ATATÜRKÇÜLÜK ve ATATÜRK İLKELERİ
·
Türk
Çağdaşlaşması ve Atatürkçülüğün amaç ve nitelikleri
·
Atatürkçülük
nedir? Temelleri
Atatürk tarafından atılan; devlet hayatına, fikir hayatına, ekonomik hayata,
toplumun temel kurallarına, devletin rejimi ve işleyişine ait gerçekçi
düşüncelere ve ilkelere Atatürkçülük
adı verilir.
·
Atatürkçü
Düşünce Sistemi; Türk devletiyle toplumunu her alanda çağdaşlaştırma ile ilgili
hedefleri, amaçları ve ilkeleri belirten düşünce sitemidir.
·
Atatürkçülükte
amaç;
1. Çağdaş
uygarlık seviyesine ulaşmak,
2. Türk
toplumuna uygun sosyal ve siyasî kurumlar kurarak modern toplum oluşturmak,
3. Tam
bağımsız, millet egemenliğine dayanan, demokratik ve laik bir yaşam hedeftir.
·
Atatürk’ün
düşünce sisteminin oluşmasında etkili olan olaylar
·
Atatürkçülük, dünyada meydana gelen siyasî
ekonomik, sosyal, kültürel ve bilimsel gelişmelerle doğudan ilgilidir.
·
Atatürk'te bu düşünce sisteminin oluşmasında,
doğup büyüdüğü ortam ile milletimiz ve vatanımızın karşı karşıya bulunduğu
sorunlar birinci derecede etkili olmuştur.
·
Ziya Gökalp, Tevfik Fikret, Mehmet Emin
Mustafa Kemal’e etki etmişlerdir.
·
Bu olaylara
bazı örnekler;
1.
Fransız İhtilali
2.
Osmanlı devletinin parçalanması
3.
Dış borçların ödenememesi
4.
Bağımsızlık
5.
Monarşi ve Meşrutiyet
6.
Türkçülük
7.
Anayasa
8.
Milli egemenlik
9.
Emperyalizm (Sömürgecilik)
·
Atatürkçülün
Nitelikleri (Atatürk İlkelerinin Ortak Özellikleri)
1.
Atatürkçülüğün Temelinde Millî Kültürümüz
Vardır
2.
Atatürkçülüğün Temelinde Evrensel Değerler
Vardır
3.
Atatürkçülük Türk Milletinin İhtiyaçlarından
Doğmuştur
4.
Atatürkçülük Akla ve Bilime Dayanır
5.
Atatürkçülük Kendine Özgüdür
6.
Atatürkçülük Bir Bütündür.
ATATÜRK İLKE VE
İNKILÂPLARINI OLUŞTURAN ESASLAR |
|
Millî
tarih bilinci |
Millî
egemenlik |
Vatan
ve millet sevgisi |
Millî
kültür |
Vatanın
bütünlüğü |
Çağdaşlaşma
ideali |
Millî
dil |
Türk
milleti bilinci |
Bağımsızlık
ve özgürlük |
millî
birlik ve beraberlik |
CUMHURİYETÇİLİK İLKESİ
·
Cumhuriyet; egemenliğin halkta olduğu devlet
yönetimi demektir.
·
Cumhuriyet, demokrasinin bir uygulama şekli
olup halkın kendi kendini yöneterek, yönetimde söz sahibi olduğu rejim
demektir.
·
Atatürk demokratik cumhuriyeti benimsemiştir.
“Demokrasinin tam ve en belirgin şekli cumhuriyettir.” demiştir.
·
Atatürk, cumhuriyeti Türk gençliğine emanet
etmiştir. Böylece ülkenin sürekli yenileşme ve çağdaşlaşma içinde olmasına
çalışmıştır.
·
Türkiye
Cumhuriyeti’nin niteliklerini içeren ve Anayasa’mıza göre değiştirilmesi teklif
dahi edilemeyecek maddeler aşağıda verilmiştir:
MADDE 1:
Türkiye
Devleti bir Cumhuriyettir.
