vergilerdir.
1.
Avarız vergisi: Devletin
farklı dönemlerde savaş, deprem, kıtlık gibi olağanüstü dönemlerde topladığı
vergidir. Önceleri sadece olağanüstü
durumlarda toplanırken zamanla sürekli hale getirilmişti. Önceleri ayni
olarak toplanırken zamanla sadece nakdi olarak toplanmaya başlandı.
2.
İmdad-ı seferiye vergisi:
Devletin sefer ve savaş masraflarını karşılamak için topladığı vergidir. Önceleri sadece olağanüstü durumlarda
toplanırken zamanla sürekli hale getirilmişti. Bu verginin “ulema”
sınıfından toplanması tepkilere neden olunca ulemalar muaf tutulmuştu.
•
Âyanların
Yönetime Karşı Yükselişi
•
Osmanlı devleti ilk dönemlerde
merkeziyetçi bir sisteme sahipti. Ancak zamanla devlet yönetimi bozulmuş ve
yerel güçler ortaya çıkmaya başlamıştı.
•
Ayan ve Eşraf:
Bir yerleşim yerinin ileri gelenleri anlamına gelir. Devlet yönetiminin
bozulmasıyla ekonomik, siyasi ve askeri anlamda güç
kazanan yerel güçlerdir.
•
Âyanların güçlenme nedenleri
1.
İltizam sisteminin yaygınlaşması
2.
Tımar sisteminin bozulması
3.
Levent, sekban ve sarıcaların Ayanların hizmetine
girmesi
4.
Âyanların, “Mütesellim(emanetçi)” aracılığı ile
vergilerini toplamaları
•
Mütesellim: Âyanlar yönetimde daha etkin olmak içim
İstanbul’da ikamet edip güvendikleri “Mütesellim” denilen kişileri kendi bölgelerine vergi
toplamakla görevlendirirlerdi. Bunlar da reaya (halk)dan zulüm derecesinde
vergi toplarlardı.
•
OSMANLI DEVLETİ’NDE İSYANLAR
•
Devletinin gücünün zayıflamasına
paralel olarak isyanlar başlamıştır. (Celali, Suhte Ve Yeniçeri)
•
Celali İsyanları:
•
I. Selim döneminde “Bozoklu Şeyh Celal”
diye biri isyan etmiş bu nedenle Anadolu’daki isyanlar bu adla anılır olmuştu.
•
Bozoklu Celal’in isyan etme nedeni;
1.
yönetimden memnun olmaması ve
2.
Safevilerin (İran) tahrikidir.
•
Celali isyanlarının nedenleri
1.
16. yy hızlı nüfus artışının gerçekleşmesi ve
toprakların nüfusa yetmemesi
2.
1591-1595 yıllarındaki kuraklığın etkisi
3.
Ekonomik sıkıntıyla toprağını terk edenler ve tımarı
elinden alınanların memnuniyetsizliği
4.
Savaşların uzun sürmesinin etkisi
•
Karayazıcı isyanı;
Sivas sancakbeyi (vali)dir. Görevden alınınca yanına tımarı elinden alınan
sipahileri,sekban, sarıcaları toplayarak isyan etmişti.
•
İsyanı bastırılsa da Anadolu’da Deli
Hasan, Tavil Halil, Kalenderoğlu, Canbolatoğlu gibi isyanlar
artarak devam etti.
•
Devlet bu isyanları(Celali) şu şekilde bastırmıştır:
1.
İsyanların nedenlerine inilmeden şiddetle
bastırmıştır.
2.
İsyancılara sancakbeyliği gibi makamlar vererek
isyanı bastırmak istemiştir.
•
Celali
isyanlarının sonuçları:
1.
Devlet otoritesi sarsılmıştır.
2.
“Büyük Kaçgun” olayı yaşanmıştır.
3.
Anadolu’da üretim azaldı. Vergi
toplanamadı.
•
BÜYÜK
KAÇGUN: Anadolu’da reaya adı verilen köylülerin büyük bir
kısmı mallarını ve hayvanlarını almadan yaşadıkları yerleri terk ederek büyük şehirlere yaptıkları
göçlerdir.
•
Suhte
İsyanları: Suhte;
Farsça bir kelime olup asıl anlamı
“yanmış” olsa da Osmanlı’da medrese öğrencilerine bu ad verilirdi.
•
Bu isyanların nedenleri
1.
Medrese sisteminin bozulmasıdır.
2.
Ulema çocuklarına hak etmeden ayrıcalık verilmesi
3.
Makamlara rüşvet ve iltimasla gelinmesi
4.
Medreselere kapasitesinden fazla öğrenci alınması
•
Medreselerin kapasite üstü eğitim
yapmaya başlamaları; nüfus artışı ve enflasyonun da etkisiyle medreselerde para
kaynağı azalmıştı.
•
Bu nedenlerle devlet, suhtelere
“kurban” adıyla para toplamalarına izin
vermişti.
•
Suhteler de işi ilerletmiş yer yer
çeteler kurarak eşkıyalık yapmaya başlamışlardı.
•
Yeniçeri
İsyanları (İstanbul)
•
İsyanların
nedenleri :
1.
Yeniçeri ulufelerinin zamanında ödenmemesi veya
maaşların değeri düşük akçe ile ödenmesi
2.
Asker alımında ocağın kurallarına uyulmaması
3.
Devlet yönetiminde etkin olmak isteyen bazı devlet
adamlarının yeniçerileri kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak istemeleri
4.
Yeniçerilerin, çıkarlarına ters düşen padişah,
sadrazam ve devlet adamlarını görevden uzaklaştırmak istemeleri
•
XVII.
yüzyılda III. Murat, II. Osman (Genç) IV. Murat ve IV. Mehmet dönemlerinde
büyük isyanlar çıktı.
•
III.
Murat: Değeri düşük akçe ile maaş almak istemeyen askerler
isyan çıkararak defterdar ve sadrazamın öldürülmesini sağladılar.
•
II.
Osman: Özellikle II. Osman, yeniçerilerin disiplinsizlikleri
yüzünden bu ocağı kaldırmak istedi. Ancak isyan eden yeniçeriler, II. Osman’ı
Yedikule Zindanlarında boğarak öldürdüler.
•
IV.
Murat: Ciddi anlamda mal ve mülk edinen Defterdarın öldürülmesi
•
IV
. Mehmet: Sarayı basan yeniçeriler otuz kadar devlet adamını
Sultan Ahmet Meydanı’ndaki çınar ağaçlarına astılar. Bu olay Osmanlı tarihine “Vakayıvakvakiye” (Çınar Vakası) olarak
tarihe geçti (1656).
•
Yeniçeri (İstanbul) İsyanlarının
sonuçları:
1.
İstanbul isyanları sonucunda, Yeniçerilerin devlet
yönetimindeki etkinlikleri arttı.
2.
Sık sık «ulufe» ve «cülus» bahşişleri verilmesi
maliyeyi olumsuz yönde etkiledi.
3.
Merkezi otorite daha da
sarsıldı.
OSMANLI’DA
BAZI YÖNETİM KAVRAMLARI
•
Osmanlı’da hükümdarlığa
geçişin her hangi bir kuralı yoktu.
•
Bu belirsizlik taht kavgalarına yol
açıyordu. Taht kavgaları da devleti zayıflatıyordu.
•
Kardeş Katli:
Devletin zayıflamasının önüne geçmek için Fatih Sultan Mehmet, “kardeş katli”ni
yasalaştırarak sultan olanın diğer kardeşlerini öldürmesinin yolunu açmıştır.
Temsili, kardeş katli |
•
“Sancağa çıkma usulü” nedir?Padişahların
erkek çocukları olan şehzadelerin devlet yönetiminde tecrübe kazanmaları için
sancak denilen illere vali olarak gönderilirlerdi.
•
“Sancağa çıkma usulü”nün
kaldırılmasının sonucu: Sancağa çıkma usulünün
kaldırılmasıyla şehzadeler yönetimde deneyim kazanamamış ve tecrübesiz olarak
devletin başına geçmişlerdir.
•
Şehzadelere sancağa çıkma yasağının
gelmesinden önce son sancağa çıkan son sultan III.Mehmed’tir. Sancağa çıkmadan tahta oturan ilk
padişah I. Ahmed olmuştur.
•
Ekber ve erşet sistemi: I. Ahmet sultan
olduğunda henüz 14 yaşındaydı. Dolayısıyla çocuğu olmadığından kardeşi olan
şehzade Mustafa’yı öldürtmemişti. Ancak, I. Ahmet’in erkek çocukları dünyaya
gelince şehzade Mustafa’yı öldürtmesine devlet yöneticileri izin vermemişti.I.
Ahmet’ın vefatıyla kardeşi şehzade Mustafa, I. Mustafa olarak sultan yapıldı.
•
Kafes sistemi” geliyor:Şehzadelerin «Şimşirlik»
denilen harem içinde oda hapsinde kalmasıdır. Bu durum şehzadelerin dış dünya ile iletişim kuramamasına
neden olur. İlerde tahta geçecek
şehzadenin(padişahın) akıl sağlığında büyük tahribatlar bırakmıştır. Şehzadelerin öldürülme korkusu da
bu tahribatta büyük yer etmiştir.
Kimisi aşırı agresif, kimi şizofren, kimisi normal olmayan davranışlar
sergilemiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder