31 Ocak 2022 Pazartesi

ROMA TARİHİ -32/ İKİNCİ TRİUMVİRLİK

 

·         İkinci Triumvir'lik

·         Gaius Julius Caesar’ın öldürülmesinden sonra Roma’da yönetim krizi başladı. Caesar taraftarları mı yoksa Caesar karşıtları mı kazanacaktı sorusunun cevabı belli değildi. Her yerde endişe hâkimdi. MÖ 44 yılı consul’lüklerini Caesar ve Marcus Antonius paylaşıyordu. Gaius Julius Caesar’ın öldürülmesinden sonra onun yerine Publius Cornelius Dolabella gelmiştir. Marcus Antonius önce dictatorluğu kaldırdı.


 Publius Cornelius Dolabella (MÖ 70- MÖ 43


·         Caesar’ın katilleri Brutus ve Cassius ise Roma’yı terk etmişlerdi. Bu arada Caesar’ın 18 yaşındaki yeğeni Caesar Octavius (Octavianus) Roma’ya geldi. Gaius Julius Caesar, oğlu olmadığı için yeğeni Octavianus’u evlat edinmiş ve kendine vâris bırakmıştı. Bu arada MÖ 43 yıl consul’leri Hirtius ve Vibius Pansa ile Octavianus, Antonius’a muhalefete başladılar. Hatta Senatus da Antonius’a savaş ilân etti. Mutina mevkiinde yapılan savaşta Antonius yenildi. Ancak daha sonra Octavianus, Antonius ile yakınlaşmış ve bir süre sonra da Octavianus, Antonius ve Lepidus beş yıl için ikinci Triumvir’liği oluşturmuşlardır (M.Ö. 43-38 yılları arası).




·         Birinci Triumvir’lik gizli bir anlaşmaya dayalı olmasına rağmen ikinci Triumvir’lik anlaşmasının devletin bekası için yapılmış olduğu ilân edildi. Bu üç devlet adamı Caesar’ı öldürenlere ve onun karşısında olanlara karşı bir savaş başlatma kararı almışlardır. Caesar’a karşı olanların adları listeler halinde ilân edilerek (proscriptio) ödül karşılığı öldürülmeleri istendi. Bu yolla pek çok senatör ve atlı sınıfı üyesi öldürüldü. Caesar’a karşı yazıları ve söylevleriyle dikkat çeken ve o sıra senatör olarak görev yapan ünlü Romalı hatip ve yazar Cicero da öldürülenler arasındaydı.

·        Philippi Savaşı:Doğu Makedonia’daki Philippi mevkiinde yapılan savaşta, Antonius ve Octavianus, Caesar katilleri olarak bilinen Cassius ile Brutus’u yenilgiye uğratmışlardır (M.Ö. 42); önce Cassius sonra da Brutus intihar etmiştir. Ancak, Philippi savaşından sonra Octavianus ile Antonius’un arası açıldı. O sırada Perusia kentinde bulunan Antonius, Octavianus’un kuvvetleri tarafından kuşatıldı ve Antonius teslim oldu (M.Ö. 40). Octavianus her şeye rağmen Antonius’u affetmiş ve onu İtalya’ya legatus (legat) olarak göndermiştir. Fakat o, Mısır’da bulunan kraliçe VII. Kleopatra’nın yanına gitmiştir. Daha sonra Octavianus ile Antonius tekrar karşı karşıya gelmişler ancak Güney İtalya’daki Brindisi kentinde yapılan anlaşmayla Octavianus’un Batı’nın; Antonius’un da Doğu’nun hâkimi olduğu kararlaştırılmıştır (M.Ö. 40). Böylece Roma devletinin idaresi ikiye bölünmüş oldu. Bir süre sonra eski triumvir’ler, Octavianus, Antonius ve Lepidus anlaşmayla triumvir’liklerini yenilediler (M.Ö. 37-33).

Philippi savaşının yapıldığı  konum


·       Actium  Savaşı:  Octavianus, Antonius ve Cleopatra'ya karşı ancak, çok geçmeden triumvir’lerin arası yeniden açıldı. Octavianus politik manevralarla Senatus’u ve Roma halkını o sırada Mısır’da Kleopatra’nın yanında bulunan Antonius’a karşı kışkırttı ve Roma’da hava tamamen Octavianus lehine döndü; Octavianus M.Ö. 31 yılı consul’ü de seçildi. Bundan böyle, Antonius, Roma’nın düşmanıydı ve yok edilmeliydi. Senatus, Kleopatra ve Antonius’a savaş ilân etti. Her iki taraf da savaş hazırlıklarına başladı. Antonius, Mısır donanmasının desteğine de güveniyordu. Yunanistan’ın batısında, Adriyatik kıyısındaki Actium (Yun. Aktion) mevkiinde her iki tarafın donanmasının taktik ve manevralarla meşgul olduğu bir sırada, Kleopatra ile Mısır donanmasının savaş alanını terk ettiğini gören Antonius savaşa girerse kaybedeceğini düşünmüş ve Aleksandreia’ya (İskenderiye) kaçmıştır (M.Ö. 31).