MADDE 2:
Türkiye
Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan
haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel
ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
MADDE 3: Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez
bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı
al bayraktır. Millî marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır.
·
Cumhuriyet, bütün yurttaşların eşitliği ve
devlet yönetimine eşit olarak katılmaları temeline dayanır.
·
ATATÜRK’ÜN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ EMANET ETTİĞİ GÜÇ: TÜRK GENÇLİĞİ
·
Cumhuriyeti yükselterek sürdürmek her Türk
gencinin kutsal ve millî görevidir. Bu görev, kaynağını ve ilhamını Atatürk
sevgisinden alır.
·
CUMHURİYET
YÖNETİMİNE YÖNELİK İÇ VE DIŞ TEHDİTLER
·
İç tehdidin
temelini
yıkıcı ve bölücü terör odakları oluşturmaktadır. Bu odaklar laik, demokratik ve
sosyal hukuk devletini ortadan kaldırmak ve kendi dünya görüşlerine dayalı bir
devlet kurmak istemektedirler.
·
Yabancı
güçler,
Türk milletini güçlü yapan cumhuriyet ilkelerini zayıflatmak için her türlü
yola başvurmaktadırlar.
·
Cumhuriyetçilik
alanındaki inkılâplar
1. TBMM’nin
açılması
2. Saltanat’ın
Kaldırılması
3. Cumhuriyet’in
ilanı
4. Çok
Partili Hayata Geçiş Denemeleri
5. Kadınlara
seçme ve seçilme hakkı
MİLLİYETÇİLİK
İLKESİ (NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE)
·
Atatürk’ün milliyetçilik ilkesi; Türk
milletini içtenlikle sevme, uygar bir toplum olarak yüceltme ve onun uğruna her
türlü özveride bulunma anlayışına dayanır.
·
Bu ilkeye göre; vatanın bütünlüğü ve
bağımsızlığı ile milletin birliğini korumak bütün vatandaşların temel
görevidir.
·
Milliyetçilik; Milletini sevmek, onu yüceltmek
ve bu uğurda çalışmaktır.
·
Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı, toplumu
birleştirici ve bütünleştirici nitelikte ve millet yararınadır.
·
Bundan dolayı Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nın
başından itibaren Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde olmasına özen
göstermiştir.
·
Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı ırkçılığa
karşıdır. Dünyadaki bütün milletlerin haklarına saygılıdır.
·
İnsanlar arasında din ve mezhep ayrımı
yapmadığı için laik bir anlayışa sahiptir.
·
Çağdaştır, barıştan yanadır, akılcıdır,
demokratiktir.
·
MİLLÎ BİRLİK VE
BERABERLİĞİN ÖNEMİ
·
Millî birlik ve beraberlik, ülkede siyasal
gücün gelişmesinde de önemli bir rol oynar.
·
MİLLÎ BİRLİK VE
BERABERLİĞİ GÜÇLENDİREN UNSURLAR
1.
Millî eğitim
2.
Millî kültür
3.
Dil, tarih, kültür ve ülkü birliği:
4.
Misakımillî
5.
Türklük şuuru
6.
Manevi değerler
·
Milliyetçilik
doğrultusunda gerçekleştirilen inkılâplar ve hedefler şunlardır:
1.
TBMM’nin açılması,
2.
Ekonominin milli temellere dayandırılması,
3.
Kapitülasyonların kaldırılması,
4.
Kabotaj Kanunu'nun çıkartılması,
5.
Türk Tarih ve Türk Dil Kurumlarının kurulması,
6.
Eğitimin milli esaslara göre düzenlenmesi,
HALKÇILIK İLKESİ
·
Halkçılık ilkesi cumhuriyetçilik ve
milliyetçilik anlayışını bütünleyen bir ilkedir.
·
Halkçılık; bireyler arasında hiçbir ayrım ve
ayrılık gözetmemek, kişilerin yasalar karşısında eşitliğini benimsemek ve
egemenliğin halka ait olduğunu kabul etmektir.
·
Atatürk’ün halkçılık anlayışı, birleştirici ve
bütünleştiricidir.
