23 Ocak 2022 Pazar

ROMA TARİHİ -3/Roma krallığının yıkılışı

 

Krallık Rejiminin Çöküşü: 

Roma’da krallık rejiminin son dönemleri kargaşa içinde geçmişti. Roma’nın son kralı Tarquinius Superbus Roma’yı zalim bir diktatör gibi yönetiyordu. Onun oğlu Sextus’un Roma’nın asillerinden Lucius Tarquinius Collatinus’un karısı Lucretia’ya tecavüz etmesi ve Lucretia’nın kendi yaşamına son vermesinin de etkisiyle Lucius Iunus Brutus, Collatinus ve Publius Valerius Publicola liderliğinde krala karşı birleşip kralın şehir dışında olmasından da yararlanarak kentin yönetimine el koydular ve cumhuriyet rejimi böylelikle başlamış oldu. Böylece bir asır devam eden Etrüsklerin egemenliği son kralın şehirden kovulmasıyla son bulur.

Roma’nın son kralı Tarquinius Superbus



Roma’da monarşiyi sonlandıran devrim, asillerin elinden gerçekleşti ancak yönetimi de kendi lehlerinde olacak şekilde de değiştirdiler. Yeni yönetimde kralların yerine magistratus veya tabirle consul denen yöneticiler başa geçti. Bu şekilde kralın yetkilerini üstlenen zengin ve güçlü kesim arasında paylaştırıldı. Bu yetkililer seçimle iş başına geliyorlardı ve görevleri de bir yıl görev yapacak şekilde yapılıyordu. Kral yerine bir değil iki kişi birden atanıyor, her biri eşit güçlere ve diğerinin uygulamalarını denetleyip uygunsuz hareketleri varsa gerekli tedbirleri alabileceği yetkilere sahip oluyordu. Böylelikle kimse krallık döneminde olduğu gibi sınırsız yetkiye sahip olamıyordu. Yani bir consül diğerinin kararını veto edebiliyordu.rekonstruksiyonlari

Roma'nın cumhuriyet döneminin en ünlü consulu Caesar'ın rekonstruksiyonu


Consuller Imperium denilen yetkilerle aynı zamanda ordunun da komutanı olurlardı.  Ancak, Imperium sadece şehrin merkezi olan Pomerium’un dışında etkiliydi ve silahlı askerlerin zafer kutlamaları haricinde şehre giremezlerdi.

Romalılar olağanüstü durumlarda olağanüstü yetkilerle donatılmış dictator adıyla bir kurum oluşturdular. Dictator, ordunun tek elden yönetilmesinin gerektiği büyük savaş dönemlerinde tüm gücü tek elde toplayan kişidir. Dictator seçimle değil, yetkili consul, yapılan bir törenle birini bu göreve atıyordu. Dictator, consüller arasından seçilebildiği gibi diğer kişilerden de seçilebilirdi. Cumhuriyet döneminin en ünlü dictatorları Sulla ve Caesar’dır.

Roma'nın ünlü dictatoru Sulla


Roma’da zamanlan Quaestor adıyla maliye görevlisi ve Censor denilen vatandaşlık kayıtlarını tutmakla görevli kişiler atandı. Praetor da, adli işlerle ilgili özel sorumlulukları olan görevli atandı. Preaetor’ların orduya komuta etme yetkisi de bulunmaktaydı.

Zamanla Comitia Centuriata adlı meclis en yüksek memurluklara atama yapmaya başlardı.

MÖ V. yüzyılın başlarından itibaren yüksek kesimlerde yaşayan dağlıların Latinlere saldırmaları üzerine Latin şehirlerinin koruyucusu Roma şehri oldu. Roma’nın eline geçirdiği yerlerde yeni şehirler kuruluyor ve buralarda koloniler kuruluyordu. Yenişehirler de Roma’nın doğal müttefiki olarak kabul edildiler.  

Roma’da en dikkat çeken olaylardan biri de sınıf mücadelelerinin yaşanmasıdır. MÖ 500 yılı civarında asil sınıf görülen patricii özgür kabul edilip nüfusun sadece onda birini oluşturuyordu. Ancak cumhuriyet dönemiyle birlikte halk Comitia Centuriata denilen meclislerde temsil edilmekte olup bu mecliste alınan kararlar asillerden seçilen senatonun onayından geçmeliydi. Yüksek derecedeki yöneticilerin atanmasında kargaşa çıkmaktaydı. Patricii’ler önemli makamlara asilleri getirmek isterken Pleb denilen aristokrat(soylu) dışındaki halk kesimleri de önemli makamlara patricii’lerin getirilmesini istememekteydi. Patricii ile Pleb arasında anlaşmazlıkların bir diğer nedeni de“auspicium” denilen dini ayinin yönetilmesinin kimin tarafından yapılacağıydı. Bu iki sınıfın haricinde aristokrat olamadığı halde onların himayesinde olan cliens’ler de vardı. Plebler, nüfus çoğunluğunu iyi kullanarak patricii’lerden sürekli ödünler koparmışlardı. Savaş başladığında Pleblerin desteğine ihtiyacı olan patricii sınıfı pleblerin kendi liderlerini seçme hakkını ve askeri tribunus’ları tanımak durumunda kaldılar.

Pleb ve Patricii sınıfı temsili


12 Levha Kanunları olarak ünlenmiş kanunlar yukarıda da değinildiği üzere MÖ V. yüzyılda oluşmaya başlamış buna göre consul’lerin güçlerini kısıtlanmaya başlanmış yasalar da ilk kez yazılı hale getirilerek bunların herkes tarafından bilinmesini sağlamak amacıyla 450 yılında “decemviri” denilen ve on kişiden oluşan bir komisyon kurulmuştur. Bu komisyon bir yıllığına cumhuriyet düzeninin düzgün işlemesi için ortaya yasalardan oluşan bir bütün koymakla yükümlüydü.

Bu komisyonun çalışmaları sonucunda “12 Levha Kanunları” ortaya çıktı; bu yasalar yüzyıllar boyunca Roma hukukunun temelini oluşturdu. 12 Levha Kanunları bir anayasa gibi işlev görecek aile, tarım ve hayvancılık gibi o zamanki Roma toplumunun temel kanunları bulunmaktaydı. Evlilik, boşanma, miras ve babanın aile üzerindeki hakları gibi hususları düzenliyordu.

Roma’nın bu dönemdeki siyasi yönetimi de Latium’un kuzey bölgesiyle sınırlıydı.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TC İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ ÇALIŞMA SORULARIDIR (2D 2Y)

TC İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ ÇALIŞMA SORULARIDIR (2D 2Y)   1.   Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan ve Fuat Köprülü’nün h...