Roma’nın Güç Olarak Ortaya Çıkışı/Roma’nın
Orta ve Güney İtalya Egemenliği
1. Etrüsklülerle
savaş ( Veii’nin fethi):
Roma IV. yüzyılın başında giriştiği askeri bir harekâtla beraber bölgede bir
lider olarak ortaya çıkmıştır. Etrüsklere ait bir şehir olan Veii’nin fethi ile
Romalılar (MÖ 396) hem önemli rakipten kurtulmuş ham de sınırlarını
genişletmesine olanak sağlamıştır. Veii’nin bazı vatandaşları Roma vatandaşı
yapılırken bazılar da köleleştirildi.
2. Kelt
kökenli Gallialılar ile savaş: Veii’nin
fethi başarıından sonra Po nehri civarında oturan Gallialıların tehditi
başladı. MÖ 387’de Gallialıların Tiber nehri civarındaki saldırıları başladı.
Hatta Gallialılar Roma’ya kadar ulaşıp şehre bile girdiler. Roma’yı yok
olmaktan kurtaran komutan Marcus Furius
Camillus olmuştur. Camillus, dictator seçilip Veii’deki başarısından sonra
Gallialıları da mağlup etmeyi başarmıştır.
3. Samnit
savaşları: Romalılar’ın
Orta İtalya egemenliği için Samnitler ile de savaşmıştır. Samnitlerle üç savaş
gerçekleşti: Birinci Samnit Savaşı(MÖ 343-341) , İkinci Samnit Savaşı (MÖ 327-304) ve Üçüncü
Samnit Savaşı(MÖ 298-290) ile
Roma Orta İtalya’da hatırı sayılır güç haline gelmiştir.
4. Latin
Savaşları: Orta İtalya’da otuz civarında şehir devletinin oluşturduğu
Latin birliği ile Roma arasında gerçekleşen Latin Savaşı (MÖ 343 - MÖ 338) da
Samnit savaşları gibi Orta İtalya egemenliği pekişti. Roma Latin birliğini
dağıtmış ve şehirlerin topraklarını ele geçirmiştir.
Birinci Samnit Savaşı sonrası İtalya
5. Pyrrhos ile savaşlar: Samnit savaşlarından sonra Roma
İtalya’nın güneyindeki olaylara da karışmaya başlar. Bu sırada İtalya’nın
güneyinde Yunan kent devletleri de bulunuyordu. MÖ 8. yüzyılın ortalarından
itibaren doğudaki Yunan şehir devletlerinin bazı vatandaşları İtalya başta
olmak üzere Fransa, İspanya ve Afrika kıyılarında apoikia adıyla anılan yeni şehir devletleri kurdu. Bunlardan
Tarentum Roma’nın bölgede genişlemesinden rahatsızlık duyarak Adriyatik’in
karşı kıyısında güçlü Epir kralı Pyrrhos’tan
yardım istenir. Bu davet üzerine Pyrrhos bir orduyla batıya geldi ve bu ittifak
bir süreliğine başarılı oldu. MÖ 280 yılında içinde Tarentumluların da
bulunduğu bir orduyla Pyrrhos, 20.000 piyade, 3000 süvari ve 20 filden oluşan
ordusunun başında bölgeye intikal etmiştir. Pyrrhos’un kuvvetlerinin sayısı bölgedeki
Lucani ve Brutti kavimlerinin katılımlarıyla 40.000 kişiye ulaşmıştır.
Herakleia’da bir Roma ordusunu mağlup etti.
Fakat o kadar fazla kayıp verdi ki, bu savaşa “Pyrrhos zaferi”(zafer kazanılsa da zafer kazanmanın bir anlamı
kalmadı) dendi. Komutanın da “bu biçimde bir zafer daha kazanırsam
mahvolacağım” dediği söylenir. Bu olayın ardından Roma’nın bazı
müttefikleri taraf değiştirerek Pyrrhos’a destek vermeye başladılar. Pyrrhos
emrindeki orduyla yakınına gelse de, Romalılarla çarpışmadan Tarentum’a geri
çekildi ve Roma’ya ağır barış koşulları önerdi. MÖ 279 yılında Pyrrhos Ausculum’da
bir kez daha Romalılara karşı bir zafer kazandı, fakat çok fazla kayıp verdi ve
bir süre sonra Kartacalılara karşı savaşan Sicilya kentinden gelen yardım
teklifine olumlu yanıt vererek onların yanında savaşmaya gitti. MÖ 275 yılında
İtalya’ya geri dönerek müttefikleriyle birlikte Roma’nın karşısına bir kez daha
çıktı. MÖ 275 yılında Beneventum’da yapılan savaşta bu sefer Roma galip geldi
ve Pyrrhos bu mağlubiyetin ardından
geri döndü. Pyrrhos’un yenilgisi birçok müttefiğini zor durumda bıraktı.
Bunların büyük bir bölümü bağımsızlıklarını kaybederek Roma egemenliğine
girerken Roma intikamını acı bir şekilde aldı. MÖ 272 yılında Pyrrhos’un
çağıran Tarentum Roma müttefiki
oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder