27 Nisan 2021 Salı

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ TARİHİ-20- MUHAMMED TAPAR DÖNEMİ (1105-1118)

 

Muhammed Tapar dönemi (1105-1118)

Muhammed Tapar’ın Meliklik dönemi: Sultan Melikşah’ın 1092’de vefatından sonra başlayan taht kavgasını Berkyaruk, kardeşi Mahmut’un annesi terken Hatun’un kuvvetlerini yendikten sonra sultan olmuştu. Sultan Berkyaruk, küçük kardeşi Mahmut’un ölümünden sonra diğer kardeşi Muhammed’le önce Bağdat’a gitmiş ardından Geonu nce’ye melik  olarak göndermiş yanına da Emir Kutlug Tegin’i atabeg olarak vermişti. Muhammed, Berkyaruk’un vezirlikten azlettiği Müeyyidülmülk’ün ve diğer bazı emirlerin tahrikiyle atabegini öldürdükten sonra saltanat iddiasında bulundu. (Yukarıda Berkyaruk döneminde iki kardeş arasındaki taht kavgası yer alıyor)

Sultan Melikşah'ın hanımı Karahanlı prensesTerken Hatun


Muhammed Tapar’ın Yeğeni’nden Saltanatı Alması ve Saltanat İddiaları: Muhammed Tapar, Berkyaruk’un ölüm haberini aldıktan sonra Bağdat’a hareket etti. Berkyaruk’un oğlu II. Melikşah çevresinde bulunan emirler Muhammed Tapar’ın huzuruna çıkarak onu sultan olarak tanıdılar. Böylece Muhammed Tapar, Büyük Selçuklu Devleti’nin sultanı oldu(1105). Muhammed, yeğeni Melikşah’ın atabegi Ayaz’ın tavırlarından dolayı onu öldürttü. Muhammed, Selçuklu ailesinden  Alp Arslan’ın oğlu Böri Bars oğlu Mengü Bars’ın saltanat iddiası nedeniyle gerçekleştirdiği isyanı bastırdı(1106).

Berkyaruk


Emir Çavlı Sakavu Olayı: Selçuklu Emiri Çavlı Fars ve Huzistan bölgelerinde yarı bağımsız şekilde hüküm sürerken Muhammed’e biat etmesi üzerine Sultan ona Musul ve çevresinin yönetimini vermişti. Ancak Musul’un sabık emiri Çökürmüş bu atamadan memnun değildi. Bu nedenle Çavlı, Çökürmüş’ü öldürünce Musul ileri gelenleri Çökürmüş’ün oğlu Zengi’yi başa geçirmeye karar verdiler. Musul’un yöneticileri Rûm Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan’ı Musul’a davet ettiler. Kılıç Arslan bu davet üzerine Musul’a ulaştı. Bu gelişmeler üzerine Emir Çavlı, Kılıç Arslan’ı Habur nehri kıyısında mağlubiyete uğratmış ardından Kılıç Arslan nehri geçmeye çalışırken boğularak öldü(1107). Emir Çavlı, Kılıç Arslan’ın oğullarından Şahinşah’ı sultan Muhammed’e gönderdi. Emir Çavlı’nın Musul’da da itiatsizlik yapması nedeniyle yerine Mevdûd b. Altuntekin  1108’de yönetici olarak gönderildi. Emir Çavlı’nın sultandan af dilemesi üzerine kendisi Fars valiliğine gönderildi.

Emir Mevdûd’un Haçlılarla Mücadelesi: Emir Çavlı’nın yerine Musul ve çevresinin idaresine gönderilen Mevdûd b. Altuntekin’e Haçlılarla mücadele görevi verilmişti. Emir Mevdûd sultandan aldığı emirle Ahlatşahlardan Sökmen el Kutbî ve Artuklulardan Necmeddin İlgazi’nin kuvvetleri birleşerek Kont Baudouin du Bourg idaresindeki Urfa Haçlı kontluğunu kuşattılar(1110). Bu kuşatma iki ay sürse de Haçlılara Antakya Haçlı Prinkepsi Tankred ve Kudüs Haçlı kralının takviye kuvvetlerinin gelmesi üzerine Emir Mevdûd, Harran’a çekilerek Dımaşk atabegi Tuğtekin’in yardıma gelmesini beklemeye başladı. Haçlılar da Türk kuvvetlerinin birleşmesinden endişe ederek Urfa çevresinden çekilmeye başladılar. Emir Mevdûd ve diğer Türk emirleri Fırat nehrini geçmekte olan Haçlı kuvvetlerine yetişip nehri geçemeyen Haçlıları kılıçtan geçirerek onların mallarını ele geçirmişlerdi. Daha sonra Urfa Haçlı kontluğu tekrar kuşatılmış Urfa ele geçirilemese de Urfa Haçlı Kontluğu’na önemli darbe vurulmuştu.

Sultan Muhammed’in emriyle Musul Emiri Mevdûd, ikinci Urfa seferine çıktı. Haçlılar, Fırat nehrinin doğunda direnemediklerinden dolayı nehrin batısına çekildiler. Kudüs Kralı Bauouin, Türk kuvvetlerini ancak Asi nehri kıyısında durdurabildi. Mevdûn bu defa da sadece emri altında bulunan kuvvetlerle Urfa önlerine gelerek yerli halktan bazıları ile anlaşmaya varmış kuşatmayı kaldırdığı izlenimi vererek çekilme izlenimi verdi. Urfa Ermenilerinin Mevdûd’a destek verip şehri Türklere teslim edecekleri istihbaratını alan Tell Başir yönecisi Joscelin de Courtenay, derhal yardıma gelerek şehrin düşmesini engellemiş ve Urfa Ermenilerini cezalandırmıştı. Emir Mevdûd amacına ulaşamayarak Musul’a geri dönmek durumunda kalmıştı(1112)

Kudüs kralının Dımaşk çevresinde yapmış olduğu saldırılardan bulanan Tuğtegin, Mevdûd’u yardıma çağırdı. Mevdûd’un yardıma gelmesi üzerine Haçlılar barış önerseler de Tuğtegin bu öneriyi reddetti. Türk kuvvetleri Haçlı kuvvetlerini mağlubiyete uğratmış Kadüs Haçlı Kralı Baudouin esir edilmiş ancak kral olduğu tanınmadığından kaçıp kurtulmayı başarmıştı (1113). Emir Mevdûd ve Tuğtegin’in başarıları İsfahan’da bulunan sultan Muhammed Tapar’a bildirilmişti. Emir Mevdûd’un Dımaşk’a Tuğtegin’le birlikte döndükten sonra bir batıni tarafından öldürülmesi Haçlılarla yapılan mücadele Türk tarihi açısından önemli bir kayıp olmuştu.

Emir Aksungur el-Porsuki’nin Haçlılarla Mücadelesi: Tuğrul Bey’in emirlerinden Porsuk’un memlûklarından olduğu için kendisi el-Porsuki de denilen Aksungur, Muhammed Tapar tarafından önce Bağdat şahneliğine tayin edilmişt (1105).Emir Mevdûd’un öldürülmesinden sonra 1113’te onun yerine Musul valiliğine getirilmiş ardından Urfa’yı kuşatmaya girişmişti. Yanında Selçuklu emirlerinden İmaddüddin Zengi, Sincan emiri Temirek ve Ayaz da bulunuyordu. Urfa Ermenilerinin Haçlılarla arası iyi olmadığından Aksungur’a başvurmuşlardı. Ancak Aksungur’un emirlerinden İlgazi ile arası açılınca    Urfa  şehri ele geçirilememişti. Asında İlgazi, Muhammed Tapar tarafından Berkyaruk’a sadakatinden dolayı önemli görevlerden azledilmesi üzerine Haçlılarla mücadelede gevşek davranmıştı. Artuklulardan İlgazi’nin üzerine yürüyen Emir Aksungur, mağlup olunca sultan tarafından görevden alındı.Emir İlgazi, Aksungur ile yaptığı çarpışmada Muhammed Tapar’ın oğlu Mesut’u da esir etmişti. İlgazi, sultandan korktuğu için Antakya Haçlı kontu Roger ile anlaşsa da daha ileride anlatacağımız gibi Haçlıları büyük bir bozguna uğratıp Roger’i esir edecekti.

Emir Porsuk’un Haçlılarla Mücadelesi(1115): Emir Aksungur’un görevden alınmasından sonra yerine Selçukluların emirlerinden Porsuk’un oğlu Porsuk Haçlılarla mücadelede görevlendirilmişti. Porsuk, Haçlıların üzerine yürüyecekken, Dımaşk Ayabegi Tuğtegin’in ve halep emiri ile İlgazi’nin  isyan etmesi üzerine sultanın izniyle isyanı bastırmak için Hama’yı yağmalamış ardından bölgeyi Humus valisi Hayırhan’a vermişti. Daha sonra Porsuk Kefertab üzerine yürüdü.Selçuklulara isyan halinde olan üç emir Kudüs kralı Baudouin ve Trablusşam Kontu Pons ile anlaşmışlardı. Porsuk geri çekilme görüntüsü vermesine aldanan müttefikler geri çekilince Kefertab’ı ele geçiren emir şehri Münkızoğullarına bıraktı. Porsuk, Tell Dânis istikametinde ilerleyen emire Haçlılar baskın yapıp onu mağlubiyete uğratmışlardı. Ordugahı ele geçirilen emir Porsuk esir düşmekten zar zor kurtuldu. Tell Danis yenilgisi üzerine Muhammed Tapar bir daha Haçlılara karşı bir ordu göndermedi ve emir Porsuk üzüntüsünden vefat etti. Büyük Selçukluların otoritesinin bölgede zayıflaması üzerine  el Cezire ve Suriye’de yerel hanedanlar ortaya çıkmaya başlamıştı. Tuğtegin ise sultandan af dilemiş ve kendisine Suriye’nin yönetimi verilmişti.

Gürcülerle İlişkiler

Selçuklulardaki taht kavgalarından ve bazı Selçuklu emirlerinin isyanlarını fırsat gören Gürcü kralı II. David Selçuklu ülkesine istila girişimi yaptı. II. David Hristiyan olan Kıpçak kabilesinden faydalanarak ordusunu kuvvetlendirmitşti. II. David, Gence taraflarına kadar ilerlese de Muhammed Tapar birleşik Gürcü-Kıpçak kuvvetleri üzerine güçlü bir ordu göndermiş ve onları bozguna uğratmıştı (1110) .

 

 

 

Batınilerle Mücadele(1107-1117) ve Muhammed Tapar’ın vefatı

Şii mezhebinin bir kolu olan İsmaililerin bir kısmına Batıni de denilmektedir. Hz Ali’nin soyundan olan altıncı imam Ca’fer es Sadık büyük oğlu olan İsmail’in imam olması gerektiğini düşünüp küçük oğlu Musa el Kazım’a imamlığın  geçmesi üzerine bunun haksız olduğunu düşünürler. Böylece şii dünyası da kendi aralarında da ayrılmış oldu.

Temsili Alamut Kalesi


Sultan Muhammed’i uğraştıran en önemli olaylardan biri de Batınilik mevzusu olmuştu. Batiniler, Melikşah döneminden itibaren kuvvetlenmeye başlamışlardı. Muhammed, Batinilere karşı önlemler alarak ilk önce  Şahdiz (Dizkûh) denilen kalelerine sefer yaptı. Kale ele geçirilip yöneticisi olan İbn Attaş esir edilerek bir çok Batıni’yi öldürttü. Sultan Muhammed, emir Çavlı komutasında Batınilerin üzerine ikinci sefer emrini verdi.  Alamut kalesi üzerine yapılan sefer kışın yaklaşması üzerine başarısızlıkla sonuçlandı. Sultan Muhammed döneminde Batiniler üzerine Atabeg Anuştegin gönderildi. Bu emir Batinilere ait olan Bîre kalesini ele geçirmeyi başardı. Anuştegin’in Alamut son Alamut seferi sultanın vefat haberiyle yarıda kalmıştı.

Sultan Muhammed Tapar, hastalıktan kurtulamayacağını anlayınca  beş oğlundan  Mahmud, Tuğrul, Mesud, Süleyman Şah, Selçuk Şah’tan Mahmut’u on üç yaşındaki en büyük oğlunu veliaht ilan etmiş ve emirlerden onun adına biat almıştı. Muhammed otuz altı yaşında İsfahan’da vefat etti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması

   Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması ü  1353’ten itibaren Rumeli’ye geçen  Osmanlılar , yaklaşık bir asır içinde bölgede hâkim güç hâline geldi....