·
Türk toplumunda bir sınıfın diğer sınıf veya
sınıfl ar üzerinde egemenlik kurması, Atatürk’ün halkçılık ilkesi ile bağdaşmaz.
·
Atatürk’ün halkçılık anlayışı; sosyal adalete,
sosyal güvenliğe, toplumun ekonomik bakımdan zayıf kesimlerinin korunmasına ve
güçlendirilmesine, adaletli gelir dağılımına büyük önem vermekle beraber, sınıf
mücadelesini reddeder.
·
Millî egemenliğin halkçılık ilkesi ile
tamamlanması ona demokratik bir içerik kazandırmıştır.
·
Halk, toplumun ekonomik düzeyi ile yakından
ilgilidir. Halkçılık ilkesinde her şeyden önce halkın tüm imkânları ile
ekonomiye katılması, oluşturulan ekonomik ve sosyal değerlerden de hakkı olan
payı alabilmesi son derece önemlidir.
·
Atatürk’ün halkçılık anlayışında devlete
ayrıcalıksız, sınıfsız ve kaynaşmış bir toplum egemendir. Bu nedenle Atatürk’ün
halkçılık anlayışı, günümüzde adı “Halk Cumhuriyeti” olan sistemlerden ayrıdır.
·
Halkçılık ilkesi iç barışı öngörür. Sınıf ve
sınıfl ar arasındaki çatışmayı kabul etmez. Böylece millî birlik ve beraberliğin
korunmasını sağlar.
HALKÇILIK
İLKESİNİN TÜRK TOPLUMUNA SAĞLADIĞI FAYDALAR
·
Atatürk’ün halkçılık ilkesinde sınıf ayrımına
yer verilmemiştir. Halkçılık hiçbir kişi, aile ya da zümreye ayrıcalık tanımaz.
Herkes yasalar önünde eşittir. Bütün yurttaşlar devlet hizmetlerinden eşit
şekilde yararlanır. Bunun için başta eğitim ve sağlık olmak üzere devlet
hizmetleri, ülke genelinde dengeli bir şekilde dağıtılmıştır.
·
Haksızlığa uğrayan bütün vatandaşlar, yasal
yollardan haklarını elde edebilmek için ilgili makamlara müracaat edebilirler.
·
Halkçılık
alanındaki inkılaplar
1.
Türk Medeni Kanunu
2.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu
3.
Millet Mektepleri
4.
Harf İnkılabı
5.
Kılık Kıyafet düzenlemesi
6.
Kadınlara haklar verilmesi
7.
Aşar Vergisi’nin kaldırılması
DEVLETÇİLİK İLKESİ
·
Devletçilik, Türkiye’de Atatürk tarafından
uygulamaya konulan, ekonomik kalkınmada izlenecek yolu ve yöntemleri belirleyen
bir ilkedir.
·
Bu ilkenin temel amacı, Türk milletinin refah
düzeyini yükselterek çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmak ve güçlü bir ekonomiye
sahip olmasını sağlamaktır.
·
Atatürk’e göre bireyin yani yurttaşın kişisel
etkinliği ekonomide kalkınmanın asıl kaynağı olmalıdır. Ancak milletin
hayatında çok önemli bir yeri olan ve bireyin yapamayacağı büyük yatırımlar
devlet eliyle yapılmalıdır. Bununla birlikte Türkiye’nin en kısa zamanda
kalkınması için özellikle ekonomik alanda bireylerin yapamayacağı büyük
yatırımları, devletin yapması temeline dayanır.
·
Devlet, üretimin artması için çıkardığı teşvik
yasaları ile kişileri üretim ve ticaret gibi işlere özendirir. “Karma Ekonomi” adı verilen bu
ekonomik sistemde devlet, özel sektörün güvenlik içinde çalışmasını sağlayacak
önlemleri alır.
·
Devletçilik ilkesi, ülke kalkınmasını
amaçladığı gibi toplumun ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamayı
da amaçlar. Bunu sağlamak için de devlet; sosyal, ekonomik ve kültürel
alanlarda yatırım yapar.
·
Devletçilik anlayışıyla sağlık alanında çağdaş
düzey yakalanmaya çalışıldı. Veremle savaş dispanserleri açıldı. Hıfzıssıhha Enstitüsü kuruldu.
İstanbul’da Sanatoryum ve Veremle Savaş Derneği açıldı. Kızılay
yeniden yapılandırıldı.
·
Uygulanma
Nedenleri
1. 1929
ekonomik Krizi
2. Halkta
yeterli sermaye olmaması
3. Altyapı
yetersizliği
·
DEVLETÇİLİK
İLKESİNİN TÜRK TOPLUMUNA SAĞLADIĞI FAYDALAR
·
Atatürk’ün benimsediği devletçilik ilkesi ile
toplumsal kalkınma başlatılmıştır.
·
Yeni fabrikalar açıldı. Sanayileşmede itici
güç olarak Sümerbank, yer altı kaynaklarını işletmek için Etibank ve Maden Tetkik
Arama Enstitüsü kuruldu.
·
Türkiye İktisat Kongresi’nde kabul edilen Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın
başarıyla tamamlanmasının ardından ülke kısa süre içerisinde bayındır hâle
geldi.
·
Hastane, okul, yol, su, elektrik, petrol ve
haberleşme gibi birçok temel ihtiyaç Atatürk’ün devletçilik ilkesi doğrultusunda
karşılandı. Halkçılık ilkesi ile bire bir örtüşen özelliklere sahip devletçilik
ilkesi ile planlı ekonomiye geçildi, yurt genelinde büyük fabrikalar ve millî
bankalar kuruldu.
LAİKLİK İLKESİ
·
Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden
ayrılmasını öngörür.
·
Laiklik
ilkesinde devletin temel düzeni ve hukuki yapısı din kurallarına göre değil,
bilimsel gerçeklere göre düzenlenir. Laiklik ilkesinde millî egemenlik esastır.
·
Laiklik, dinsizlik değildir. Din ile dünya
işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Devletin din kurallarıyla değil akla, bilimsel temellere ve toplumun gereksinimlerine göre düzenlenerek
yönetilmesidir.
·
Dinsel inanç ve duyguların istismarına izin
vermez. Her alanda akla ve bilime önem verilmesinden yanadır. Ayrıca her türlü
inanca saygılı olmayı benimser.
·
Laikliğin temel işlevi bütün yurttaşların din, vicdan ve ibadet özgürlüğünü
güvenceye almaktır.
·
Atatürk, dine ve dindarlara karşı değildi. O,
dini kişisel çıkarları için istismar edenlere karşı idi.
·
Laiklik ilkesi
doğrultusunda yapılan bazı inkılaplar şunlardır:
1.
3 Mart 1924-Halifeliğin kaldırılması
2.
3 Mart 1924-Şeriye ve Evkaf Vekâletinin
kaldırılması
3.
3 Mart 1924-Tevhiditedrisat Kanunu’nun kabul
edilmesi
4.
25 Kasım 1925-Şapka Kanunu’nun kabul edilmesi
5.
30 Kasım 1925-Tekke ve zaviyelerin
kaldırılması
6.
17 Şubat 1926-Türk Medeni Kanunu’nun kabul
edilmesi
7.
10 Nisan 1928-“Devletin dini İslam’dır.”
ibaresinin Anayasa’dan çıkarılması
8.
5 Şubat 1937-Atatürk ilkelerinin Anayasa’ya
dahil edilmesi
·
LAİKLİK
İLKESİNİN TÜRK TOPLUMUNA SAĞLADIĞI FAYDALAR
·
Laiklik ilkesinin uygulanması ile vicdan
özgürlüğü sağlanmıştır.
·
Ülkede hukuk birliği gerçekleştirilmiş, tüm
yurttaşlar yasalar önünde eşit duruma gelmiştir.
·
Ülkemizde sağlanan barış ve hoşgörü ortamı
millî birlik ve beraberliğin sağlanmasına katkılar sunmuştur.
·
Laiklik, Türk milletine yeni bir yaşam biçimi
getirmiş, çağdaşlaşma ve gelişmenin yolunu açmıştır. Laiklik ilkesinin
benimsenmesi ile Türk kadınına sosyal ve siyasal haklar verilmiş, milletin
devlet yönetiminde söz ve karar sahibi olması temin edilmiştir.
·
Bütün bireylerin yasalar karşısında eşit
işlemlere tabi tutulmaları benimsenmiştir.
·
Toplum yaşamındaki bütün kurumların çağın
gereklerine uygun bir şekilde değişip gelişmesini sağlayarak inkılapçılık
ilkesini desteklemiştir.
İNKILÂPÇILIK İLKESİ
·
Toplumun gelişmesine engel olan kurumların
yerine çağdaşlaşmayı sağlayacak kurumların konulması için gerçekleştirilen
köklü değişikliklere inkılâp denir.
·
Atatürk’e göre inkılâpçılık; Türk milletini
geri bırakmış, yaşama olanağı olmayan kurumları ortadan kaldırmak.
·
Türk inkılâbı, Millet egemenliğini ilan etmiş,
dine bağlı (teokratik) devlet yapısının yerine laik devlet yapısını
getirmiştir. Türk inkılap hareketi çok kısa bir sürede köklü değişimleri
başarabilmiştir.
·
İnkılâp anlayışı Atatürk’e göre dinamik
olmalıdır.
·
İnkılapçılığın
Dayandığı Esaslar
·
İnkılapçılıkta hareketlilik temel ögedir.
İnkılapçılık ilkesi; milletin bağımsızlığı, vatanın bütünlüğü ve toplumun
huzurunu da kapsamaktadır. Zamanın akışı içinde milletçe daima ilerlemeyi ifade
eder.
·
Atatürk, yapacağı inkılapları önceden
planlamasına rağmen, gerekli şartların oluşmasını sabırla beklemeyi bilmiştir.
·
Atatürkçü düşünce sisteminde inkılapçılık
ilkesi, statik değil dinamik bir nitelik taşır. Türk inkılabının temel hedefi
her alanda kalkınmaktır.
·
İNKILAPÇILIK
İLKESİNİN TÜRK TOPLUMUNA SAĞLADIĞI FAYDALAR
·
İnkılapçılık ilkesi Atatürkçü düşünce
sisteminin gelişmesini ve korunmasını sağlamış, Türk milletini gelecek
yüzyıllara hazırlamıştır
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCEDE MİLLİ GÜÇ
UNSURLARI
·
Milli Güç: Bir ulusun, hedeflerine
ulaşabilmek amacıyla kullanılabilecek maddi ve manevi kaynaklarının toplamına
“Milli Güç” denir.
·
Milli Güç
Unsurları
1.
Siyasi Güç: Bir devletin milli
hedeflerine erişmek, erişilenleri koruyup geliştirmek ve milli menfaat sağlamak
amacıyla kullandığı siyasi kuvvetlerin toplam verimidir.
Mustafa Kemal’e göre milli egemenliğin ülke
yönetiminde egemen olmasıdır.
2.
Askeri Güç : Ulusal politikanın
uygulanmasında ve ulusal hedeflerin elde edilmesinde kullanılan fiziki güce
“askeri güç" denir.
Bağımsızlığın teminatı için önemlidir.
3.
Ekonomik Güç : Milli gücün tüm
unsurlarının gelişip güçlenmesi için gereken maddi ve parasal ihtiyaçlar,
ekonomik güç tarafından karşılanır.
4.
Sosyokültürel
Güç: Bir
milletin kültür, eğitim, sosyal yaşamı ve gelişmişliği o milletin sosyokültürel
gücünü oluşturur.
Türk milleti
fertlerinin niteliği ile ilgilidir.
·
Mazlum
milletlerin Kahramanı: Atatürk
·
Yaptığı inkılaplala ve bağımsızlığın
kazanılmasındaki başarısıyla emperyalist ülkelerin yönetimindeki sömürge
milletlerine örnek olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder