·
Filistin’e Yahudi göçleri (Aliyah)
·
Yahudiler
çeşitli bölgelerden Filistin’e tekrar dönüşlerini ifade eden kavram Aliyah’tır.
·
Yahudiler
görece Müslüman ülkelerde daha özgür yaşamışlardı. Orta Çağ Avrupa’sında
Yahudiler; İngiltere(1290), Fransa(1392), İspanya(1492) ve Portekiz(1497)’den
sürülmüşlerdi. İspanya’dan sürülen Yahudilerin öneli kısmı Osmanlı’ya
sığınmışlardı.
Tarihin en utanç verici kampı Auschwitz
·
Balfour
Deklarasyonu (1917) ile Yahudilerin göçü
hızlanmış Adolf Hitler’in liderliğindeki Nazi iktidarında göç daha hızlı
gerçekleşmeye başlamıştı. Yahudi Ajansı
Başkanı David Ben Gurion’un 1942’deki Biltmore Konferansı kararlarıyla Filistin’de
devletleşme için ileri adımlar atıldı. İngiliz manda yönetiminde Yahudi nüfus
oranı % 10’dan 17’ye yükselmişti. Almanların baskısına paralel olarak bazı
devletlerde de Yahudilere baskılar yapıldı. Siyonist Kongresi de Filistin’e
yerleşmeye özendirmeye çalışmıştır.
1. 1882-1903: Bu dönemlerde Doğu Avrupa kökenli
35 bin Yahudi göç eder.
2. 1904-1914: Yine Doğu Avrupa ve özellikle
Rusya’dan 40 bin Yahudi göç eder.
3. 1919-1923: İngiltere, Filistin’İ ele geçirip
Avrupa’da siyasi haritalar değişip Yahudilere baskı artmaya devam edince 37bin
Yahudi göç eder.
4. 1924-1929:Polonya, Macaristan ve ABD’den 48
bin Yahudi göç eder.
5. 1929-1939:Hitler’in iktidarı döneminde
Filistin’de Yahudi nüfus 175 binden 475 bine çıkmıştır.
6. 1933-1948: Almanya’da Nazi partisinin iktidara
geçmesi ile İngiltere Filistin’e göçü sınırlasa da kaçak yollarla yaklaşık 153
bin Yahudi Filistin’e göç etmiştir.
7. 1948-1950: 1948 yılında artık İsrail Devleti
kurulur. Doğu Avrupa ve Arap ülkelerindeki 500 bin Yahudi İsrail topraklarına
göç eder.
8. 1985-1991: 1985 ve 1991 yıllarında iki ayrı
operasyonla Etiyopya’daki bütün Yahudiler İsrail’e getirilir.
Dünya'nın farklı yerlerinden Filistin'e göçler yapıldı.
·
Vaat
edilmiş topraklara kavuşmak ve Davut yıldızı altında yeniden yaşamak için Filistin
bölgesine göç eden Yahudiler 1917’de nüfusun % 8’ini oluştururken, Filistin
topraklarının da ancak % 2,5’ine sahip olmuşlardı. 1947’de nüfusun % 31’ini
oluşturan Yahudiler, tüm çabalarına rağmen Filistin topraklarının hala %
6-7’sini ele geçirmiş bulunuyorlardı.
·
Filistin’de
İngiliz Manda Dönemi Filistin’de 1917 yılında fiilen başlamıştı. Filistin
mandası İngiltere’ye verildiği sırada 1918’lerde nüfusun % 93’ünü (708.000)
Araplar, % 7’sini (57.000) yabancılar oluşturuyordu. İngiltere Filistin
mandasını aldığı andan itibaren Filistin’e Yahudi göçüne göz yummaya
başlamıştı. Bu durum da Arapların sert tepkilerine neden oluyordu.
·
Siyonizmin
en güçlü destekçisi ABD, 21 Eylül 1922 tarihinde Amerikan Kongresi’nin aldığı
kararla Filistin’de bir Yahudi yurdu kurulmasını istemiştir. 1924’te İngiltere’nin
Filistin üzerindeki mandasını tanır. Amerika, İngiltere’nin bölge yönetimde söz
sahibi olmaya başlamıştı. Bu durumları anlayan Araplar silahlanmaya başlamış ve
bu durumda Yahudiler ile Araplar çatışmaya başlamışlardı. İngilizlerin Araplara
vaat etmiş olduğu Şerif Hüseyin liderliğinde Arap bağımsız devleti ilanını
askıya alması ve bölgeye Yahudileri yerleştirmesi Araplar ile İngilizleri karşı
karşıya getirmişti. Araplar Wilson ilkeleri çerçevesinde nüfus çoğunluğunu
Arapların oluşturması nedeniyle bağımsızlık isteklerine İngilizler ve ABD
destek vermedi.
Yahudi tezlerine destek veren ABD başkanı Wilson
·
Arapların
isyan etmesi sonucunda Walter Shaw ve Sir John Hope Simpson liderliğinde
komiteler oluşturulmuş bölgeye giderek raporlar hazırlamışlardı. Bu raporlar
doğrultusunda Passfield Beyaz Kitabı yayımlanır.
Buna göre Lord Passfield
Arap-Yahudi ortak yönetimli devlet önermekte ve Yahudilerin göç ve onlara
toprak satışının sınırlandırılması gerektiğini belirtiyordu. Bu gelişmelere
rağmen İngiltere Balfour Deklarasyonu’ nu savunmalarına engel olmadı. Artan
Arap isyanlari İngilizlerce şiddetle bastırıldı.
·
Filistin’in
Filistin’in yüksek komiseri Sir Herbert Samuel’in Siyonist olması ve taraflı
tutumu nedeniyle Büyük Arap İsyanı başladı(1936). Oluşturulan “Yüksek Arap
Komitesi” de Yahudilere toprak satışının engellenmesi gerektiği, Yahudi
göçünün sonlanması ve seçilmiş bir halk meclisinin kurulması
gerektiği kararı aldılar.
1925'te İngiltere'nin Filistin mandası
·
Arapların
kararlılığı üzerine İngilizler Lord Robert Peel liderliğinde heyet göndermiş bu
heyete göre Araplarla Yahudilerin tek çatı altında bir devlette yaşayamacakları
Filistin topraklarında Yahudi, Arap devletlerinin kurulması ve Kudüs’ün ayrı
yönetimle İngiliz mandasında kalması gerektiği önerildi. Araplar öneriyi
reddederlerken Yahudiler devlet kurmak istedikleri için bu öneriyi
sahiplendiler. İngilizler bu sefer isyanlara karşı McDonald Beyaz Belgesi’ni
yayınlatır. Buna göre; Yahudi göçlerinin Arapların iznine bağlı olacağını
belirtirken Araplar bu karar üzerine aralarında bölünmeler yaşadılar. 1939’da
Siyonistler bu öneri üzerine İngilizlerin Yahudi devletini desteklemekten
vazgeçtiğini savunarak bunu reddettiler. İngiltere Arap-Yahudi kamuoyu baskısı karşısında
bu sorunu BM’ye havale etti. 1947’de BM’de Filistin sorunu görüşüldü. Arap
ülkeleri ( Mısır, Suriye, S. Arabistan) İngiliz mandasının sona ermesi
gerektiğini Yahudiler de bölgede bağımsızlık isteklerini yinelediler.
İngilizler de bölge sorumluluğunu BM’ye yüklemişlerdi. BM Genel Kurulu bu
sorunu görüşmek üzere 11 ülkenin(Avustralya, Kanada, Çekoslovakya, Guatemala,
Hindistan, İran, Hollanda, Peru, İsveç, Uruguay ve Yugoslavya) katılımıyla BM
Filistin Özel Komitesi oluşturularak bölgede inceleme yapmakla görevlendirildi.
Bu ülkelerin çoğu iki devletli çözümü destekledi. BM’de fedaratif Filistin
devletinin kurulması da tartışıldı. BM’de Filistin’de taksim (iki devletli
çözüm) yönünde görüş güçlendi. Filistin’in Arap ve Yahudi devletine bölünmesi
Kudüs’ün uluslararası statüsü olacaktı.
·
BM’nin
181 sayılı kararına göre; İngilizlerin mandası sona erecek, Filistin’de
Arap ve Yahudi devletleri kurulacak, iki ülke arasında tek döviz ve gümrük
birliği olacak, bölünmenin sağlıklı olması için de beş üyeli Filistin
Komisyonu kurulacaktı.
1947'de BM'nin manda topraklarını bölme planı
·
İngiltere’nin
çekilmesi, BM’nin bölünme kararı sorunu çözmediği gibi Arap ve Yahudilerin
birbiriyle çatışması daha keskinleşmişti. Yahudiler amacına ulaşmak için
Araplara baskı uygulamış Arapların bir kısmı bölgelerini terk etmişlerdi.
·
İngiltere
15 Mayıs 1948’de bütün kuvvetlerini çekmiş 14 Mayıs 1948’de David Ben Gurion
başkanlığında toplanan Musevi Ulusal Konseyi İsrail Devleti’nin kurulduğunu
açıklamıştır. Arap ülkeleri İsrail’i devlet olarak tanımamış Suriye, Mısır,
Ürdün, Lübnan ve Irak bu ülkeyi yıkmak için hareket etmişlerdi. Bu durum
yıllarca devam edecek Arap-İsrail mücadelesini körüklemiştir.
·
Aslında
İsrail-Filistin mücadelesi İsrail devletinin kurulmasından öncelere de
dayanmaktadır. Filistinliler Kaftori (Girit) kökenli olup Yahudi din
kitaplarında(Tevrat) Keretiler diye geçer.
Keretilere Peletiler de denmekte olup Yahudi kaynaklarda İsrail krallarının
özel askerleri olarak da geçer. Büyük olasılıkla Keretiler (Giritliler) ve
Peletiler (Filistler) aslen Girit adasından göç etmişlerdir.
İsrail'in kurucusu David Ben Gurion (1886-1973)
·
Filistler,
Mikenlerle akraba oldukları düşünülmekte ve MÖ 1200’lerde gerçekleşen Deniz
Kavimleri Göçü’nün baskısıyla Girit’i terk edip Mısır’ın elinde bulunan Gezer,
Gerar, Lakiş, Yafa ve Ziglag gibi şehirlere göç ederler. Filistler zamanla
Filistin’e yayılırlar.
Kaynaklar
1. Kutsal Kitap Eski ve Yeni Antlaşma (Tevrat,
Zebur,İncil), Kitabı Mukaddes Şirketi, Yeni Yaşam Yayınları,2014
2. Francine Kaufmann - Josy EİSENBERG, “Yahudi
Kaynaklarına Göre Yahudilik”, (çev.Prof Mehmet Aydın)
3. SALİME LEYLA GÜRKAN, "İBRÂNÎLER",
TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/ibraniler
(23.09.2021).
4. SALİME LEYLA GÜRKAN, "YAHUDİ", TDV
İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/yahudi (23.09.2021).
5. Zafer Balpınar,“İsrail’in Devlet Kurgusu
Güvenli Bir Yahudi Yurdu mu? Yoksa Güvenlikçi Bir Yahudi Devleti mi?”, Güvenlik
Stratejileri, Yıl 13,sayı 26,s. 153-183
6. Şeyma Ay, “ İsrail ve Yahuda Krallıkları
Üzerine Düzenlenen Asur Seferleri” History Studies Volume 3 / 1 2011
7. Ali Osman Kurt, “Yahudilik'te Sürgün
Teolojisi: Tanrısal Bir Ceza Olarak Sürgün”,Dini Araştırmalar, Mayıs-Ağustos
2006, Cilt: 9, s. 25, ss. 61-78.
8. Ayşenur Karaca,“Yahudilerin Babil Sürgünü (M.Ö.
586)”, Hayat Sağlık Hizmetleri Ankara Şubesi, Aralık 2017
9. Ali Osman Kurt, Yahudi Kaynaklarında Kral
Tipolojileri: Nebukadnezzar ve Koreş Örneği”, CÜ İlahiyat Fakultesi X/2 -2006,
s423-443
10. https://tarihogretmenii.blogspot.com/search?q=babiller
, ulaşım tarihi: 02/10/2021, s. 22.53
11. Aynur Çıray,“Yahudi Geleneğinde On İki Ata:
İsrail'in Oğulları”, Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Sayı: 16, Ekim
2018
12. Y. Emre Ceren, “Provincia’da Iuaea’da Yahudi
İsyanları”, Yüksel Lisans Tezi, İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019
13. https://dspace.ankara.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12575/37544/186969.pdf?sequence=1
, ulaşım tarihi: 02/10/2021, s. 23.19
14. Sedat Kızıloğlu , “İsrail devleti’nin
Kuruluşuna Kadar Geçen Süreçte Yahüdiler ve Siyonizm’in Gelişimi”, Sosyal
Bilimler, Cilt 2 Sayı 1 (Ocak 2012)
15. Ekrem MEMİŞ, “ İsrail-Filistin Mücadelesininm
Kökenine İlişkin Bazı Düşünceler”,KAÜSBED, 2019; 24; 685-696
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder