10 Aralık 2021 Cuma

OSMANLI’DA EKONOMİK ÖNLEMLER ve İSYANLAR

 

OSMANLI’DA EKONOMİK ÖNLEMLER ve İSYANLAR

       Osmanlıda klasik dönemlerde toprağa dayalı ekonomik sistem uygulanıyordu.

       Miri Arazi: Osmanlı’da devlete ait topraklardır. Bu araziler fetihlerden sonra “tahrir defteri”ne yazılırdı.

Osmanlı toprak sistemi


       Osmanlı’da vergi sitemi

1)       Şer’i vergi: Osmanlı Devleti’nin, İslami geleneklere dayanarak topladığı vergilerdir.

2)       Örfi vergi: Devletin farklı dönemlerde savaş, deprem, kıtlık gibi dönemlerde değişik isim ve miktarda topladığı vergilerdir.

       Şer’i vergiler:

1.       Öşür (Aşar): Müslümanlardan alınan  % 10’luk ürün vergisidir.

2.       Haraç: Gayrimüslimlerden alınan 1/5 oranındaki ürün vergisidir.

3.       Cizye:  Gayrimüslimlerden askerlik yapmadıkları için alına vergidir.



       Savaşların çok uzun sürmesi    (16 yıl süren kutsal ittifak savaşları, 24 yıl süren Girit kuşatması) ve Avrupa’daki askeri devrime ayak uydurmak için orduyu yenileme çalışmaları devletin Nakit para ihtiyacını artırır. Bu da Tımar topraklarının “iltizam”a verilmesine neden olur.

       Mukataa topraklar: Geliri doğrudan devlet hazine ait topraklardır. Yine devletin sıcak para ihtiyacı için tımar toprakları “mukataa toprakları”na dönüştürülmüştür.

       Mukataa’lar en fazla üç yıllık dönem için verilirken nakit para ihtiyacı için “iltizam”ı alan kişi olan “mültezim”lere ömür boyu verilmeye başlanmıştı.

       Malikane sistemi”: toprağın ömür boyu kiralanması uygulanmasıdır. Bu durum malikane sahiplerinin güçlenmelerine neden olur.

       “Malikane sistemi”yle ile güçlenen kişiler Anadolu’da eşkiyalık yapan sekban, sarıca ve levent adı verilen ücretli askerleri istihdam ederek askeri güç de elde ettiler.

       18. ve 19. yüzyıllarda ortaya çıkan devlete kafa tutacak “âyan”lar, bu kişilerin içinden çıkmıştır.

       Örfi vergi: Devletin farklı dönemlerde savaş, deprem, kıtlık gibi dönemlerde değişik isim ve miktarda topladığı vergilerdir.

1.       Avarız vergisi: Devletin farklı dönemlerde savaş, deprem, kıtlık gibi olağanüstü dönemlerde topladığı vergidir. Önceleri sadece olağanüstü durumlarda toplanırken zamanla sürekli hale getirilmişti. Önceleri ayni olarak toplanırken zamanla sadece nakdi olarak toplanmaya başlandı.

2.       İmdad-ı seferiye vergisi: Devletin sefer ve savaş masraflarını karşılamak için topladığı vergidir. Önceleri sadece olağanüstü durumlarda toplanırken zamanla sürekli hale getirilmişti. Bu verginin “ulema” sınıfından toplanması tepkilere neden olunca ulemalar muaf tutulmuştu.

Osmanlıda vergiler


       Âyanların Yönetime Karşı Yükselişi

       Osmanlı devleti ilk dönemlerde merkeziyetçi bir sisteme sahipti. Ancak zamanla devlet yönetimi bozulmuş ve yerel güçler ortaya çıkmaya başlamıştı.

Temsili Âyan


       Ayan ve Eşraf: Bir yerleşim yerinin ileri gelenleri anlamına gelir. Devlet yönetiminin bozulmasıyla ekonomik, siyasi ve askeri anlamda güç kazanan yerel güçlerdir.

       Âyanların güçlenme nedenleri

1.       İltizam sisteminin yaygınlaşması

2.       Tımar sisteminin bozulması

3.       Levent, sekban ve sarıcaların Ayanların hizmetine girmesi

4.       Âyanların, “Mütesellim(emanetçi)” aracılığı ile vergilerini toplamaları

       Mütesellim: Âyanlar yönetimde daha etkin olmak içim İstanbul’da ikamet edip güvendikleri “Mütesellim”  denilen kişileri kendi bölgelerine vergi toplamakla görevlendirirlerdi. Bunlar da reaya (halk)dan zulüm derecesinde vergi toplarlardı.

       OSMANLI DEVLETİ’NDE İSYANLAR

       Devletinin gücünün zayıflamasına paralel olarak isyanlar başlamıştır. (Celali, Suhte  Ve Yeniçeri)

       Celali İsyanları:

        I. Selim döneminde “Bozoklu Şeyh Celal” diye biri isyan etmiş bu nedenle Anadolu’daki isyanlar bu adla anılır olmuştu.

       Bozoklu Celal’in isyan etme nedeni;

1.       yönetimden memnun olmaması ve

2.       Safevilerin (İran) tahrikidir.

       Celali isyanlarının nedenleri

1.       16. yy hızlı nüfus artışının gerçekleşmesi ve toprakların nüfusa yetmemesi

2.       1591-1595 yıllarındaki kuraklığın etkisi

3.       Ekonomik sıkıntıyla toprağını terk edenler ve tımarı elinden alınanların memnuniyetsizliği

4.       Savaşların uzun sürmesinin etkisi

       Karayazıcı isyanı; Sivas sancakbeyi (vali)dir. Görevden alınınca yanına tımarı elinden alınan sipahileri,sekban, sarıcaları toplayarak isyan etmişti.

       İsyanı bastırılsa da Anadolu’da Deli Hasan, Tavil Halil, Kalenderoğlu, Canbolatoğlu gibi isyanlar artarak devam etti.

Temsili Celali isyanları


       Devlet bu isyanları(Celali)  şu şekilde bastırmıştır:

1.       İsyanların nedenlerine inilmeden şiddetle bastırmıştır.

2.       İsyancılara sancakbeyliği gibi makamlar vererek isyanı bastırmak istemiştir.

       Celali isyanlarının sonuçları:

1.       Devlet otoritesi sarsılmıştır.

2.       Büyük Kaçgun” olayı yaşanmıştır.

3.       Anadolu’da üretim azaldı. Vergi toplanamadı.

 

       BÜYÜK KAÇGUN: Anadolu’da reaya adı verilen köylülerin büyük bir kısmı mallarını ve hayvanlarını almadan yaşadıkları yerleri  terk ederek büyük şehirlere yaptıkları göçlerdir.

       Suhte İsyanları: Suhte;  Farsça bir kelime olup asıl anlamı “yanmış” olsa da Osmanlı’da medrese öğrencilerine bu ad verilirdi.

       Bu isyanların nedenleri

1.       Medrese sisteminin bozulmasıdır.

2.       Ulema çocuklarına hak etmeden ayrıcalık verilmesi

3.       Makamlara rüşvet ve iltimasla gelinmesi

4.       Medreselere kapasitesinden fazla öğrenci alınması

 

       Medreselerin kapasite üstü eğitim yapmaya başlamaları; nüfus artışı ve enflasyonun da etkisiyle medreselerde para kaynağı azalmıştı.

       Bu nedenlerle devlet, suhtelere “kurban” adıyla  para toplamalarına izin vermişti.

       Suhteler de işi ilerletmiş yer yer çeteler kurarak eşkıyalık yapmaya başlamışlardı.

Temsili suhteler


       Yeniçeri İsyanları (İstanbul)

       İsyanların nedenleri :

1.       Yeniçeri ulufelerinin zamanında ödenmemesi veya maaşların değeri düşük akçe ile ödenmesi

2.       Asker alımında ocağın kurallarına uyulmaması

3.       Devlet yönetiminde etkin olmak isteyen bazı devlet adamlarının yeniçerileri kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak istemeleri

4.       Yeniçerilerin, çıkarlarına ters düşen padişah, sadrazam ve devlet adamlarını görevden uzaklaştırmak istemeleri

Temsili Yeniçeriler


 

       XVII. yüzyılda III. Murat, II. Osman (Genç) IV. Murat ve IV. Mehmet dönemlerinde büyük isyanlar çıktı.

       III. Murat: Değeri düşük akçe ile maaş almak istemeyen askerler isyan çıkararak defterdar ve sadrazamın öldürülmesini sağladılar.

       II. Osman: Özellikle II. Osman, yeniçerilerin disiplinsizlikleri yüzünden bu ocağı kaldırmak istedi. Ancak isyan eden yeniçeriler, II. Osman’ı Yedikule Zindanlarında boğarak öldürdüler.

       IV. Murat: Ciddi anlamda mal ve mülk edinen Defterdarın öldürülmesi

       IV . Mehmet: Sarayı basan yeniçeriler otuz kadar devlet adamını Sultan Ahmet Meydanı’ndaki çınar ağaçlarına astılar. Bu olay Osmanlı tarihine “Vakayıvakvakiye” (Çınar Vakası) olarak tarihe geçti (1656).

Temsili Çınar Olayı


       Yeniçeri (İstanbul) İsyanlarının sonuçları:

1.       İstanbul isyanları sonucunda, Yeniçerilerin devlet yönetimindeki etkinlikleri arttı.

2.       Sık sık «ulufe» ve «cülus» bahşişleri verilmesi maliyeyi olumsuz yönde etkiledi.

3.       Merkezi otorite daha da sarsıldı.

OSMANLI’DA BAZI YÖNETİM KAVRAMLARI

       Osmanlı’da hükümdarlığa geçişin her hangi bir kuralı yoktu.

       Bu belirsizlik taht kavgalarına yol açıyordu. Taht kavgaları da devleti zayıflatıyordu.

       Kardeş Katli: Devletin zayıflamasının önüne geçmek için Fatih Sultan Mehmet, “kardeş katli”ni yasalaştırarak sultan olanın diğer kardeşlerini öldürmesinin yolunu açmıştır.

Temsili, kardeş katli


       “Sancağa çıkma usulü” nedir?Padişahların erkek çocukları olan şehzadelerin devlet yönetiminde tecrübe kazanmaları için sancak denilen illere vali olarak gönderilirlerdi.

       Sancağa çıkma usulü”nün kaldırılmasının sonucu: Sancağa çıkma usulünün kaldırılmasıyla şehzadeler yönetimde deneyim kazanamamış ve tecrübesiz olarak devletin başına geçmişlerdir.

       Şehzadelere sancağa çıkma yasağının gelmesinden önce son sancağa çıkan son sultan  III.Mehmed’tir. Sancağa çıkmadan tahta oturan ilk padişah I. Ahmed olmuştur.

       Ekber ve erşet sistemi: I. Ahmet sultan olduğunda henüz 14 yaşındaydı. Dolayısıyla çocuğu olmadığından kardeşi olan şehzade Mustafa’yı öldürtmemişti. Ancak, I. Ahmet’in erkek çocukları dünyaya gelince şehzade Mustafa’yı öldürtmesine devlet yöneticileri izin vermemişti.I. Ahmet’ın vefatıyla kardeşi şehzade Mustafa, I. Mustafa olarak sultan yapıldı.

       Kafes sistemi” geliyor:Şehzadelerin «Şimşirlik»  denilen harem içinde oda hapsinde kalmasıdır. Bu durum şehzadelerin dış dünya ile iletişim kuramamasına neden olur.  İlerde tahta geçecek şehzadenin(padişahın) akıl sağlığında büyük tahribatlar bırakmıştır. Şehzadelerin öldürülme korkusu da bu tahribatta büyük yer etmiştir.
Kimisi aşırı agresif, kimi şizofren, kimisi normal olmayan davranışlar sergilemiştir.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması

   Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması ü  1353’ten itibaren Rumeli’ye geçen  Osmanlılar , yaklaşık bir asır içinde bölgede hâkim güç hâline geldi....