Actium savaşının yapıldığı yerin konumu


·         Octavianus, Antonius ve Kleopatra’yı izleyerek Mısır’a gelmiş ve Aleksandreia’yı (İskenderiye) kuşatmıştır. Kleopatra’nın Octavianus ile anlaşma çabaları sonuç vermedi. Yapılan çatışmada Antonius öldürülmüş (bir görüşe göre de intihar etmiştir), Kleopatra ise intihar etmiştir (MÖ 30). Cleopatra’nın Caesar’dan olan oğlu (Kaisarion) ile Antonius’un oğlu da öldürüldüler. Octavianus büyük bir törenle MÖ 29’da Roma’ya döndü; artık Akdeniz dünyasının gerçek ve tek lideriydi.

ROMA TARİHİ -31/Gaius Julius Caesar'ın Adı

 

Gaius Julius Caesar   11

 

Caesar Adının Kökeni Nereden Gelmektedir? 

·         Sezaryen doğum ile dünyaya geldiği,  Latincede isim kökeni kesmek/keserim manasına gelmekte olan fiil olduğu aynı zamanda yani gür saçlı,  gri-mavi gözleri olan, muharebede fil öldürmüş olan gibi pek çok fiil anlamına da gelmektedir. Bunlardan hangisi dolayısıyla ailenin bu adı aldığı tam belli değildir.


Sezaryen ile Caesar adı arasında ilişki olduğu düşünülmektedir

·         MÖ 100’de dünyaya gelen Gaius Iulius Caesar, doğduğu dönem içerisinde, bulunduğu coğrafyadaki devlet yapısının dönüşüm geçirmektedir. Caesar, bu dönüşümü kendi lehine kullanan bir komutan olarak ön plana geldi. Bu durumu da zenginliği ile ünlü Crassus ve yetenekli Pompeius olduğu halde başarması onu Roma tarihinde önbemli makama yerleştirmiştir. Caesar, devletin tek karar vericisi olmayı başardığı gibi, bütün Akdeniz coğrafyasının egemeni ve Akdeniz coğrafyası üzerinde yaşayanları tabiri caizse bir İmparatorluk haline getirmiştir. Caesar’ın yeğeni Octavianus tarafından başlatılan Principatus dönemi ile resmen imparatorluk dönemi başlatılmıştır.  Caesar’ın ismi daha sonraki Roma İmparatorları, Kutsal Roma-Germen İmparatorları, Osmanlı Padişahları ve Moskova Knezleri tarafından Caesar, Kaysar, Kaiser, Tsar,Çar gibi farklı şekillere bürünmüştür.

30 Ocak 2022 Pazar

ROMA TARİHİ -30/ Gaius Julius Caesar, Roma'nın Tek Egemeni Oluyor

 ·         Gaius Julius Caesar   -10

Caesar Roma'nın  tek egemeni oluyor

·         Munda savaşı ile birlikte Caesar, Pontifex Maximus’luğun babadan oğla geçmesi, ömür boyu Dıctator’luk, “İmperator” unvanını özel adı olarak kullanmaya başladı (Bu unvan emretme yetkisine sahip demek). Kemdisine “Pater Patriae” (Vatanın Babası) unvanı da verildi. Senator ve Equites’ler görevlerine başlarken ona bağlılık yemini ediyor, onunla konuşurken herkes sözlerine dikkatetmek durumunda bulunuyor ve sözleri kanun hükmünde sayılıyordu. Ayrıca başına defneden yapılmış bir çelenk takmak, altından tahtta oturmak ve yaşarken sikkelere portresi basılan ilk Romalı olmak da Caesar’ın imtiyazları arasındadır. Doğduğu ay, Roma takviminin beşinci ayı olan “Quintilis”isim değiştirerek, onun soyuna hürmeten bugün hala batı dillerinin çoğunda yer alan Iuly (İngilizce: July)  denmeye başladı.

Caesar dönemi Roma cumhuriyet sınırları



      Caesar’ın heykeli Tanrı Quirinius Heykeli’nin yanına konup, kendisine doğum günlerinde kurban sunulması ve öldükten sonra Tanrı mertebesinde sayılması kararlaştırılmıştır. Caesar, devletin ihtiyaçlarını karşılamak yahut yandaşlarına yer açabilmek adına, Aedil sayısını 6, Praetor’u 16, Quaestor’u 40 ve Senatus’u da 900 kişiye çıkardı. Caesar, seferlerine asker yetiştirmek için yalnızca Roma vatandaşı olanları seçmek yerine eyaletlerden de asker almışancak Legion’a giren herkese Roma vatandaşlığı vermişti. Böylece Caesar, Roma şehir Devletindekilerin, Akdeniz çevresindeki eyaletlerden yararlanarak yönetimde bulunduğu sistemi, Akdeniz bütününü kapsayan ve tek elden yönetilen ancak bütün Eyaletlerin sistem içerisine dahil edildiği bir Roma Devlet Vatandaşlığı’na çevirmiştir. Adeta kendisi bir imparatorluk oluşturmuştu.

Temsili Tanrı Quirinius Heykeli


·          Mısırlılar  tarafından tarım amaçlı olarak Sirius yıldızına bakılarak geliştirilen Güneş Takvimini,Roma’ya getiren Caesar, Şubat (Februa) ayının 4 yılda bir 29 gün sayılarak artık günü üstlenmesini tasarlamıştır. Böylelikle bu takvim Iulian (Jülyen)Takvimi adını almış, 1582’de Papa XIII.Gregorius’un yaptığı son düzenleme sonrasında Gregorian Takvimi adını haiz olmuştur. Günümüzde Miladi Takvim olarak kullanılmaktadır.

Gregoryen takviminde düzenlemeden sonra Ekim ayı


·         Caesar’ın Munda Savaşı sonrası tek adamlığa doğru giden tutum, karar ve uygulamaları, Marcus Antonius gibi en yakın komutanını, Pharsalos sonra yakın dostları arasında yer almış olan Iunius Brutus gibi devlet adamlarını ve sair aristokrat, vatandaş, asker gibi çeşitli çevreleri etkilemiş ve bu kişiler Caesar karşıtı olmaya aday olmuşlardı. Caesar, neredeyse bir kral salahiyeti kazanmıştı.

Savaşın yapıldığı bölgenin konumu


·         MÖ 44 yılının Februa’sında (15 Şubat) düzenlenen Lupercalia Festivali esnasında Marcus Antonius tarafından kendisine Kırallık Tacı uzatılarak, bunun Roma halkının Caesar’a bir hediyesi olduğu belirtilince, halktan kimse sesini çıkaramayıp, herkes şaşkına dönmüş ve Caesar  halkın bunu kabullenmeyeceğini fark edip, bu tacı Iupiter(Romalıların Jüpiter Yunanlıların Zeus adlı baştanrısı)’e armağan ettiğini belirtmiş ancak Parthlara karşı ancak bir Kralın başarı kazanacağı söylentisini de yaydırır.

Caesar  tacı çok istese de reddeder


·         Caesar, devlet sınırlarının güvencesi için gerçekten Path ve Dac’lara karşı mücadele etmeliydi. Bunun için yeğeni Octavianus, Apollonia’ya gönderilmiş, kendisi de 18 Mart’ta orada olacağını belirtmişti. Ancak 15 Mart’taki Senatus toplantısın-da Iunius Brutus ve  Cassius Longinus’un liderliğinde tertiplenen ve Aristokrat – Oligarşi yanlısı takımın kendisine karşı nefretinin bir sonucu olan suikast ile, Marcus Antonius’un Senatus dışında bir sohbete tutularak, Caesar’ı koruması önlenip, Caesar 23 hançer darbesiyle öldürülmüştür.

Dacia bölgesinin konumu


·         Suetonius’un aktardığına göre Yunanca olarak, Iunius Brutus’a “Sen de mi oğlum ?” demiştir. Jones ise bunun daha çok “Darısı başınıza, aynı şey size de olsun” gibi bir anlamda, agresif bir tonlama ile söylendiğini belirtmektedir. Caesar öldürüldükten sonra, kurmaya çalıştığı düzen yarım kalmış, onun sert biçimde oturtmaya çalıştığı bu yönetim sistemini yeğeni Octavianus, bütün harplerden sonra geriye kalan tekkişi olmayı başardıktan sonra daha ılımlı ve uzunbir süre zarfına yayılmış politikalar ile Roma Devlet Sistemi bünyesine yerleştirmiştir. Şüphesiz ki Caesar’ın hataları olmasa, Octavianus da o doğruları yapamayacaktı. Octavianus tarafından başlatılan devir “Eşitler arasında birinci” manasına gelen“Princeps” kelimesine atfen “Principatus” devriolarak anılmış ve İmparator Diocletian’ın 284’teki “Dominatus” devrine dek sürdürülmüştür.

Principatus devrinin başlatıcısı Caesar'ın yeğeni Augustus


29 Ocak 2022 Cumartesi

ROMA TARİHİ -29/Gaius Julius Caesar'ın Afrika Egemenliği

 

·         Gaius Julius Caesar   -9

·         Caesar Afrika egemenliği:

·         MÖ 48’de Caesar ve Pompeius arasında yapılan Pharsalus savaşında tamamen yok olmaktan kurtulan ordu, önde gelen oligarşi taraftarları ve Pompeius’un akrabalarınca yeniden teşkilatlandırılmıştı. Sicilya ve Sardunya’ya taarruz eden ve hatta Roma’ya saldırmasından korkulan büyük bir donanma da meydana getirilmişti. Bu birlikleri Pompeius’un kayın pederi Metellus Pius Scipio kontrol ediyordu. Africa Valisi Attius Varusile, Numida Kıralı Iuba da bunlara destek vermişti. Roma’da hazırlıklar ile meşgul olan Caesar MÖ 47 yılının son ayında Africa’ya ayak bastı. Taraftar toplama ve deniz kıyısından uzaklaşmama taktiklerini sürdürür. Ancak  Caesar’ı uzun soluklu bir savaş bekliyordu. 

Numida Kıralı Iuba
Numida 



    ·   Nihayet Thapsus mevkiinde 6 Nisan 46’da yapılan savaş ile Caesar mutlak bir zafer kazandı. Dağılan cumhuriyetçilerden hayatta kalan Pompeius’un oğulları Gnaeus ve Sextusile Caesar’ın eski Legat’ı Labienus, yeniden Caesar karşıtlarının teşkilatlandığı Hispania’ya hareket etmişlerdi. Caesar ise Numudia topraklarının bir kısmı üzerinde Africa Nova(Yeni Afrika) Eyaletini kurup, kalan kısmı da Mauretania Kıralı Bocchus  II (MÖ 49-MÖ 38)’a verdi.

Mauretania Kıralı II. Bocchus  


·         Thapsus Savaşı ile Devlet içinde tek yetkili olan ve bütün Eyaletleri kendine bağlayan Caesar, artık devlete istediği yeni düzeni vermek için Roma’ya gider. Aristokratlar, ılımlı yaklaşımından dolayı artık onun yanında olmaya başlamışlardı. Fakat değişiklikleri eski anayasa sınırları içinde yapmasına dair isteklerini Cicero aracılığıyla bildiriyorlardı. Caesar son seferi için harekete geçti. Gnaeus Pompeius komutasındaki ordu ile Caesar arasında Munda’da 17 Mart 45’te İç Savaş’ın son harbi gerçekleştirilmiştir. Gnaeus ile Labienus’un öldürüldüğü, Caesar’ın bizzat savaşmak durumunda kaldığı bu çetin savaş da Caesar zaferi ile son bulmuştu.


ROMA TARİHİ -28/Gaius Julius Caesar'ın Mısır Egemenliği

 ·         Gaius Julius Caesar     -8

·         Caesar’ın Mısır’daki egemenliği 

       Sulla tarafından iktidarı desteklenen MÖ 51'de hayata veda eden XII. Ptolemaios Auletes (Neos Dionysos, Philopator Philadelphos, Auletes;MÖ 80-MÖ 51), tahtını kızı VII. Cleopatra (Philopator MÖ 51- MÖ 30) ve oğlu XIII. Ptolemaios’a bırakmıştır. XIII. Ptolemaios’un danışmanları başa sadece bir erkeğin geçmesi gerektiğini düşünmektelerken bu sefer Roma’da egemenlik savaşı da kendilerini vurdu.  Cleopatra’nın yegâne amacı Mısır-Ptolemaioslar Kırallığını eski günlerindeki gücüne kavuşturmak idi. Bunun için de döneminen büyük gücü olan Roma’nın en büyük adamlarından biriyle evlenmesi gerektiğini düşündü. Pompeius ile Caesar arası iç savaşta ilk önce Pompeius’u güçlü görüp, 60 gemilik bir destek yollamış ve bunu tek başına aldığı kararla gerçekleştirdiği için tahttan uzaklaştırılmıştı. Caesar, Mısır’a çıkınca Cleopatra bu sefer ondan yana olmuş ve  Caesar’ı kendi tarafına çekmeyi başarmıştı. Her ikisi de birbirlerini kendi idealleri uğruna kullanma amacı güdüyorlardı. Caesar ve Cleopatra’nın Cesarion (Ptolemy Sezar veya XV. Ptolemaios Sezar) olarak adlandırılacak bir çocukları olur. Caesar’ın Roma başkentini İskenderiye’ye taşıma önerisi senato tarafından reddedilir. Bu sırada Caesar’ın Cleopatra’nın etkisine girdiğini düşünenlerden biri de Caesar’ın halefi olacak Octavius olacaktı.

VII. Cleopatra ve oğlu Cesarion 


·         Caesar, Cleopatra’nın Mısır tahtına geçmesine karar verince, XIII.Ptolemaios ve asilzadeler tarafından İskenderiye’de 5 ay boyunca kuşatıldı. 35 parçalık donanması sayesinde denizle temas kurabildiği için, yolladığı haber ile Bergamalı Mithradates gelip, MÖ Mart 47’de Caesar’a katılmış ve müttefikler, Mısır ordusunu yenmişlerdir. Firavun XIII.Ptolemaios, dünyanın en uzun nehrinde boğuldu.

XIII.Ptolemaios


·         Bununla birlikte Cleopatra, diğer erkek kardeşi  XIV.Ptolemaios’u  tahta ortak olarak geçirdi. Böylece Cleopatra, Mısır’daki varlığını devam ettirdi. Caesar Mısır’da iken, Pompeius’un kalan ordusu ve bazı Oligarşi önderleri Africa’da toplanıyorlardı. Öte yandan Pontos Kıralı VI. Mithradates Eupator’un oğlu Bosphoros Kıralı Pharnakes, Caesar’ın Legat’larını yenerek, Bithynia-Pontos Eyaletini işgal etmişti. Çok süratli bir harekat ile kuzeye yönelerek Halys’in (Kızılırmak) doğusunda kalan Zela’da MÖ 1 Sextilis(Ağustos) 47’de Bosphoros Kralını yenen ve eyaletleri yeniden tanzim eden Caesar, Pompeius zamanında Pontos Harplerinin ne kadar uzun sürdüğünden dem vurarak Senatus’a zaferini o çok meşhur “Veni Vidi Vici” (“Geldim, gördüm, yendim”)  sözüyle bildirmiştir.

“Veni Vidi Vici” (“Geldim, gördüm, yendim”) yazılı Tokat/ Zile'deki kaide


·         Bu sırada Roma Senatus’u ve Halk Meclisi Caesar’a bir takım hak ve yetkileri verdi. Bunlar:

1.       5 yıllık Consul’luk-

2.       1 senelik Dıctator’luk- 

3.       Halk Tribunu hak ve yetkileri- 

4.       Savaş ve Barışaşahsen karar vermek-

5.       Praetor Rütbesiyle vali atanan eyaletlere vali atama-

6.       Halk Tribunu ve

7.       Aedil harici diğer memuriyetlere istediği kişiyi seçtirmektir.

·         Caesar da Marcus Antonius’u Magister Equitum tayin ederek Roma’da kendisinden sonra en kudretli kişi yapmış ancak onun şehir idaresinde başarısız oluşu sonucunda onu bu görevden almıştır. Ayrıca Şehir kapılarına dayanmış olan isyancı askerler, terhis isteklerinden vazgeçip, Africa’daki savaşa katılmak istediklerini bildirdiler ve böylece dağıtıldılar. Cicero bile Caesar tarafına katılır.

ROMA TARİHİ -27/Gaius Julius Caesar'ın Pompeius ile İç Savaşı

 

·         Gaius Julius Caesar  -7

CAESAR – POMPEİUS ARASINDAKİ İÇ SAVAŞ

·         Marcus Licinius Crassus(MÖ 115-MÖ 53), Caesar’ın başarısı gibi başarı elde etmek isteyerek Doğu’ya Syria (Suriye) Valiliğine gidip, Parthlar (Part İmparatorluğu, MÖ 247- MS 224)  ile mücadele ederken MÖ 53’te Carrhae’de (Urfa, Harran) öldürülür. Bu durum Triumvirlik’in bozulmasının sacayağı olur.

 

Haritada Part imparatorluk sınırları,Carrhae Savaşı'nda Romalı komutan Crassus öldürülür.


·         MÖ 54’te Iulia ölmüş ve dolayısıyla Caesar -Pompeius arasındaki akrabalık bağı ortadan kalkınca ittifakları da darbe aldı.

·         Roma’da Caesar’ın adamları Halk Partisi adına Cloudius Pulcher( MÖ 92-MÖ 52; kızı Clodia Pulchra, Roma imparatorluk kurucusu Octavian Agustus’un karısıdır)  önderliğinde bir grup oluşturmalarına karşı, Aristokratlar da Titus Annius Milo önderliğinde karşıt grup oluşturdular. Bu karışıklıklar nedeniyle MÖ 53’te yapılması gereken MÖ 52 yılı Consul seçimleri bile yapılamamış ve bu seneye Consul’suz, Praetor’suz girilmiştir. Karşıt grupların mücadelesi durmamış ve Milo, Pulcher’i öldürmüştür. Bunun üzerine Senatus, Pompeius’u tek başına Consul olarak göreve atamıştır.

Pompeius, tek başına consul seçilir


·         Pompeius’un tek consul olmasına, Gallia isyanları nedeniyle karşılık veremeyen Caesar için bir kanun çıkartılıp, MÖ 48’de gelip Consul’luk için aday olmasına Roma’ya ordusuz gelmesi şartıyla izin verilmiştir. Caesar, kendisinin safdışı bırakılmak istendiğini görebilmiş bu nedenle “Gallia seferi”ne çıkarak bol ganimetli askeri başarı elde ederek askerlerinin sadakatini sağlamayı başardı.   

Caesar'ın Gallia (Fransa) seferleri


·         Caesar, MÖ 50’de Kuzey İtalia’ya gelince, Senatus ile Pompeius’un arasını açtırmaya çalıştı. Senatus ise Parthlara karşı kullanılmak için iki Legion askeri Pompeius’un önerisi ile Caesar’dan ister. Senatus’un isteğini yerine getiren Caesar, iki Legion’un Roma’da tutulduğunu gördü. Caesar’ın sınırları aşıp, İtalia’ya girdiği sahte haberi gelince, Pompeius, Roma’yı savunma  ile görevlendirilir. Senatus, MÖ 49’da Caesar’ı geriye çağırır. Senatus, Consul’lere ve Pompeius’a tam yetki verilerek, Caesar’ın durdurulmasını ister. Bu isteğe karşılık Halk Tribunları olan Marcus Antonius ile Longinus Cassius, Caesar’ın yanına kaçtılar. 

 

Caesar’ın müttefiki, VII. Cleopatra'nın aşığı ve Octavian'ın önce müttefiki (2. Triumvirlik kurucusu) sonra rakibi komutan

·         Caesar ise, kendisine dayatılan bu iç savaşa, saldıran olarak başlamak için MÖ 49’da o zamanlar İtalia Eyaleti’nin sınırı kabul edilen Rubico Nehri’ni geçip, tarihe geçen sözünü “Alea İacta Est ! ”(Zarlar atıldı veya Ok yaydan çıktı) dediği söylenir.

·         Bu durumu gören Caesar ani olarak güneye doğru ilerlemeye karar verir. Caesar’ın bu hareketi  beklenmediği için Roma’da şaşkınlık oluşturmuştu.  Pompeius ise, Roma’nın boşaltılıp, Doğu’ya gidilmesini ve yeterli güce erişilince Caesar’ın yok edilmesini içeren planını kurup, zor da olsa bunu Senatus’a kabul ettirir.

·         Pompeius doğuya gitmek için güneye ilerlerken Caesar da Orta İtalia şehirlerini ele geçiriyordu. Caesar ele geçirdiği yerlerde ahali ve düşman kumandanlara affedici davranarak kendisine taraftar toplamaya çalışır. Pompeius ve Senatus, Brindisi’den karşıya geçmeden konuşup, savaş çıkmasını önlemek için yetişmeye çalışsada başarılı olamasa da onları takip de etmemesinin nedeni Hispania’da halen Pompeius taraftarlarının olmasıydı.  

Brindisi limanı konumu


·          Caesar, Campania’da kalan Cicero’yu çiftliğinde ziyaret edip, yanına çekmeye çalışmışsa da Cicero, kabul etmemiş, Pompeius tarafına geçmiş olmasına rağmen Caesar onu savaş sonrası affetmiştir. Roma’da halka parasız buğday ve hediyeler sözü veren Caesar bir taksimat yaparak, Pompeius ile olacağı kesinleşen harbe hazırlık yapmaya başladı. 

Romalı ünlü hatip,  siyasetçi ve yazar Marcus Tullius Cicero; MÖ 106-MÖ 43


·         Aemilius Lepidus’u Roma’daki yönetimin başına bırakıp, Marcus Antonius’u İtalia içinde asker toplamakla görevlenderidi. Scribonius Curio’yu ise Africa ve Sicilia’da durumu lehine çevirip, o bölgelerden emin olmak üzere görevlendirdi. Kendisi ise bol miktarda Pompeius taraftarının bulunduğu Hispania’ya giderek bütün Hispania’yı teslim aldı. Geri dönüş sırasında da daha önce kendisine direnen Massilia ele geçirildi. Roma’ya döndüğünde Aemilius Lepidus tarafından ilk defa olarak Dıctator ilan edilmişti. Caesar,11 gün kaldığı bu mevkiyi Servilius İsauricus ile birlikte Consul olunca bırakmış ve sair memuriyetlere de yakın adamları getirilip,bir Caesar Hükumeti teşkil edildikten sonra Brindisi’ye doğru harekete geçti.


Marcus Aemilius Lepidus, Caesar'ın destekçilerindenv e 2. Triumvirlikte yer alan komutan 

·         MÖ 48’de Caesar, Epeiros’a çıktı. Burada Korint ve Corcyra’dan gelen kolonistlerin MÖ 627’de kurdukları ünlü Dyrrhachium şehrine geldi. Pompeius da şehri savunmak üzere Dyrrhachium’a geldi. Caesar, daha az askere sahip olduğu için Pompeius’u kuşatamıyordu. Pompeius ise Caesar’ı kendisinin üslendiği Macedonia’ya hapsedip, İtalia’dan ikmal almasını önlemek istiyordu. Caesar beklenmedik bir hareketle daha doğuya Thessalia’ya gider. Pompeius da bu durumda Roma’ya gitmesi gerekirken, Caesar’ı takip edip, Thessalia’ya gider. Kendi arzusu savaşmayıp, Caesar’ı sarp yollarda yorgun düşürerek ordusunu aç bırakmaktı fakat yanındaki Senatorler bir an evvel Caesar’ın işinin bitirilmesi, hala ne içinbeklendiği gibi söylemlerle baskıda bulundukları için Pompeius saldırıya geçip, MÖ 9 Ağustos(Sextilis) Pharsalus mevkiinde yapılan savaşı kaybetmiştir. Pompeius 43.000, Caesar ise 32.000 asker ile savaşmış bulunuyorlardı. Caesar bütün bu olanlararağmen mağlup muamelesi yapmak yerine herkese bağışlayıcı davranarak, taraftar toplama gayretini sürdürüyordu. Pek çok Senator, Atlı sınıfı mensubu ve hatta  Iunius Brutus da Caesar tarafına geçti. Pompeius ve yakın çevresi ise savaş meydanını terketmişlerdi.

Dyrrhachium ile Brandisi konumları


·         Pharsalos savaşı sonrası Caesar, Hellespontos’u aşıp, Asia’ya geçti. Pompeius’u takip, bu esnada geçtiği eyaletleri kontrol ve kendisine bağlama amacı taşır. Pompeius ise, Mısır’da daha önce tahttan uzaklaştırıldığı zaman yardım ettiği XIII. Ptolemaios Auletos’un çocukları şu an tahtta olduğundan, onlardan sığınma ve destek talep etmeyi düşünüyordu. Tahtta XIV. Ptolemaios ile VII. Cleopatra hem kardeş hem de karı-koca olarak bulunuyorlardı. Ptolemaios yöneticilerine, Caesar’ın çok daha güçlü olduğu haberi ulaştırılınca, Pompeius karaya çıkar çıkmaz öldürüldü. (28 Eylül 48). Caesar 4 günsonra 4 bin kişilik bir birlik ile Rhodos üzerinden Aleksandreia’ya (İskenderiye) geçti. Pompeius’un kesik başı ve yüzük mührü kendisine bir tepside sunulunca Caesar İç Savaş’ı kazanmıştı.

 Pharsalos savaşı'nın konumu


27 Ocak 2022 Perşembe

ROMA TARİHİ -26/Gaius Julius Caesar'ın taraf olduğu Luca Antlaşması ve Vercingetorix'in esir edilmesi

   ·         Gaius Julius Caesar    -6

  ·        Luca Antlaşması (MÖ 57): 

·        Pompeius’un senatusa yaklaşmasının önüne geçmek için Caesar tarafından Kuzey İtalya’da                    Luca denilen bölgede iki yüz senatörün katılımıyla toplantı yapılmıştır, buna göre; Pompeius ve               Crassus’un MÖ 55 yılı consüllükleri onaylanacak, consüllükten sonra Syria ve Hispania                         proconsüllüğü yapacaklardı. Caesar’ın ise Gallia valiliği beş yıl daha uzatılmış oldu.

Luca (Lucca)'nın konumu




·     Gallia’da Kargaşa:

·         Caesar MÖ 54 ve 53’te Kuzey Gallia’da Nervi, Trever ve Eburon adlı Germen kabileleri ile mücadele eder. Bunlara karşı bir buçuk Legion kaybeden Caesar, 2 Legion Gallia Narbonensis’ten ve 1 Legion da Pompeius’tan sağlayıp, Ren Doğusuna ikinci kez geçerek Eburon’ları yok edip, Germenleri yendi. İkinci sefer sonunda olarak Kuzey Gallia’da egemenliği sağladı.

Temsili legion (lejyon)


·         MÖ 52 yılında Pompeius’un Roma’da tekbaşına Consul olmasının Caesar’ı zor duruma düşürmüştü. Bu sıralarda Orta Gallia’daki kabileler isyan etmeye başlar. Bu isyan Gallia bağımsızlık hareketine dönüşür. Arvern Kabilesi’nden ünlü  Vercingetorix önderliğinde bağımsızlık savaşı başlamıştır. Çok büyük güçlükler ile yapılan savaşlar sonucunda Caesar, Alesia’da Vercingetorix’i kıstırmış ve  Vercingetorix’i esir etttikten sonra MÖ 46’da düzenlenen zafer alayından sonra esir komutan öldürülmüştür. Böylece  bütün Gallia fethedilmişti. Fakat Caesar’ın Roma’daki durumu sarsılmıştır.  Senatus’un bir tanzim heyeti göndermeyeceğini düşünen Caesar tanzim işine kendisi girişti. Roma zaferine yardımcı olan Aedu’lar, Rem’ler ve Lingon’lar ile ittifak muahedeleri yapılırken kalan bütün kabileler tebaa haline getirilmiş ve haraç vermeye mecbur tutulmuştur. Caesar ile birlikte Gallia, Roma’nın bundan sonra kuzeydeki geçiş kapısı oluyor, Roma’ya gelen hertürlü saldırıyı engelliyordu. Gallia, Antik Akdeniz kültürüyle temasa geçiyor, Akdeniz ile Kuzey Avrupa birleşiyor, Kuzeye medeniyet gidiyordu.

Vercingetorix, Avernilerin lideri teslim oluyor


·         Kuzeyde başarı üstüne başarı elde eden muzaffer Caesar, güneyde de Mısır’a girmek istedi. Bu başarısının yanında Caesar bu seferde kendisine tamamen bağlı bir ordu kazandı. Caesar burada geliştirerek elde ettiği ordu sayesinde ünlenmeye devam etti.  Gallia Seferleri’ni yazıya döken Caesar, Latince ve harika bir üslup ile hayatının bu safhasını kendisini üçüncü kişi olarak gördüğü dolayısıyla objektif bir tutumla kaleme aldığı “Commentarii de Bello Gallico” adlı eseri yazmıştır. Askeri tarihçiler ve komutanların da ilgisini çekmektedir.

·  Aşağıdaki linkten Roma Empire'nin 2. sezonunda Gaius Julius Caesar konu edinmektedir.

https://www.dizigom1.com/roman-empire-2-sezon-1-bolum/


ROMA TARİHİ -25/ Gaius Julius Caesar - Gallia’nın feth

 ·         Gaius Julius Caesar  -5

·         Gallia’nın Caesar tarafından fethi(MÖ 58-MÖ 51)

·         Avrupa’nın doğusundan Balkanlardan, Almanya’ya Fransa’ya kadar yaşayan geçim kaynakları hayvancılık ve yağma olan konargöçer kavimler yaşamaktaydı. Sarmatlar, Skythailer, Dacla, Galler ve Süevler birbirlerini sıkıştırarak Gallia taraflarından Roma’ya akınlar yapmaya başladılar. Bu kavimlerin saldırıları Roma’nın onlara karşı koyamayışı İlk Çağ’ı sanlandıracak en büyük olaydır.  Anglo-sakson, Ostrogot, Vizigot, Lombart, Vandal kavimleri Avrupa’nın içlerine yerleşirler.


Gallia


·         Gallia’da yaşayan Kelt kavimleri Belgler (Belçika adını bunlardan alır), Aquitan, Aedu, Arvern, Nervi ve Sequanlar vardır. Kelt toplumu; köylerde, oppidum denilen kalelerde yaşayan asilleri ve druid denilen din adamları/büyücülerden oluşmaktadır. Ancak bu Keltler tam bir devlet görünmek yerine konfederasyon şeklindedir. Caesar, Keltlerin dağınık toplum yapısından faydalanarak bazıları ile ittifaklar kurarak onlardan asker temin etmekteydi. Caesar ilk olarak, Süevlerin baskısıyla İsviçreli Kelt toplumu olan Helvetlerin Cenevre yakınında Rhone nehri üstündeki köprüyü yıktırarak onların ilerlemesini kesmiş, Aeduları mağlup ederek onları Batı İsviçre’de yaşamaya zorlamıştır.

·         Caesar’ın bu başarısında Keltlere müttefik görünerek onların da desteğini almıştır. Keltler aralarındaki konfederasyonda Seine (Sen) nehrine adını veren toplum Sequanlara karşı Caesar’dan yardım istenmiştir. Caesar’ın seferleri ile Germenler tehlike olmaktan çıkarılmıştı. Belgica kavimleri de Caesar’a itaat etmek durumunda kalmıştır. Caesar, Luca Antlaşmasıyla (Triumvirliğin devam ettirildiği antlaşma) eyaletlerde görev süresini 5 yıl daha uzattırmış ve kendisine bağlı legionların sayısını da artırmayı kabul ettirmiştir. Loire nehrinde yapılan gemiler ile Aquitania (Fransa’nın Güneybatısı) ele geçirildi. Gallia’da egemenlik sağladıktan Caesar onlara yardım eden Germenleri de itaat altına aldı.

Aquitania 


Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması

   Rumeli’de Hâkimiyet Kurulması ü  1353’ten itibaren Rumeli’ye geçen  Osmanlılar , yaklaşık bir asır içinde bölgede hâkim güç hâline geldi....